AK Parti ve MHP'nin, siyasi partilerin seçim ittifakına ilişkin düzenlemeyi içeren ortak kanun teklifi, TBMM Başkanlığına sunuldu. Kanun Teklifi, AK Parti Grup Başkanı ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım ile MHP Grup Başkanı ve Osmaniye Milletvekili Devlet Bahçeli'nin de imzasını taşıyor.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal ile MHP Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Kalaycı, İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu ve Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak'ın yer aldığı heyet, teklif metnini, TBMM Başkanlık Divanı Toplantı Salonunda, Meclis Başkanı İsmail Kahraman'a teslim etti.

Kahraman, 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni aldıktan sonra yaptığı açıklamada, "Hayırlı uğurlu olsun." dedi.

İsmail Kahraman, "Seçim sandık demek, sandık demokrasi demek. İnşallah güzel bir mevzuat değişikliği olmuş olur. Böylece de hülle ve hile gibi durumlar ortadan kalkar. Muhteviyatını bilmiyorum ama niyetin fevkalade olduğunu kabul ediyorum. Her iki partiyi de tebrik ediyorum, nice hizmetler diliyorum." ifadesini kullandı.

Mustafa Şentop da seçim kanunlarında ve Siyasi Partiler Kanunu'nda değişiklik içeren çalışmayı tamamladıklarını bildirdi.

Şentop, Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun, Siyasi Partiler Kanunu, Milletvekili Seçimi Kanunu ve Mahalli İdareler ile ilgili Kanunda değişiklikler içeren 26 maddelik kanun teklifini İsmail Kahraman'a sunduklarını belirtti.

Teklifin ilk imza sahiplerinin, AK Parti Grup Başkanı ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, MHP Grup Başkanı ve Osmaniye Milletvekili Devlet Bahçeli olduğunu açıklayan Şentop, teklifte kendisi, AK Parti Gaziantep Milletvekili Abdulhamit Gül, AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, MHP Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak ile MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu'nun da imzalarının olduğunu kaydetti.

AK Parti ve MHP'nin, siyasi partilerin seçim ittifakı yapabilmesine imkan tanıyan ortak kanun teklifinin gerekçesinde, "Teklifle siyasi partilerin milletvekili seçimine ittifak yaparak girmelerine imkan veren düzenlemeler yapılmakta, siyasi partilerin seçimlerde ortak hareket etmelerine dair usul ve esaslara yer verilmektedir. Böylece ülkemizde uzun zamandır yapılmakta olan fiili ittifakların kanuni temelde yapılmasına imkan sağlanmaktadır." denildi.

BASIN TOPLANTISINDAN AÇIKLAMALAR

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, siyasi partilerin seçim ittifakına olanak sağlayan kanun tekliyle ilgili "Temel hedefimiz anayasa değişikliğinin gerekli kıldığı uyum kanunlarını, büyük reformu gerçekleştirecek düzenlemeleri yapmak. Bunun ilk adımı, zaman bakımından da önceliği olan seçim kanunları" dedi.

"Milli Mutabakat Komisyonu"nun üyeleri Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Anayasa Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal ile MHP Genel Sekreter Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu ve MHP Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak, siyasi partilerin seçim ittifakına ilişkin ortak kanun teklifiyle ilgili Mecliste basın toplantısı düzenlediler.

Mustafa Şentop seçim kanunlarında değişiklik içeren kanun teklifini TBMM Başkanlığına verdiklerini belirterek, uzun zamandır devam eden bir çalışmanın tamamlanarak kamuoyunun bilgisine sunulduğunu söyledi.

Türkiye'nin 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yeni bir perspektifle yoluna devam ettiğini kaydeden Şentop, bölgede ve dünyadaki değişimlerin, risklerin, tehditlerin ülkeyi yeni bir siyasi duruş ortaya koyma mecburiyetiyle karşı karşıya bıraktığını anlattı.

Bu yeni duruşun sembolik ifadesinin "Yenikapı ruhu" olarak ortaya konulduğunu dile getiren Şentop, ardından da yürütme ve yasamanın güçlendirilmesine yönelik bir anayasa değişikliği yapıldığını hatırlattı.

Şentop, 16 Nisan'da milletin kararıyla Türkiye'nin yeni bir hükümet sistemi benimsediğini ifade ederek, "Bu hükümet sistemi değişikliğinin zorunlu sonucu olarak, Türkiye'nin önünde açmış olduğu bir alan olarak da kanunlarda değişiklikler yapmak gerekti. Bu çerçevede yola çıkıldı." diye konuştu.

Yenikapı'da, ardından da anayasa değişikliğinde ortaya konulan milli mutabakatı somutlaştırmak, Türkiye'nin önündeki kritik seçimlerde de bu mutabakata bir kanuni temel kazandırmak üzere çalışmalara başladıklarını dile getiren Şentop, her partiden üçer kişi olarak çalışmalara başladıklarını belirtti.

Teklife ilişkin bilgi veren Şentop, "Temel hedefimiz anayasa değişikliğinin gerekli kıldığı uyum kanunlarını, büyük reformu gerçekleştirecek düzenlemeleri yapmak. Bunun ilk adımı, zaman bakımından da önceliği olan seçim kanunları. Özellikle yerel seçimlerle ilgili düzenlemeleri yapmak üzere çalışmalara başlamıştık. Onun içinde seçim ittifakıyla ilgili düzenlemeler de var. Onları da gerçekleştirmiş olduk." şeklinde konuştu.

Metnin tümünün seçim ittifakıyla ilgili maddelerden oluşmadığına dikkati çeken Şentop, anayasa değişikliğinin zorunlu kıldığı düzenlemeler, daha önceki tecrübelere dayalı olarak ortaya çıkan gereklilikler ile seçim güvenliğine ilişkin hükümlerin de teklifte yer aldığını kaydetti.

Teklif için 10'un üzerinde toplantı yapıldığını, 30 saatten fazla çalışıldığını anlatan Şentop, komisyonun kurulması talimatını veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile desteklerini esirgemeyen Başbakan Binali Yıldırım ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye, katkıda bulunan herkese teşekkür etti.

-"Biz millet ne diyor, ona bakıyoruz"

MHP Genel Sekreter Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı da AK Parti ile MHP milletvekillerinden oluşan "Milli Mutabakat Komisyonu" çalışmaları süresince kendilerine destek, teklife de tam mutabakat ile onay veren Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Başbakan Yıldırım'a ve MHP Genel Başkanı Bahçeli'ye teşekkür etti.

Milletin 16 Nisan referandumu ile yeni bir sistemi onayladığını anımsatan Kalaycı, "MHP olarak cumhurbaşkanlığı ve milletvekilleri seçimlerinde AK Parti ile beraber hareket ederek, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin kökleşmesine katkı sunmayı hedefliyoruz. Amacımız Türkiye'nin birlik ve dirliğini korumak, beka ve istiklalini yaşatmaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin Türk milletinin tercih ve takdiri olduğunun altını çizen Kalaycı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz millet ne diyor, ona bakıyoruz. Milletimizin beklentilerine kulak veriyoruz. 15 Temmuz'da oluşan milli birlikteliğin, 7 Ağustos Yenikapı ruhu, 16 Nisan halk oylaması şuuruyla 2019 seçimlerine taşınmasını ve temellenmesini arzuluyoruz. Milli mutabakat komisyonu olarak görevimiz, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin bütün kurum ve kurallarıyla tesisi ve sistemin sağlıklı işler hale getirilmesi için gerekli uyum yasalarının hazırlanması ve seçim ittifakıyla ilgili hukuki zeminin oluşturulmasıdır. Komisyon olarak hazırladığımız 26 maddelik ilk kanun teklifinde seçim ittifakı, seçim güvenliği ve mahalli idareler seçimlerine yönelik düzenlemeler yer almıştır. Teklifle Türk siyasi hayatında demokratikleşme yönünde önemli bir adım atılmaktadır."

-"İttifakın yasal alt yapısı oluşturuldu"

Kalaycı, teklifle siyasi partiler ve seçim kanunlarında, siyasi partilerin ittifak yaparak seçime katılabilmelerinin yasal alt yapısının oluşturulduğunu ifade etti.

İttifak yaparak seçime katılma kararı alan siyasi partilerin, seçim takviminin başlamasından itibaren en geç 7 gün içinde ittifak protokolü ile Yüksek Seçim Kuruluna başvurmalarının gerektiğini aktaran Kalaycı, "İttifak yapan siyasi partiler kuraya, ittifak olarak girecek ve oy pusulasında ittifak unvanı altında kendi aday listeleri ile yan yana yer alacaktır. Bu partilerin ittifak içindeki sıraları da yine kura ile belirlenecektir." diye konuştu.

Kalaycı, seçim barajının uygulanmasında ve milletvekili sayısının hesaplanmasında ittifak yapan siyasi partilerin aldıkları geçerli oyların toplamının dikkate alınacağını anlattı.

İttifakın elde ettiği milletvekili sayısının, ittifak yapan siyasi partiler arasında, aldıkları geçerli oy sayısı esas alınarak dağıtılacağını aktaran Kalaycı, teklifte yer alan diğer düzenlemeler hakkında da bilgi verdi.

-"Metinde yerel seçimlerde ittifaka ilişkin düzenleme yok"

Şentop ve Kalaycı açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Yerel seçimde ittifak söz konusu mu?" sorusuna Şentop, "Bu metinde yerel seçimlerle ilgili ittifak konusunda bir düzenleme yok." karşılığını verdi

Şentop ittifakın ismiyle ilgili sorular üzerine ise teklifin ittifak konusundaki genel yasal çerçeveyi belirlediğini, ittifak yapacak partilerin isme daha sonra kendi aralarında karar vereceklerini söyledi.

Mustafa Şentop, "Bizim hazırladığımız metin, objektif, soyut, hukuk normlarından oluşan, bütün siyasi partilerin ittifak yapabilmesine imkan veren bir metin." ifadesini kullandı.

Kalaycı, bir başka soruyu yanıtlarken ittifak yapan partilerin ayrı ayrı listelerle seçime gireceklerini bildirdi.

-"Parti sınırlaması yok"

Şentop, cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili soruyu yanıtlarken, "Milletvekilliği seçimi ile cumhurbaşkanlığı seçimi aynı gün yapılacak ama her iki seçim için de ayrı oy pusulaları kullanılacak." şeklinde konuştu.

"İttifak iki partiyle mi sınırlı olacak? Büyük Birlik Partisi ile bir görüşme söz konusu mu?" sorusunu yanıtlayan Şentop, yaptıkları düzenlemede parti sınırlaması olmadığını söyledi.

-"Dünyadaki örnekleri araştırdık"

İttifak kapsamında milletvekili dağılımlarının nasıl olacağı sorusunu yanıtlayan Şentop, şunları kaydetti:

"Seçim ittifakı olmalı ve ittifak içindeki partilerin de oy oranları, miktarları da belli olmalı diye yola çıkmıştık. Bu konuda dünyadaki örnekleri da araştırdık. Esasen, partilere verilen oyların toplamı ittifak oylarını oluşturacak. Ancak bugün hatırlarsanız seçimde bir siyasi partiye ayrılmış olan sütunun içinde kalmak kaydıyla birden fazla mühür basılması oyu geçerli kılıyor. Aynı şekilde ittifakla ilişkili bir çerçeve bulunacağı için bunun içine basılmış olan oylar da geçerli olacak."

Bu oyların hangi partinin hanesine yazılacağı sorulan Şentop, ittifakın oyunun, ittifak içindeki siyasi partilerin oyları ile ittifakın ortak oyları olarak isimlendirilen oylardan oluşacağını belirtti. Şentop, "İttifakın içinde olan ama hangi partiye verildiği belli olmayan oyların partilere dağılımı, partilerin oyları oranlarında dağıtılmak suretiyle bulunacak." bilgisini aktardı.

Şentop Büyük Birlik Partisine bir ziyaret gerçekleştireceğinin ifade edilmesi ve ittifak görüşmesi olup olmadığının sorulması üzerine, "Öyle bir görüşme değil. Yapılan kanunla ilgili Sayın Genel Başkan'a Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla bilgi verdim. Bu kısa oldu. Daha detaylı bilgilendirme yapacağım." açıklamasında bulundu.

-Başka parti listesinden aday olabilme

"AK Parti-MHP ittifakına bir üçüncü parti, parti olarak değil de milletvekili adayı bazında girebilir mi?" sorusuna ise Şentop, şu yanıtı verdi:

"Biz seçim kanunlarında ittifaka engel olan hükümleri kaldırdık ve temel çerçeve olarak da nasıl yapılacağına dair temel hükümler, kılavuz hükümler koyduk. Bunlar temel olarak ittifak yapacak siyasi partilerin protokolle anlaşmaları ve YSK'ya bildirmeleri ile başlayacak bir süreç. Daha sonra oy pusulasındaki yerler, oyların sayım dökümü hepsi düzenleniyor. Ama ittifaklara, partilerin birlikte hareket etmelerine engel hükümleri de kaldırdık demiştim; bunlardan birisi Siyasi Partiler Kanunu'nda vardı. Siyasi partilerin bir başka siyasi partiyi destekleyemeyeceğine ilişkin engel vardı. Bunu kaldırdık. Yine seçime girme yeterliliği bulunan bir siyasi partinin seçime girmemesi halinde, o partinin üyesi olan kişilerin başka parti listesinden kendi partilerinden istifa etmeksizin aday olmalarına imkan tanıyan bir düzenleme de yaptık."

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, "Oy pusulasında ittifak yapan partiler, yan yana konulacak. Üzerinde de ittifakın unvanı bulunacak. Herkes kendi istediği partiye oyunu verecek. Ancak ittifak içinde iki partiye de ayrı ayrı mühür basanlar olabilir, ittifakın unvanı üzerine basanlar olabilir, hangi partiye verildiği belli olmayan oylar olabilir. Bunlara da biz 'İttifakın ortak oyları' dedik." dedi.

"Milli Mutabakat Komisyonu"nun üyeleri Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Anayasa Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal ile MHP Genel Sekreter Yardımcısı ve Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu ve Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak, siyasi partilerin seçim ittifakına ilişkin ortak kanun teklifiyle ilgili Mecliste basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda, seçimde sandık kurulunun belirlenmesine ilişkin düzenlemeyle ilgili soruya Şentop, mevcut sistemde okuma yazma bilmeyen, tutanaklara parmak basan sandık başkanları bile çıkabildiğini ve bu durumun tutanakların doldurulması konusunda sıkıntılar yaşattığını söyledi. Yeni sisteme göre ise ilçe sınırları içinde ikamet eden tüm kamu görevlilerinin listesinin ilçe seçim kurulu başkanı tarafından alınacağını, bu liste içinden sandık sayısının iki katı kadar isim belirleneceğini anlatan Şentop, ilçe seçim kurulu başkanının sandık kurulu başkanlarını belirleyeceğini ifade etti. Düzenleme ile okuma yazma bilen, işleyişe, prosedürlere hakim başkanların görev başına geleceğini dile getiren Şentop, sandık kurulunun başkandan ibaret olmadığını, her siyasi partinin üyelerinin, kurulda yer aldığını kaydetti.

- Seyyar sandık uygulaması

Evden dışarıya çıkamayan hasta ve yatağa bağımlı insanlar için ise seyyar sandık uygulamasının düşünüldüğünü anlatan Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hasta veya engelli vatandaşlarımızın listesi seçim kurulları tarafından temin edilecek. Bu kayıtlar Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın kayıtlarında vardır veya kendileri bunları bir raporla belgeleyebilecekler. Bunlar için ilçe seçim kurulları, ayrı bir sandık listesi oluşturacak. Her seçim döneminde listeler askıya çıkıyor, itirazlar ve kesinleşmesi için. Seyyar sandık için de sandık listesi ve sandık kurulu oluşturulacak. Yine sandık başkanı, sandık kurulu üyeleri, bütün siyasi partilerden üyeler olmak kaydıyla. Bunlar seçmenin ayağına gidecek, sandığı götürecek, orada oyunu alacak. O listelere partilerin itiraz hakları da var."

- "Mühürsüz olup, filigranlı olan zarflar kabul edilecek"

Mühürsüz oy pusulası ile ilgili ise Mustafa Kalaycı, "YSK filigranlı ve amblemli zarflar ve oy pusuları sandık kurulunun ihmali nedeniyle mühürlenmediği anlaşılırsa ve bunlar filigranlıysa bunların geçerli sayılacağı ön görüldü." dedi.

Mustafa Şentop da 298 sayılı kanunun 1961 yılında hazırlandığını ve sandık kurulunun mührü bulunmayan oy pusulalarının geçersiz olacağı yönünde hüküm olduğunu belirterek, mevzuatta bir düzenleme olmamasına rağmen 1984 yılından itibaren YSK'nın istikrarlı bir şekilde sandık kurulunun mührü bulunmayan oy pusulalarının ve zarflarının geçerli olduğuna dair karar verdiğini vurguladı.

Şentop, Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda şahısların aday olacağını ve siyasi partilerin adayları destekleyebileceğini kaydetti.

Bir gazetecinin, "Bir siyasi parti kendi seçime girecek olursa barajın altında kalacak ama ittifak yaptığı için barajı geçecek; bu tartışma konusu olur mu?" şeklindeki soruya ise Kalaycı, "İttifak yapmanın doğal bir sonucu. Avrupa ülkelerindeki uygulamalara bakıldığında da aynı uygulamalar orada da söz konusu. Anayasaya aykırı bir durum söz konusu değil." yanıtını verdi.

Şentop ise seçim ittifakını kendilerinin keşfetmediğini, dünyada da ilk defa gündeme gelmediğini ifade etti. Bir çok ülkede bu tür uygulamaların olduğunu aktaran Şentop, ittifaklar için farklı baraj oranları belirleyen ülkeler olduğunu dile getirdi.

Daha önce bazı siyasi partilerin barajı aşmak için parti olarak seçime girmeyip, bağımsız milletvekilleri adayları halinde seçime girdiklerini anlatan Şentop, seçilen milletvekillerinin de Mecliste siyasi çatı altında buluştuklarını anımsattı.

Cumhurbaşkanı seçimi ile ilgili oy pusulasına ilişkin soruya ise Kalaycı, pakette bu konuda bir düzenlemenin olmadığını, onunla ilgili düzenlemenin de geleceğini kaydetti.

- Oy pusulasındaki uygulama

Mustafa Şentop, oy pusulasındaki uygulamayı ise şu şekilde anlattı:

"Oy pusulasında ittifak yapan partiler, iki parti, üç parti kaç parti olursa olsun, ittifak yapan partiler yan yana konulacak. Bu partilerin bulunduğu kaç sütun ise o genişlikte olacak ve üzerinde de ittifak ile ilgili bir ifade, ittifakın unvanı bulunacak. Herkes kendi istediği partiye oyunu verecek, büyük çoğunluktaki seçmen böyle oy kullanacaktır. Ancak ittifak içinde iki partiye de ayrı ayrı mühür basanlar olabilir, ittifakın unvanı üzerine basanlar olabilir, hangi partiye verildiği belli olmayan oylar olabilir. Bunlara da biz 'İttifakın ortak oyları' dedik. Dolayısıyla çok az da olsa böyle bir ihtimal vardır. Bunların siyasi partilere dağılımıyla ilgili de bir formül var, siyasi partilerin tek tek aldıkları oylar ve bu oyların bir oranı var. Bu orana göre ittifakın ortak oyları siyasi partilere dağıtılacak."

Oy pusulasındaki sıralamaya ilişkin ise Kalaycı, ittifakın, bir parti gibi kuraya gireceğini, buna göre sıralamasının belirleneceğini belirtti.

- "Uyum yasaları ile ilgili çalışmalarımız devam edecek"

Komisyonun görev alanını, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bütün kurum ve kurallarıyla yerleştirilmesi için hukuki altyapısının oluşturulması için uyum yasalarının hazırlanması ve seçim ittifakı" diye tanımlandığını dile getiren Mustafa Kalaycı, "Uyum yasalarıyla ilgili çalışmalarımız devam edecek. Bu birinci kanun teklifimiz." dedi.

Daha önceki yıllarda "Bu köyden falan partiye oy çıkarsa seçimden sonra size hesabını sorarız" gibi tehditvari olayların yaşandığını, seçmen iradesinin tehditle, zorla yönlendirilmeye çalışıldığını dile getiren Şentop, kimin nereye oy verdiğinin anlaşılmayacağı bir sistem kurulmasını öngördüklerini aktardı.

- "Erken seçimi gerektirecek bir tablo yok"

Seçimlerin öne alınacağına ilişkin iddialara ise Şentop, böyle bir durumun söz konusu olmadığını ve hiçbir zaman da konuşulmadığını bildirdi. Prensip olarak tüm seçimlerin zamanında yapılmasını benimsediklerini söyleyen Şentop, "Erken seçimi gerektirecek bir tablo da Türkiye'de yok." ifadesini kullandı.

- "Koalisyon ile ittifakı aynı çerçevede değerlendiremeyiz"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal'a ise "Daha önce siyasi partilerin ittifakına karşı çıkmıştınız, şimdi AK Parti'nin ittifaka ihtiyacı var mı?" şeklinde soru yöneltildi. Ünal, parlamenter sistemdeki koalisyon kavramı ile Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemindeki ittifak kavramının aynı şey olmadığını vurguladı. Cumhurbaşkanı hükümet sisteminin 50 artı 1 gibi yönetimdeki istikrarı sağlayacak bir düzenleme getirdiğini ve seçim öncesi siyasi partileri doğal olarak ittifak yapmaya yönlendirdiğini belirten Ünal, şunları söyledi:

"Bizim yaptığımız bu düzenleme, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin, siyasetin doğasına dönük, yeniliğine hukuki bir altlık oluşturmak. Dolayısıyla bunun bir koalisyon mukayesesine açıkçası ben doğru bulmuyorum. Çünkü cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi yönetimde istikrar sorununu tamamen ortadan kaldırıyor. Yeni sistemde ise siyasi partilerin birlikte ittifak içinde daha güçlü ve benzer sistemlerin uygulandığı ülkelerde olduğu gibi siyaseti daha bir araya getiren, daha toparlayan bir çizgiye taşımasıdır. O yüzden koalisyonla ittifakı aynı çerçevede değerlendiremeyiz."

Mustafa Şentop da koalisyonların seçimden sonra ortaya çıktığının, ittifakların ise seçimden önce oluştuğunun altını çizdi. Her siyasi partinin iktidar olma iddiasıyla bir beyanname yayınladığını anımsatan Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hiç kimse iktidara gelemiyor sonra koalisyon yapıyorlar. Koalisyon olunca herkes seçim öncesi millete vaat ettiği beyannameleri çöpe atıyor ve daha sonra kendi aralarında ne yapabiliriz diye konuşuyorlar. Bir protokol yapıyorlar ve bir yola çıkıyorlar. Çıktıkları bu yol, seçim öncesi millete anlattıkları yol değil. Koalisyonlara itiraz bu. İttifak ise seçimden önce yapıldığı için seçime yönelik olarak seçim sonrası ne yapacaklarını daha önceden millete anlatacaklar ve buna göre yönetecekler. Koalisyon ile ittifak arasında çok büyük farklar var."

YASANIN GEREKÇESİ

TBMM Başkanlığına sunulan Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin genel gerekçesinde, özgürlükçü ve çoğulcu demokratik rejimlerin özgür, eşit, serbest ve dürüst şekilde yapılan seçimlere dayandığı belirtildi.

Seçimlerin, demokratik düzenin başlıca meşruiyet kaynağı ve yönetimlerin halk tarafından benimsendiğinin göstergesi olduğu vurgulanan gerekçede, demokratik yönetimin temeli olan serbest seçim hakkının, her türlü etkiden uzak, hür iradeyle kullanılan oylarla bir anlam ve değer taşıdığına dikkati çekildi.

Kanun teklifinin gerekçesinde, "Anayasa'nın 67. maddesinde yer alan seçimlerin serbestliği ve gizli oy ilkeleri, seçimlerin güvenli ve huzurlu bir ortamda gerçekleştirilmesi ve seçmenin hiçbir etkiye ve baskıya maruz kalmadan hür iradesini sandığa yansıtabilmesidir. Bu konuda gösterilecek özen, demokratik rejimin geliştirilmesi için büyük önem taşımaktadır. Seçimlerin dürüstlük kurallarına uygun biçimde yapılmasını sağlamak devletin en önemli görevleri arasındadır." ifadesine yer verildi.

Gerekçede, bu görevin bir gereği olarak, seçimin güvenli ve tarafsız olmasını sağlayacak ilave tedbirlerin alınmasına ihtiyaç bulunduğu anlatılarak, bu kapsamda teklifle, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun'da ve diğer seçim kanunlarında bazı değişikliklerin yapılmasının öngörüldüğü aktarıldı.

Gerekçede, şu değerlendirilmelerde bulunuldu:

"Teklifle, seçim güvenliğinin sağlanmasında güçlük yaşanabilecek yerlerde, seçimlerin serbestliği ve gizli oy ilkeleri gereğince seçmenlerin hiçbir etki ve baskı altında kalmadan seçme haklarını kullanabilmeleri amacıyla, sandıkların seçim güvenliğinin tam olarak sağlanabileceği en yakın seçim bölgelerine taşınmasına, sandık bölgelerinin ve muhtarlık seçimleri hariç olmak üzere seçim bölgelerinin birleştirilmesine, birleştirilen seçim bölgeleri veya sandık bölgelerinde seçmen listelerinin karma şekilde düzenlenmesine Yüksek Seçim Kurulunca karar verilebilecektir."

Anayasa'nın 76. maddesinde yapılan değişiklikle, milletvekili seçilme yaşının 25'ten 18'e indirildiği hatırlatılan gerekçede, anayasal bir zorunluluk bulunmamakla birlikte, teklifle mahalli idare organlarına seçilme yaşının da 18'e indirildiği, böylece genç nüfusun yerel yönetimlerin karar alma organları ile idaresinde daha fazla temsil edilmesinin önünün açıldığı vurgulandı.

Teklifle, sandık kurulu başkanının iyi ün yapmış kişiler arasından belirlenmesi ve sandık kurulunun siyasi partiler tarafından bildirilenler dışındaki üyesinin ihtiyar meclisi ve ihtiyar heyeti üyeleri arasından belirlenmesi yerine, bu kişilerin ilçede ikamet eden kamu görevlileri arasından belirlenmesine yönelik değişiklik yapıldığı bildirildi.

Gerekçede, şu görüşlere yer verildi:

"Buna göre, ilçe seçim kurulu başkanı, mülki amirler tarafından yerleşim yeri esasına göre bildirilen kamu görevlileri arasından önce ad çekmek suretiyle ihtiyaç duyulan sandık kurulu başkanının iki katı sayıda kamu görevlisini tespit edecek, sonra bu kamu görevlileri arasından mani hali bulunmayanları sandık kurulu başkanı olarak belirleyecektir. Sandık kurulunun siyasi partiler tarafından bildirilenler dışındaki asıl ve yedek üyesi de aynı usulle belirlenecektir.

Halen mahalli idare organları seçimlerinde il genel meclisi üyeliği ve muhtarlık seçimleri ile belediye seçimlerinde oy pusulaları farklı zarflara konulmaktadır. Bu durum, seçmenlerce başka seçim türüne ait oy pusulalarının sehven farklı zarflara konulması veya zarfın atılacağı sandıkların karıştırılması gibi nedenlerle oyların geçersiz sayılmasına sebep olmaktadır. Bu itibarla uygulamada ortaya çıkan sorunların önüne geçilmesi amacıyla, mahalli idare organları seçimlerinde oy pusulalarının tamamının aynı zarfa konulmasına yönelik düzenleme yapılmaktadır."

Anayasa değişikliğiyle Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinin aynı gün yapılmasının hükme bağlandığı hatırlatılan gerekçede, mahalli idare organları seçimlerinde yaşanan benzeri sorunların önüne geçilmesi amacıyla birlikte yapılan Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinde de oy pusulalarının aynı zarfa konulmasının öngörüldüğü aktarıldı.

Gerekçede, mevcut düzenlemeye göre kolluk güçlerinin sandık çevresine sadece sandık kurulu başkanı veya üyelerden birinin çağrısı üzerine gelebildiğine işaret edilerek, "Teklifle, seçmenlerin şahsen yapacakları ihbar üzerine de kolluk güçlerinin sandık çevresine gelebilmeleri öngörülmektedir. Kolluk güçleri sandık kurulunun talimatına uymak zorunda oldukları gibi çağrı veya ihbar sebebi ortadan kalkınca sandık çevresinden ayrılacaklardır." ifadesi kullanıldı.

Kanun teklifinin gerekçesinde, şunlar kaydedildi:

"Teklifle Siyasi Partiler Kanunu ve seçim kanunlarında yer alan yasaklar kaldırılarak, siyasi partilerin milletvekili seçimine ittifak yaparak girmelerine imkan veren düzenlemeler yapılmakta, siyasi partilerin seçimlerde ortak hareket etmelerine dair usul ve esaslara yer verilmektedir. Böylece ülkemizde uzun zamandır yapılmakta olan fiili ittifakların kanuni temelde yapılmasına imkan sağlanmaktadır."

KANUN TEKLİFİ NELERİ İÇERİYOR

Teklife göre, aynı binada oturan seçmenler, hane bütünlüklerinin korunması ve aynı seçim bölgesinde kalmaları şartıyla, farklı sandık bölgelerine kaydedilebilecek.

Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanunu'nun "Yüksek Seçim Kurulunun görev ve yetkileri" başlıklı maddesine, üç fıkra daha ekleniyor. Buna göre YSK'nin görev ve yetkileri arasına şunlar ekleniyor:

"- Seçim türüne göre sandık bölgesi seçmen sayısını belirlemek,

- Seçim güvenliği açısından gerekli görülmesi durumunda, vali veya il seçim kurulu başkanının oy verme gününden en geç bir ay önce talepte bulunması halinde, o yerdeki sandıkların en yakın seçim bölgelerine taşınmasına, sandık bölgelerinin birleştirilmesine, muhtarlık seçimleri hariç olmak üzere seçim bölgelerinin birleştirilmesi ile seçmen listelerinin karma şekilde düzenlenmesine ve bu hususların ilanına karar vermek,

- Hastalığı veya engeli sebebiyle yatağa bağımlı olan seçmenlerin, muhtarlık seçimleri hariç, oy kullanmalarını sağlamak için seyyar sandık kurulu kurulmasına, oy kullanılmasına, sayım ve döküm ile birleştirme işlemlerine ilişkin usul ve esasları belirlemek."

- Sandık kurulu başkanının belirlenmesi

Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanunu'nun "Sandık kurulu başkanının seçimi" başlıklı maddesinin başlığı, "Sandık kurulu başkanının belirlenmesi" olarak değiştiriliyor.

Bu maddede yapılan değişikliğe göre, ilçede görev yapan tüm kamu görevlilerinin listesi, mülki amir tarafından yerleşim yeri adresleri esas alınmak suretiyle ilgili ilçe seçim kurulu başkanlıklarına gönderilecek. İlçe seçim kurulu başkanı, bu kamu görevlileri arasından ihtiyaç duyulan sandık kurulu başkanı sayısının iki katı kamu görevlisini ad çekmeyle tespit edecek ve bu kişiler arasından mani hali bulunmayanları sandık kurulu başkanı olarak belirleyecek.

Sandık kurulu başkanının göreve gelmemesi halinde, kamu görevlileri arasından belirlenen üye, bu üyenin de bulunmaması durumunda en yaşlı üye kurula başkanlık edecek.

İlçe seçim kurulu başkanı, sandık kurulunun kalan bir asıl ve bir yedek üyesini belirlemek için önce, sandık kurulu başkanı olarak belirlenmeyenler arasından, ihtiyaç duyulan sandık kurulu üye sayısının iki katı kamu görevlisini ad çekmeyle tespit edecek. Bu kişilerden mani hali bulunmayanları sandık kurulu asıl ve yedek üyesi olarak belirleyecek.

- Zarf ve sandık ağzı ebatlarını YSK belirleyecek

Birlikte yapılan cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinde, oy pusulaları aynı zarfa konulacak.

Seçimlerde kullanılacak kabinler, oy vermenin gizliliğini sağlayacak şekilde yaptırılacak. Kabinlerin ölçü ve standartları Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından belirlenecek.

Mahalli idare organları seçimlerinde oy pusulalarının aynı zarfa konulması ve birlikte yapılan Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinde de oy pusulalarının aynı zarfa konulması öngörüldüğünden, oy sandıklarının kapağının üzerinde zarfların atılması için bulunan açıklığa ilişkin "Boyu 25, eni 1 santimetre ebatlarında" ibaresi, kanundan çıkarılıyor. Bu açıklık, YSK tarafından belirlenecek.

Zarfların ebatlarının da kanunda belirlenmesinden vazgeçiliyor, bu konuda da yetki YSK'de olacak.

Oy zarfları, ön yüzünün sol üst köşesinde "Türkiye Cumhuriyeti Yüksek Seçim Kurulu" amblemi yer alacak şekilde Yüksek Seçim Kurulunca filigranlı kağıttan hazırlatılacak.

- Sandık çevresi

Teklifle, "Sandık çevresi"; "Oy sandığının konulduğu ve sandık kurulunun görev yaptığı oda, bölüm veya bu amaçla oluşturulan yer." olarak tanımlanıyor.

Bu maddenin gerekçesinde, "Mevcut düzenlemede sandık alanı ve sandık çevresinin çok büyük bir alanı kapsaması, uygulamada sandık kurulları ile kolluk güçleri arasında ihtilafa ve yetki karmaşasına neden olmaktadır. Bu hususlar nazara alınarak, sandık alanı uygulamasından vazgeçilmekte ve sandık çevresi yeniden tanımlanmaktadır." açıklamasına yer verildi.

- Kolluk güçlerini çağırma

Mevcut düzenlemeye göre, kolluk güçleri, sandık çevresine sadece sandık kurulu başkanı veya üyelerden birinin çağrısı üzerine gelebiliyorken, teklif, seçmenlerin ihbarı üzerine de kolluk güçlerinin sandık çevresine gelebilmeleri öngörülüyor.

Sandık çevresinde, cebir, şiddet veya tehdit kullanarak sandık başı düzenini bozmaya kalkışanlar, sandık kurulu başkanı veya üyelerinden biri tarafından yapılan çağrı ya da seçmenlerin ihbarı üzerine gelen kolluk güçlerince derhal sandık çevresinden uzaklaştırılacak ve gerekli yasal işlem yapılacak. Seçmenlerce ihbar, o yer kolluk güçlerine şahsen yapılacak.

Sandık çevresine gelen kolluk güçleri, başkanın talebine veya kurulun kararına uymak zorunda olacak; çağrı veya ihbar sebebi ortadan kalkınca sandık çevresinden ayrılacak.

Seçimin güvenliğini sağlamakla görevli kolluk güçleri hariç, özel güvenlik görevlileri ve belediye zabıtaları gibi görevliler de dahil olmak üzere resmi üniforma ve silah taşıyan kişiler, sandığın konulduğu bina, yapı ve bunların müştemilatına giremeyecek.

Sandığın konulduğu bina, yapı ve bunların müştemilatında hiç kimse, başkalarının görebileceği şekilde bir siyasi parti veya adaya ait rozet, amblem veya benzeri işaretler ya da propaganda amaçlı yayınlar taşıyamayacak; yazılı, sözlü veya görüntülü propaganda yapamayacak. Bunlara uymayan kişiler kolluk güçleri tarafından uzaklaştırılacak.

İlçe seçim kurulu başkanı, sandık çevresinde, sandık başı iş ve işlemlerinin düzen içinde yürütülmesini ve sandığın konulduğu bina, yapı ve bunların müştemilatında güvenliği ve kanunda öngörülen yasaklara uyulmasını sağlayacak tedbirleri alacak; seçmenin ve bu yerlerde bulunma hakkına sahip diğer kişilerin buralara serbestçe girmesini engelleyen veya güçleştiren her türlü hareketi önleyecek. Bu kapsamda, ilçe seçim kurulu başkanınca verilen talimatlara sandık kurulları, mülki ve idari makamlar uymak zorunda olacak.

- Oy pusulalarının sayım ve dökümü

Üzerinde sandık kurulu mührü bulunmamasına rağmen Türkiye Cumhuriyeti Yüksek Seçim Kurulu filigranı, amblemi ve ilçe seçim kurulu mührü bulunan zarflar ile üzerinde leke veya çizik bulunsa dahi bunun özel işaret koymak amacıyla yapıldığı kesin olarak anlaşılamayan zarflar geçerli sayılacak.

Sayım döküm cetvelinde siyasi parti ve bağımsız adaylara ayrılan sütunlardan sonra ittifakın ortak oyları için sütun ayrılacak.

Aynı zarf içinde birden fazla oy kullanılan seçimlerde, zarfın içinden çıkan oy pusulaları okunmadan önce, seçim türüne göre ters çevrilerek tasnif edilip masanın üzerine konulacak.

Birlikte yapılan Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinde, önce Cumhurbaşkanı seçimine ait oy pusulalarının sayım ve dökümü yapılacak.

Mahalli idare organları seçimlerinde: Büyükşehirlerde, sırasıyla büyükşehir belediye başkanlığı, belediye başkanlığı, belediye meclisi üyeliği ve muhtarlık; diğer illerde sırasıyla belediye başkanlığı, belediye meclisi üyeliği, il genel meclisi üyeliği ve muhtarlık, seçimlerine ait oy pusulalarının sayım ve dökümü yapılacak.

- Oyların geçerliliği

İttifak alanı içeresinde, "Evet" mührünün; bir siyasi partiye ayrılan alana; hem bir siyasi partiye ayrılan alana hem de ittifak unvanı bölümüne; ittifak unvanı bölümüne taşacak şekilde bir siyasi partiye ayrılan alana basılması halinde, bu oy pusulaları geçerli kabul edilecek ve sayım döküm cetvelinde o siyasi partinin cetveldeki sütununa işaretlenecek.

Bu haller dışında, yalnız ittifak alanı içerisine "Evet" mührünün basıldığı her durumda, bu oy pusulaları da geçerli kabul edilecek ve sayım döküm cetvelinde ittifakın ortak oyları sütununa rakamlar birden başlamak üzere, sırasına göre çizilmek suretiyle, ayrı ayrı işaretlenecek.

Yetkili seçim kurulları tarafından gönderilen, filigranı bulunan ve sandık kurullarının ihmali sonucu arkası mühürlenmeyen oy pusulaları da geçerli sayılacak.

Sandık sonuç tutanağında, ittifakların her birinin aldığı ortak oyların sayısı ayrı ayrı gösterilecek.

Siyasi partiler, ittifak yaparak seçime katılabilecek. İttifak yapan partiler ittifak protokolünü Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) teslim edecek. Siyasi partilerin seçimlerde başka bir siyasi partiyi destekleme kararı almalarını yasaklayan hüküm kaldırılacak.

Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifine göre, Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun'da öngörülen değişikliğe bağlı olarak; ilçe birleştirme tutanağında, ittifakların her birinin ortak oylarının sayısı, ittifak içerisindeki her bir siyasi partinin tek başına aldığı oy sayısı ile ittifakın ortak oylarından gelen payın ilave edilmesiyle elde edilen oy sayısı gösterilecek.

Teklifle, siyasi partilerin seçimlerde başka bir siyasi partiyi destekleme kararı almalarını yasaklayan hüküm kaldırılıyor.

Buna göre, Siyasi Partiler Kanunu'nun, "Siyasi partiler, tüzük ve programları dışında faaliyette bulunamayacakları gibi seçimlerde başka bir partiyi destekleme kararı da alamazlar" hükmünü içeren 90. maddesinin 2. fıkrası, "Siyasi partiler, tüzük ve programları dışında faaliyette bulunamazlar" şeklinde değiştiriliyor.

- İttifakla seçime katılma

Teklifle, siyasi partilerin ittifak yaparak milletvekili seçimine katılmalarına imkan tanınıyor.

Buna göre, siyasi partiler, ittifak yaparak seçime katılabilecek. İttifak yapan partiler kendi aday listelerini verecek. İttifak yaparak seçime katılma kararı alan siyasi partiler, seçimin başlangıç tarihinden itibaren en geç 7 gün içinde, genel başkanların imzalarını ihtiva eden ittifak protokolünü, Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) teslim edecek.

Aday listelerinin teslim edilmesi için belirlenen tarihten iki gün öncesine kadar, aynı usulle ittifak protokolünde değişiklik yapılabilecek. İttifak protokolünde; siyasi partilerce belirlenmesi halinde, ittifak unvanı ve kanunlara aykırı olmayan diğer hususlar yer alacak. Siyasi partiler, aday listelerinin teslim edilmesi için belirlenen tarihten üç gün öncesine kadar, YSK'ye bildirimde bulunmak suretiyle ittifaktan vazgeçebilecek.

Bu durum, YSK tarafından aynı ittifak içerisindeki diğer siyasi partilere derhal bildirilecek. Vazgeçme halinde, ittifak diğer partiler arasında devam edecek. İttifaktan vazgeçmenin bildirilmesini takip eden gün saat 17.00’ye kadar, ittifak içerisindeki diğer siyasi partiler ittifak protokolünü değiştirebilecek veya ittifaktan vazgeçebilecek.

- Usul ve esasları YSK belirleyecek

Bu hükmün uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar ile seçim ittifakına ilişkin diğer hususlar, YSK tarafından belirlenecek.

Seçimlere katılma yeterliliği taşıyan siyasi partinin seçime katılmaması halinde, bu partinin üyesi, kendisinin ve üyesi olduğu siyasi partinin yazılı muvafakati alınarak, başka bir siyasi parti tarafından aday gösterilebilecek.

İttifak yapan siyasi partiler, kuraya ittifak olarak dahil edilecek ve oy pusulasında yan yana yer alacak.

Bu partilerin ittifak içerisindeki sıraları da kurayla belirlenecek. Bu durumda ittifak yapan siyasi partilerin sütunlarının üzerinde; kısa kenarı iki santimetre, uzun kenarı bu partilerin sütunlarının genişliği ile sütunlarının aralığı toplamı kadar olan, dikdörtgen şeklinde ittifak unvanının yer alacağı ortak bir bölüm bulunacak.

İttifakın unvanı yoksa, ittifak unvanı bölümüne yalnız "İTTİFAK" ibaresi yazılacak. Unvanı olmayan ittifakın birden fazla olması halinde, bunlar başvuru sırasına göre numaralandırılacak. İttifak unvanı bölümü ile aralarındaki boşluk dahil, ittifak yapan siyasi partilerin sütunlarının tamamı ittifak alanı olacak.

Teklifle, Milletvekili Seçimi Kanunu'nun, "Bir seçim çevresinde seçime katılan siyasi partinin almış olduğu geçerli oyların toplamı, siyasi partinin o seçim çevresinde almış olduğu geçerli oyu gösterir." hükmünü içeren maddesine, ek yapılıyor.

Buna göre, aynı ittifak içerisindeki siyasi partilerin her birinin geçerli oyu; ittifakı oluşturan siyasi partilerin o seçim çevresinde tek başına aldıkları oy sayısına, ittifakın ortak oylarından gelen payın ilave edilmesiyle elde edilecek. İttifak yapan her bir partiye ortak oylardan gelen pay; ittifak yapan siyasi partilerin tek başına aldıkları oyun bu partilerin toplam oyuna bölünmesiyle elde edilen katsayının ittifakın ortak oyu ile çarpımı sonucu elde edilecek.

Teklifle, öngörülen ittifak müessesesine uyum amacıyla Milletvekili Seçimi Kanununda düzenleme yapılıyor.

İttifak yapan siyasi partilerin aldıkları geçerli oyların toplamının yüzde 10'u geçmesi halinde, bu siyasi partilerin her biri barajı geçmiş sayılacak.

- İttifak yapan partiler için baraj hesaplaması yapılmayacak

Seçim ittifakı yapılması halinde, yüzde 10'luk barajın hesaplanmasında ittifak yapan siyasi partilerin aldıkları geçerli oyların toplamı dikkate alınacak, bu siyasi partiler için ayrıca baraj hesaplaması yapılmayacak.

Teklifle, dahil olduğu ittifak yüzde 10 barajını aşan siyasi partilerin çıkaracağı milletvekillerinin tahsis usulü düzenleniyor.

İttifakın elde edeceği milletvekili sayısının hesaplanmasında, ittifak yapan siyasi partilerin toplam oyu esas alınacak. İttifakın elde ettiği toplam milletvekili sayısı, ittifak yapan siyasi partiler arasında her birinin aldığı geçerli oy sayısı esas alınarak bu düzenlemedeki usule göre paylaştırılacak.

- Oy pusulaları aynı zarfa konulacak

Teklifle, belediye, il genel meclisi üyeliği ve muhtarlık seçimlerinde oy pusulalarının farklı zarflara konulmasının, seçmenlerce başka seçim türüne ait oy pusulalarının sehven farklı zarflara konulması veya zarfın atılacağı sandıkların karıştırılmasına ve bunun da oyların geçersiz sayılmasına sebebiyet vermesi nedeniyle düzenleme yapılıyor.

Belediye başkanlığı, belediye meclisi üyeliği, il genel meclisi üyeliği ve muhtarlık seçimlerinde oy pusulaları aynı zarfa konulacak. Ancak seçim bölgelerinin birleştirilmesine karar verilmesi halinde, muhtarlık seçiminde oy pusulası ayrı zarfa konulacak ve bu zarf ayrı sandığa atılacak.

Seçmen kütükleri, "yerleşim yeri adresi" bilgileri esas alınarak düzenlenecek. Böylece, seçmen kütüğünün oluşturulmasında sadece yerleşim yeri esas alınacak; askı süresi içinde, yerleşim yeri değişikliği imkanı mevcut uygulamada olduğu gibi sürdürülecek.

Teklifle, ilgili kanunda yapılan değişiklik sebebiyle, yurt dışı seçmen kütüğü ve seçmen listelerinin oluşturulmasında ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermek maksadıyla, Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun'da değişiklik yapılıyor.

Buna göre, yurt dışı seçmen kütüğü ve seçmen listeleri "yerleşim yeri adresi" bilgileri esas alınarak düzenlenecek. Böylece yurt dışı seçmen kütüğünün oluşturulmasında sadece yerleşim yeri esas alınacak; askı süresi içinde, yerleşim yeri değişikliği imkanı mevcut uygulamada olduğu gibi devam ettirilecek.

Teklifle, Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'da yapılması öngörülen değişiklikle "sandık alanı" uygulamasından vazgeçilmesine bağlı olarak, bazı maddelerde değişiklik yapılıyor. Kanunda yer alan "sandık alanı" ibareleri "sandık çevresi" olarak değiştiriliyor.

Milletvekili seçilebilmek için aranan "askerlik hizmetini yapmış olma" şartı, "askerlikle ilişiği olmama" şeklinde değiştiriliyor.

- Mahalli seçimlerde de seçilme yaşı 18 olacak

Teklifle, mahalli idare organları için seçilme yaşının 18'e indirilmesi sebebiyle ilgili kanunda değişiklik yapılıyor. Böylece; askerlik çağına gelmemiş olanlar ile askerlik hizmeti ertelenmiş olanlar da milletvekili, belediye başkanı, il genel meclisi üyesi, muhtar ve ihtiyar meclisi veya heyeti üyesi seçilebilecek.

Anayasa değişikliğiyle milletvekili seçilme yaşının 18 olarak düzenlenmesi nazara alınarak, mahalli idare organları seçimlerinde de 25 olan seçilme yaşı 18 olarak belirleniyor.

Teklifle, yapılan değişikliklere bağlı olarak, ilgili kanunlardaki hükümler yürürlükten kaldırılıyor.