MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman "Tufan Türenç isimli gazeteci kılıklı piyon" diyerek bir açıklama yayınladı.

Büyükataman'ın açıklaması şu şekilde:

Bugün üçüncü yıldönümü olan 15 Temmuz’da görüldüğü üzere Türk milleti, içerisinde bulunduğu zor dönemleri; daima bünyesinde yetiştirdiği vatan evlatlarının, tecrübeli devlet adamlarının fedakâr, dirayetli duruşuyla aşmayı bilmiştir. Kökü dışarıda bulunan odakların Türk milletinin faydasını istemeyeceği; aksine milletin ve devletin yok oluşuna zemin hazırlayacağı yine en son 15 Temmuz’da ispatlanmıştır.

Tüm bu tarihî tecrübeler ışığında görülmüştür ki Türk Milliyetçilerinin duruşu; Türk milletinin menfaatine sonuçlar doğurmuş, Türk Milliyetçileri fedakârca göğsünü içeriden ve dışarıdan gelen saldırılara siper etmiştir. Tam da bu sebeple dışarıdaki hain odakların içimizdeki “sözcü”leri, ellerindeki tüm imkânları seferber ederek Milliyetçi-Ülkücü Hareket’e ve onun Sayın Genel Başkanı’na saldırılarını insafsızca devam ettirmiştir. 1969’da başlayan ve bugün aynı şuur, inanmışlık, adanmışlık ve ülkü ile devam eden mücadelemizde vatan ve millet düşmanlarının öncelikli hedefi daima Türk milletinin son kalesi, son umudu Milliyetçi Hareket Partisi olmuştur.

Hareket’imize ve Sayın Genel Başkanımıza yönelik içi boş, millet zararına olan bu saldırıların şimdilik sonuncusu; Türkiye’de siyaseti dizayn etmek isteyen dış merkezlerin maskesi çoktan düşürülmüş içerideki bir piyonu tarafından yapılmıştır. Bu aklı evvele göre Sayın Devlet Bahçeli öngörüsüzdür, konuşmalarının içi boştur, hangi tarihi yazdığı ise meçhuldür?

Camilerde dahi dine tahammülü olmayan bu şahsın 15 Temmuz çıkışları Müslüman görünümlü müşriklerden bir farkı olmadığını, Anadolu’nun fethinden bugüne kenar köşe gizlenen Haçlı kalıntılarından olduğunu gözler önüne sermektedir. Böyle olmasa idi FETÖ beslemesi, CHP yanaşması, HDP’nin kanatları altında güneşlenen, Kandil ile Pensilvanya arasında bilardo topuna dönen İP müdiresinin Milliyetçi Hareket Partisine operasyon düzenlediği dönem, hanımefendiyi MHP’ye Genel Başkan olarak sunabilecek kadar hadsizleşmezdi. Tarafını daima batıldan yana belli eden bu şahsın 2002 senesinde tavan yapan bu kinini anlamak, bizim için elbette zor değildir. 2002’den beri kendisine tevdi edilen görevleri boşa çıkartan Sayın Genel Başkanımıza öngörüsüz diyerek saldırması psikolojinin alanı içerisine girmektedir.

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli; 2002’de yemek programı sunan bir aşçı titizliğiyle MHP’siz hükümetin nasıl kurulacağının tarifini veren bu şahsın gazını kesmiş, pişti zannettiği aşına da su katmıştır.

2002’de kin kustuğu yazısında “Avrupa Birliği ile ilişkilerde ortaya çıkan tıkanıklık ancak MHP'siz bir hükümetle aşılabilir. Çünkü MHP idamın kaldırılmasına, anadilde öğrenim ve yayın konularına geçit vermiyor. Türkiye açısından yaşamsal önemde olan bu yasaların çıkması için MHP'siz bir hükümet kurulması gerekiyor.” diyen, çözüm sürecinin son bulup teröristlere operasyonlar başlatılmasının ardından “Alınan yol, verilen emekler heba mı olacak? Şimdi yeniden başa mı dönülecek? Halkımızın mutluluğu sona mı erecek?” diye gözyaşı döken bu şahsın kininin sebebi Sayın Genel Başkanımızın millet menfaatlerini önceleyen, MHP’siz bir hükümet tahayyül edenlerin yazdıkları senaryoları boşa çıkartan öngörüleridir. Sayın Devlet Bahçeli’nin bu haklı öngörülerinin olumlu sonuçlarını tüm millet görürken bu sakat zihniyetli şahsın görememiş olması, kendisinin bırakın öngörüyü songörüye bile sahip olmadığından mıdır yoksa defalarca ortaya çıkardığımız üzere hain odakların kiralık ağzı olduğundan mıdır, aziz Türk milletinin takdirine bırakıyoruz.

S-400’lerin millet menfaatine olduğunu, Akdeniz başta olmak üzere Türkiye’nin güvenlik sorununu çözdüğünü kronik Erdoğan karşıtları dahi kabul edip S-400 hamlesinden dolayı kendisini tebrik ederken Milliyetçi Hareket’in S-400 konusundaki dik duruşunu, hükümete verdiği cesaretlendirici desteği sorgulamak tam da Doğu Akdeniz’deki doğalgaz meselesinde Türkiye’yi haksız gösterme eğilimindeki bir Amerikan/AB çaşıtına yakışacak tavırdır. Kendisine söyleyecek söz, verecek akıl bulamıyoruz. Bu millet ve memleket düşmanlarını ifade etmek üzere Anadolu’da çok güzel tarifler bulunmaktadır. Eminiz ki aziz milletimiz en güzel yakıştırmayı kendisine yapacaktır.

Sayın Devlet Bahçeli; büyük Türk milletinden aldığı güç ve destekle tarih yazmaktadır. Bunun en güzel kanıtı da karanlık odakların çaşıtlarının ısrarla kendisine ve partimize saldırmasıdır. Sayın Genel Başkanımız 15 Temmuz gecesi ilk beyanı verip hain darbe teşebbüsü karşısında Cumhurbaşkanı’nın ve hükümetin yanında olduğunu söylemiş; MHP Genel Merkezi’nde olduğunu ifade edip hainlere meydan okuyarak tarih yazıcılığına devam etmiştir. Ve ne tesadüftür ki Sayın Genel Başkanımızın bu desteği verdiği, dik duruşu gösterdiği zamanın tam da üçüncü yılında cesaretini toplayabilmiş olan bir piyon, hamle yapmaya kalkmaktadır. Ey aklı evvel! Sayın Devlet Bahçeli, senin şahını çoktan devirdi de haberin yok.

Bu vesileyle 15 Temmuz 2016’ın sene-i devriyesinde; vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü için bir an bile tereddüt etmeden kanlarını al bayrağa katan aziz şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun.