MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Antalya'da kapalı spor salonunda düzenlenen programında konuştu. MHP Lideri Bahçeli "Antalyalı kardeşlerim, Türkiye’de Kürdistan diye bir yer olmadığını hem biliyor, hem de emel sahiplerini nefretle izliyor. Peki, Kılıçdaroğlu bunu görmüyor mu? Bilmiyor mu? Duymuyor mu? İP yönetimi melanetin ve karanlığın farkında değil mi? Elbette farkındalar, elbette biliyorlar, bal gibi görüyorlar. Bilerek ve isteyerek PKK’nın dümen suyuna giriyorlar, Kandil’in talimatlarına eşlik ediyorlar."

MHP Lideri Bahçeli'nin Antalya'da yaptığı konuşma şu şekilde:

Muhterem Antalyalı Kardeşlerim,

Aziz Dava Arkadaşlarım,

Değerli Hanımefendiler, Beyefendiler,

Antalya’da bulunmaktan, sizlerle kucaklaşmaktan biliniz ki çok memnunum, çok mutluyum.

Hepinizi hürmet ve muhabbetle selamlıyor, bu salon toplantımıza hoş geldiniz, sefalar getirdiniz diyorum.

Sizlerin coşkusu heyecanımıza heyecan katıyor.

Antalya bayrak olmuş dalgalanıyor.

Antalya bugün dost sevindirip, düşman çatlatıyor.

Her birinizle iftihar ediyorum.

Bu toplantımızın gerçekleşmesinde emeği bulunan her dava arkadaşıma içtenlikle teşekkür ediyorum.

Anımız bir, adımız bir, sevincimiz ve kederimiz bir.

Mazimiz bir, atimiz bir, ahlakımız bir.

Yolumuz bir, yönümüz bir, hedef ve gayemiz bir.

Dünden daha fazlayız, daha güçlüyüz, daha kudretliyiz.

Karanlık senaryolara boyun eğmeyen, zora ve zorbalıklara eyvallah etmeyen bir mizacın sahipleriyiz.

Her engeli aşacak, her badireyi göğüsleyecek kadar cesuruz, dirayetliyiz.

Çünkü biz Cumhur İttifakı’yız.

Çünkü biz Cumhurun ta kendisiyiz.

Çünkü biz hep birlikte Türkiye’yiz.

Ayrılığa prim vermeyiz.

Ayrışmaya tamam demeyiz.

Fitneye hoşgörü göstermeyiz, fitnecilere sessiz kalmayız.

Çünkü biz cumhurun sesi, Türk milletinin kesilmeyecek nefesiyiz.

İttifakımız birliğedir.

İttifakımız dirliğe ve kardeşliğedir.

İttifakımız 82 milyon vatan evladının huzuru ve geleceği içindir.

Milli ruh Antalya’da fazlasıyla mevcuttur.

Milli duruş Antalya’ya bütünüyle hakimdir.

Antalya’nın harcı Türkiye sevdasıyla karılmıştır.

Bildiğiniz gibi, Türk milleti 31 Mart’ta sandık başına gidecek ve iradesini gösterecektir.

Öncelikle, 11 gün sonra yapacağımız Mahalli İdareler Seçimlerinin ülkemize, milletimize hayırlı olmasını; milli bekamızın, milli birliğimizin ve sarsılmaz beraberliğimizin güçlenmesine katkı sağlamasını Allah’tan niyaz ediyorum.

Türk milletinin vicdanında doğan, tercih ve beklentisiyle oluşan Cumhur İttifakı Antalya’da başarıya ulaşacak ve istikrarın kalıcı hale gelmesine hizmet edecektir.

Sefer bizden, Zafer Allah’tandır.

Gayret bizden, takdir sizlerdendir.

Bu kapsamda Cumhur İttifakı’nın Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sayın Menderes Türel’dir.

Tecrübesiyle, tevazusuyla, azmiyle, çalışkanlığıyla, milli ve ilkeli çizgisiyle Sayın Menderes Türel Antalya için bir şanstır, üstelik emin ve ehil bir şahsiyettir.

Sayın Türel’in kazanması Antalya’nın kazanmasıdır.

Ayrıca Cumhur İttifakı kapsamında partimizin Alanya Belediye Başkan Adayı Sayın Adem Murat Yücel’dir.

Finike Belediye Başkan Adayı Sayın Nail Dülgeroğlu’dur.

Kemer Belediye Başkan Adayı Sayın Yusuf Üras’dır.

Korkuteli Belediye Başkan Adayı Sayın Ömer Niyazi İşlek’tir.

Bu dört ilçede Cumhur İttifakı kapsamında partimizin adayları bizim için ne kadar değerliyse AK Parti’nin diğer ilçelerde ki adayları da o kadar değerlidir.

Antalyalı kardeşlerimizin verecekleri her oy Cumhur İttifakı’na ve ülkemizin geleceğine güçlü bir destektir.

Cumhur ittifakı kapsamında AK Parti’nin Akseki Belediye Başkan Adayı Sayın İbrahim Özkan’dır.

Aksu Belediye Başkan Adayı Sayın Halil Şahin’dir.

Demre Belediye Başkan Adayı Sayın Süleyman Topçu’dur.

Döşemealtı Belediye Başkan Adayı Sayın Emre Afacan’dır.

Elmalı Belediye Başkan Adayı Sayın Ümit Öztekin’dir.

Gazipaşa Belediye Başkan Adayı Sayın Adil Çelik’tir.

Gündoğmuş Belediye Başkan Adayı Sayın Mehmet Özeren’dir.

İbradı Belediye Başkan Adayı Sayın Hatice Sekmen’dir.

Kaş Belediye Başkan Adayı Sayın Mutlu Ulutaş’tır.

Kepez Belediye Başkan Adayı Sayın Hakan Tütüncü’dür.

Konyaaltı Belediye Başkan Adayı Sayın Gaye Doğanoğlu’dur.

Kumluca Belediye Başkan Adayı Sayın Hüsamettin Çetinkaya’dır.

Manavgat Belediye Başkan Adayı Sayın Hasan Öz’dür.

Muratpaşa Belediye Başkan Adayı Sayın Gökçen Özdoğan Enç’dir.

Serik Belediye Başkan Adayı Sayın Enver Aputkan’dır.

Antalya’ya hayırlı, uğurlu olsun diyorum.

Antalyalı kardeşlerimizin bizleri mahcup etmeyeceğine yürekten inanıyorum.

Çünkü Cumhur İttifakı Antalya’nın umudu, tertemiz ufkudur.

Niyetimiz temiz, hedeflerimiz berrak ve büyüktür.

Şimdi soruyorum sizlere;

31 Mart’ta sandığa gidecek misiniz? (Evet)

31 Mart’ta Cumhur İttifakı’na destek olacak mısınız? (Evet)

31 Mart’ta istikrarın devamı için Büyükşehir Belediye Başkan Adayımıza ve tüm ilçe belediye başkan adaylarımıza oy verecek misiniz? (Evet)

İstikrar sürsün diyecek misiniz? (Evet)

Antalya Büyükşehir ve ilçe belediyeleri ehline teslim edecek misiniz? (Evet)

Çok şükür Antalya kararını vermiş, Cumhur İttifakı’nın zaferini şimdiden müjdelemiştir.

Bende diyorum ki, “Beka İçin Milli Karar, Cumhur İçin İstikrar.”

“Beka İçin Milli Karar, Antalya İçin İstikrar.”

Sağol Antalya, varol Antalya, sonsuza kadar beka ve birlik içinde yaşa Antalya.

Değerli Antalyalılar,

Aziz Dava Arkadaşlarım,

11 gün sonra mühim bir tercihte bulunacaksınız, üstelik geleceğinizi tayin edeceksiniz.

Sizin önünüze koyulan sandıkların hepsinin ayrı bir önemi ve değeri vardır.

Ancak 31 Mart Mahalli İdare seçimleri diğerlerine göre birkaç bakımdan farklılık arz etmektedir.

Bunlardan ilki 15 Temmuz hain ve kanlı darbe girişiminden sonraki ilk yerel seçimlerin yapılıyor olmasıdır.

16 Nisan Halkoylamasından bugüne kadar ki siyasi ve sistemsel kazanımlarımızın devam etmesi açısından bu seçimler hayati derecede önemlidir.

Yeni hükümet sistemine uygun mahalli idareler yönetiminin teşkil ve tezahürü her açıdan tarihi değerdedir.

İkincisi ise Cumhuriyetimizin yüzüncü yıldönümü öncesinde yapılan son yerel seçimler olmasıdır.

2023 yılına nasıl bir siyasi atmosferde gireceğimizi bu seçim tayin edecektir.

Türkiye’nin oyalanmaya hali yoktur, kısır tartışmalara harcayacak vakti de kalmamıştır.

Yeni hükümet sisteminin tüm kurum ve kurallarıyla yerleşmesi ve güçlü Türkiye hedefine ulaşılması kaçınılmaz bir görev olarak önümüzdedir.

Bu durum aynı zamanda bir beka meselesidir.

Hem siyasi, hem sosyal, hem de ekonomik açıdan prangalarını söküp atmış bir Türkiye’nin varlığı hepimizin omuzlarındaki milli bir sorumluluktur.

Bizim tarihe karşı ertelenemeyecek görevlerimiz vardır.

15 Temmuz işgal teşebbüsünü önlemek için toprağa düşen 251 vatan evladının hatırasına gölge düşüremeyiz.

2 bin 193 gazimizi hayal kırıklığına uğratamayız.

Ülkemiz bugüne kadar ağır ve çetin imtihanlardan geçmiştir.

Hamd olsun bu imtihanlardan alnının akıyla çıkmasını bilmiştir.

15 Temmuz hain darbe girişimi esnasında kimsenin önüne sandık koyulmadı.

Var mı olalım, yok mu olalım diye sorulmadı.

Aziz milletimiz canını dişine taktı, istiklaline, istikbaline ve kutlu iradesine sonuna kadar sahip çıktı.

Bayrağımız düşmesin, ezanımız dinmesin, vatanımız istila ve işgal edilmesin diyen fedakâr yürekler zalimlere meydan okudu.

Türk milleti muazzez bir destana imza attı.

Sadece asker kılığına girmiş FETÖ’cü teröristlerle değil, arkalarındaki emperyalistlere karşı da direndik.

Onlar çoktu, ama biz inançlıydık.

Onların tankı, topu, tüfeği vardı ama bizim de sarsılmaz imanımız vardır.

Onlar kudurmuş ihanet kafilesiydi, ama biz de zaferden zafere koşan çılgın Türklerdik.

Direndik, pes etmedik ve kazandık.

Kanla yazılan bir destanı gönülden gönüle paylaştık.

7 Ağustos Yenikapı ruhuyla devleştik.

Dostlarımız sevindi, düşmanlarımız yeni hesap peşine düştü.

Emperyalistler Türkiye ve Türk milletini siyasi, ekonomik ve diplomatik baskıyla köşeye sıkıştırmaya çalıştı.

Ablukayı yardık, setleri aştık, hamd olsun surda gedik açtırmadık.

16 Nisan Halkoylamasıyla daha güçlü, daha istikrarlı ve millet iradesinin tam egemen olduğu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçiş yaptık.

Milletimizin bu kararlı duruşu hainleri deliye çevirdi, milli beka hasımlarına şok yaşattı.

Hız kesmediler, ihanet senaryolarına her gün yenisini eklediler.

Türkiye’nin istikrarı bunların kanına dokunuyor.

2023 hedefimiz bunları rahatsız ediyor.

Milli birlik ve kardeşlik irademiz alayını zelzele gibi sarsıyor.

Sınır dışı operasyonlarımız bunların ekmeğini kesiyor.

Ekonomik mahvımızı planlayıp, sokakların karışmasını hedefliyorlar.

Şimdi de 31 Mart’ta Cumhur İttifakı’nın zayıflayıp, tökezlemesini dört gözle bekliyorlar.

Çünkü Cumhur İttifakı zaafa uğrarsa bunlara gün doğacaktır.

Cumhur İttifakı erirse bunların içinin yağı eriyecektir.

Hedefleri budur, arayışları budur, arzuları bundan ibarettir.

Tankın önünde eğilmeyen bir milletin zilletin önünde eğilmesini beklemek tam bir şuursuzluk, tam bir ahmaklıktır.

Şimdi soracağım şu sorulara öyle bir cevap verin ki sesiniz Pensilvanya’yı çatlatsın, Kandil’i patlatsın, küresel finans baronlarını inletsin:

Emperyalist emellere karşı sağlam bir şekilde duracak mısınız? (Evet)

Milli bekaya sahip çıkacak mısınız? (Evet)

Cumhuriyet’in hasımlarını şaşkına çevirecek misiniz? (Evet)

Cumhur İttifakı’na onay verecek misiniz? (Evet)

Verdiğiniz mesajlar gereken yerlere inanıyorum ki ulaşmıştır.

Duymayan varsa buyursun Antalya’ya baksın.

Anlamayan varsa tekrar tekrar bu evetleri dinlesin.

Görmeyen varsa at gözlüğünü çıkarıp bir daha buradan yükselen sese kulak versin.

Biz hatırlatmaktan yorulmayız, ders vermekten çekinmeyiz.

Çünkü biz Cumhur İttifakı’yız, çünkü biz Antalya’yız, çünkü biz Türk milletiyiz.

Değerli Antalyalı Kardeşlerim,

Aziz Dava Arkadaşlarım,

Biz Cumhur diyoruz, Cumhurla ittifak yapıyoruz.

Her şeyi aleni ve şeffaf bir şekilde aziz milletimizle paylaşıyor, takdirine sunuyoruz.

Çalının arkasından dolanmıyoruz, örtülü ilişkiler ve pazarlıklar içine girmiyoruz.

Çünkü biz ittifakımızı samimiyetle yoğurduk, Türk milletinin engin ferasetiyle yoğunlaştırdık.

“Önce Ülkem ve Milletim” diyerek hareket ettik.

Ne yapıyorsak, ne söylüyorsak, ne istiyorsak devletin ve milletin bekası içindir.

Ne düşünüyorsak, neyi amaçlıyorsak dünyaya açılan penceremiz olan Antalya’nın ve Antalyalının geleceğine hizmettir.

Çünkü bizim aklımızda hep Türkiye vardır, Türk milleti vardır.

Aziz milletimizin sağduyusuna güveniyoruz, ona göre yürüyoruz.

Her adımımızı güçlü Türkiye’nin inşası için atıyoruz.

Ülkemize yönelen tehdit ve kötü emelleri görüyor, tedbirlerimizi alıyoruz.

31 Mart seçimlerinin de bu nedenle önem ihtiva ettiğini düşünüyoruz, devamlı bunu dile getiriyoruz.

Terörizmin ve arkasındaki alçak efendilerinin asıl maksadının Türkiye’yi bölmek olduğunu biliyoruz.

Belediyelerimizin içinde hendek açılma planlarının farkındayız.

Dağdan temizlenen hainlerin Antalya’daki otellere yuvalanmasını, Antalya’nın terörize edilmesini milli güvenlik tehdidi sayıyoruz.

Bunlar Türkiye düşmanıdır, Türk düşmanıdır, ekmek düşmanıdır, emek düşmanıdır, alın teri düşmanıdır, helalin karşısındaki haramzadelerdir.

Teröristlerin belediyelere doluşmasını Antalya için korkunç gelişmelere sebep olacağını şimdiden görüyoruz.

Bu kapsamda kurtarılmış bölge planı yapanları ve topraklarımız üzerinde gözü olanları ifşa ediyoruz.

Bunlardan kurtulmak ve yakın gelecekteki tehditleri bertaraf etmek için Cumhur İttifakı ruhuyla hareket ediyoruz.

Zillete düşenleri uyarıyor, yanlış yoldan dönmeleri için çağrıda bulunuyoruz.

Ancak ne kadar söylesek beyhude, ne kadar göstersek nafile olduğunun da farkındayız.

Ülkemizden sözde Kürdistan çıkarmak isteyenlere CHP’nin kol kanat gerdiği her yönüyle gün yüzüne çıkmıştır.

CHP-İP-HDP-SP-ÖDP el ele vermiş, Kandil ve Pensilvanya’nın değirmenine su taşıyorlar.

Terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP 82 milyon Türk vatandaşının arasına nifak ve bölücülük virüsü saçmaya çalışıyor.

CHP ise buna çanak tutuyor, virüsün yayılmasına katkı sağlıyor.

HDP Kürdistan’da kazanıp, batıda AK Parti ve MHP’ye kaybettirmeyi hedefliyor.

Yani PKK, Cumhur’a, Cumhuriyet’e ve Türk milletine mazbatalı teröristler üzerinden meydan okuyor.

Şu alçaklığa bakar mısınız?

Şu rezilliğe dikkat eder misiniz?

Antalyalı kardeşlerim, Türkiye’de Kürdistan diye bir yer olmadığını hem biliyor, hem de emel sahiplerini nefretle izliyor.

Peki, Kılıçdaroğlu bunu görmüyor mu? Bilmiyor mu? Duymuyor mu?

İP yönetimi melanetin ve karanlığın farkında değil mi?

Elbette farkındalar, elbette biliyorlar, bal gibi görüyorlar.

Bilerek ve isteyerek PKK’nın dümen suyuna giriyorlar, Kandil’in talimatlarına eşlik ediyorlar.

Hem Türkiye’yi bir felakete sürüklemekten geri durmuyorlar, hem de CHP’ye ve İP’e oy veren kardeşlerimin iradeleri üzerinden Kandil’e piyonluk yapıyorlar.

Kılıçdaroğlu Atatürk’ün partisi CHP’yi; HDP’nin kumanda merkezi, Kandil’in ana karargâhı haline getirmiştir.

Kılıçdaroğlu varken Kandil terör şebekesinin HDP’ye ihtiyacı neredeyse kalmamıştır.

PKK’nın siyasi uzantısı Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya, Adana, Mersin, Bursa gibi önemli büyükşehirler de aday bile çıkarma gereği duymamıştır.

Bu bir oyun değil midir?

Bu derin bir komplo değil midir?

Bu karanlık bir senaryonun parçası sayılmayacak mıdır?

CHP ve İP’e oy veren kardeşlerim bu zillete nasıl göz yumacaklar?

Bu vebale nasıl ortak olacaklar?

Zillet kafilesi aynı kirli amaca hizmet eden siyasi partilerin bir araya gelmesiyle varlık bulmuştur.

Bunların gayesi Türkiye’yi uçuruma sürüklemektir.

Bunların hedefi Türkiye’nin ve Antalya’nın mahvına hizmettir.

Bunların amacı kaostur, krizdir, kargaşadır, kavgadır, kutuplaşmadır, karanlıktır.

HDP’nin Eş Başkanı açık açık itiraf etmiş ve CHP’nin Ankara ile İstanbul büyükşehir belediye başkan adaylarının HDP oylarıyla seçileceğini ve HDP’nin yok sayılamayacağını söylemiştir.

Yani “Seçilirseniz bu bizim sayemizde olacak ve karşılığını da alacağız” demiştir.

Kılıçdaroğlu’na soruyorum, neyin karşılığında HDP’ye boyun eğdin?

Hangi pazarlıkların sonucunda PKK/YPG’ye kucak açtın?

HDP istediğini alamadığı takdirde planı nedir? Varmak istediği yer neresidir?

Sokakları mı karıştıracaklar, yoksa belediyelerin önüne hendek mi kazacaklar?

Bakınız değerli Antalyalı kardeşlerim,

CHP’nin Antalya belediye meclis üyesi listelerinde bölücü başına özgürlük isteyen namertler aday gösterilmiştir.

PKK, CHP’nin listelerinden belediyelere sızdırılmak istenmektedir.

Bunların ipliği pazara çıkmıştır.

Sağduyulu CHP’li kardeşlerime bir çağrıda bulunuyorum.

Bu oyunları görün, yanlışın farkına varın.

İP’e oy veren kardeşlerime sesleniyorum, gelin bu ihanete tepki gösterin.

CHP ve İP’e muhtaç ve mahkum değilsiniz.

Cumhur İttifakı sizi de kucaklar, sizlere de sahip çıkar.

Cumhur ittifakı sizin de ittifakınız ve ortak paydanızdır.

Cumhurun gölgesi herkese yeter.

Cumhurun gönlü herkese yetecek kadar geniştir.

CHP-İP-HDP-SP-ÖDP ülkemizin mahvını planlarken gelin sizde Cumhur İttifakı’na katılın, geleceğin büyük Türkiye’sini hep beraber kurmanın onurunu yaşayalım.

Ayrımcıya, bölücüye, fırsatçıya, kararan çehrelere, kızarmayan yüzlere Osmanlı tokadını hep beraber vuralım.

Antalyalı kardeşlerim aklıselim ve sağduyu sahibidir.

31 Mart’ta gereken dersi sandıkta vereceklerine inancım tamdır.

Cumhura ve Cumhuriyet’e olan sevgilerinden de en küçük şüphem yoktur.

Şimdi soruyorum sizlere;

31 Mart’ta zilleti kendi karanlığına hapsedecek misiniz? (Evet)

Sandık başına gittiğinizde önce ülkem diyecek misiniz? (Evet)

Antalya’ya cumhurun mührünü vuracak mısınız? (Evet)

Cumhur İttifakı’nı açık ara farkla birinci yapacak mısınız? (Evet)

Sizlere güveniyorum, hepinize inanıyorum.

Antalya’da istikrarın devamından yana tavır alacağınızı şimdiden görüyorum.

Çünkü Antalya diz çökmez, zillete tamah etmez, tamam demez.

Antalya namerde el avuç açmaz, alttan almaz.

Antalya; saygının, hoşgörünün, sabrın şehridir.

Burada her milletten insan yılın belli dönemlerinde yoğun şekilde bir arada bulunur.

Huzur arayan yabancı ülke insanları Antalya’nın kapısını çalarlar.

Burada hiçbir turist dini, dili, kökeni, rengi ve cinsiyetine göre muamele görmez, görmemiştir.

Antalya’ya gelen her misafir baş tacı edilir.

Antalya bu çerçevede hem Türkiye’yi yansıtır, hem de Türkiye’yi ve Türk milletini dünyaya tanıtır.

15 Mart’ta binlerce kilometre uzaklıktaki Yeni Zelanda’da Türk ve İslam düşmanları eş zamanlı olarak iki camiye saldırmışlar ve 50 din kardeşimizin hayatlarına kast etmişlerdir.

Aynı gün Londra’da Cuma namazı için caminin önünde bulunan bir topluluğa sopa ve çekiçlerle saldırılmıştır.

Demokrasi havarisi kesilen Avrupa suskundur.

Kınama cesareti gösteremeyen AB ülkeleri yine kayıplara karışmıştır.

İslamiyet’ten rahatsız olan çevreler bıyık altından gülmektedir.

Bunların demokrasi anlayışları tatile mi çıkmıştır?

İnsanlık nerededir? Küresel vicdan nereye saklanmıştır? İnsan haklarına, inanç haklarına, adalet duygularına ne olmuştur?

Türk ve İslam değerlerine karşı açık bir provokasyon ve saldırgan emeller devreye girmiştir.

Mukaddesatımızı kundaklamak isteyen sefil haçlı emelleri işbaşındadır.

Türkiye’den rahatsız olanların Türk ve İslam düşmanlığı da açığa çıkmıştır.

Antalya’dan diyorum ki:

Kerkük’ten Kudüs’e, Telafer’den Kıbrıs’a, Kaşgar’dan Karabağ’a yaşanan her acının, yapılan her saldırının, kurulan her tuzağın hem hasmı, hem de karşısındaki haysiyet kalesiyiz.

Çünkü biz büyük Türk milletiyiz.

Çünkü biz Cumhur İttifakı’yız.

Çünkü biz İslam’ın kanla, canla, irfanla harcı karılmış suruyuz; Türklüğün inanç, iddia, irade ve ülküyle temellenmiş şuuruyuz.

Hiçbir zulüm bugüne kadar yapanın yanına kar kalmamıştır. İmanımız bu yöndedir.

Alparslan kadar cesuruz, Fatih kadar hoşgörülüyüz, Mustafa Kemal kadar kahramanız.

Camilerimize korku aşılayan, ırkçılığı teşvik eden, İslamafobi’yi kışkırtan ülkeler bize insan hakları konusunda tek laf edemezler.

Yeni Zelanda’daki olayı kınamaktan aciz olanlar insanlık adına tek kelime konuşamazlar.

Kılıçdaroğlu ise Yeni Zelanda’daki terörün İslam dünyasından kaynaklandığını söyleyecek kadar kontrolden çıkmıştır.

Sayın Kılıçdaroğlu seni huzursuz eden nedir?

Batının kirli ağzı ile siyaset yapacak kadar alçaltan nedir?

İslam’ın güvencesi Türk milletidir. Bunu bilmiyor musun?

Terör ve İslam’ın yan yana gelmesine çanak tutmak hakarettir, hıyanettir.

Kılıçdaroğlu haçlıların gölgesine sığınmış, vicdanını batıya ipotek ettirmiştir.

Ezanımız ıslıklanır Kılıçdaroğlu’ndan tepki gelmez.

Partisinin adayları Fatiha Suresi ile dalga geçer Kılıçdaroğlu’ndan çıt çıkmaz.

Zillet ortakları sözde Kürdistan’dan bahseder Kılıçdaroğlu’ndan itiraz yükselmez.

Ey Kılıçdaroğlu bunlara tepki göstermeyeceksin de neye tepki göstereceksin?

Patatesi, domatesi, soğanı diline doladığın kadar ezanı, vatanı, bayrağı ne zaman sahipleneceksin?

Senden ses çıkmıyorsa şimdi kulaklarını buraya çevir ve Antalya’nın verdiği cevapları ibret alarak dinle.

Şimdi sizlere soruyorum;

Vatana sahip çıkacak mısınız? (Evet)

Bayrağa sahip çıkacak mısınız? (Evet)

Ezana sahip çıkacak mısınız? (Evet)

Milli bekaya sahip çıkacak mısınız? (Evet)

Verdiğiniz bu cevaplar milli vicdanın hasımlarına tokat gibi inmiştir.

Allah sizlerden razı olsun.

Antalya’nın duruşu Akdeniz kadar heybetli, Akdeniz kadar engindir.

Cumhur İttifakı bu heybeti, bu enginliği sonuna kadar yaşatmaya hem kararlı, hem de buna muktedirdir.

Aziz Antalyalılar,

Değerli Dava Arkadaşlarım,

Cumhur İttifakı aziz milletimizin huzur ve güvenliği için teyakkuzdadır.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Menderes Türel inşallah yoluna bir kez daha devam edecektir.

Sayın Türel’e desteğimiz tamdır.

Milliyetçi Hareket Partisi bütün imkanlarıyla, bütün samimiyet ve safiyetiyle alandadır, çalışmalarını sürdürmektedir.

Antalya’da bulunan ve yaşayan bütün dava arkadaşlarıma sesleniyorum:

Gecenizi gündüzüne katıp Cumhur İttifakı’nın zaferi için ne gerekiyorsa yapacaksınız.

Kalan 11 günde uyumak yok, gevşemek yok, atalet hiç yok.

Bağda, bahçede, yaylada, köyde, kentte hayatını sürdüren her dava arkadaşım Cumhur İttifakı’nın başarısı için var gücüyle mücadele edecektir.

Yılmayacağız, yorulmayacağız, her gönüle gireceğiz, her eli tutacağız, belediye başkan adaylarımızın seçilmesi için emsalsiz azimle çalışacağız.

Soruyorum sizlere;

31 Mart’ta Cumhur İttifakı’na destek olacak mısınız? (Evet)

Antalya’nın şehremini olan Sayın Menderes Türel’in yolunu açacak mısınız? (Evet)

İstikrar sürsün mü? Antalya ehline emanet edilsin mi? (Evet)

Cumhur İttifakı Türkiye’dir, Türk milletinin ruh kökünden doğmuştur.

31 Mart seçimlerinden sonra da Cumhur İttifakı mutlaka var olacak, mutlaka Türkiye’yi 2023’e taşıyacaktır.

Bizim hedefimiz milli bekanın güvenceye alınmasıdır.

Bizim aklımızda hep Türkiye vardır.

Zalimlere karşı aynı cephedeyiz.

Hainlere karşı aynı siperdeyiz.

Cumhur İttifakı Türkiye’nin düşmeyecek kalesi, kırılmayacak fedakarlık anıtı, ya istiklal ya ölüm diyen inanç abidesidir.

PKK ve FETÖ’yle yol yürüyenlere teslim edilecek bir Antalya yoktur.

Küresel emperyalizme göz kırpan gayri milli odaklara peşkeş çekilecek bir ülke yoktur.

Ya hep birlikte var olacağız, ya da hep birlikte yok olacağız.

Ya bekaya tamam diyeceğiz, ya da belaya çanak tutacağız.

Şimdi sizlere son kez soruyorum;

Sayın Menderes Türel’i tekraren Büyükşehir Belediye Başkanı seçecek miyiz? (Evet)

Cumhur İttifakı’nı zafere taşıyacak mıyız? (Evet)

Milli beka hasımlarını şaşkına çevirecek miyiz (Evet)

Zillet İttifakı’nı Antalya’da sandığa gömecek miyiz? (Evet)

Sizlerin varlığı cumhurun gücüne güç katıyor, birlik ve beraberlik ruhunu diri tutuyor.

Sizin duruşunuz 2023 Lider Ülke Türkiye hedefinin ayak seslerini şimdiden duyuruyor.

Hepinize müteşekkirim, bütün Antalyalı kardeşlerime sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

“Beka İçin Milli Karar, Cumhur İçin İstikrar.”

“Beka İçin Milli Karar, Antalya İçin İstikrar.”

“Antalya Ehline Emanet.”

Sizlere güveniyorum, Antalya’ya inanıyorum.

Hepinizi Cenab-ı Allah’a emanet ediyorum.

Yolunuz, bahtınız ve alnınız açık olsun diyorum.

Ne Mutlu Türküm Diyene.