Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, ''Samsun’da ayrıldığı eşini beş yaşındaki çocuğunun gözleri önünde acımasızca darbeden canavar baba ile Aydın’da 92 yaşındaki bir kadına cinsel saldırıda bulunup öldüren sapığın nefret uyandıran çirkin eylemleri, toplum vicdanında derin yaraladığını belirtirken, yaşanan iki çirkin ve iğrenç olayı kullanarak buradan MHP’ye dönük bir linç kampanyası ve komplo organizasyonu çıkarmağa yeltenenler, malum fiilleri işleyenlerle aynı ahlaki kategoride tasnif edilmeyi hak etmektedir.

Samsun’da ve Aydın’da ahlak düşkünü iki failin birinin siyasi görüşlerini, diğerinin kullandığı üç hilal amblemini bahane eden kimi fırsatçıların, bunların işlediği affedilmez suçların faturasını MHP’ye çıkarma çabasına girdiği görülmektedir. MHP’yi anılan suçlularla aynı paralelde gösterme çabası, bir tür siyasi sapıklıktır.'' ifadelerini kullandı.

 MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'ın açıklamaları şu şekilde;

''Samsun’da ayrıldığı eşini beş yaşındaki çocuğunun gözleri önünde acımasızca darbeden canavar baba ile Aydın’da 92 yaşındaki bir kadına cinsel saldırıda bulunup öldüren sapığın nefret uyandıran çirkin eylemleri, toplum vicdanında derin yaralar açmıştır.

Başta siyasi partiler olmak üzere bütün demokratik kurumlarda ve toplumun bütün kesimlerinde şiddetli tepkiye yol açan bu alçakça fiillere en sert tepki, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından gösterilmiştir.

MHP’nin; ideolojisi, dünya görüşü ve siyasi duruşu dolayısıyla dinî, ahlaki, ailevi değerlerimizin titizlikle korunup nesilden nesle taşınması konusunda hassasiyet gösteren partilerin başında geldiği cümlenin malumudur.

MHP; 52 yılı aşan siyasi mücadelesi boyunca Türk milletini diğer beşeri yapılardan daha ihlaslı kılan insani değerlerin yaşatılması için çaba göstermiştir.

MHP; kültürel ve sosyal değerlerimizin muhafazasının barış, esenlik ve huzurun devamı açısından olduğu kadar bekamız açısından da önem taşıdığının bilinciyle politikalar üretmiştir.

Partimizin varlığını borçlu olduğu Milliyetçi-Ülkücü Hareket de milletine candan sevdalı, atalarından tevarüs ettiği beşerî kıymet hükümlerini yaşayıp yaşatmaya tutkulu kuşaklar yetiştiren güzide bir camia sıfatıyla daima toplumun takdir ve sevgisini kazanmıştır.

Buna rağmen; Samsun’da ve Aydın’da ahlak düşkünü iki failin birinin siyasi görüşlerini, diğerinin kullandığı üç hilal amblemini bahane eden kimi fırsatçıların, bunların işlediği affedilmez suçların faturasını MHP’ye çıkarma çabasına girdiği görülmektedir.

Yaşanan iki çirkin ve iğrenç olayı kullanarak buradan MHP’ye dönük bir linç kampanyası ve komplo organizasyonu çıkarmağa yeltenenler, malum fiilleri işleyenlerle aynı ahlaki kategoride tasnif edilmeyi hak etmektedir.

Masum bir kitleyi, bir kurumu veya kişiyi işlemediği bir suç ve fiil üzerinden itham edip hakkında kamuoyunda imaj ve prestij cellatlığı yapmaya soyunmak; ahlaksızlığın, edepsizliğin en büyüklerindendir.

MHP’yi anılan suçlularla aynı paralelde gösterme çabası, bir tür siyasi sapıklıktır.

Buradan, MHP’nin kamuoyundaki güçlü itibarına suikast düzenlemek için fırsatçılık yapanlara ekmek çıkmayacaktır.

Bilakis, partimize haksız isnatta bulunanlar cürmümeşhut hâlinde yakalanmış ve kamuoyu vicdanında mahkûm edilmiş olacaklardır.

Kaldı ki MHP ile irtibatlandırılmayı çalışılan kişilerin parti teşkilatında üstlendikleri herhangi bir görev ve mesuliyet de bulunmamaktadır.

Suç kişiseldir ve sahibini bağlar.

Ancak herhangi bir kurumda, resmî görevde veya sorumlu bir mevkide bulunan kişiler işledikleri suçun faili olmakla kalmazlar, o kurum veya mevkie de zarar verirler.

Böylesi toplum ve ahlak düşmanlarının MHP ile ilişkisi tespit edildiği takdirde, parti olarak başlattığımız soruşturmalar sonucunda zaten gereği vakit geçirilmeden yapılmaktadır.

Bu arada Samsun ve Aydın’daki çirkin fiillerin hemen ardından sosyal medya üzerinden MHP ve parti yöneticilerine yönelik ve sistematik saldırılar başlatılmıştır.

MHP’yi hedefe koyan sistemli ve planlı saldırıların 18 Mart Perşembe günü yapılacak 13. Olağan Büyük Kurultay öncesinde cereyan etmesi tesadüf değildir.

Şer mihrakının; Türkiye’nin bütünlüğü aleyhinde faaliyet gösteren ve bölücülük yapan milletvekilleri hakkındaki fezlekelere dair MHP’nin toplum vicdanına tercüman olarak kararlı bir tutum sergilediği bir dönemde zincirleme saldırılar kurgulaması, meselenin bir başka çarpıcı boyutudur.

Saldırıları sevk ve idare edip üzerimize yönlendiren aklın FETÖ’ye ait olduğu, kullanılan aşağılık ve çirkin yöntemlere bakılarak tahmin edilebilmektedir.

Hâl böyle iken; bilhassa CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, PKK siyasi acentesi HDP’yi aklayıp MHP düşmanlığında FETÖ’cülerle yarışmasının ve bu iki çeteyle aynı paralelde yürümesinin sebebi nedir?

CHP’nin başı, FETÖ ve PKK ile el ve iş birliği içinde MHP’yi çirkin siyasetin derin çukurlarına çekebileceğini mi sanmaktadır?

Bu kirli senaryonun arkasındaki MHP düşmanlığının ayrıntılı incelenerek çok yönlü araştırılması ve partimizi hedef alan sistemli saldırıların asıl kaynağının mutlak surette ortaya çıkarılması şarttır.

Partimiz aleyhinde algı operasyonlarına kalkışarak iftira ve çamur atma rezilliğine tevessül edenlerle hukuk önünde hesaplaşılacaktır.

Diğer taraftan MHP, toplumun temel direği olan kadınlarımıza yönelik şiddetin önlenmesi ve Türk aile yapısının korunması konularında TBMM çatısı altında yapılacak düzenlemelere hassasiyetle katkıda bulunacaktır.

MHP, fezlekeler gündeme geldiğinde de Türkiye’nin bütünlüğü aleyhinde suç işleyenlerin hukuk önünde hesap vermesi için dokunulmazlıkların kaldırılması yönünde kararlı surette oy kullanacaktır.