Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bugünlerde bazı nankörlerin, bazı köksüzlerin, gözlerini Türk milletine düşmanlığın kör ettiği bazı idraksizlerin ülkemizi yaşanmaz bulup yurt dışına gitmekten söz ettiklerini duyuyorum. Yıllardır görevlerimiz gereği dünyadaki ülkelerin çok büyük bir bölümüne gittik, az çok hepsiyle ilgili bir kanaat edindik. Eğer Türkiye'de yaşamayı kendine yük sayanlar varsa şunu bilsinler ki aradıkları yer bu dünyada değildir. Türkiye'de yaşayamayan, hele hele İstanbul'da yaşamaktan usanan biri ülkemize değil, hayata küsmüş demektir." dedi.

Erdoğan, AK Parti Pendik 6. Olağan İlçe Kongresi'ndeki konuşmasında,16 Nisan halk oylamasında Pendik'in yüzde 57 oranında "evet" oyu verdiğine değinerek, "Fakat yeter mi? Öyleyse mart ve kasım... Orada inşallah yetecek olanı hep birlikte alacağınıza inanıyorum. Çünkü Pendik'te ben bu potansiyelin olduğuna inanıyorum." ifadelerini kullandı.

Pendik'in sahip olduğu imkanlar ve tabii güzellikleriyle İstanbul'un ilçeleri arasında farklı bir yere sahip olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Havalimanından hızlı trene, İstanbul'un en büyük su kaynağı olan Ömerli Barajı'ndan Marmara Denizi'nin güzelliklerine, turizmden tarıma ve hayvancılığa kadar geniş bir yelpazeye yayılan bu imkanlarıyla Pendik'in geleceğini çok daha parlak görüyoruz. Sabiha Gökçen Havalimanı'yla ayrı bir zenginlik, ayrı bir potansiyele sahip. Yani ulaşımda burada yok yok. Her şey var. Deniz dersen, deniz de var. Bu imkanlara sahip olan Pendik'i bu noktaya getiren hamdolsun  AK Parti iktidarıdır 1987'den beri ayrı bir ilçe olan Pendik AK Parti hükümetleri ve belediye başkanları döneminde adeta yeni baştan kurulmuştur. İstanbul'un plansız, hesapsız, bilinçsiz şekilde büyüyen bu ücra köşesinin yerine İstanbul'un en mutena ilçelerinden biri almıştır."

Erdoğan, Pendik'i daha da ileri taşımak ve ilçeyi belediyecilikte müstesna bir yere getirmek istediklerini ifade ederek, "Pendik Belediyemiz sadece son birkaç yılda ilçemize 230 trilyon liralık yatırım yapmıştır. Büyükşehir Belediyemizin aynı dönemde Pendik'e yaptığı yatırım da 688 trilyon liradır. Diğer eserlerle birlikte Pendik, son birkaç yılda 1 katrilyon 80 trilyon liralık bir yatırıma kavuşmuştur. Belediyelerimizin ve diğer kamu kurumlarımızın Pendik'te hala devam eden tutarı 44 ayrı yatırımının tutarı ise 5 katrilyon 866 trilyon liradır. İlçe belediyemizce son yıllarda hizmete sunulan 10 ayrı spor tesisi Pendikli gençlerimize bir armağanımızdır. Bunun üzerine 12 spor tesisi daha ilave etmek üzere belediyemiz hazırlıklarını çeşitli aşamalarda devam ettiriyor." diye konuştu.

Kartal-Yakacık-Pendik-Tavşantepe Metro Hattı'nın açılışının yapıldığını hatırlatan Erdoğan, havalimanı Kaynarca arasındaki metro hattının ve ilk etabı başarıyla hizmet veren teknoparkın sağlık ağırlıklı ikinci etabının inşalarının devam ettiğini bildirdi.

Erdoğan, İstanbul'a hizmet etmekten mutluluk duyduklarını dile getirerek, Necip Fazıl Kısakürek'in "Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar/Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar/İçimde tüten bir şey, hava, renk, eda, iklim/O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim/Çiçeği altın yıldız, suyu telli pulludur/Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur/Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale/Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale/İstanbul benim canım/Vatanım da vatanım/İstanbul, İstanbul..." dizelerini aktardı. Erdoğan, "Ömrümüzün sonuna kadar 'İlle İstanbul' demeye devam edeceğiz." dedi.

- "Türk milletinin bir mensubu olmak, bizim için şereflerin en büyüğüdür"

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cemil Meriç'in ülkeyi yaşanmaz bulanlara tespitine değinerek, şunları söyledi:

"Üstadımız, bunları söyleyenlerin aslında Türkiye'nin insanından şikayet ettiklerini ifade eder ve şöyle der, 'Vatanlarını yaşanmaz bulanlar, vatanlarını yaşanmazlaştıranlardır.' Bugünlerde bazı nankörlerin, bazı köksüzlerin, gözlerini Türk milletine düşmanlığın kör ettiği bazı idraksizlerin ülkemizi yaşanmaz bulup yurt dışına gitmekten söz ettiklerini duyuyorum. Yıllardır görevlerimiz gereği dünyadaki ülkelerin çok büyük bir bölümüne gittik, az çok hepsiyle ilgili bir kanaat edindik. Eğer Türkiye'de yaşamayı kendine yük sayanlar varsa şunu bilsinler ki aradıkları yer bu dünyada değildir. Türkiye'de yaşayamayan, hele hele İstanbul'da yaşamaktan usanan biri ülkemize değil, hayata küsmüş demektir. Büyük şair Nedim İstanbul için ne diyor? Bu şehr-i İstanbul ki bi misli behadır/Bir sengine yek pare Acem mülkü fedadır Bir gevher-i yekpare iki bahr arasında/Hurşid-i cihan-tab ile tartılsa sezadır.' Sen ne diyorsun? Aslında bunlar için bir ofis açıp, bilet paralarını da verip göndermek lazım. Çünkü bunlar, bu ülkeye yük, yük. Bir taşına cümle Acem mülkünün feda edildiği, dünyayı aydınlatan ve ısıtan güneşle bir tutulan İstanbul'u beğenmeyenin kalbi kurumuş demektir. Tabii biz ülkemizden şikayet edenlerin asıl derdinin merhum Cemil Meriç'in dediği gibi taşı, toprağı değil, insanı olduğunu çok iyi biliyoruz. Dert başka... Türk milletinin bir mensubu olmak, bizim için şereflerin en büyüğüdür. Rabbime şahsen bana bu milletin bir evladı, bu ülkenin bir ferdi olmayı nasip ettiği için ne kadar hamdetsem azdır. Bunun için biz ülkemize dört elle sarılıyoruz. Milletimizin bize verdiği sorumlulukları yerine getirmek için gecemizi gündüzümüze katıyoruz. Demokrasiden ekonomiye, yatırımlardan güvenliğe, belediye hizmetlerinden büyük projelere kadar her konuyu bizzat takip etmeye çalışıyoruz."

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "15 yıl içerisinde 26 bin kilometreye çıkarmışız. Daha ne konuşuyoruz? 25 tane havaalanı, havalimanı varken şimdi 57 tane havaalanı, havalimanı var. Bunlar ne bunlar, batan bir ülke bunları yapabilir mi, biten bir ülke bunları yapabilir mi, bunları nasıl konuşursunuz? Konuşamazsınız bunları. Hele hele sorumluluk mevkinde bulunanlar, bunları hiç konuşamaz. Onun için çok dikkatli olmaya mecburuz. İnanmıyorsan kusura bakma arkadaş, biz bu işe inananlarla yola devam ederiz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Pendik 6. Olağan İlçe Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Türkiye'yi geçen 15 yılda 3,5 kat büyüttüklerini, bölgesinde ve dünyada söz sahibi bir ülke hale getirdiklerini vurguladı. 

Tarihinin en büyük saldırılarına uğrayan ama aynı zamanda asırlık fırsatlarla da karşı karşıya bulunan Türkiye'yi hak ettiği yere getirine kadar, durmadan dinlenmeden çalışmaya devam edeceklerini ifade eden Erdoğan, "Varsın birileri kendi hayal dünyalarında, kendi sırça köşklerinde yaşamaya devam etsin. Biz, durmayacağız. " diye konuştu.

Görevi devraldıklarında Türkiye'nin IMF'ye olan borcunun 23,5 milyar dolar olduğunu ve 2013 yılında IMF'ye borcu kalmadığını hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bizi bundan kurtarın deyip duranlar, şimdi onlara sesleniyorum. Neredesiniz. Bak artık Türkiye, IMF'e borcu olan bir ülke değil, tam aksine IMF bizden bu arada Başbakanlığım döneminde 5 milyar avro borç istedi. Arkadaşlara dedim ki verelim. IMF de baktı ki Türkler ciddi, bu parayı verecekler, vazgeçtiler. Biz buyuz. Artık IMF'ye borcu olan bir Türkiye yok. Bizden önceki iktidarlar döneminde bunların kapısında dolaşan bir iktidar veya yönetimler vardı. Şimdi bunlar gitti. Geldik, Merkez Bankamızın döviz rezervi, 27,5 milyar dolar. Hamdolsun şu anda döviz rezervimiz 120 milyar dolar. Bak nereden nereye geldik? Fakat bizim bu işi çok iyi bilenler var. Onlarla oturup konuştuğumuz zaman afra, tafra atıp tutuyorlar. Yok ekonomi şöyle, yok ekonomi böyle. Ne diyorsun? Bazıları bakıyorsun diyor ki yok kurda şöyle olduk, yok şunda böyle olduk, yok bunda böyle olduk. Batsın sizin kurunuz. Ne kuru? Biz dimdik yolumuza devam ediyoruz. İnançlıyız, güçlüyüz ve yatırımların ülkesiyiz ve böyle de devam edeceğiz. Şu anda altyapısıyla her şeyiyle yoluna devam eden bir Türkiye var. Şu 15 yıl içerisinde Cumhuriyet tarihinde 79 senede 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapılmış biz gelmişiz bunu şurada 15 yıl içerisinde 26 bin kilometreye çıkarmışız. Daha ne konuşuyoruz? 25 tane havaalanı, havalimanı varken şimdi 57 tane havaalanı, havalimanı var. Bunlar ne bunlar? Batan bir ülke bunları yapabilir mi? Biten bir ülke bunları yapabilir mi? Bunları nasıl konuşursunuz? Konuşamazsınız bunları. Hele hele sorumluluk mevkinde bulunanlar bunları hiç konuşamaz. Onun için çok dikkatli olmaya mecburuz. İnanmıyorsan kusura bakma arkadaş, biz bu işe inananlarla yola devam ederiz. Çünkü bizim aldığımız Türkiye böyle bir Türkiye değildi. Batmış, bitmiş bir Türkiye'yi aldık ve nereden nereye getirdik. Böyle bir Türkiye'yi, şu andaki Türkiye'yi daha ileriye götüreceğiz. Kimse bu iktidarın bulunduğu konumu zayıf göstermeye gayret etmesin."

"Hiçbir zaman kendimize inancımızı kaybetmedik. Kaybetmediğimiz için de Rabbim bize buralara gelmeyi nasip etti ve halkımız da bize inandı, güvendi ve işte 15 yıldır bizi sürekli iktidarda tuttu" diyen Erdoğan, partisinin 16 ay gibi bir sürede kurulup seçime girdiğini ve iktidar olduğunu hatırlattı.

- "Gazi Mustafa Kemal, milliydi. Sen yerli de değilsin, milli de değilsin, gayri millisin"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Birisi de çıkmış ben diyor, 'Mustafa Kemal Atatürk'ün partisiyim'. Mustafa Kemal Atatürk'ün partisi olmak sana bir şey kazandırmıyor ki. Zaten şu anda Mustafa Kemal Atatürk sağ olsa, seni bu partinin başında bir dakika tutmaz. Gazi Mustafa Kemal yerliydi, Gazi Mustafa Kemal milliydi. Sen yerli de değilsin milli de değilsin, gayri millisin. Kalkıp bizim yerliliğimiz, milliliğimiz üzerinde spekülasyon yapıyor. Şu anda mahkemedesin, hesabını vereceksin. Bizi Pensilvanya'dakinin, ben onun siyasi ayağıymışım. Göreceksin şimdi kim siyasi ayağı. Hesabını vereceksin ve yanında taşıdığın o Pensilvanya'dakinin uşaklarının hesabını da vereceksin ve onlarla nasıl bir profil oluşturduğunuzun da hesabını vereceksiniz. Odalarınızda ne tür oyunlar kurduğunuzun hesaplarını da vereceksiniz. Öyle laf ola beri gele yok. Yıllarca bu ülkeyi sahte korkularla, içi boş tehditlerle, devşirilmiş kadrolarla oyaladılar vaktini ve enerjisini heba ettiler."

MİT'in Kosova'daki operasyonu hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Milli İstihbarat Teşkilatımız, Kosova'da yaptığı operasyonla 6 tane bunların(FETÖ) Balkanlardaki en üst düzey yöneticilerini paketlediler getirdiler ama üzüntüm var. Nedir üzüntüm? Kosova'nın Başbakanı tuttu, istihbaratın başındaki kişiyle İçişleri Bakanı'nı görevden aldı. Ben tabii şimdi soruyorum, 'Ey Kosova'nın Başbakanı. Kimin talimatıyla sen böyle bir adımı attın. Ne zamandan beri Türkiye Cumhuriyeti'ne darbe yapmaya gayret edenleri korumaya başladın? Sen ki o Kosova'yı dünyada ikinci sırada, saat bile yok. Amerika bir, ikinci sırada biz tanıdık o Kosova'yı. Senin bundan haberin yok mu? Kosova'yı bir kardeş olarak bağrına basan Türkiye'ye darbe girişiminde bulunan bu adamları sen koynunda nasıl beslersin, bunun hesabını sen de vereceksin ve benim Kosovalı kardeşlerim senin gibi Başbakan"a da prim vermez. Benim Kosovalı kardeşlerim, tanıdığım bildiğim Kosovalılar sana bunun hesabını soracaktır, ben bunu da biliyorum. Öyle uzaktan kumandayla siyaset yapılmaz. Uzaktan kumandayla siyaset yapanlar, aynen yine uzaktan kumandayla o siyasette de evet, miadını doldururlar."

Türkiye'nin aba altından sopa göstermelerle, tehdit kokan beyanatlarla, proje ürünü terör örgütleriyle kirli ittifaklarla dize getirilemeyecek bir ülke olduğunu 4-5 yılda defalarca ispatladıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "15 Temmuz gibi bir ihanetin dahi üstesinden gelebilen, bu ülkeyi Allah'ın izniyle, durduracak bir güç tanımıyoruz. İnşallah, 2023 hedeflerimize tamamen ulaştığımızda gücümüzü katlamış olacağız." dedi. 

 Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afrin'de gençlerin tarih yazdığını belirterek, "Salona girerken 'son durum nedir?' diye sordum ve aldığım rapor şu; 3 bin 821 teröristi etkisiz hale getirmişler. İçeride biraz kafalarını göstermeye başladılar. Güvenlik korucularımızdan bazı kardeşlerimizi şehit ettiler. Hemen sağ olsun, Mehmedimiz kovalamaya başladı ve 5 tanesini etkisiz hale getirdi. 4 tanesini de mağarada şu anda sıkıştırdılar. Mağara çok derin ve çatışma şu an devam ediyor. Bir rivayette sayının 5 olduğu söyleniyor." dedi.  

Erdoğan, AK Parti Pendik 6. Olağan İlçe Kongresi'nde, Avrasya Tüneli'ni bugün iki kez kullandığını ifade ederek, Kısıklı'dan Sultanahmet'e 10 dakikada gidip gelindiğini söyledi.

Ecdad Fatih'in, karadan gemileri yürüttüğünü, kendilerinin de denizin altından yürüttüğünü dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Sadece otomobil değil, metro, tren de. Şu ana kadar milyonlarca insan hamdolsun istifade etti. Onunla da kalmadık, tuttuk Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü de yaptık. O da yetmedi Osmangazi'yi yaptık. Şimdi İstanbul'dan çıkıyorsun, 1 saat 15 dakikada Bursa'dasın. Buradan çıkarsan daha yakın. Evvelsi akşam Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı, 'Şehir merkezindeki havalimanını kaldırmak istiyorum'. dedi. 'Niye?' dedim. 'Başkanım, zaten Yenişehir'deki havalimanımız var, 45 dakika. Sabiha Gökçen de bize 45 dakika. Dolayısıyla, Bu merkezdeki havalimanına sadece patronlardan birkaç tane uçağı olan günde bir kere, iki kere iniyor, kalkıyor. 4 bin 100 dönüm arazi. Burayı değerlendirmek istiyorum.' dedi. 'Sabırlı ol, şöyle oturalım, bir konuşalım ondan sonra. Sen şimdi Sabiha Gökçen'e ve öbür tarafta aynı şekilde Yenişehir'e devam et.' dedim. Bu neyi getiriyor? Şunu getiriyor. Bak, kalkınma, modernite bize neleri kazandırıyor. Daha büyük düşünmek varsa işte budur. Bunlara aynen devam edeceğiz."

- "Çanakkale'de dünyanın en uzun köprüsünü yapıyoruz" 

Erdoğan, Çanakkale'de dünyanın en uzun köprüsünü yaptıklarını vurgulayarak, bu köprü ile gerek Avrupa'dan gelişlerde gerekse İstanbul'dan-İzmir istikametine gidişte alternatiflerin çoğaldığını söyledi. 

Çanakkale'de kış mevsimlerinde denizin felaket olduğunu hatırlatan Erdoğan, bu endişeyi ortadan kaldırarak rahatlıkla köprüden geçişlerin sağlandığını dile getirdi. 

Erdoğan, köprünün hızla yapıldığının altın çizerek, "Geçen gün Gelibolu ayağının sondaj çalışmalarını yaptık, temelini attık. Durmak yok yola devam. Birileri konuşsun biz yaparız, farkımız bu, yapmaya devam edeceğiz. Daha yapacağımız çok şey var, çok şey yapacağız. Şimdi gençler, size emanet ettiğimiz 2053 ve 2071 vizyonlarımız ise artık bölgemizde ve dünyada yepyeni bir dönemin başladığının alameti farikaları olacaktır. Türkiye'yi 2023 hedeflerine ulaştırmak için sıkı bir şekilde önce 2019'a hazırlanmaya var mıyız? Gençler 2053 ve 2071 vizyonların devralmak için her alanda kendimizi en iyi şekilde geliştirmeye, çalışmaya, terlemeye var mısınız? Allah yar ve yardımcımız olsun." diye konuştu. 

- "Bunların PYD/YPG'sine, hepsine buraları mezar edeceğiz"

Salondaki gençlerden bir istediğinin olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Afrin'de gençlerimiz tarih yazdı, salona girerken 'son durum nedir?' diye sordum ve aldığım rapor şu; 3 bin 821 teröristi etkisiz hale getirmişler. İçeride biraz kafalarını göstermeye başladılar. Güvenlik korucularımızdan bazı kardeşlerimizi şehit ettiler. Hemen sağ olsun, Mehmedimiz kovalamaya başladı ve 5 tanesini etkisiz hale getirdi. 4 tanesini de mağarada şu anda sıkıştırdılar. Mağara çok derin ve çatışma şu an devam ediyor. Bir rivayette sayının 5 olduğu söyleniyor. Artık ne yaparlarsa yapsınlar, kaçacaklar kovalayacağız. Öyle kaçtı bırak yok, sonuna kadar."

Erdoğan, şimdi Pensilvanya'ya kaçanın da acayip şekilde telaşta olduğunu vurgulayarak, " 'Akıbetim ne olacak?' diye merak ediyor. Kosova'dakilerin akıbeti ne olduysa senin de akıbetin o olacak. Sen yine beddua seanslarına çık, beddua seanslarından uzun adama salla, yolla. Benim Allah'ım var, senin neyin var bilemem. Biz bu milletin dualarıyla ayaktayız. Öyle zannediyorum ki sen Hansların, Corçların dualarıyla ayakta kalmaya çalışıyorsun, farkımız bu. Bu mücadele öyle sıradan bir mücadele değil. Sen bu ümmeti böldün, bu milleti parçaladın. Dolayısıyla bu ümmeti bu milleti parçalayanlara bu milletin ahı, bu ümmetin ahı er veya geç Allah'ın izniyle tutacaktır."  şeklinde konuştu. 

Burada Sadıklar, Muhsinler olduğunu, onların dualarını Allah'ın ters çevirmeyeceğini belirten Erdoğan, "İşte bizim Nene Hatunlarımız, bizim Şerife Bacılarımız, bizim Mehmetlerimiz el ele vereceğiz, bunların PYD/YPG' sine, hepsine buraları mezar edeceğiz." dedi.