MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz "Fırat Yılmaz Çakıroğlu kardeşimizin davası davamız, emanetleri emanetimiz, yolu yolumuzdur ve her zaman şehidimizi kalbimizde, gönlümüzde Allah'ın izniyle sonuna kadar yaşatacağız"

MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz 2015 yılında Ege Üniversitesi’nde Tarih bölümü öğrencisi iken PKK terör örgütü üyelerinin hain bir saldırısı sonucu şehadete eren Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun şehadetinin 4.yıl dönümü münasebetiyle TBMM Genel Kurulunda konuştu.

Olcay Kılavuz'un açıklaması şu şekilde:

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan dört yıl önce Ege Üniversitesinde tarih bölümü öğrencisi olan rahmetli ülkücü şehidimiz Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun şehadetinin 4'üncü yılını idrak etmekteyiz. Ben başta rahmetli şehidimiz Fırat Yılmaz Çakıroğlu kardeşim olmak üzere bütün şehitlerimizi rahmetle, minnetle, özlemle yâd ediyorum.

Fırat Yılmaz Çakıroğlu, Ege Üniversitesinde eğitim öğretim hayatını devam ettiren çok kıymetli, samimi, dürüst, çalışkan bir Türk evladıydı. Fırat Yılmaz Çakıroğlu, gerçekten, âşığı olduğu tarih bölümü öğrencisi olarak, gelecekte gençliğe tarih bölümünde öğretim görevlisi olarak hizmet yaparak milletine, gençliğine faydalı olmayı arzu eden yiğit bir evladımızdı. Fakat maalesef ki 20 Şubat 2015 tarihinde Fırat Yılmaz Çakıroğlu kardeşimiz, PKK terör örgütünün mensupları tarafından haince, zalimce bıçaklanarak şehit edilmiştir. Katil, müebbet cezasının beraberinde, terör örgütü PKK'ya üye olmasıyla beraber on beş yıl ayrıca ceza almıştır. Fırat Yılmaz Çakıroğlu kardeşimizin davası davamız, emanetleri emanetimiz, yolu yolumuzdur ve her zaman şehidimizi kalbimizde, gönlümüzde Allah'ın izniyle sonuna kadar yaşatacağız.

Tabii, Fırat kardeşimiz şehit olmadan evvel Ege Üniversitesinde yaşanan olaylar hepimizi, milletimizin her bir mensubunu derinden yaralamaktaydı. Üniversitenin içerisinde, başta terör örgütünün hamisi olan canibaşının fotoğraflarının her yerde asılması, terör örgütü mensuplarının fotoğraflarının asılması, terör örgütü PKK'nın propagandasının yapılması milletimizin malumlarıdır. Bu meselelerin yaşanması karşılığında Fırat Yılmaz Çakıroğlu kardeşimiz, ercesine, yiğitçesine, mertçesine duruş sergileyip asla devletimizin ve milletimizin, vatanımızın böylesi rezaletlerle karşı karşıya kalmaması gerektiğini gür sesiyle haykırarak dile getiriyordu.

Tabii, ülkücü hareket bir şehitler kervanıdır. 4 Ocak 1968'de ilk şehadete eren rahmetli Ruhi Kılıçkıran ağabeyimizle başlayıp ta ki binlercesiyle devam ettikten sonra 20 Şubat 2015 tarihinde Fırat Yılmaz Çakıroğlu kardeşimiz şehit olmuştur. Biz de milletimiz, vatanımız, bayrağımız adına şehadete hazır olan insanlarız çünkü vatanımız, milletimiz, devletimiz her şeyimizden önde gelir; canımız da başımız da feda olsun. Önemli olan bu olayların, bu hazin, can acıtıcı meselelerin tekrarının yaşanmamasıdır. Yiğit evlatlarımızın, kardeşlerimizin eğitim öğretim hayatının en sağlıklı şekilde devam etmesi hepimizin duası ve temennisidir.

Ben özellikle şehidimizin annesi Özlem annemize ve babası Fuat babamıza tekraren başsağlığı dileyerek acılarını yürekten paylaştığımızı ifade ediyorum. Camiamızın, milliyetçi ülkücü hareketin, büyük Türk milletinin tekraren başı sağ olsun. Şehidimizin emanetleri namusumuzdur.

Bizim bu millet adına sonuna kadar her türlü mücadeleyi kararlılıkla devam ettireceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın.

"Sakarya'nın kan fışkıran toprağından yoğrulup

Unutulmuş pınarlardan doldurulan testiler,

Azgın kuzey yellerinin ateşinde kavrulan

Bağırlardan, dudaklardan susuzluğu kestiler.

Her birinden bölük bölük yumaklanan bulutlar

Şol Ebabil kuşlarınca kanatlanıp estiler,

Haykırdılar, can bölünmez, et tırnaktan ayrılmaz!

Bozkurt olup çakalları inlerinde bastılar.

En kudurgan namlulardan boşaltılan ölümü,

Döşleriyle göğüsleyip başlarıyla süstüler.

İtildiler, kakıldılar, dövüldüler, öldüler,

Lakin düşen bayrakları burçlarına astılar.

Yaz yağmuru sağanaklardan kırkikindi gürleyip

Şom ağızlı baykuşların seslerini kıstılar.

Ne dünyalık istediler ne aferin umdular

Ne kavgadan vazgeçtiler ne gücenip küstüler.

Vatan, millet, din ve devlet, al sancaklar hakkına,

Dar günlerin erkek aslan sesiydiler, sustular."

Bütün şehitlerimizi rahmetle, minnetle, özlemle yâd ediyorum; mekânları cennet olsun, yattıkları yer nur gölü olsun.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.