AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, "Bugünkü bütçe büyüklüğü içinde girişimcilere 500 milyon TL bütçe, finans kaynağı ayıracağız. İlerlemeye göre bu daha da artırılabilir." dedi.

Yıldırım, İstanbul'da teknoloji editörleri ile bir araya geldi. İstanbul'da hayata geçirilecek teknoloji tabanlı yenilikler hakkında bilgi veren Yıldırım, kente ilişkin büyük hedefleri olduğunu söyledi.

Teknoloji doğru kullanıldığında olası faydalarına değinen Yıldırım, Bayrampaşa'da 1,5 milyar lira yatırımla Türkiye Teknoloji üssü kuracaklarını söyledi.

Binali Yıldırım kurulacak üste, girişimcilerin gelip çalışacaklarını, ürün ortaya çıkaracaklarını ve bu ürünlerden para kazanacaklarını dile getirerek şunları kaydetti:

"Belediye olarak girişimcilere bir bütçe ayıracağız. Onlarda akıl gani ama kaynak sınırlı, imkanları yok. Onların bu fırsata, ellerindeki gücü sonuca dönüştürecek bir kaynağa ihtiyaç var. Bugünkü bütçe büyüklüğü içinde girişimcilere 500 milyon TL bütçe ayıracağız, finans kaynağı ayıracağız. İlerlemeye göre bu daha da artırılabilir.

Girişimcilerimizde akıl ve fakat finansmana erişim konusunda sıkıntı yaşayabiliyorlar. En büyük kaynağımız gençler. Ortaya çıkacak ürünleri alacak en büyük müşteri de biz olacağız. Akıl teri ile üretim yapacak girişimcilere katkı sağlayacağız. Asıl yatırım insana yapılan yatırım. Doğrudan 6 bin 500, toplamda ise 18 bin kişiye istihdam sağlayacak olan Türkiye Teknoloji Üssü, Türkiye'nin özellikle 2023 yılı hedeflerine ulaşma konusunda önemli bir etken olacak."

Yıldırım, odaklanacakları en önemli alanın büyük veri olacağına işaret ederek, eldeki verinin analiz edilmesi ve bu verinin kullanılması konusunda önemli çalışmalar yapacaklarını kaydetti.

İstanbul'da bol veri olduğunun, yapacakları çalışmalarda verilerin sonuca dönüştürüleceğinin ve bunların İstanbul'un geliştirilmesi için kullanılacağının altını çizen Yıldırım, bu kapsamda kişisel verilerin kullanılmayacağını ve güvenlik konusuna özel önem vereceklerini dile getirdi.

"Çöp toplama, sokak temizleme, artık belediyeciliğin 1.0 versiyonu"

Değişen dünyada artık çöp toplama, sokak temizleme gibi işlerin belediyeciliğin 1.0 versiyonu olduğuna işaret eden Yıldırım, trafikte hayata geçirilecek çalışmalar kapsamında, trafiğin debisine göre 7/24 interaktif bir sistemin devrede olacağını, nesnelerin iletişiminin kullanılacağını dile getirdi.

Yıldırım, Sanayi 4.0 gibi İstanbul'da belediyecilikte 4.0'ı hayata geçireceklerini belirterek, devletin hiçbir zaman vatandaşın yapacağı işleri yapmaması gerektiğini söyledi.

"Devlette patron ya çoktur ya da yoktur." diyen Yıldırım, "İş hayatı böyle olmaz. İş hayatında esas olan ürün yapmak, para kazanmaktır. Türk Telekom en yakın örneği mesela. Türk Telekom bizim elimizde olsaydı, ne bu teknolojilere gelebilirdi, ne kendini dönüştürebilirdi. Yarışta ciddi anlamda geri kalırdı. " dedi.

"Fiberde çok iddialıyız"

Fiberde yapılacak çalışmalara da değinen Yıldırım, "Fiberde çok iddialıyız. İletişimde hız bereket, ulaşımda hız felakettir. Bizim artık iletişim ağlarımız yetersiz gelmeye başladı, şerit sayısını artırmamız gerek. Bunu bir koordinasyon halinde yapacağız. Bir operatör belediyeye üç beş kuruş para verip, asfaltın 5 santimetre altından teli geçiriyor, bu olmaz, bunun bir standardı var. Biz kuralları koyacağız ve altyapının ortak kullanımını zorlayacağız, başka çaresi yok, herkes kafasına göre yapmamalı." ifadelerini kullandı.

Binali Yıldırım, metrobüs başta olmak üzere otonom sistemleri kullanarak, İstanbul trafiğini rahatlatacaklarını aktardı.

"Amaç şehri gece gündüz daha canlı hale getirmek. En büyük hedeflerimden biri İstanbul'un gecesini de gündüzü gibi yapmak." diyen Yıldırım, döneminde İstanbul'un akıllı, güvenli, zengin ve hayatı kolaylaştıran bir şehir olacağını aktardı.

Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:

"İstanbul'un yıllık 232 milyar dolar olan gelirini 300 milyar doların üstüne çıkaracağız. Bunun için yetişmiş insan gücüne ihtiyacımız var. İstanbul'daki 5,5 milyon gencimiz bizim en önemli kaynağımız. Gençlerimizle birlikte bunu başaracağız. Endüstri 4.0, Nesnelerin İnterneti kavramıyla başlıyor. Endüstri 4.0, gelişen bilişim teknolojileriyle, geleneksel sanayiyi ve hizmetleri bütünleştiren bir yaklaşımdır.

Bugüne kadar alıştığımız bütün iş yapma biçimlerini, alışkanlıklarımızı, gündelik hayatımızın akışını baştan sona değiştirecek olan yeni bir sanayi devrimidir. Biz de bu nedenle İstanbul’daki projelerimizi 'İstanbul 4.0' çatısı altında topladık. Daha önceki değişimlerden farklı olarak Endüstri 4.0'ın en önemli ham maddesi yetişmiş, eğitimli genç beyinlerdir. İstanbul buna öncülük edecek."

"İstanbul'da binalara deprem uyarı sistemi takılacak"

Binali Yıldırım, Sancaktepe'de kurulacak Afet Yönetimi ve Akıllı Kent Merkezi'nin, şehre dair toplanan verilerin depolandığı merkez olacağını ve büyük verinin burada oluşacağını anlatarak, bu veriyi gençlere de açacaklarını söyledi.

Akıllı Afet Yönetimi için binalara takılacak sensörler ile yapıların titreşimini izleyeceklerini ifade eden Yıldırım, deprem ve taşkından doluya kadar afetlere karşı erken uyarı sistemleri geliştireceklerini, akıllı sayaçlarla okuma gibi işlemlerinin online ve anlık yapılabileceğini, İstanbul'da binalara deprem uyarı sistemi takılacağını vurguladı.

"Boşuna kırmızı ışık yanmayacak"

Yıldırım akıllı İstanbul ile ilgili "Ulaşım Asistanı ile en kısa, en ucuz rotalar, İstanbul'daki tüm ulaşım sistemlerini birleştirerek yerelde anlık çözüm üretilecek. Her gün gerçekleşen 32 milyon seyahatin başlangıç ve bitişi, akış ve sıklığı tüm trafik yönlendirme ve yatırımlarını şekillendirecek büyük veriyi sağlarken, akıllı kavşak uygulamaları yoğunluğa göre akış ayarlayarak trafikte beklemeyi azaltacak. Hangi tarafta sıkışıklık varsa oraya yeşil ışık yanacak, boşuna kırmızı ışık yanmayacak." ifadelerini kullandı.

İstanbul'daki kamusal alanlar, meydanlar ve parkların, kameralarla 24 saat kontrol atında tutulacağını belirten Yıldırım, buralarda halkın huzurunu bozanların anlık tespit edileceğini ve müdahalede bulunulacağını kaydetti.

Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bu veriler sayesinde parklar, meydanlar, sahiller ailelerimiz için çok daha güvenli yerler haline gelecek. İstanbul'da sokaklara kurulacak sensörler ölçümleri yaparak gürültüyü anlık tespit edecek. Gürültü bariyerini aşan noktalar için hemen önlem alınacak.

Şehrin huzuru ve gürültü bariyerleri için veriye dayalı çözümler sağlayacağız. Kaynağında çöp ayrıştırma projemiz ile sıfır atık politikası uygulayacağız. Geri dönüşün gelirini, öğrencilerin 'İstanbulkart'ına ulaşım indirimi olarak yansıtacağız. İstanbulkart, evden okula, okuldan eve günlük yaşamda ihtiyaç duyulan her noktada ödeme yapabilen bir e-cüzdana dönüşecek."

Beyaz Masa'ya gelen şikayetler, Binali Yıldırım'ın ekranına düşecek

Beyaz Masa uygulaması üzerinden gelen her şikayet ve talebin ilgili birimlere iletilip ivedilikle çözüleceğini belirten Yıldırım, gerekli sürede sonuca ulaşamayan her talep veya şikayetin kendisinin bilgisayar ekranına düşeceğini anlattı.

Yıldırım, "15 milyon İstanbullunun ihtiyaç ve beklentileri büyük veri analiz havuzunda sentezlenerek benzeri şikayetler oluşmadan önlemler alınabilecek. 518 kilometre uzunluğa ulaşacak metro hatları ile toplu ulaşımın yüzde 48'i yer altında gerçekleşecek. Yeraltı metro istasyon ve araçlarında internet erişimi kesilmeyecek, üstelik ücretsiz olacak. İstanbulluların bilgi dünyasıyla iletişimi kesilmeyecek." bilgisini verdi.

"Teknolojinin kalbi Pendik'te atacak"

Binali Yıldırım, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Pendik Teknoloji Geliştirme Merkezi'ni kuruyoruz. Şirket ve girişimcilerin iş kalemleri içinde en önemli kalemlerinden biri arsa ve bina maliyeti. Biz bu şirket ve girişimcilerin Ar-Ge bütçelerini arsa ve bina maliyetlerine harcamalarını istemiyoruz. Onlara yardımcı olmak adına, Pendik'te bin 500 dönümlük İBB mülkiyetindeki arsalar üzerine Teknoloji Geliştirme Merkezi kuracağız. Teknolojinin kalbi Pendik'te atacak.

Teknolojinin önde gelen firmaları burada belediyenin sağlayacağı kaynaklarla Ar-Ge bütçelerini arsa ve inşaata harcamadan ürün geliştirme imkanına kavuşacaklar. Böylece çağın ötesinde teknolojik yeniliklere imza atacaklar. Ayrıca bu bölgede sanayi tesisleri, başarılı dünya örneklerinde olduğu gibi girdi-çıktı-atık ve yan mamul verilerine göre ilişkilendirilerek konumlandırılacak ve bu verimlilik artacak. Yani bir tesisin çıktısı, diğer tesisin ham maddesi olabilecek."