MHP Erzurum İl Başkanı Naim Karataş, bir kısım malum medyada “Erzurum MHP’de Deprem” şeklinde sunulan algı operasyonunun balonunu patlattı.

Karataş'ın açıklaması şu şekilde:

Sayın Basın mensupları, Kıymetli Hemşerilerim, Muhterem dava adamı Ülküdaşlarım, öncelikle cümlenizi saygı ve sevgilerimle selamlıyorum.

Şüphesiz bizler için bir Ülkücü değeri kaybetmek üzüntü verici bir durum olsa da, hayatında hiç ülkücü olamamış, dava adamlığından nasibini alamamış, Ya Ülkücülüğün ve Milliyetçi Hareketin ya da Ülkücülerin üzerinden geçinerek, nemalanarak, karınlarını doyurmaya çalışmış bazı şahsiyetlerin son günlerde çeşitli sanal ve görsel medyada Erzurum’da Milliyetçi Hareket Partisinde Deprem safsatası ile sanal istifa rüzgarları estirmeye çalışma komedisini gülerek seyrediyoruz.

Kimine göre 170 kimine göre 250 istifa yaygarası ile birbirlerini çürüterek çelişen açıklamalar yaparak, Yüksek Seçim Kurulu resmi rakamlarına göre toplam sadece 28 siluetten ibaret ayrık otluklarını yüzbinlerce Erzurumluya mal etme “sanal stand up”unu gülerek izliyoruz.

Yıllardır Milliyetçi Hareket Partisi'ne bırakın girmeyi, önünden bile geçmemiş, Ülkü Ocakları'nın bırakın bir çayını içmeyi havasını bile teneffüs edememiş, tedrisatından hakkı ile geçememiş insanların kendilerini bir siyasi otoriteymiş gibi gösterip, Erzurum’a ve Ülkücü harekete mal edip, Ülkücü hareketi, bölmeye, birbirine düşürmeye, ülkücüler üzerinden geçinmeye çokta mahir olan bu zevatların, dün Ülkücü dava, inanç ve idealleri ile fikri ve zihni temelleri ile alakaları olamadığı için ve Ülkücülüğün hakkını tam anlamı ile veremedikleri için; baki olan bu kutsal davamızdan sadece fani olarak gelip, girip ve bu günde çıkmışlardır.

Bu kutsal davanın ağır sorumluluğunun, vebalinin altında ezilip, hareketi artık bir geçim kaynağı olarak kullanamadıkları, kutsal hanımızda karınlarını doyuramadıkları için, karınlarını doyurabilecek olanlara yaranabilmek, yaltaklanabilmek ve olası bir makam sahibi olabilmek üzere yapmış oldukları trajikomik bir safsatadan ibarettir.

Bırakın Ülkücü Türk Milliyetçisi dava adamlığını, kendilerini şahıslara endeksleyip hayatında kendi şahsına münhasır bir şahsiyet olamamış, dava adamlığından nasiplenemeyip adamın adamlığı oranında adam olabilmiş bazı şahısların geçmişte hasbelkader şahıslara endeksli bulundukları bu hareket içerisinde, şahısların hükmü oranınca da kalabilmeleri onlar için mukadderat olmuş

Ülkücü Harekete sonradan dahil olup, Ülkücü Hareketi paralel bir yöntem ve zihniyetle 15 Temmuz darbesi öncesi ele geçirmeye çalışanların Ülkücü irade ile saf dışı edilmesinin akabinde, darbe ihanetinin başarısız olması sağlanmış, bir cephede kaybettikleri savaşın rövanşı olarak da B Planı devreye sokulmuş, dahili ve harici ihanet odaklarının, devlet ve millet düşmanlarının, uluslararası emperyalist devletlerin, istihbarat örgütlerinin sosyal, siyasal ve ekonomik desteği ile;

Ülkücüleri bölerek, ülkeye dize çökertme göreviyle kurdurulan Yeni Parti temsilcileri tekrar siyaset sahnesine sürülmeye çalışılmaktadır.

Ülkücü Dava adamlığından uzak menfaatperestlerin bu yeni ihanet odaklı oluşuma mavi boncuk dağıtmalarının temel felsefi altyapısı da dava adamlığından uzak oluşlarının ispatıdır.

Muhterem Genel Başkanımızın Devlet-i Ebed Müddet ülküsünü anlamayanlar, şahsi ve siyasi menfaatlerini, ülkesinin ve devletinin yüksek menfaatlerinin üzerinde görenler, ülkesi ve milleti için canını, malını, hayatını, cananını her şeyini feda eden ve bu günde edebilmek için teşkilatlarına ve davalarına sahip çıkmaya çalışanları algılayamayanların, elbetteki Ülkücü Harekette yerleri yoktur, bundan sonrada olamayacaktır.

Ülkücü hasletlerden çekinilerek, fikri ve ideallerinden uzaklaşılarak, utanılarak ülkücülüğe aykırılaşıp ayrışarak kurdukları partinin ne ülkücüler ile alakası olabilir nede temsilcileri ülkücü olabilir bu hususu da özellikle muhataplarına belirtmek isterim.

Bunun dışında son olarak Muhterem Genel Başkanımız Devlet ve Dava Adamı Devlet Beyin tabiri ile, Ülkesine, Milletine, Bayrağına, Vatanına aşık, bu değerlerin menfaatlerini, birliğini, bütünlüğünü korumaya, kollamaya çalışan her vatan ve milliyet pervere kapılarımız sonuna kadar açıktır. Bu değerleri ortadan kaldırmak için önce içimizde fitneye alet olup hareketi ve ülkeyi bölmeye, kuşatmaya çalışan, şahıslara ve menfaatlerini ülke ve dava menfaatlerinin üzerinde taşımaya çalışanlara da kapılarımız artık hiç açılmamak üzere kapalıdır.

Göreve geldiğimiz günden itibaren bizden önceki dönemde üyelikleri silinen, delegelikleri elinden alınan, ülkücü hareketten koparılan, bu davaya göbekten bağlı olmayıp yürekten bağlı olan, yüzlerce ülkücüyle birlikte bu güne kadar 1000'e yakın yeni üye kazanımımız dikkate alınır ise bunların ki devede kulak bile olamayacaktır.

Ve ülkücü hareketin iktidara yürüyüşünü önümüzdeki günlerde gerçekleştireceğimiz artı katılım programları ile de bu dava adamlığından nasipsiz insanların utanmayan suratlarına da bir tokat gibi inşallah indireceğiz.

Ülkenin Ülkücülere, Ülkücülerinden İktidara susadığı ve ayak seslerinin yaklaştığı bu dönemde bütün ülküdaşlarımı Liderimiz Devlet Beyin, teşkilatları MHP ve Ülkü Ocakları'nın ve güzide yan kuruluşlarımızın çatısı altında bir olmaya, iri olmaya, diri ve uyanık olmaya davet ediyorum.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE.!

NE MUTLU ÜLKÜCÜ KALABİLENE.!

Selam ve Saygılarımla

Naim KARATAŞ

Erzurum MHP İl Başkan