MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, TBMM Genel Kurulunda, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Barış Pınarı Harekatı'yla ilgili bilgilendirilme yapmasının ardından MHP Grubu adına söz aldı.

Harekatın başladığı günden beri bazı ülkelerden yaptırım tehditleri ve harekatı durdurma çağrılarının geldiğini anımsatan Akçay, "Hedefimiz bir taraftan güvenliği tehdit eden terör unsurlarını bertaraf ederken diğer taraftan da Suriye'nin toprak bütünlüğünü korumak ve ülkemizdeki Suriyelileri ülkelerine kavuşturmaktır." diye konuştu.

Batının, Barış Pınarı Harekatı'nı durduramayacağını anladığını, Türkiye’nin güney sınırları boyunca bir güvenlik kuşağı oluşturmasını olabildiğince önlemek istediklerini ifade eden Akçay, "Bunun için bize DEAŞ’la şantaj yapıyorlar, terör örgütüyle Türkiye arasında arabuluculuk teklif ediyorlar. Bu ahlaksız ve yüzsüz bir tekliftir." dedi.

"PKK/YPG, en büyük Kürt ve Türkiye düşmanı bir harekettir"

Bu operasyon terör örgütlerinin bertarafına yönelik bir operasyon olduğunun altını çizen Erkan Akçay, şu değerlendirmede bulundu:

"Böylelikle, bölgede yaşayan bütün insanları; Türkmen’i, Arap’ı, Kürt'ü, Ezidi’yi, Müslüman’ı, Hıristiyan’ı terör örgütleri YPG’nin ve DEAŞ’ın tasallutundan, tahakkümünden, zulmünden kurtarmaktır.

PKK/YPG, gazetecilere saldıran, vatandaşlarımızı evlerinin önünde katleden, operasyonun başladığı günden beri vatandaşlarımızı havan mermileriyle hedef alan en büyük Kürt ve Türkiye düşmanı bir harekettir. Sağda solda yalan söyleyerek 'sivillerin öldürüldüğünü' iddia edenler, PKK/YPG'nin katlettiği 9 aylık Muhammed Omar bebek için tek kelime dahi edemediler. Bunların insanlığı da naylon.

Bu operasyon terör örgütlerine yönelik bir nefsi müdafaadır. Biz vatanımızı savunuyoruz. Mesele bundan ibarettir. Eğer Şam rejimi, ABD, Rusya, Fransa, Almanya veya Suriye’de asker bulunduran başkaca ülkeler işlerini doğru düzgün yapıp Türkiye’nin hassasiyetlerini dikkate alıp terör örgütlerini bitirebilseydi ne Fırat Kalkanı ne Zeytin Dalı ne de Barış Pınarı gerçekleşmiş olurdu. Bu ülkeler, bırakınız terörle mücadele etmeyi, bu örgütleri kendi projeleri için taşeron olarak kullanmıştır ve kullanmaya devam etmektedirler. Bu gerçeği yine de hala görmek istemeyenler varsa gölge etmesinler, başka ihsan istemeyiz."

Karşılaşırsak yine ezeriz"

Harekatın sahadaki kurmay kabiliyetin yanı sıra stratejik bir akılla, müthiş özenle yürütüldüğünü dile getiren Akçay, harekatın başlangıcından itibaren kent merkezlerinde yıkılan tek bir bina, sivillere yönelik tek bir zarar olmadığını, tam aksine Türkiye'nin sivillere en insani ve medeni davranışı gösterdiğini söyledi.

"Mehmetçik teröristleri sokak sokak, ev ev temizledi. Bu hassasiyetin değerini ABD’nin Rakka, Şam rejimimin Doğu Guta’da yaptıklarıyla karşılaştırınca daha net anlayacaksınız." ifadesini kullanan Akçay, "Suriye’de bugüne kadar DEAŞ’la mücadele eden en tutarlı ülke Türkiye’dir. DEAŞ’tan en çok zarar gören ülke de Türkiye'dir. Fırat Kalkanında 3 bin 500 DEAŞ’lıyı etkisiz hale getirerek DAEŞ’a en büyük darbeyi vuran da Türkiye’dir. Türkiye’nin operasyonunu DAEŞ kartıyla durdurmak isteyenler merak buyurmasın; Fırat Kalkanı’nda DEAŞ’ın başını ezdik; karşılaşırsak yine ezeriz." açıklamasını yaptı.

"Korkmuyoruz, sinmiyoruz, meydandayız"

ABD'nin bazı yaptırım kararları aldığını ve başka yaptırım kararlarını da alacağının anlaşıldığını ifade eden Akçay, şöyle devam etti:

"Kimin nesi varsa toplasın gelsin, Türkiye’yi haklı ve meşru mücadelesinden hiçbir güç döndüremeyecektir. Yaptırımlardan, tehditlerden, şantajlardan korkacak, çekinecek değiliz. Öte yandan Twitter şövalyesi ABD Başkanı Trump attığı Twitter mesajlarından birinde çeşitli yaptırımları içeren 3 seçenekten bahsetmişti. Mister Trump’a ve tüm dünyaya bildiriyoruz ki bizler için üç değil iki seçenek vardır: Ya istiklal ya ölüm. Suriye’nin kuzeyinde ne olursa olsun, karşımıza kim gelirse gelsin kararlıyız; devlet millet omuz omuzayız. Korkmuyoruz, sinmiyoruz, meydandayız. Dün yedi düvelle mücadele etmiştik, yine öyleyiz."