CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Afyonkarahisar Ticaret Borsası önünde halka hitap etti.

Ülkenin bekası, birliği ve bütünlüğü için birlikte mücadele ettiklerini, herkesin siyasi görüşünün farklı olabileceğini belirten Kılıçdaroğlu, "Ama bayrak bizim bayrağımızdır, vatan bizim vatanımızdır. Şimdi diyorlar ki 'yeni bir anayasa değişikliği getireceğiz. Demokrasiden vazgeçeceğiz, tek adam rejimine geçeceğiz. Aklımızı kullanmayacağız. Bir kişiye kiraya vereceğiz. Biz değil, sadece o düşünecek. Biz karar vermeyeceğiz, sadece o karar verecek, Türkiye'nin geleceğine o karar verecek.' Buna evet diyecek miyiz? Ben de hayır diyorum. Birlikte hayır diyeceğiz." diye konuştu.

Kendisine doğruları anlatma görevi düştüğünü ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Ayrışma zamanı değil, birlik olma zamanı. Bölünme zamanı değil, birlik olma zamanı. Neyin altında birlik olacağız? Al bayrağın altında birlik olacağız. Beraber demokrasimizi savunacağız. Beraber birlikteliğimizi savunacağız. Çocuklarımıza güzel bir Türkiye bırakmak için huzur içinde yaşamak istiyoruz. Kavgadan, ayrışmadan bıktık. Dolayısıyla bizi bölmek istiyorlar. Ayırmak istiyorlar. Buna izin vermeyeceğiz. Kavga etmek istiyorlar. Kavga etmeyeceğiz. Düşman yaratmak istiyorlar. Kimsenin düşmanı değil, 80 milyonun dostu olacağız."

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliği ile bir kişiye TBMM'yi feshetme yetkisinin verileceğini savunarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sandığa gideceğiz, demokrasiden, insan haklarından, bayrağımızdan, vatanımızdan, birlikteliğimizden yana hayır oyunu onurumuzla kullanacağız. Milliyetçilik diyorlar, büyük ortadoğu projesini ne oldu? Irak'a bakın, Irak parçalandı. Suriye'ye bakın, Suriye parçalandı. Libya'ya bakın, Libya diye bir devlet kalmadı. Şimdi Türkiye üzerine oyun oynanıyor. Bir kişiyi ikna ederseniz, bir kişiyi kandırırsanız, 24 saat içinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ele geçireceksiniz, buna izin verecek miyiz? Türkiye büyük bir ülkedir. Güçlü bir ülkedir. Demokrasimize güveniyoruz. Milli iradeye güveniyoruz. Parlamentoya güveniyoruz. O nedenle izin vermiyoruz. Bakın size bir örnek vereyim. 1 Mart tezkeresi, Amerikan askerleri Türkiye üzerinden Irak'a gireceklerdi. Hükümeti ikna etmişlerdi. Geldi Meclis'e ve Meclis kabul etmedi, reddedildi. Türkiye bir savaşın eşiğinden döndü. Şimdi diyorlar ki TBMM'yi bir kenara bırakalım ve bütün yetkilerin bir kısmını alalım bir kişiye teslim edelim. Ya o bir kişi hata yaparsa, bedelini kim ödeyecek. Hepimiz ödeyeceğiz. Buna izin verecek miyiz? Hayır vermeyeceğiz. Bu ülkenin sosyal demokratı, bu ülkenin ülkücüsü, bu ülkenin milliyetçisi, bu ülkenin Adalet ve Kalkınma Partisi'nin sağduyulu insanları, bu ülkenin Saadet Partilileri, Demokrat Partilileri, hepimiz, bu ülkenin saygı değer vatandaşları hep birlikte, ortak mücadele edeceğiz. Hep birlikte vatanımızı savunacağız. Hep birlikte çocuklarımıza güzel bir ülke bırakacağız."

"Kimsenin yaşam tarzı ile ilgilenmiyoruz"

Vatan, bayrak ve demokrasiden yana olan bütün vatandaşları "Hayır" oyu vermeye davet eden Kılıçdaroğlu, "Kimsenin yaşam tarzı ile ilgilenmiyoruz. Kimsenin inancıyla ilgilenmiyoruz. 80 milyon bir arada yaşamak istiyoruz. 80 milyon huzur içinde yaşamak istiyoruz. 80 milyon, milletvekili gönderirken Ankara'ya, milletvekillerinin hesap vermesini istiyoruz. Demokrasi demek, hesap vermek demektir." diye konuştu.