CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Hepimizin kesinlikle 16'sında sandığa gitmesi lazım. Komşuyu ikna edeceğiz, onu da götüreceğiz. Arkadaşımızı, dayımızı, yeğenimizi ikna edip bayram havası içinde sandığa gidip, oyumuzu kullanacağız. Bu demokrasi için zorunludur. Hem sandığa gitmeyip hem şikayet etmek gibi bir kültürümüz olmamalı." dedi.

Muhtarlar ve hemşehri dernekleriyle Ata Köşk Otel'de bir araya gelen Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin kaderinin belirleneceği bir sürecin yaşandığını ifade ederek, "Tavrımız ne olacak? Demokrasiden yanı mı olacak? Tek adam rejiminden yana mı olacak?" sorusunu yöneltti. Asıl tartışılan konunun bu olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, karar verirken sadece bugünü değil geçmişi, demokrasiyi geliştirmek için neler yapıldığını ve hangi bedeller ödendiğini düşünmek gerektiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, daha sonra katılımcıların anayasa değişikliği ve gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Bütün arzularının sivil toplumun güçlenmesi olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, ancak yaşanılan süreçte yasal altyapısı olan sendikaların bile korkudan sesini çıkaramadığını iddia etti. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Bir kişiye yetki veriyoruz. Bütün ekonomik ve sosyal konularda kararname çıkarma yetkisi var. Doğru mu? Doğru. Arzu ederse o bir kişi 'ben kıdem tazminatını kaldırdım' diyebilir. İşçilerden ses çıkıyor mu? Hayır. Herkes gelecek endişesi taşıyor. Acaba söylersem beni işten atarlar mı? O endişeyi taşıyor. O zaman demokrasi var mı? Hayır, 2,5 yıldır askıda. Fiili başkanlık dönemini yaşıyoruz. Kıdem tazminatı için sendikalar her türlü söylemi bir dönem dile getiriyorlardı. Şimdi korkudan dile dahi getiremiyorlar. Başkan 'ben asgari ücreti dondurdum' diye karar aldı. Alır mı? Alır. Yetkisi var mı? Var. İtiraz eden sendika var mı? İtiraz eden en azından asgari ücretlilerin hakkını savunmak için itiraz eden bir kesim var mı? Ses bile yok. Bu fiili durumu, anayasal duruma kavuşturduğunuzu düşünün. O zaman yaşayacağımız tabloyu herkes daha iyi görmeli. Sandığa giderken bütün bunları düşünerek sandığa gitmeliyiz. Düşünmeyelim, sandığa gitmeyelim, oy kullanmayalım. Bu doğru değil."

"Ülkenin hiçbir sorununu çözmüyor"

Kılıçdaroğlu, bir kararnameyle bütün muhtarlıkların bitebileceğini savunarak, "Mitinglerinde diyorlar ki 'Kılıçdaroğlu muhtarlıkları ve belediye başkanlıklarını bir kararnameyle kaldırabilir.' dedi. Benim söylediklerimi çarpıtıyorlar. Ben hiçbir zaman 'belediyeler kapatılır, böyle bir yetkisi vardır' demedim. Ne dedim? Muhtarlıkları bir kararnameyle kaldırırlar." şeklinde konuştu.

Bu anayasa değişikliğinin ülkenin hiçbir sorununu çözmediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, sadece rejimi değiştireceğini, demokratik parlamenter sistemden otoriter bir sisteme, tek adam rejimine geçileceğini öne sürdü. Kılıçdaroğlu, sorun çözen değil toplumu ayrıştıran ve sorun yaratan bir anayasa değişikliğiyle karşı karşıya olunduğunu anlattı.

"Türkiye yalnızlaşıyor"

Anayasa değişikliğiyle ilgili Venedik Komisyonu'nun kararına da değinen Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin demokratik sistemden vazgeçtiği, otoriter bir sisteme geçtiğinin ve "bu anayasayla siz AB üyesi olamazsınız" denildiğine dikkati çekti.

Türkiye'nin yalnızlaştığına vurgu yapan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Suriye ile kavga ettik. Faturayı kim ödedi? Suriyeliler, Suriye'deki Türkmenler, Türkiye'deki ticaret erbabı. Hep beraber ödedik. 4 milyon Suriyeli'yi ağırlıyoruz. 'Evet' geçerse Suriyeliler'e vatandaşlık verecekler. Bunu da söylüyorlar. Vatandaş sandığa giderken bunu da düşünmeli. Suriyeliler'e vatandaşlık verilmesini istiyorlarsa gitsinler 'evet' oyunu kullansınlar. 'Hayır efendim ben işsiz kalıyorum, çocuğum işsiz' diyorsa, o da gitsin 'hayır' oyunu kullansın. Bu kadar basit.

Sadece Ortadoğu'da yalnızlaşmadı. Rusya'ya, İran'a bakın kavgalıyız. Komşumuz Bulgaristan'a bakın, büyükelçisini çekti. Sayın Cumhurbaşkanı önemli bir şey söyledi, çok önemli. Döndü bütün Avrupa'ya 'eğer bu tutumunuz devam ederse siz kendi ülkenizde caddede, sokakta rahat gezemezsiniz' dedi. Ne demek bu? Yani El Kaide'den ben sorumluyum onu mu demek istiyor, IŞİD'ten ben sorumluyum onu mu demek istiyor? Olmaz."

"Tek isteğimiz sandığa gitmeniz"

Kılıçdaroğlu, yeni sistemde cumhurbaşkanının yardımcıları ile bakanların tamamının Meclis dışından atanacağını ve ömür boyu dokunulmaz olacaklarını savundu. Kılıçdaroğlu, böyle bir vebale ortak olmak isteyenlerin sandıkta "evet" diyebileceğini söyledi.

Tüm seçmenlerden sandığa gitmesini isteyen Kılıçdaroğlu, "Hepimizin kesinlikle 16'sında sandığa gitmesi lazım. Komşuyu ikna edeceğiz, onu da götüreceğiz. Arkadaşımızı, dayımızı, yeğenimizi ikna edip bayram havası içinde sandığa gidip oyumuzu kullanacağız. Bu demokrasi için zorunludur. Hem sandığa gitmeyip, hem şikayet etmek gibi bir kültürümüz olmamalı. Hiç endişe etmeyin sandıkları sahip çıkacağız. Tek isteğimiz sandığa gitmeniz." diye konuştu.

Kemal Kılıçdaroğlu, Çankaya ve Yenimahalle belediye başkanlarına talimat verdiğini, Ankara'nın neresinde olursa olsun sandığa gitmek isteyen engelli vatandaşların talepleri durumunda sandıklara götürüleceğini de bildirdi.