Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, FETÖ'nün Atatürk Havalimanı'nı işgal girişimi davasındaki karara ilişkin, "Kimse Türkiye'nin demokrasisini, cumhuriyeti, anayasayı, hukuku ortadan kaldıramayacaktır Kaldırmaya tevessül edenlerin de sonu budur. Hukuk çerçevesinde bu mücadele devam edecektir. Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak." dedi.

Çeşitli programlar için Yozgat'ta bulunan Gül, valilik ziyareti sonrası gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Gül, bir gazetecinin FETÖ'nün Atatürk Havalimanı'nı işgal girişimi davasındaki karara ilişkin değerlendirmesini sorması üzerine, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu söyledi.

Türkiye'nin anayasasını, hukuku, demokrasiyi ortadan kaldırmak isteyenlerle hukuk çerçevesinde kararlı bir şekilde mücadeleye devam edildiğini belirten Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

"15 Temmuz'da milletimiz demokrasiyi korumak adına meydanlarda nöbetteyken Türk yargısı da adliye koridorlarında demokrasi nöbetini tutmuştur. İlk dakikalardan itibaren darbeciler ve darbe yargılanmıştır. Türk yargı tarihinde bir ilk olarak da darbecilere selam durmak yerine, darbecileri yargılayan bir Türk yargısı Türk yargı tarihine, demokrasi tarihine, dünya yargı tarihine altın harflerle geçmiştir. Sadece ve sadece adaletten başka hiçbir borcu olmadığı düşüncesiyle yargılamaları hukuk çerçevesinde Türk yargısı yapmaktadır. Milletimizin de beklentisi budur. Suçluların ceza alması masumların da bu beratı alarak yargılanmanın sonuçlanması hepimizin beklentisidir. Kuru ile yaşın ayrılarak yargılanmanın yapılması hepimizin, Türk milletinin, 82 milyonun beklentisidir. Bu çerçevede yargılamalar devam etmektedir. Nitekim o gece en hayati noktalardan biri de havalimanıdır. Hukuk çerçevesinde yapılan yargılamalarda darbeciler, millet adına yargılama yapan mahkemeler önünde, adalet önünde hesap vermektedir. Kimse Türkiye'nin demokrasisini, cumhuriyeti, anayasayı, hukuku ortadan kaldıramayacaktır. Kaldırmaya tevessül edenlerin de sonu budur. Hukuk çerçevesinde bu mücadele devam edecektir. Şehitlerimizin kanı yerde kalmayacak."

Bir gazetecinin Tunceli'de iki kardeşin PKK'nın araziye yerleştirildiği patlayıcının infilak etmesi sonucu hayatını kaybetmesiyle ilgili değerlendirmesini sorması üzerine Gül, bu olayın, "terörün gerçek yüzünü bir kez daha ortaya çıkarması ve göstermesi bakımından, terör örgütünün ne kadar vahşice, ne kadar insanlık dışı, eli kanlı olduğunu gösteren bir hadise" olduğunu ifade .

Terörle mücadelenin aynı zamanda insan hakları mücadelesi olduğunu dile getiren Gül, şöyle devam etti:

"Terör örgütü, insanı, memleketi, doğduğu yeri, aidiyetini ayırt etmeksizin en başta kendi bölge halkına en başta zulüm eden bir kanlı terör örgütüdür. Terörle mücadele aynı zamanda bir insan hakları mücadelesidir. Çünkü insanı yaşatmaya dair bir mücadele ortaya konmaktadır. İnsan hayatına, yaşam hakkına saldırıda, tehditte bulunan terör örgütüne karşı verilen mücadele bir insan hakkı mücadelesidir aynı zamanda. Devletimiz, 82 milyon vatandaşını, tüm terör örgütlerinin bu yıkıcı, yakıcı terör eylemlerinden korumak için güçlü bir şekilde kararlılığını sürdürmektedir. Operasyonlar da devam etmektedir. Terör örgütünü etkisiz hale getirinceye kadar, milletimizi, devletimizi, 82 milyon Türküyle, Kürtüyle, Alevisi, Sünnisiyle bizim barışımızı, huzurumuzu, birliğimizi bozacak bütün terör örgütlerine karşı PKK'sı, FETÖ'sü, DEAŞ'ı hiçbirisi kalmayıncaya kadar, hepsi etkisiz hale gelinceye kadar kararlı bir şekilde mücadelemizi sürdüreceğiz."

Tunceli'deki olayın terör örgütünün gerçek yüzünün görülmesi açısından önemli olduğuna işaret eden Bakan Gül, "Terör örgütünün bu eylemi, o yavrularımızın bakışlarındaki umudu, hayatın kaybolması bizi çok derinden müteessir etmiştir. İşte terör örgütünün gerçek yüzü budur. O yavruların çok güzel bir geleceği vardı ama eli kanlı terör örgütü bu eylemleriyle iki genç yavrumuzun daha hayatına kast etmiştir. Şiddetle kınıyoruz. Askerimiz, polisimiz, tüm güvenlik güçlerimiz, tüm vatandaşlarımız bu mücadeleyi sürdürecektir. Gerçekten üzüntülüyüz. Gencecik yavrularımız orada kırlarda koşarken, oynarken terör örgütünün hain tuzaklarına maruz kalmışlardır. Biz 82 milyon ve ülkenin her bir karışında her vatandaşımızın özgüre rahatça huzur içinde koşup oynayacağı çocuklarımızın daha güzel umutlarla yaşayacağı bir ortamı el birliğiyle hep beraber hazırlamaya gayret edeceğiz." ifadelerini kullandı.