İSTANBUL (AA) - Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin terör örgütlerine sahip çıkarak Türkiye’nin bileğini bükmeye çalıştıklarını ancak bunu başaramadıklarını belirterek, "Gelip, paşa paşa bükemedikleri eli sıkacaklar. Avrupalı ülkeler içinde Türkiye ile iyi ilişkiler geliştirmek bu aşamadan sonra onların da menfaatine." dedi.

Sağlık Bakanı Akdağ, İTO Meclis toplantısına katılarak, burada üyeler ve yönetimle buluştu.

Meclis üyelerine seslenen Bakan Akdağ, ekonomi ve sağlık arasındaki ilişki, sağlıkta yeni dönemle ilgili açıklamalarda bulundu.

Ekonomide bir bahar havasını hissetmeye başladıklarını ifade eden Bakan Akdağ, Türkiye'nin uluslararası ilişkilerinde de Avrupa ile ilişkilerinde de benzer bir havanın gelişeceğine inandığını söyledi.

AB - Türkiye ilişkilerine değinen Akdağ, Avrupa ülkelerinin terör örgütlerine kucak açmasının manidar olduğunu vurguladı.

Uluslararası ilişkilerde dostluğun değil karşılıklı menfaatin ön planda olduğuna işaret eden Bakan Akdağ, şunları söyledi:

"Türkçemizde 'Bükemediğin bileği öp' diye bir söz vardır. Belki öpmek değil ama 'bükemediğin eli sık' diye bir tabir kullanabiliriz, uluslararası ilişkiler için. AB’deki birçok ülke, aslında kendi menfaatleriyle çatıştığını düşündükleri, Türkiye’nin hızlı kalkınması, gelişmesi ve huzuru açısından, yeni dönemin Türkiye’nin lehine olacağını gördüler ve hiç beklenmedik biçimde, bu meselede taraf oldular. Bu uluslararası ilişkilerde çok görülen de bir tavır değildir. Gizli-saklı, dolaylı yapılır ama çok açık ettiler referandumda 'evet' oyları çıkmasın diye. Aslında görmezden gelemeyiz. Türkiye’nin baş ağrısı olan, terör meselesinde, Avrupalı ülkelerin çeşitli terör örgütlerine kucak açması çok manidardır. PKK, senelerdir Avrupa’da yerleşmiş durumda. Avrupalı ülkelerin gözlerinin bunu görmemesi mümkün mü? 15 Temmuz’dan sonra kaçan ya da öncesinde yurt dışında olan FETÖ'cülerin de koruyucusu kesildiler. Hem kendi ülkelerinde savunucusu oldular hem de insanlık dışı darbe teşebbüsünü görmezden gelenler şimdi mağdur edilenlerden bahsetmeye başladılar. Şimdi 249 şehidimizin evlerinde sanki bir mağduriyet yokmuş, hala aralarında hastanede yatanların olduğu 2193 gazimizin bir mağduriyeti yokmuş gibi bir mağduriyet edebiyatı çıkarıyorlar. Türkiye’nin bileğini bükmeye çalıştılar. Gezi olaylarında bükmeye çalıştılar, 17-25 Aralık’la bükmeye çalıştılar. Nihayetinde 15 Temmuz’da nihai darbeyi kendilerince indirmeye çalıştılar. Gelip, paşa paşa bükemedikleri eli sıkacaklar. Çünkü uluslararası ilişkilerde dostluk diye bir kavram çok konuşulur ama maalesef yok, karşılıklı menfaatler vardır. Avrupalı ülkeler için de Türkiye ile iyi ilişkiler geliştirmek, bu aşamadan sonra onların da menfaatine. Artık Türkiye bilek güreşinde eli yere yapıştırılmış bir ülke değil Allah’ın izni ile bundan sonra da olmayacaktır."

Bir ülkenin büyümesi ile sağlık arasındaki ilişki hakkında Dünya Bankası'nın yaptığı araştırmaya da değinen Bakan Akdağ, şöyle konuştu:

"Dünya Bankası meşhur Lancet Komisyonu’na 1993 yılında bir araştırma yaptırmıştı; ‘Acaba bir ülkede sağlığa harcanan para, o ülkenin gelişmesine ne kadar katkı veriyor?’ diye. Bu araştırmayı 2013 yılında tekrarladılar ve çok enteresan bir sonuç ortaya çıktı. İçerisinde iktisatçıların ve her alanda yetkin insanların olduğu bir komisyon bu. 1993-2013 arasında gelişmekte olan ülkelerin ekonomik büyümesinin yüzde 24’ü, sağlık harcamaları ile gerçekleşmiş. Komisyon net olarak şunu tespit etti; Bu ülkeler sağlığa harcama yaparken gelişmişlerdir. Bizim maliye ile ilgilenen arkadaşlarımız, sağlığa yapılan harcamayı boşa gitmiş gibi görebiliyorlar zaman zaman. Sağlığa harcanan para tıpkı eğitime ayrılan bütçe gibi ekonominize katkı sağlar."

Yeni dönemdeki sağlık politikasına dair ipuçları veren Bakan Akdağ, obezite, hareketsiz yaşam ve sigara kullanımına dikkati çekerek, uyarılarda bulundu.

Sağlık okur-yazarlığını artıracaklarını anlatan Bakan Akdağ, "Bakın üç tane kelime söylüyorum. Şişmanlık, hareketsizlik ve sigara kullanımı. Ben de obezle, fazla kilolu sınırındayım. Burada bir değerlendirme yapsak Türkiye ortalamasına yakın çıkacaktır. Üçte bir kişi obez çıkıyor, üçte bir kişi fazla kilolu çıkıyor, sadece üçte bir kişi normal çıkıyor. 1998 yılında erişkinlerde şeker hastalığı oranı yüzde 8’di, 2008’de yüzde 13'e çıktı. Bu sene araştırma yapıyoruz, ne çıkacağı belli değil. Sağlıklı yaşam için formül çok basit; Sigara içiyorsanız sigarayı bırakın, fazla kilonuz varsa verin, hareket etmiyorsanız, hareket etmeye başlayın." ifadelerini kullandı.

Yeni dönemde sağlıklı hayatı teşvik edecek yeni tedbirler aldıklarının altını çizen Akdağ, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu piyasaya yeni işler de çıkarıyor. Türkiye’de bine yakın sağlıklı yaşam merkezi yapacağız. Bunların inşaatları var, ekipmanları var. Aile Sağlığı Merkezlerimizin hem sayılarını arttırıyoruz hem büyük bir kısmını yeniliyoruz. Tahminen, önümüzde 2-3 milyar liralık bir yatırım anlamına geliyor. Şehir hastaneleri yepyeni yatırımlar. Söylediğimiz yerleştirme programları, Türkiye’de özellikle tıbbi malzeme sektörüyle, ilaçla uğraşanlar için ortaya yeni fırsatlar koymuş oluyor." ifadelerini kullandı.

İTO Meclis toplantısına AK Parti Erzurum milletvekilleri Zehra Taşkesenlioğlu ile Mustafa Ilıcalı, İTO Başkanı İbrahim Çağlar, İTO yönetimi ve üyeler katıldı.