CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin bekası için, demokrasimiz için, hepimizin özgürlüğü için, düşüncelerimizi özgürce ifade etmek için hepimiz demokrasi paydasında birleştik. Biz gerçekten de bir tarih yazdık. Bu tarih bir demokrasi tarihidir. Bir demokrasi destanıdır, hep birlikte yazdık bu destanı." dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup toplantısında, salondan atılan "Türkiye seninle gurur duyuyor" sloganları eşliğinde kürsüye geldi.   

Bir halk oylamasını geride bıraktıklarını belirten Kılıçdaroğlu, sandığa gidip oyunu kullanan bütün vatandaşlara teşekkür etti.

Halk oylamasında demokrasinin oylandığını belirten Kılıçdaroğlu, "Bütün vatandaşları sandığa gitmek için ikna etmeye çalıştık. 'Çocuklarınıza güzel bir miras bırakmak için sandığa gidin' dedik. 'Sandığa gitmenin tarihi bir sorumluluğu var' dedi. O nedenle sandığa gidip bu tarihi sorumluluğu yerine getiren herkese teşekkür ediyorum." ifadesini kullandı.

"Bu referandum nasıl yapılmalıydı?' sorusunu soran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Bunu ben belirleyemem. Bunu belirleyen temel kural Anayasanın 67. maddesinde yazıyor; 'seçimler ve halk oylaması serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre yargı yönetim ve denetimi altında yapılır.' Soru şu; gerçekten de bu referandum anayasanın öngördüğü bu şekilde mi yapıldı? Ben de çok iyi biliyorum siz de biliyorsunuz, bütün vatandaşlarda gayet iyi biliyorlar ki bu kurallara göre bir halk oylaması yapılmadı. Ama biz bütün bunlara rağmen oyumuzu kullandık. Eşit olmayan koşullarda bir referandum yapıldı. Bütün yurttaşlarımın vicdanına sesleniyorum, hangi partiden olursa olsun, elinizi vicdanınıza koyun düşünün, evlatlarınızın başı için düşünün, bu referandum adil bir referandum mu? Devletin bütün bürokratlarını kullandılar. Valiler, savcılar, hakimler... Devlet bir tehdit unsuru olarak vatandaşın karşısına çıktı. Sadece bu mu? Hayır. Devletin bütün mali imkanlarını kullandılar. Gak dedikçe para, guk dedikçe para harcadılar. Sadece paralarını değil, sadece bürokratlarını değil, bütün mali imkanlarını, arabalarını, uçakları, forslarını, kullandılar. Ama buna rağmen, yılmadık, yılmayacağız ve yolumuza devam edeceğiz."

- Bütün televizyon kanalları kendileri için çalıştı- 

İktidarın OHAL'den yararlanarak, bir kanun çıkardığına değinen Kılıçdaroğlu, bu kanunla bütün özel televizyonların tek taraflı yayın yapmasının sağlandığını öne sürdü.

Kılıçdaroğlu, "Bütün televizyon kanalları kendileri için çalıştı ama buna rağmen yılmadık, direndik, sandığa gittik 'hayır' oyunu verdik. Ne oldu biliyor musunuz? Kampanya 'evet' için devlet kampanyası, 'hayır' için millet kampanyası haline dönüştü." görüşünü savundu.

Kılıçdaroğlu, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:

"Sadece bu mu? Hayır. Özel anketörler buldular, ceplerine para doldurdular. Bir gün önce açıklama yaptırdılar  'evet yüzde 60 çıkacak' diye. Bütün bunları yaptılar. 'Acaba demokrasiye sahip çıkanların morallerini bozar mıyız? Acaba onların sandığa gitmesini engeller miyiz?' diye her türlü yola başvurdular. Ama biz vicdanımızla, ahlakımızla, demokrasiye olan bağlılığımızla gittik ve yüzde 50'nin üzerinde bir 'hayır'ı sandıkta ifade ettik. Yüzde 50'nin üzerinde bir 'hayır'ı sandıkta ifade ettik, doğrudur. Ama bu başarı eğri oturup, doğru konuşalım, bu başarı tek başına CHP'nin başarısı değildir. Bu başarı demokrasiyi savunan herkesin ortak başarısıdır." 

Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi başta olmak üzere bütün mütedeyyin kesimlere, Vatan Partisi'ne, ÖDP'ye teşekkür etti.

"Bütün üst düzey yöneticileri hapiste olmasına rağmen HDP'nin, Doğu ve Güneydoğu'da yaşanan bütün acılara rağmen, bütün baskılara rağmen gidip 'hayır' oyunu kullanan bütün vatandaşlarıma teşekkür ediyorum" diyen Kılıçdaroğlu,  Demokrat Parti, Anavatan, Doğru Yol Partisi'ne de teşekkürlerini iletti.  

Kemal Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin bekasını her şeyin üzerinde tutan ülkücülere ve milliyetçilere de teşekkür ediyorum. Hiç kimse unutmasın, bir ülkü etrafında hepimiz birleştik. Türkiye'nin bekası için, demokrasimiz için, hepimizin özgürlüğü için, düşüncelerimizi özgürce ifade etmek için hepimiz demokrasi paydasında birleştik. Biz gerçekten de bir tarih yazdık. Bu tarih bir demokrasi tarihidir. Bir demokrasi destanıdır, hep birlikte yazdık bu destanı." diye konuştu. 

Bunun üzerine salondakiler "hayır bitmedi daha yeni başlıyor" sloganları attı.

Sivil toplum örgütleriyle bazı meslek odalarına da teşekkür eden Kılıçdaroğlu, son teşekkürünü de CHP'nin örgütlerine yaptı.

Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Hepimiz demokrasi için çalıştık. Gece gündüz çalıştık. Kucaklayıcı bir dil kullandık hepimiz. Saldırıya uğradık ses çıkarmadık, kurşunlandık, bıçaklandık ses çıkarmadık, sırf demokrasi için. 'Kılıçdaroğlu dilini değiştiriyor bize tuzak kuruyor' dediler. Hiç kimseye tuzak kurmadım. Dilim geçmişte neyse dün neyse bugün de böyle olacaktır, yarın da böyle olacaktır. Hiç kimsenin kötülüğünü istemedik, hiç kimseye zulüm yapmadık, ötekileştirmedik. Çünkü bu ülkede birlikte yaşayacağız, demokrasiyi birlikte güçlendireceğiz. 'Akıl akıldan üstündür' inancına sonuna kadar sahip çıktım bundan sonra da sahip çıkacağım. Hep birlikte bir destan yazdık. Bu destanın sahibi ben değilim, sizlersiniz. Sizlere yürekten teşekkür ediyorum."

- "Meşruiyeti tartışmalıdır"

Meşruiyeti tartışmalı olan bir anayasa değişikliğini referanduma götürdüklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Neden? Demokrasiyi reddeden bir anayasa değişikliğinin meşruiyeti olmaz. Yürürlükte olabilir ama meşruiyeti tartışılabilir. Örnek mi, 1982 Anayasası. Hala yürürlükte ama meşruiyetini herkes tartışıyor. Şimdi bu anayasa değişikliğinin meşruiyeti tartışmalıdır." açıklamasında bulundu.

Demokrasiyi yok eden bir anayasa değişikliğinin olamayacağını ve meşruiyetinin her zaman tartışmalı olcağını savunan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Bakınız 1982 Anayasası'na, referandumda yüzde 91,4 'evet' çıktı. O dönemde baskılar vardı, o  dönemde 'hayır' diyenler cezalandırılıyordu, medya özgür değildi. Bugünkü şartlarda olduğu gibi. Ama o zaman 'evet' diyenlerin oranı yüzde 91,4. Demokrasi açısından geldiğimiz süreci vurgulamak için söylüyorum; bugün bu baskı anayasasına 'hayır' diyenlerin oranı yüzde 50'nin üzerinde. O açıdan bir demokrasi destanı yazdık. 1982 Anayasası oylanırken, Kenan Evren Çankaya İlkokulunda oyunu kullanıyor. Seçim sonrası sandıklar açılıyor. 'Hayır' diyen bir pusulanın üzerinde aynen şu not var; 'Korku üzerine hakimiyet inşa edilemez.' Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk. Öyle egemen bir korku var ki 'hayır' pusulasının üzerine bu notu düşmek zorunda kalıyor üst düzey yönetici veya bürokrat. O dönemin koşullarıyla bu dönemin koşulları aynı ama o dönemin insanıyla bu dönemin insanı aynı değil..."