Cumhur İttifakı Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Özhaseki, Kızılay İzmir Caddesi’nde gerçekleştirdiği esnaf ziyareti sırasında CHP Başdanışmanı Cengiz Topel’in açıklamalarını değerlendirdi. "En sonunda Cumhuriyet Halk Partisi’nde de isyan başladı" diyen Özhaseki, "Bir hafta öncesine kadar çok seviyeli ve düzeyli bir seçim yarışı vardı. Bununla da mutluluk duyuyordum. Ben 3 aydır gittiğim her yerde projelerimi anlatıyorum, sizler de takip ediyorsunuz. Ara arada karşı tarafı eleştirirken ’projeleri yok, bu işi bilmiyorlar’ gibi şeyler konuştum. ’Ankara’yı nereye taşıyacaklarından haberleri yok. Bizim gibi derslerine çalışıp bir kitap yayınlamamış ve insanların önüne çıkarak bunlardan bahsetmiyorlar’ diye sözlerimi sürdürüyordum. Bu usulümü ve stratejimi de hiçbir zaman değiştirmedim. Ancak birkaç ay önce gazetelere konu olan, geçtiğimiz yıllarda yaşanmış olan çirkin bir senet takibi olayı var. Bu olay gazetelerde yer almasına rağmen kimse benden bir tek cümle duymamıştır. Ancak rakibimiz Cumhuriyet Halk Partisi’nin adayı bir gün oturup, basının karşısına geçip, bütün suçlamalara cevap vereceği yerde hedef saptırıp, ’Haseki varya’ diye konuşunca neler olduğunu anlamaya çalıştık. 10 yıl boyunca bu işi yapan sensin. Birileriyle beraber ortaklık kuran, iş bağlayan sensin. Bizi ne karıştırıyorsun kardeşim, biz 2-3 ay önce gazetelerden öğrendik bu kirli ilişkiyi. Hakikaten ortada çok net kirli bir ilişki var. Haram bir iş var, bunu yapan arkadaşlar da eğer doğru bir iş yapıyorlarsa çıkıp söylemeleri lazım. Fakat lafı döndürüpte bu konularla hiçbir ilişkisi olmayan Özhaseki’ye iftira atmaya kalkarsanız o zaman cevabınızı alırsınız. Ben iftiralar karşısında sessiz kalamam. Oturdum dersime çalıştım, dosyalara baktım. Net söylüyorum bu kadar kirli işe karışmış birisinin aday olmayı bırakın, insan içine çıkmaması lazım. Şimdi cevap veremiyor. Kaçıyor ve sorulara cevap vermiyor. Sonra da ’Efendim mağdurum’ diyor. İnsanları anlamaz yerine koymayın. Bunu gören Kılıçdaroğlu’nun başdanışmanı da, ’yazıklar olsun’ dedi. O konuşmadan benim anladığım bu. O kirli ilişkiler yapan adamın çıkıp bu işi insanlara doğru dürüst anlatması lazım. Bu senedi sahte olarak niye düzenlediler söylemesi lazım. Hangi hünerinden dolayı 600 bin dolar almak istiyor, anlatması lazım. Sözleşme niye yapmadığını ve vergi kaçırmak için niye böyle bir yola başvurduğunu söylemesi lazım. ’Mağdurum’ diyen insanın 1,5 sene boyunca mafya ağzıyla mesajları niye attığını anlatması lazım. Biz bunu her yerde söylüyoruz, en sonunda da Cumhuriyet Halk Partisi’nde de isyan başladı. Orada benim de akrabalarım var ve şunu söylüyorlar, ’Biz Atatürk’ün kurduğu partinin devamıyız. İçimizden bir tane çağdaş, sosyal demokrat arkadaş koyamadık, yazıklar olsun. Niye lekeli, şaibeli birisini koyuyoruz. Bu kadar suçlama karşısında niye hala bir tek söylemeyen bir adamı destekliyoruz’ diye isyanlarda herkes. Bunun da nihayetinde ortaya çıkış biçimi böyle oldu. Üzülerek söylüyorum keşke olmasaydı. Keşke o arkadaş bunları yaşamamış olsaydı. Keşke, madem bu olaylar yaşandı çıkıp dürüstçe anlatsaydı. Anlatmıyor, hala toplumun kafasında bu sorular cevapsız olarak duruyor" ifadelerini kullandı.