MHP Grup Başkanvekili Erkan AKÇAY 696 sayılı KHK’nın 15 ve 16 Temmuz 2016 tarihlerindeki darbe ve işgal girişiminde darbecilere karşı mücadele eden sivil vatandaşlara yönelik düzenlemeye ilişkin bir açıklama yaptı. Akçay, “Bu düzenlemeden gocunmak, buradan iç savaş ve kaos çığırtkanlığı yapmak, düzenlemeyi muğlak bulmak FETÖ’nün kurşun askerlerinin sahnede yerlerini aldıklarını göstermektedir. CHP, HDP, PKK, İP, Abdullah Gül ve hempaları gibi FETÖ’nün tüm vokalistleri koro düzenine geçmişlerdir.” dedi.

KHK’nın ilgili düzenlemesine karşı kara propaganda yapıldığını belirten MHP’li Akçay kriz ve kaos arayanların, iç savaş söylemleriyle ellerini ovuşturduğunu söyledi. Akçay “ Düzenlemenin kapsamı sadece 15 Temmuz darbe girişimidir. Bundan başka yol arayanlar, itirazda bulunanlar milli refleksi yok sayan, sağduyudan yoksun kişilerdir. Bunlar iç savaş çığırtkanlığı yapan, felaket tellallarıdır. Bunlar kaos tacirliğine soyunmuşlardır. Sahnede hep aynı FETÖ vokalistleri ve hep aynı nakaratlar. Devletin dirliğini, milletin birliğini, vatanın bütünlüğünü savunmayı suç olarak mı görüyorlar? Bunlar FETÖ’den hesap sorulmasından rahatsız olanlardır.” dedi.

KHK düzenlemesinin hukuk mevzuatına uygun olduğuna dikkat çeken Akçay “Türkiye bir hukuk devletidir ve her şey kanun ve kurallara bağlıdır. KHK’daki ilgili düzenlemenin hukuk mevzuatımızda karşılığı vardır. Anayasa’mızın "Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı" başlıklı 17 nci maddesi; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin "Yaşam hakkı" başlıklı 2 nci maddesi; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 25’nci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 63 üncü ve 64 üncü maddeleri bu düzenlemenin hukuken yerinde olduğunu göstermektedir. Kanunun verdiği yetkiye dayanan ve bu yetkinin sınırları içinde kalan bir fiil, zarara yol açsa bile, hukuka aykırı sayılmaz. Bir ayaklanma veya isyanın yasaya uygun olarak bastırılması durumlarından birinde mutlak zorunlu olanı aşmayacak güç kullanımı yaşam hakkının ihlali değildir. KHK’nın 121 inci maddesi hukuken bir hakkın teslim edilmesidir.” dedi.

15 Temmuz’da milli refleksin rehberinin Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi olduğunu belirten Akçay şöyle devam etti: “15 Temmuz’da büyük Türk milleti darbeye ve işgale karşı milli bir refleks göstermiştir. Bu milli refleksin rehberi Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’dir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk diyordu ki; “Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kasdedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.”

Açıklamasında KHK’daki düzenlemeyi eleştiren eski cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e de yer veren Akçay, “Muğlâklık arayanlar önce duruşlarını gözden geçirsinler. KHK’dan ziyade onların duruşunda muğlâklık var. KHK üzerinden tartışma yaratmak isteyenlerin hedefi darbeci hainlere karşı sokağa çıkan, devletin bekasına sahip çıkan Türk milletidir. ” dedi.

“Türkiye Düşmanı Her Taşın Altından CHP Çıkıyor”

FETÖ’nün kurşun askeri olma konusunda birinciliği CHP’nin göğüslediğini ifade eden Akçay “CHP, PKK ve DHKP-C’den sonra FETÖ’nün de kurşun askeri olduğunu tescilledi. Hangi Türk düşmanından, hangi terör örgütünden hesap sorulsa karşısına CHP dikiliyor. Bir gün meydanlarda FETÖ’cüleri alkışlatıyorlar, bir gün PKK leşine omuz veriyorlar. PKK’ya operasyon yapılır, CHP “niye yaptınız” der. Teröristler tutuklanır, CHP “niye tutukladınız” der. Türkiye düşmanı her taşın altından CHP çıkıyor.” dedi.

15 Temmuz sonrasında CHP’nin FETÖ’ye sahip çıkmak için büyük çaba gösterdiğini belirten Akçay açıklamasına şöyle devam etti: “CHP 15 Temmuz’a ‘kontrollü darbe ve tiyatro’ dedi; FETÖ’cüleri aklamaya çalıştı. Yetmedi Adana’da tutuklu FETÖ’cü sözde gazetecileri alkışlattı, onların serbest bırakılmasını istedi. Yetmedi FETÖ’cü sanıklara sahip çıktı; Kılıçdaroğlu’nun danışmanı FETÖ üyeliğinden 10,5 yıl hapis cezası aldı. 672 sayılı KHK ile FETÖ’cü olduğu iddiasıyla üniversitelerden uzaklaştırılan iki kişiye Parti Meclislerinde yer verdiler. FETÖ darbesine karşı mücadele eden kahraman vatandaşlarımıza ‘it’ dediler. Şimdi de FETÖ darbesine karşı mücadele eden vatandaşlarımızın yargılanmasını ve cezalandırılmasını isteyen bir pozisyona girdiler. FETÖ’gillerden CHP’nin derdi hukuk, demokrasi değil darbecilere yancılık yapmaktır. Türkiye düşmanlarının umudu haline gelen CHP’nin bir milli güvenlik sorunu haline geldiği açıkça belirginleşmektedir.”

“Milletimizin parlak geleceği neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğiz”

“Malum çevre Milliyetçi Hareket Partisi’nin devletiyle ve milletiyle birlikte olmasından rahatsızdır. MHP her türlü kirli projelerin karşısında durmuştur. MHP Türkiye’nin onuru, birliği ve bütünlüğü için kripto damarlarla mücadeleye devam edecektir. Ülkemizin menfaatleri, milletimizin parlak geleceği neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğiz. Bizim bütün önerilerimiz, devletimizin bekası, milletimizin refahı, Büyük ve Güçlü Türkiye içindir. MHP’nin yapıcı, yol gösterici ve sorumlu muhalefet örneği sergilemesinin, siyaset kısırlığına girmiş partiler tarafından eleştirilmesi ne kadar doğru bir politika izlediğimizin açık bir göstergesidir.”