AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) tarafından Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin yapılan ortak açıklamaya ilişkin, "Bu süreç içerisinde tüm ülke gönül birliği yapmışken, bu kimselerin durdukları yer, PKK'nın siyasi uzantısı gibi hareket eden HDP'nin durduğu yer ile aynıdır. Maalesef PKK'nın her türlü terör eylemine sessiz kalanlar, şimdi barış havarisi oldular." dedi. 

AA muhabirine konuşan Dağ, TTB, DİSK, KESK, TMMOB tarafından Barış Pınarı Harekatı hakkında yapılan ortak açıklamada yer alan "IŞİD'in, dünyanın dört bir yanından gelen ve yurttaşı oldukları hiç bir ülkenin geri almak istemediği binlerce üyesinin 'gardiyanlığı' gibi ciddi bir tehlikeyle karşı karşıyayız" ifadelerine tepki gösterdi.

Söz konusu sendika ve meslek örgütlerinin her meselede devletin ve milletin karşısında konumlandıklarını belirterek, "PKK'nın her türlü terör eylemine sessiz kalanlar, şimdi barış havarisi oldular." diye konuştu.

Harekatın gerekliliğine ve tüm ülkenin tek yürek olduğuna vurgu yapan Dağ, "Şu anda Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Birleşmiş Milletler Antlaşması'nın 51'inci maddesi ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin terörle mücadeleye ilişkin kararları gereğince, hem kendi vatandaşlarının ve bölgede zulme maruz kalan insanların güven, huzur ve istikbalini sağlamak, hem de bölgeyi teröristlerden temizlemek ve sığınmacıların evlerine güvenli bir şekilde dönebilmelerini sağlamak için tarihi bir sorumluluğu yerine getirmektedir." değerlendirmesinde bulundu.

Barış Pınarı Harekatı'nın, yıllardır Türkiye'de devlet görevlisi-sivil, kadın-çocuk ve hatta bebek ayırt etmeksizin insanları katleden PKK terör örgütünün Suriye'deki uzantısına karşı düzenlendiğinin altını çizen Dağ, şunları söyledi:

"Sınırımızın, terör örgütlerinin işgalinden temizlenmesi, bölgede barışın ve huzurun sağlanması inkar edilemez bir zorunluluktur. Biz, söz konusu açıklamayı yapanların da bu gerçekliğin bilincinde olduklarının farkındayız. Fakat onlar, bilerek ve isteyerek, her zaman olduğu gibi devletin ve milletin karşısında konumlanmakta ve haddini aşan ifadelerle devleti zan altında bırakma gayesi taşımaktadırlar. Bu süreç içerisinde tüm ülke gönül birliği yapmışken, bu kimselerin durdukları yer, PKK'nın siyasi uzantısı gibi hareket eden HDP'nin durduğu yer ile aynıdır. Maalesef PKK'nın her türlü terör eylemine sessiz kalanlar, şimdi barış havarisi oldular. Barış kavramı, PKK zor durumda kalınca mı akıllarına geliyor? Söz konusu kuruluşları değerlendirdiğimizde, en küçük meselede dahi fanatizmi ön plana çıkardıkları, nefret tohumu ekme refleksi gösterdikleri, demokrasi ve adalet kavramlarından bahsederken, yapıları gereği doğal bir şekilde anti demokratik oldukları açıkça ortadadır."