Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Adana Milletvekili Prof. Dr. Mevlüt Karakaya, "Yeni uyum yasalarının, referandum sürecinde 'Hayır' tercihi yapan hemen herkesi rahatlatacağına inanıyorum." dedi.

FİİLİ DURUM MHP'NİN GİRİŞİMİYLE ISLAH EDİLDİ

Karakaya; hükümet etme sisteminin, değiştirilecek veya çıkarılacak yeni uyum yasalarıyla referandum sürecinde 'hayır' oyu veren vatandaşlar tarafından da kabul göreceğine inandığını söyledi. Karakaya, yaptığı açıklamada "Hükümet etme sisteminde iki başlı yönetimin ortaya çıkmasıyla başlayan ama hukuki yapısı unutulan fiili durum, kriz boyutuna varmadan MHP'nin girişimiyle ıslah edildi. Neticede Türk milleti 16 Nisanda verdiği kararla bu düzeltmeyi gerçekleştirdi. Artık bu karara içeride ve dışarıda herkesin saygı göstermesi lazımdır." ifadesini kullandı.

UYUM YASALARI, 'HAYIR' DİYENLERİ RAHATLATIR

Karakaya şöyle devam etti:

"Şimdi önümüzde önemli bir süreç daha var. Mevcut yasaların yeni hükümet etme sistemiyle uyumlu hale getirilmesi gerekiyor. 6 ay içinde yapılması gereken bu değişikliklerin genel kabul göreceğine inanıyorum. Süreç içerisinde yaşadıklarımız, sahadan aldıklarımız, ilgili yasaların değiştirilmesinde veya yeni yasaların yapılmasında etkili olacaktır.

Dolayısıyla, yeni uyum yasalarının, referandum sürecinde 'Hayır' tercihi yapan hemen herkesi rahatlatacağına inanıyorum. Referandum ortamından çıkılıp daha sağlıklı değerlendirmeler yapıldıkça, sistem kavrandıkça, sistemin bilinmeyen yönleri, yanlış aktarılan tarafları anlaşıldıkça bunun kabulünün yüksek olacağına inanıyorum. Biz de Milliyetçi Hareket Partisi olarak, yeni sisteme uyum yasalarının çıkarılmasında her türlü hazırlığımızı yapmış bulunuyoruz ve Meclis'te bu yönde katkımızı sunacağız."

AB'NİN GÖLGE DÜŞÜRME ÇABASI KABUL EDİLEMEZ

Avrupa Birliği'nden gelen tepki ve eleştirileri de değerlendiren Karakaya "AB'nin, Türk milletinin verdiği karara gölge düşürme çabası kabul edilemez. Avrupa Güvenlik ve işbirliği Teşkilatının (AGİT) raporunun siyasi bir karar olduğu anlaşılmaktadır. Çıkan sonucun nicelik bakımından yarıdan bir fazla olması gerekli ve yeterlidir.

Bunun çok daha yüksek olması daha makbul, bu oranın sınıra yakın olması az makbul anlayışı, öncelikle demokrasiye saygısızlık anlamına gelir. AB öncelikle kendi rejimlerine bakmalıdır. Totaliter monarşinin daha dumanı tütmeye devam eden Avrupa'da anayasal monarşiden de kurtulma sürecine girilmesi ve önümüzdeki dönemlerde bu yönde arayışların başlaması şaşırtıcı olmayacaktır.

Netice itibarıyla, 16 Nisanda hukuk devleti olmanın gereğini yapmak amacıyla Türk milletinin verdiği karar, tepkiyi değil övgüyü hak etmektedir. Kendilerini Türkiye'nin dostu olarak gören herkesten bunu beklemek hakkımızdır." şeklinde konuştu.