Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu; Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) son açıkladığı Şubat ayı enflasyon rakamlarını yerden yere vurdu.

Tanrıkulu yaptığı açıklamada; "Aralık ayından bu yana yükseliş eğilimi sergileyen yıllık enflasyon (TÜFE) artışı beklentileri (%9,7) de aşmış, %10,1 ile 2012'den bu yana ilk defa çift haneli seviyeye çıkmıştır. Zaten bir türlü hedefleri tutturulamayan TÜFE'nin 58 ay sonra çift haneye çıkmasıyla, 2017'nin vatandaşlarımız için ne denli zor geçeceğinin işaretidir.

TÜFE'de aylık bazda en yüksek artış %27,5 ile mandalina,%23,2 nar,%10,6 limonda olmuş. İnsanlarımızın soğuk kış günlerindeki vitamin ihtiyacı bile pahalılaşmış.Şubat ayında TL'deki değer kaybının gecikmeli etkileri ve enerji fiyatlarının yüksek düzeyi ulaştırma ve konut grubunda fiyatların yükselmesinde etkili olmuştur.

Diğer yandan TÜFE'de yıllık en yüksek artışlara bakıldığında; tütün ürünlerinde %21,7,ulaştırmada %17,9, sağlıkta %12,5 artışlar söz konusudur. Türkiye bu başarısız hedef ıskalaması ve kötüleşen rakamlarla enflasyon canavarına yenik düşmüştür.

MALİYE BAKANI İYİ Kİ GÖRMÜŞ

2017 yılının daha 2 ayında %10,1'e ulaşan yüksek enflasyon karşısında; memura%3,emeklilere%4,7 zammı l‰yık görenlerin açıklamalarına bakıldığında adeta bu durumla alay edildiğini görmekteyiz. Bu anlamda Maliye Bakanı'nın " enflasyon yukarı gitmiş, bunu görüyoruz " açıklaması, millete karşı sorumluluğunu ne kadar hissettiğinin de bir göstergesidir.

MERKEZ BANKASI ENFLASYONLA MÜCADELEDE YİNE HAVLU ATMIŞ DURUMDA

Enflasyon hedeflemesine geçtiği 2006 yılından bu yana 11 yılda 8 kez hükžmete enflasyon hedeflemesindeki başarısızlığı nedeniyle mektup yazan Merkez Bankası daha şimdiden havlu atmış durumdadır. Geçtiğimiz Ocak ayında 2017 enflasyon tahminini% 6,5'ten,% 8'e yükselten Merkez Bankası'nın; gıda fiyatlarındaki erken düşüş beklentisi boşa çıkmış durumdadır. Daha da kötüsü, Bankanın artık enflasyon konusunda sıkılaştırma yapabilecek pek fazla alanın kalmamış olmasıdır. Türk Lirası'ndaki değer kaybı Banka tarafından kalıcı bir şekilde önlenemezse kur artışlarının olumsuz etkileri zaten yüksek olan enflasyonu daha da yukarı itebilecektir. Bu bağlamda Türkiye Nisan-Mayıs aylarında %11-12 seviyelerinde bir enflasyon gerçekleşmesi ile karşı karşıya kalabilecektir.

İZMİR YÜKSEK ENFLASYONLA YAŞAMAYA MECBUR MU?

İzmir; TÜİK'in her ay açıkladığı enflasyon rakamlarının çok üstünde enflasyon yaşamakta ve İzmirlilerimiz yüksek enflasyon karşısında yıllardır ezilmeye mahkžm edilmişlerdir. Şubat ayına bakıldığında İzmir'de yıllık enflasyon %10,4'tür. Narenciyenin bol yetiştiği İzmir'de,Şubat'ta fiyatı en çok artan ürün %29,8 ile mandalina, %25 ile nar ve %13,2 ile ultrason ücretidir.Ulaştırma, sağlık gibi vatandaşlarımızın zorunlu ihtiyaçlarında yıllık artışlar rekor seviyelere ulaşmış ve bu rakamlarla geçinmeleri beklenmektedir.

ÜRETİCİ FİYATLARINDAKİ REKOR ARTIŞLAR, EKONOMİDE İŞLERİN KÖTÜLEŞTİĞİNİ GÖSTERİYOR

Yurtiçi Üretici Fiyatları (Yİ-ÜFE) da yıllık %15,3 artışla Temmuz 2008'den bu yana en yüksek seviyesine ulaşmıştır.Yİ-ÜFE Şubat 2015'te %4,4 iken bu Şubatta 9 yılın en yüksek seviyesine çıkmıştır. Yurtiçi üretici fiyatlarında gerçekleşen %15,3'lük artış, üreticimizin işlerinin ne kadar zorlaştığını ifade etmektedir. Artan maliyetlerini mecburen satış fiyatlarına yansıtmak zorunda kalan girişimcimizin bu şartlarda zaten durgun olan işleri nasıl açılacaktır? Ortada arz varken, talep yetersizliği söz konusudur ve bu durum yüksek enflasyon rakamlarıyla aşılamayacak sarmala gitmektedir." diyerek, gerçekleşen enflasyon rakamlarının ekonomide bir güçlenmeye, canlanmaya işaret etmediğini vurgulayan Tanrıkulu; "Ekonomimizdeki bozulma sadece enflasyon rakamlarında değil, diğer tüm makroekonomik değerlerde de aynısıdır. Bu yüzden iktidar; Milliyetçi Hareket Partisi'nin çözüm önerilerini dikkate alarak, ısrarla vurguladığı yeni bir büyüme modelini hayata geçirmelidir" dedi.