TBMM (AA) - TBMM Başkanı İsmail Kahraman, TBMM İçtüzüğü değişikliğinde, partilerin münferit faaliyetleriyle, talepleriyle bir yola doğru yürüneceğinin anlaşıldığını belirterek, "Bir araya gelelim, komisyon kuralım düşüncesi yok." dedi.

TBMM Başkanı Kahraman'ın başkanlığında yapılan TBMM İçtüzüğü değişikliği toplantısında, grup başkanvekilleri söz alarak, eleştiri ve önerilerini sundu.

İlk olarak HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu konuştu. Kerestecioğlu, Grup Başkanları Selahattin Demirtaş ve 11 milletvekilinin cezaevinde olduğunu anımsatarak, "Parlamenter, demokratik siyasete güven çok önemli bir unsur. Biz de bunu yaşamak isterdik. Bundan umudumuzu kesmiş değiliz." dedi.

Referandumun önemli bir dönemeç olduğunu ifade eden Kerestecioğlu, bu süreçte hiçbir şekilde ifade özgürlüklerinin olmadığını, basın yoluyla da kendilerini yeterince ifade edemediklerini, bir meşruiyet sorunu olduğunu düşündüklerini savundu.

Kerestecioğlu, uyumun da güzel birşey olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Parlamento, 1920'den beri var. Ama maalesef son dönemlerinde yokmuş gibi hissediyoruz, adeta feshedilmiş gibi, işlerliğinin olmadığını görüyoruz. Buna da niyet edildiğini görüyoruz. İçtüzüğün, bulunduğumuz bu şartlarda değişkiliğinin konuşulmasını, bunun uyumla konuşulmasını, müzakere edilmesini fantezi olarak değerlendiriyoruz. Açıkçası vekillerimiz içerideyken, Anayasa Mahkemesi kendi içtihatını uygulamazken, 217 gündür Eş Başkanlarımız içerideyken, AYM'ye ilk başvurumuzun üzerinden 203 gün geçmişken, onların olmadığı bir yerde, hangi demokratik siyaseti, bu gasp edilmiş iradeyle hem onların haklarını hem de halkımızın iradesinin gasp edildiği ortamda hangi içtüzüğü konuşmamızı bekliyorsunuz. Şu anda yaşadığımız şey hak gaspıdır. Bütün partilerin, milletvekillerinin bu konuda hassasiyet göstermesi, vekillerimizin aramıza dönmesi için çaba göstermesi gerekiyor. Bu aşamada içtüzüğü konuşabilecek durumda değiliz."

-TBMM Başkanı Kahraman'a eleştiri

CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, 15 Temmuz darbe teşebbüsü gecesini, Kahraman'ın başkanlığında Mecliste geçirdiklerini, Kahraman'ın, kendilerini koşarak kucakladığını, sabaha kadar bombaların altında olduklarını anlattı.

Gök, 15 Temmuz gecesi ve kısa bir süre sonra yaşanan partiler arası diyalog ve dayanışmanın sürmesini arzu ettiklerini ancak bunun yaşanmadığını belirtti. Gök, her türlü desteği vereceklerini söylemeleri, FETÖ ile mücadelede gerekli yasal düzenlemeler dahil olmak üzere, kararlı duruş, dayanışma sergilenmesine dönük çok önemli tespitlerinin yapıldığı ortamda OHAL'in ilan edildiğini söyledi.

OHAL'in kısa süre içinde kaldırılacağının söylenmesine rağmen Türkiye'nin, uzunca süredir OHAL ile yönetildiğini ifade eden Gök, Meclisin yapması gereken konuların, OHAL döneminde çıkarılan KHK'lar ile yapıldığını, bu konuda Kahraman'ın görevini yerine getiremediğini öne sürdü.

Kahraman'dan bu konuda güçlü bir çıkış beklediklerini dile getiren Gök, Kahraman'ın parlamenter demokrasiye olan vurguyu yapmadığını savundu. Gök, "OHAL sürüyor sizin Meclis Başkanı olarak normalleşme konusunda çaba içinde olmadığınızı da görüyoruz. Üzüntü verici tablo." dedi.

Gök, referandumu meşru kabul etmediklerini, önümüzdeki günlerde AİHM'e başvuracaklarını anımsatarak, şöyle devam etti:

"Meşru olmayan bir anayasa değişikliğinin bir hükmüne dayanarak içtüzüğü buna uygun hale getirmek de şu anda önceliğimiz değil. Önceliğimiz, Türkiye'nin normalleşmesi, OHAL koşullarından kurtulması, demokratik ortamın sağlanması, parlamentonun işler hale getirilmesi. Parlamento uzun süredir işlevsiz kılınıyor. Sayın Başkan, siz bunları görmezden geldiniz, iktidar partisinin gündemi olan konular çerçevesinde bizi topluyorsunuz. Meşru kabul etmediğimiz anayasa değişikliğinin doğal uzantısı olan içtüzük çalışmalarının, sadece anayasa değişikliğine münhasır kısımlarıyla ilgili bizim rızamız yoktur. Ancak parlamentonun etkinliğinin artırılması, Meclis TV yayınlarının serbestçe kalması, parlamentonun denetimin, etkinliğinin artırılması, iktidarın hesap verebilirliği konularında yapılacak içtüzük çalışmalarında elimizden gelen her türlü gayreti göstermeye kararlıyız. Meşru olmayan anayasa değişikliği çerçevesinde bizlere dayatılacak içtüzük çalışmalarına rıza göstermeyeceğiz."

- "Gönül isterdi ki birlikte çalışalım"

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, anayasa değişikliğinin yüzde 51 ile kabul edilmesiyle birlikte içtüzük değişikliğinin, 6 ay içinde yapılması zorunluluğunun doğduğunu söyledi.

Elitaş, 16 Nisanda YSK'nın iki karar aldığını, bunlardan birinin sandık kurulları tarafından mühürlenmemiş oy pusulası ve zarflarının geçerli olacağı kararı aldığını anımsatarak, sandıklar açılmadan ülke genelinde duyurulduğunu anlattı.

Yapılan sayımların hiçbirine muhalefet şerhi düşülmediğini dile getiren Elitaş, CHP'li hiçbir sandık müşahidi ve ilçe temsilcisinin itiraz etmemesinin enteresan olduğunu söyledi.

"Gönül isterki bütün milletvekillerinin TBMM'de görev yapmaları." diyen Elitaş, Anayasanın 83. maddesinin 3 fıkrasına işaret etti. Elitaş, şunları söyledi:

"Ancak bu hüküm hiçbir milletvekilinin, terörle müzahir bir faaliyette bulunmasını, terörle anılmasını, milletvekilliği hakkının terör faaliyetlerinde bulunma hakkını ifade etmez. Eş genel başkanların yargılanmaları, tamamen terör faaliyetleriyle ilgilidir. Çözüm merci yargıdır. Yargılanan kişiler, suçlu değil, bir milletvekili olarak, hele terörle irtibat halinde olmadan millete hizmet etmek için TBMM'ye dönerler diye ümit ediyorum.

Türkiye'yi idare eden, bütün yasaları çıkarmaya muktedir bir kurumun, kendisiyle ilgili bir yasayı çıkaramama acziyeti göstermesi olumlu, uygun bir davranış tarzı değildir. Umarım ki diğer partiler de bu konu hakkında, daha önce yaptığımız çalışmalar çerçevesinde milletvekili kanununun, tek başlık altında düzenlenmesine katkı sağlarlar.

İçtüzük konusunda gönül isterdi ki birlikte yapalım, çalışalım. Çünkü 3 Kasım 2019'dan sonra kimin iktidar olacağıyla ilgili herhangi bir garantimiz yok. 2019'dan önce ortaya çıkaracağımız içtüzük daha sağduyulu, daha uygulanabilir, biz muhalefet gibi diğer arkadaşlarımız da iktidar gibi düşünebildikleri takdirde daha orta yol olacak, verimli bir içtüzük olmasına imkan verecektir. "

- "Demokrasiyi daha geliştirecek bir içtüzük çalışması"

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, 2008, 2011, 2015'te içtüzük değişikliği için uzlaşma çalışmaları yapıldığını, komisyonların oluşturulduğunu az da olsa belli konularda mutabakat sağlandığını ancak sonuç çıkmadığını anımsattı.

Akçay, sözlerini şöyle sürdürdü:

MHP Grubu olarak bugüne kadarki tecrübelerimizi, birikimleri de değerlendirmek suretiyle bir uzlaşı içinde içtüzük değişikliklerini hep birlikte gerçekleştirmek, parlamentonun güçlendirilmesi, demokrasinin daha da geliştirilmesi yolunda atacağımız adımlar bakımından büyük önem taşıyacaktır. Anayasa değişikliğinden sonra içtüzük çalışmaları, bir noktada geleceğimizi şekillendirecek önem arz ediyor. '16 Nisan referandumunu tanımıyorum' görüşünü, doğru bulmuyorum, milli irade bu şekilde tecelli etti. Bütün partiler olarak, demokrasinin icabı, varlık nedenimizin gereği olarak, demokrasiyi daha geliştirecek bir içtüzük çalışmasını yapmamız gerekir.

Bu toplantıda öncelikli olarak içtüzük çalışmalarında uygulanacak ilkeler belirlenmeli. Amacımız Meclisi, etkin, verimli çalışır hale getirmek. Anayasa değişikliğiye kuvvetler ayrılığı daha belirgin hale geldi. Yeni anayasa değişikliğinin ruhunu da bu içtüzüğe yansıtmamız gerekiyor, yasamayı daha etkin, güçlü, verimli hale getirmemiz gerekir."

- "Müdahale etmek uygun değildir"

Grup başkanvekillerinin konuşmalarının ardından TBMM Başkanı Kahraman, eleştirilere yanıt verdi.

Bu toplantı için grup başkanlarını davet ettiğini anımsatan Kahraman, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin mektuplarının bulunduğunu söyledi. Kahraman'ın bu sözlerine, Kerestecioğlu, "Sayın Demirtaş'ın yok herhalde." karşılığını verdi.

Kahraman, kuvvetler ayrılığına inandıklarını bildirerek, "Biz yasamayız, yargıya karışmayız. Bir kişinin mahkumiyeti, yargının hadisesidir. Bir kişi mevzuat gereği burada bulunamıyorsa Meclis Başkanı'nın, bunda yapacağı birşey yok. Müdahale etmek uygun değildir, edemeyiz zaten." dedi.

Daha önceki dönemde HDP'nin, "Hepimizin dokunulmazlığını kaldırın" teklifinde bulunduğunu anımsatan Kahraman'a, Kerestecioğlu, bunun yargılanmaktan çekinmediklerini söylemek için ifade ettiklerini belirtti.

Kahraman, sözlerini şöyle tamamladı:

"Anlaşılıyor ki partilerin münferit faaliyetleriyle, hareketleriyle, talepleriyle bir yola doğru yürüyeceğiz. Ortak bir araya gelelim, hepimiz, hep beraber bir araya gelip, bir değişikliğe gidelim, komisyon kuralım düşüncesi yok. Ama bir mecburiyetimizin olduğunu da unutmamalıyız. Mevcut bir anayasamız var, buna göre bir mecburiyetimiz var. Bunu yerine getirmede elimizden geleni yapalım. Partiler, 'Şunları koyalım, bunları koymayalım, şu eksiklikleri giderelim' diyebilir. Partilerin kendi kararlarıdır, ortak bir çalışma için içeride masa da hazırlamıştım. Çalışmalarınızda araştırma birimimizin bütün evrakları, altyapısı emrinize amadedir. İstediğiniz takviyeyi yapmaya hazırız. Buna ait çalışmalarımızı yürüttük. Bundan sonra siyasi partilerimiz kendi içlerinde gereken takdiri yapacaklardır. Biz Meclis olarak elimizden gelen katkıyı yapmaya hazırız. Geleceğimiz güzeldir. Enseyi karartmayalım."

(Bitti)