MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Günal, "Anayasa paketinin içine bakıldığı zaman güçlendirilmiş bir sistem var. Meclis'in denetimi var. Cumhurbaşkanı önce sadece vatana ihanetten yargılanabiliyordu, şimdi tüm iş ve işlemlerinden sorumlu olacak." dedi.

Günal, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Konferans Salonu'nda düzenlediği basın toplantısında, Türk milletinin ciddi bir süreçten geçtiğini, bu süreçte içeride ve dışarıda birtakım tartışmalarla meselelerin geçiştirildiğini belirtti.

Avrupa ülkelerinde son dönemde yaşanan gelişmelere değinen Günal, bütün ülkelerin "sözleşmiş şekilde" Türkiye düşmanlığı yaptığını söyledi. Günal, "Antalya'da katılmış olduğum uluslararası bir toplantıda İngiliz bakanlar ve yetkilileriyle bu durumu paylaştık. Onlar da bizimle aynı kanaatteler. Bu çalışmalar çerçevesinde de bunları söyledik. Şakayla karışık, 'Gelin Londra'da rahat rahat yaparsınız.' dediler, ama o ülkelerin yöneticileri başka ülkelerde, onlarda da oy kullanma var, gidip çalışmalarını yapıyorlarmış. Tabi 'Hayırcılara' böyle kampanya düzenlenmiyor. İşin ilginç yanı da o. Bütün yetkililer gidip çalışmalarını yapıyorlar." diye konuştu.

Yapısal sorunların çözümüne odaklı sistem

Türkiye'nin, yapısal sorunlarının çözümüne odaklanacak bir yönetim sistemine kavuşması ve sistem tartışmalarının sona ermesi için anayasa değişikliğinin gündeme getirildiğini ifade eden Günal, "Anayasa paketinin içine bakıldığı zaman güçlendirilmiş bir sistem var. Meclis'in denetimi var. Cumhurbaşkanı önce sadece vatana ihanetten yargılanabiliyordu, şimdi tüm iş ve işlemlerinden sorumlu olacak. Dolayısıyla yargılanması kolaylaştırıldı." dedi.

Anayasa değişikliği için çalışmalarını sürdüreceklerini ve bunu millete anlatmaya devam edeceklerini dile getiren Günal, Türkiye için "Evet" dediklerini söyledi. Günal, şunları kaydetti:

"Bölünmeyle ilgili endişeye mahal verecek şey yok. En son çok sıkıştırılınca Sayın Başbakan da söylemek zorunda kaldı. Espriyle karışık, 'Ya hadi bize güvenmiyorsunuz. Bu işin içinde MHP ve Sayın Bahçeli var. Siz bölünmeyi nasıl aklınıza getiriyorsunuz.' dedi. Burada bu işin sigortası olan MHP var. Zaten o maddeler de içinden çıkarıldığı için vatandaşlarımız gönül rahatlığıyla gidip 16 Nisan'da 'Evet' oylarını kullanabilirler. Bizim için 'Evet' diyen de 'Hayır' diyen de bütün vatandaşlarımız aynıdır. Ama hayırcılarla 'Hayır' diyenleri ayrı tutuyoruz. Buradan çıkıp Doğu Perinçek'in partisiyle CHP'nin televizyonlarında, mitinglerinde, salonlarında beraberce toplantı düzenleyenleri de kusura bakmayın normal 'Hayır' veren vatandaşlarımızla aynı kefeye koyamayız. Onlar kaçkın gibiler, partimizle ilişkisi kalmamış. Doğu Perinçek'in yanında olan, CHP ile program yapanlar, HDP ile aynı çizgiye gelenlere de buradan bir şeyler söylememizin normal olduğunu düşünüyoruz."