MHP Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan, Türkiye'nin kalkınması ve milletin hak ettiği refah seviyesine ulaşılması için ekonomi alanında hızla bir reform gündemi oluşturulup uygulanması gerektiğini söyledi.

TBMM Genel Kurulunda, 2018 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi Kanun Tasarısının tümü üzerinde son konuşmalar yapılıyor.

MHP Grubu adına söz alan Denizli Milletvekili Ayhan, son dönemlerde özellikle orta vadeli programların çok çabuk revize edilmeleri ve sıklıkla hedeflere ulaşılamaması nedeniyle bütçe hedefleri ve gerçekleşmeleri arasında büyük farkların, ödenek üstü harcamaların ortaya çıktığını ifade etti.

Bu durumun zaman zaman TBMM'nin bütçe hakkının zedelenmesine sebep olduğunu belirten Ayhan, "Bütçede alenilik, doğruluk ve samimilik ilkelerine önem verilmelidir." dedi.

Türkiye'nin beka sorunu olarak gördükleri bölgesel dış politika gelişmelerinde ve terörle mücadelede hükümete olan desteklerinin devam edeceğini bildiren Kalaycı, "Terör örgütleriyle mücadelede atılan adımları bir beka sorunu olarak görüyor ve hükümetin bu konuda alacağı kararları destekliyoruz ancak bu bizim, AKP'nin uyguladığı politikaları eleştirmeyeceğimiz, bunları tenkit etmeyeceğimiz anlamına gelmiyor." diye konuştu.

Hükümetin, devamlı olarak 2002 yılıyla mukayese yaptığını aktaran Ayhan, "2002 yılından 2008 yılına kadar milli geliri 3 bin dolardan 9-10 bin dolara çıkardınız, IMF ile yaptığınız anlaşmalar, sizden önce uygulanan programlarla beraber. Bunda hiçbir şüphe yok. Teşekkür de ediyoruz. Yalnız, 2008 yılında o programın bitişinden 2017 yılına kadar dolar bazında milli gelirin 10 bin 444 dolardan 9 bin 529 dolara düştüğünü görüyoruz. 2002'den 2008'e gelişi nasıl olursa olsun, hangi hükümetin aldığı kararla olursa olsun, siyasi bedeli ödenmiş bir programın üstüne ne yaparsanız yapın yine de teşekkür ederiz ama hakkını da vermek lazım." değerlendirmesini yaptı.

"Asıl önemli olan, üçüncü çeyrekte açıklanan yüzde 11 büyümeyi 2018'de nasıl sürdüreceğiz?" diye soran Ayhan, "Gelecek yıl baz etkisi olmayacak, vergi teşvikleri olmayacak, Kredi Garanti Fonunu aynı şeklide devam ettiremeyeceksiniz. Cari açığı, bütçe açığını ve enflasyonu daha da yükseltecek şekilde büyümenin gazına basmak büyümenin bütün faydalarını yok edebilir. Burada dikkatli olmak lazım." dedi.

Ayhan, fiyat istikrarı olmadan finansal istikrar, sürdürülebilir bir büyüme ve refah sağlamanın mümkün olmadığının altını çizdi.

"Üniversite giriş sınavlarını kaldıralım"

Eğitim sisteminden hiç kimsenin memnun olmadığını belirten Ayhan, her gelen bakana göre değişen sınav sistemlerinin hem öğrencileri hem de aileleri perişan ettiğini söyledi.

Ayhan, "Sayın Genel Başkanımız bu kısır döngüden kurtulmamız için 'Üniversite giriş sınavlarını kaldıralım.' dedi. Hadi kaldıralım. Sayın Cumhurbaşkanı yarın bir gün 'kaldıralım' dediği zaman iki ayağınız bir pabuç olacak, gelin hazırlığını şimdiden yapalım; kaldıralım, gençler rahat etsin." önerisi getirdi.

Türkiye'nin kalkınması ve milletin hak ettiği refah seviyesine ulaşılması için ekonomi alanında hızla bir reform gündemi oluşturulup uygulanması gerektiğini dile getiren Ayhan, şöyle devam etti:

"MHP olarak seçim beyannamemizde yer alan ve ekonomide ivedilik arz eden 7 alanda reformların başlatılması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Bir tanesi katma değerli, yüksek teknolojili üretimin özendirilmesi ve ithalat bağımlılığının azaltılması, bu şart. Yurt içi tasarrufları artıracağız, başka çaremiz yok. Yatırımları artıracağız. Adaletli bir vergi sistemi tesis edeceğiz. Verginin tabana yayılmasını sağlayacağız. Kamuda harcama reformu yapılması, kamu yatırımlarının rasyonel şekilde yenilenmesinin önceliklendirilmesi, gelirin adil bölüşümü, yoksullukla mücadelenin sağlanması gerekli. Tarım ve hayvancılık reformu, iş gücü piyasası ve çalışma hayatı reformu hayata geçirilmeli."

Hükümete teşekkür

MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, Türkiye'nin öncülüğünde BM Genel Kurulunun gündemine gelen Kudüs tasarısı hakkında alınan kararın Türkiye'de ve İslam aleminde sevinçle karşılandığını ifade etti.

"ABD'nin, ilk kıblemiz Kudüs üzerinde oynadığı oyun fiilen bozulmuştur." diyen Kalaycı, Kudüs'ün tarihi statüsünün, manevi haklarının teyit ve tescil edildiğini söyledi.

ABD'nin, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma kararıyla Ortadoğu barış sürecini dinamitlediğini; uluslararası hukuku, Birleşmiş Milletler kararlarını hiçe saydığını ve İslam dünyasına meydan okuduğunu dile getiren Kalaycı, "Bu karara karşı İslam dünyası dayanışma içinde ortak ve kararlı bir tavır almıştır. 13 Aralık 2017 tarihinde İstanbul'da yapılan İslam İşbirliği Teşkilatının zirve toplantısı Kudüs'ün ve Filistinli kardeşlerimizin yalnız ve çaresiz olmadığını ABD'ye ve işgalci İsrail'e somut olarak gösteren ilk adım ve tarihi bir uyarı olmuştur." dedi.

Kalaycı, şunları kaydetti:

"İslam dininin kutsallarının işgalci İsrail'in egemenliği altına sokulması hiçbir şart altında kabul edilmeyecektir. İslam dünyasının Doğu Kudüs'ü Filistin Devleti'nin başkenti olarak tanıması İsrail ihtilafında çok önemli bir dönüm noktasıdır. İşgalci İsrail'in en büyük cesaret kaynağı ABD'dir. Birleşmiş Milletler toplantısı öncesi ABD'nin veto, tehdit ve şantaj silahına sarılması bu gerçeği bir kez daha gözler önüne sermiştir ancak ABD'nin tehdit ve şantajları, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun vicdan duvarına çarpmıştır. Dün yapılan oylamada 128 ülke, ABD'nin uluslararası hukuku hiçe sayan saldırgan tutumuna karşı çıkmıştır. Türkiye'nin öncülüğünde Genel Kurulda alınan karar, İsrail ve hamisi ABD'ye milletlerarası camianın attığı çok anlamlı bir tokat olmuştur. Kudüs davasının dünya gündemine gelmesini ve geniş bir destek bulmasını sağlayan başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere AKP Hükümetini ve diplomatlarımızı kutluyoruz. Kudüs, İslam aleminin namusudur. Doğu Kudüs'ün başkent olduğu bağımsız Filistin Devleti er ya da geç tarih sahnesinde mümtaz yerini alacaktır."