Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "CHP'nin daha güçlü destek vermesini beklerdik. Çünkü seçimle gelen bir cumhurbaşkanı, seçimle gelen bir parlamento ve seçimle gelen cumhurbaşkanı ile parlamentodan çıkan bir başbakanın istikrarlı bir yönetim sürdürebilmesi esasında eşyanın tabiatına aykırı." dedi.

Bursa'da Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Yıldırım Beyazıt Salonunda düzenlenen Rumeli-Balkan Çalıştayı'na katılan Müezzinoğlu, yaptıkları çalıştaylarda temel sorunların başında kısa süreli ikametlerin yaşattığı sıkıntıların geldiğini bildirdi.

Müezzinoğlu, bu konuyla ilgili İçişleri Bakanı ile görüştüklerini belirterek, "Artık pasaport süresi kadar ikamet tezkeresi... Artık 5 yıllık pasaport varsa 5 yıllık ikamet tezkeresi verilecek ve dolayısıyla ikide bir ikamet tezkeresi için gün almak, sıra almak, bedel ödemekten insanımızı kurtaracağız." diye konuştu.

Sağlık Bakanı olduğu dönemde Balkanlardaki yılda 400 hastaya başkonsolosluk ve büyükelçilikler kanalıyla Türkiye'de tedavi imkanı sağlayacak yasal düzenlemeyi hayata geçirdiklerini aktaran Müezzinoğlu, bu düzenlemenin de yeterli olmadığını vurguladı.

Bakan Müezzinoğlu, şöyle devam etti:

"Balkanlardaki soydaşlarımız Türkiye'ye geldiğinde sağlık turizmindeki bir yabancıya uygulanan sağlık hizmeti statüsü ona uygulanıyor ve onun gönlünü incitiyor ve imkanlarını zorluyor. Şimdi yeni bir yasal düzenleme yaptık. TBMM'den geçti, şu anda Sayın Cumhurbaşkanımızın onayında. Bu hafta içinde onaylanacak ve inşallah Resmi Gazete'de yayımlanacak. Türkiye'de genel sağlık sigortası kapsamı dışında kalan vatandaşlarımızı aylık 53 liralık bir genel sağlık sigortası primi ödeyerek genel sigortası prim kapsamı içine onları alırken dedik ki bu kapsamın içine Balkanlar'daki soydaşlarımızı da alalım. Bundan sonra artık aylık 53 liralık genel sağlık sigortası primini ödeyen Balkanlardaki soydaşlarımız da Türkiye'deki her türlü sağlık hizmetinden yararlanabilecek. Hayırlı uğurlu olsun."

- Bulgaristan'daki seçim

Bulgaristan'da 26 Mart'ta yapılacak seçimlerle ilgili açıklamalarda da bulunan Müezzinoğlu, bu seçimlerde oy kullanma hakkı olanların mutlaka oyunu kullanmalarını istedi. 

Müezzinoğlu, gerek burada kurulan sandıklarda gerekse organizasyonlarla bizzat giderek oyların kullanılması gerektiğine işaret ederek, şu görüşlere yer verdi:

"Bu, bizim hem kendi sorumluluğumuzdur hem de sorumluluğumuz olan o soydaşlarımıza veya içinden çıktığımız o milletin yarınlarına karşı güçlenmesine katkı sağlamaktır. Oylar bir bir toplanıyor. Dolayısıyla 'Bir oy eksik olursa ne olur' dememeliyiz. O nedenle bu anlamda sizlerden istirhamım Bulgaristan seçimlerinde çevremizi, sivil toplum örgütlerini ve bütün dinamikleri devreye sokarak, bütün insanları gerek buradaki sandıklarda gerekse oraya giderek oy kullanmaya teşvik etmeliyiz. Bu anlamda Türkiye Cumhuriyeti olarak oradaki vatandaşlarımızın geleceğe daha güçlü ve daha entegre çalışma yapabilmeleri adına önümüzdeki süreçte Dost Birliği Hareketi'nin biraz daha ön plana çıkmasında, Türkiye ile birlikte hem oranın kaderini daha sağlıklı bir noktaya taşıma anlamında hem de oradaki derin devletin soydaşlarımızın hak ve hukukunu giderek asimilasyona doğru gitmesinin önünde güçlü bir yapı olacağı kanaatindeyiz. Tabii ki bütün kararı verecek, elini vicdanına koyarak aklıyla analiz yapacak seçmenimizdir, hemşehrimizdir."

- "CHP'nin daha güçlü destek vermesini beklerdik"

Müezzinoğlu, 16 Nisan'da yapılacak referandum sürecinde Türkiye'nin parlamento dinamiklerinin daha güçlü olması ile cumhurun yetki verdiği cumhurbaşkanının cumhurbaşkanlığı sistemiyle icraatlarını yapması gibi iki farklı bakış açısı olduğunu aktardı.

Halk oylamasında "hayır" ve "evet"in tamamen vicdanlara ait olduğuna işaret eden Müezzinoğlu, şunları kaydetti:

"Siyasi vizyonumuz inanıyorum ki önümüzdeki dönemde Türkiye'yi daha güvenli, istikrarlı, hesap verebilir, şeffaf ve daha dinamik bir sürece katkı sağlayacaktır. Esasında sürece CHP'nin daha güçlü destek vermesini beklerdik. Çünkü seçimle gelen bir cumhurbaşkanı, seçimle gelen bir parlamento ve seçimle gelen cumhurbaşkanı ile parlamentodan çıkan bir başbakanın istikrarlı bir yönetim sürdürebilmesi esasında eşyanın tabiatına aykırı. Bunu mutlaka düzeltmek gerekir. Bu düzenlemeyle ilgili CHP'den beklentimiz çok daha önceden alternatifli teklifleri getirebilmesiydi. Sayın Başbakanımız, ağustos ayında Sayın Kılıçdaroğlu'na 'Sayın Kılıçdaroğlu biliyoruz ki siz cumhurbaşkanlığı sistemine karşısınız. O zaman parlamenter sistemle ilgili önerinizi getirin. Her iki öneriyi biz milletin huzuruna götürelim. Bu ülke yeter ki kaostan ve istikrarsızlıklardan kurtulsun, yeter ki milletin yetki verdiği yetkisini kullansın, hesap vereceği gün de gitsin hesap versin' dedi. Ne yazık ki CHP buna katkı sağlamadı. Bu teklifin milletin huzuruna gelmesinde de yine katkı sağlamadı ama bütün bunlara rağmen burada olumsuz cümle söylemek yerine sizlere söyleyeceğim tek şey, elinizi vicdanınıza koyun siyasetçilerden daha çok bu ülkenin yarınlarıyla ilgili vizyonunuz da aklınız da vicdanınız da var ve tercihinizi o şekilde kullanın. Ayrıştırmadan, çatıştırmadan ve bu ülkenin yarınlarına katkı sağlayacak vicdani tercihleriniz, inanıyorum ki bu ülkenin yarınlarına ve geleceğine katkı sağlayacaktır." 

Konuşmaların ardından basına kapalı devam eden çalıştaya Vali İzzettin Küçük, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu ile CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın ve Balkan göçmeni vatandaşlar katıldı.

AA