Kılıçdaroğlu, partisi tarafından Atatürk Hürriyet ve Demokrasi Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, uçaktan inerken kendisine çok sevinçli göründüğünün söylendiğini belirterek, "Evet dedim, çok sevinçliyim artık Trabzon'dan bir kızımız, gelinimiz var, o nedenle sevinçliyim. Öğrendiğim bir fıkrayı da size anlatacağım. Fıkrayı anlatan sizin hemşehriniz Akif Hamzaçebi, adama sormuşlar 'nerelisin' diye, 'henüz evlenmedim' demiş. Dolayısıyla bizim oğlana da soracağız, o da evlendi artık o da Trabzonlu olacak, öyle anlaşılıyor." ifadesini kullandı.

Güzel bir günde, annelerin en ön safta yerini aldıklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Sizden beni dikkatle dinlemenizi istiyorum çünkü düşünme zamanı. Ayın 16'sında sandığa gideceğiz. Niye gideceğiz? Bir partiye oy vermek için değil, bir kişiye oy vermek için değil, ülkenin geleceğini oylayacağız. Nasıl bir anayasamız olsun? Bu anayasa hepimizin anayasası olacak, A partisinin de B partisinin de C partisinin de hatta hiçbir partiye üye olmayan vatandaşlarımızın da yani 80 milyonun anayasası olacak. Dolayısıyla sandığa giderken bayrağımızı düşüneceğiz, vatanımızı düşüneceğiz, çocuklarımızı düşüneceğiz, geleceğimizi düşüneceğiz, demokrasimizi düşüneceğiz ve ona göre oy vereceğiz. Benim anlattığım gerçekler hepimizin bilmesi gereken gerçeklerdir ve bu çerçevede bizim düşünerek sandığa gitmemiz gerekiyor."

Kılıçdaroğlu, miting meydanlarında referandum için konuşan, çaba harcayan diğer siyasi partilerin liderlerini de dinlediğine işaret ederek, şunları kaydetti:

"Ama ben onlar gibi yapmayacağım, ben sadece ve sadece size bu anayasa değişikliklikleri neyi getiriyor, neyi götürüyor onu anlatacağım. Birinci noktamız şu, siz Sayın Cumhurbaşkanının taraflı mı olmasını istersiniz, tarafsız mı olmasını istersiniz? Bugüne kadar, Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar cumhurbaşkanları hep tarafsız olmuştur. Neden tarafsız olur? Çünkü cumhurbaşkanlığı makamı 80 milyonu temsil eder, bayrağımızı temsil eder, cumhurbaşkanlığı makamı hepimizin ortak değeridir, eğer cumhurbaşkanı tarafsız olmazsa ortak değer olma niteliğini kaybeder. O nedenle 16 Nisan'da sandığa gidecek bütün vatandaşlarıma sesleniyorum, ister Adalet ve Kalkınma Partili olsun, ister Cumhuriyet Halk Partili olsun, İsten Milliyetçi Hareket Partili olsun, ister Saadet Partili olsun, ister HDP'li olsun, ister Vatan Partisinden olsun, 80 milyon vatandaşımın tamamına sesleniyorum, 'bu ülkeye tarafsız bir cumhurbaşkanı gerekiyor' diyorsan sandığa gideceksin, onurla, gururla 'hayır' oyunu kullanacaksın, bu kadar kolay."

- "Tarafsız olsun 80 milyonu temsil etsin"

Bunun seçimlerle ilgisi olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, "Bunun partilerle de ilgisi yok. Olayı sanki bir parti rekabeti halinde anlatmaya çalışıyorlar, oysa burada partilerin bir işi yok. Cumhurbaşkanı tarafsız olsun, Saadet Partili için de tarafsız olsun, CHP'li için de tarafsız olsun, MHP'li için de tarafsız olsun, Büyük Birlik Partili için de tarafsız olsun. Tarafsız olsun ki benim bayrağımı temsil etsin, beni de temsil etsin, 80 milyonu temsil etsin." diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, "Bugüne kadar tarihte cumhurbaşkanları hep tarafsız oldu, dolayısıyla biz tarihimize saygılıyız, birliğimize saygılıyız, demokrasimize saygılıyız, farklı görüşlerden de olsak bir arada huzur içinde yaşamak istiyoruz." ifadesini kullanarak, vatandaşlara şöyle seslendi:

"İki, cumhurbaşkanı getirilmek istenen yeni rejimde cumhurbaşkanı aynı zamanda deniyor ki bir partinin genel başkanı olsun. Cumhurbaşkanı aynı zamanda bir partinin genel başkanı olursa iki şapkası olacak, yani çift başlı bir devlet olacak. Hem cumhurbaşkanı hem partinin genel başkanı, aynı zamanda partinin genel başkanı hakim, savcı, vali, kaymakam, müftü tayin edecek. Bir partinin genel başkanı hakim tayin ederse ne olur? Size bir örnek vereceğim, bir dönem hükümet TBMM'ye bir kanun teklifi getirdi. Suriye sınırındaki mayınlı arazinin temizlenmesi ve İsrail'e 49 yıllığına kiraya verilmesi istendi. Kanun TBMM'den bizim itirazlarımıza rağmen geçti, biz bunu Anayasa Mahkemesine götürdük. Anayasa Mahkemesi dedi ki 'Türkiye Cumhuriyeti topraklarını başka bir ülkeye 49 yıllığına kiralayamazsınız' ve reddetti, iptal etti. Eğer o hakimleri, o teklifi getiren partinin genel başkanı tayin etseydi o yasa maddesi iptal edilmezdi, o yasa iptal edilmezdi ve bugün bizim Suriye sınırımız tamamen İsrail'e terk edilmiş olacaktı. Buna 'evet' diyor muyuz? Yargı bağımsızlığı bunun için önemlidir. Bunun için bir partinin genel başkanı hakim tayin etmemeli. Hep birlikte buna karşı duyarlı olmalıyız, birlikte olmalıyız, birlikte mücadele etmeliyiz."

- "Arkadaş, Kılıçdaroğlu size ne yaptı ben merak ediyorum?"

Trabzon'a İstanbul'dan geldiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Yer gök 'evet' levhalarıyla dolu her tarafta. Bizimle mücadele etmek istiyorlar, bizimle derken partiyle değil doğrudan benimle mücadele etmek istiyorlar. Miting yapıyorlar bakıyorum sabah Kılıçdaroğlu, öğle Kılıçdaroğlu, akşam Kılıçdaroğlu, ikindi Kılıçdaroğlu... Arkadaş, Kılıçdaroğlu size ne yaptı ben merak ediyorum? Ne yaptı size Kılıçdaroğlu? Söylüyorum onlar da duysunlar, Kılıçdaroğlu haram yemedi, kul hakkı yemedi, düzgün davrandı ve millete doğruları anlatıyor, eğer siz benimle hesaplaşmak istiyorsanız çıkarsınız karşıma hesaplaşırsınız, ben ondan da çekinmiyorum." dedi.

Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"O zaman bütün Trabzonlu kardeşlerimin düşünmesi lazım, mazlumdan yana mı olacağız zalimden yana mı olacağız, haklıdan yana mı olacağız haksızdan yana mı olacağız, devletin malını kişisel çıkarları için kullananlardan yana mı olacağız yoksa milletin parasını millet için harcayanlardan mı olacağız? Buna karar vereceğiz. Devletin parasını kullanıyorlar, arabalarını kullanıyorlar, uçaklarını kullanıyorlar, valililerini, kaymakamlarını kullanıyorlar, devletin forsunu kullanıyorlar, bir de kalkıyorlar sabah, öğle, akşam her türlü hakareti yapıyorlar. Ben, bana yapılan hakaretlerin hiçbirisine cevap vermeyeceğim, onu bu yüce milletin vicdanına havale edeceğim. Geçen arkadaşlara dedim 'ya bu 18 maddenin içinde acaba Kılıçdaroğlu ile ilgili bir düzenleme mi var, adım geçiyor mu bir bakın bakalım, belki bizim gözümüz görmemiş olabilir.' 'Efendim yok.' dediler, e yoksa bunlar neden bu kadar benden bahsediyorlar. Anayasa değişikliğini anlatsınlar, vatandaş niye 'evet' diyecek onu anlatsınlar, bırakmışlar onu anlatmayı benimle uğraşıyorlar. Ya devlet imkanı elinde, paralar emrinde, uçaklar emrinde, valiler, kaymakamlar emrinde ya benden ne istiyorsun arkadaş, ne istiyorsunuz benden? Çünkü onlar benim konuşmamdan rahatsızlar, çünkü onlar da çok iyi biliyorlar ki Kılıçdaroğlu millete doğruları söylüyor ama ne olursa olsun millete ahdim var, millete sözüm var, sonuna kadar doğruları söyleyeceğim her ortamda doğruları söyleyeceğim."