Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, General İhsan Alper Kışlası'nda düzenlenen 2018/8. Dönem Uzman Erbaş Komando Temel Kursiyerleri Bröve Takma Töreni'ndeki konuşmasına komandoları tebrik ederek ve onlara yeni görev yerlerinde başarılar dileyerek başladı. 

Erdoğan, "Bu gençlerimizi vatana, millete ve ordumuza değerli birer evlat olarak yetiştiren ailelerimize şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Rabbimden bu evlatlarımızı görev yapacakları her yerde korumasını, muhafaza etmesini daima muzaffer eylemesini niyaz ediyorum." diye konuştu. 

Isparta'daki eğitim merkezinin, kahramanlıklara imza atan komandolar yetiştiren müstesna bir kurum olduğuna işaret eden Erdoğan, "Teröristlere ve onlarla iş birliği yapan yerli ve yabancı tüm güçlere adeta dünyayı dar eden komandolarımız her zaman olduğu gibi bugün de bizim gururumuzdur." ifadesini kullandı. 

"Kahraman ordumuz zaferden zafere koşuyor"

Savaşların klasik düzenden asimetrik düzene geçtiği bir dönemde, en büyük görevin komandolara düştüğünü anlatan Erdoğan, komandonun her hal ve şart altında düşmanın üstesinden gelen, bunun için ihtiyaç duyulan tüm eğitimlere, donanımlara sahip kişi demek olduğunu bildirdi.

Kara Kuvvetleri Komutanlığının kuruluşunun 2227. yılının geride bırakıldığına işaret eden Erdoğan, "Dünyanın en eski düzenli ordusunun sahibi bir ülke olarak her gencimizi potansiyel birer komando adayı olarak görüyorum. Nitekim tarih boyunca milletimizin başı ne zaman sıkışsa erkeğiyle kadınıyla 7'den 70'e hep birlikte mücadeleye katılmış bir halkız. Çanakkale'den Doğu, Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde işgal hareketlerine ve Kurtuluş Savaşımıza kadar bugün bunun pek çok örneğini gördük. En son 15 Temmuz'da millet olarak topyekun kıyama kalktık. Bağımsızlığımıza, bayrağımıza, ezanımıza, geleceğimize göz diken feto ihanet çetesi mensuplarını darbeye kalkıştıkları gecenin karanlığına hamdolsun hep birlikte gömdük. İçindeki hainleri temizleyen kahraman ordumuz o günden beri zaferden zafere koşuyor." değerlendirmesinde bulundu.

"Hiçbir terörist kendini güvende hissetmiyor"

Yurt içinde terör örgütü mensuplarına tarihlerinde görmedikleri darbelerin vurulduğuna değinen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Aynı şekilde sınırlarımız dışındaki hiçbir terörist kendini güvende hissetmiyor çünkü biliyorlar ki bir gece ansızın gelebiliriz. Bununla kalmadık, Irak'ta hemen yanı başımızda oynanan oyunu bozduk, Suriye'de sınırlarımız boyunca kurulmaya çalışılan terör koridorunu Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve İdlib operasyonlarıyla bozduk. İnşallah çok yakında bugün burada brövelerini takan komandolarımızın da desteğiyle Fırat'ın doğusundaki terör yuvalarını da darmadağın edeceğiz. Çünkü biz işte şu göklerde dalgalanan bayrağımızın destanını okuyarak büyüdük. Şimdi de yine onun destanını yazmak için tüm gücümüzle çalışıyoruz. Ecdadımızın mirasına sahip çıkarak, bu kutlu bayrağın dalgalandığı her yeri zulümden, kederden, acıdan, korkudan uzak bir eman yurdu haline getirene kadar durmayacağız. Bu konuda en büyük güvencemiz sizlerin cesareti ve kahramanlığıdır."

"Bu mesleklere talip olmak öyle her babayiğidin harcı değildir"

"Yaprak yeşilindeyken, su mavisindeyken gücünüz memleket sizden çoğalmakta. Yükselmemiş midir göğe karşı Kelime-i Şahadetler yer yer, bütün soluğunuz bu toprakta. Adınız tek, adınız bir milletle ayakta, kimi vatan der, kimi Mehmetçik, yaşamanız bu toprakta." şeklindeki dizeleri aktaran Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Nüfus kağıtlarınızdaki isimleriniz farklı olabilir ama milletimizin gönlünde sizler Mehmetçiksiniz. Bu ordunun en yüksek rütbeli subayından rütbesiz erine kadar tamamının adı Mehmetçiktir, yani küçük Muhammed. Mehmetçik demek vatan demektir, bayrak demektir, ezan demektir, şanlı mazimiz ve aydınlık geleceğimiz demektir. Sizlerin işte bu şuurla görev yapacağınıza inanıyorum." 

Her görevin önemli, her vazifenin kutsal olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şahsımın ve inanıyorum ki milletimizin tamamının nezdinde askerlik, polislik, jandarmalık görevlerinin ayrı bir yeri vardır. Kendi canını ülkesinin ve milletinin bekasının üzerinde tutan bu mesleklere talip olmak öyle her babayiğidin harcı değildir. Bedelli olarak veya başka yöntemlerle fiilen askerlik yapmadan bu süreci geride bırakanlar çok büyük kayıpta olduklarını bilmelidirler. Nüfusumuzun arttığı buna karşılık ordumuzun mevcudunun sabit kaldığı, hatta azaldığı bir durumda elbette yığılmaları önlemek için bu tarz uygulamalara ihtiyaç vardır. Önemli olan milletimizin ruhundaki o askerlik sevgisini ve kabiliyetini canlı tutmaktır." diye konuştu.

Erdoğan, çocukluğunda mazeretsiz yere askerliğini yapmayanların adeta adam yerine konulmadığını, toplumdan dışlandıklarını belirterek, savaş dönemlerinde asker kaçaklarının hain olarak görüldüğünü ve diğer tüm suçlulardan daha farklı bir muameleye tabi tutulduğunu anlattı.

"TSK'yı hızla profesyonel bir yapıya kavuşturmaya çalışıyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, askerlik mesleğinin giderek daha karmaşık bir uzmanlık alanı ve tecrübenin önem arz ettiği i bir uğraş haline dönüşmeye başladığını belirtti.

Erdoğan, "Öyle bir 1, 1.5 aylık eğitimle bu uzmanlığı edinebilmek, tecrübeyi kazanmak pek mümkün değildir. Kabiliyetli gençlerimiz hızlı bir şekilde bu seviyeye gelseler bile bir süre sonra terhis olup gittikleri için özellikle operasyonların yoğunlaştığı dönemlerde sıkıntı çekilebiliyordu. Bunun için TSK'yı hızla profesyonel bir yapıya kavuşturmaya çalışıyoruz. Şu anda TSK'da jandarma ayrıldıktan sonra yüzde 60 yükümlü, yüzde 40 kadrolu şeklinde bir oran ortaya çıktı. Hedefimiz kahraman ordumuzu günümüzün ihtiyaçlarına uygun şekilde her alanda en ileri uzmanlık vasıflarına sahip bir personel yapısına ulaştırmaktır." diye konuştu.

Bugün göreve başlayan 4 binin üzerindeki uzman erbaşla profesyonelleşme yolunda önemli bir adım daha atıldığını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ordumuzunu tamamı profesyonel olsa bile her Türk evladının temel askerlik eğitiminden geçmesini ve 'Peygamber ocağı' dediğimiz kışlalarımızın havasını teneffüs etmesini önemli görüyorum. İnşallah ileride o aşamaya geldiğimizde tüm bu hususlarda gereken kararlar verilecek ve adımlar atılacaktır. Şu anda bedelli askerlik yapanların 3 hafta da olsa böyle bir eğitimden geçmeleri bu bakımdan isabetli olmuştur." 

"Eğer bu üçlü dengeyi kuramazsanız ayağınız mutlaka tökezler"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada mücadelelerin bir alanda yaşanmadığına işaret ederek, "Siyasi ve ekonomik olarak hedeflerinize güvenle yürüyebilmeniz için arkanızda mutlaka ciddi bir askeri gücün bulunması gerekiyor. Eğer bu üçlü dengeyi kuramazsanız ayağınız mutlaka tökezler." dedi.

Erdoğan şunları kaydetti:

"Hiç uzağa gitmeye gerek yok. Yakın çevremizde güya dünyanın en zengin ülkeleri var. Ama siyasi ve askeri güçleri olmadığı için itibarları da yok. Aynı şekilde jeopolitik olarak kritik bir siyasi aktör oldukları halde diğer şartları sağlayamadıkları için sürekli birilerinin güdümüne girmek zorunda kalan ülkeler bütünüyle bulunduğunu görüyoruz. Kağıt üzerinde çok büyük asker ve silah sahibi olup da ekonomik ve siyasi yetersizlikleri sebebiyle sürekli istiskale maruz kalan ülkeler de mevcut. 

Türkiye, gerisindeki büyük devlet geleneği ve medeniyet birikimiyle, tarihinin her döneminde her üç alanda da ayakta kalmaya önem vermiş bir ülkedir. Buna rağmen gerçekten sıkıntı çektiğimiz, geriye doğru baktığımızda üzüntüyle takip ettiğimiz dönemler yaşamadık mı, elbette yaşadık. Ama herkesten farklı olarak, bu durumu bir kader olarak kabullenmedik. Hep daha ileriye gitmek, daha büyük hedeflere ulaşmak için çalıştık, mücadele ettik. Her ne kadar Türkiye'nin son iki asırdaki kalkınma hamleleri hep içerde kurulan tuzaklarla yavaşlatılmış olsa da hamd olsun millet olarak bu azmimizden hiç vazgeçmedik."

"Olumlu neticelerini de şimdiden görmeye başladık"

Türkiye'nin son 16 yılının siyasi, ekonomik ve askeri olarak tarihi atılımların gerçekleştirildiği bir dönem olduğuna işaret eden Erdoğan, bugün Türkiye'nin dost düşman herkes tarafından bölgesel ve küresel bir güç olarak kabul edildiğini bildirdi. 

Dünyanın neresine gidilirse gidilsin Türkiye'nin artan itibarına, Türk milletine dönük samimi sevgiye şahit olunduğunu belirten Erdoğan, "Ekonomide son dönemde birtakım spekülatif ataklara maruz kalmış olsak da bütün bunlar, dünyanın satın alma paritesine göre en büyük 13'üncü, milli gelire göre 17. ülkesi olduğumuz gerçeğini değiştirmiyor." diye konuştu. 

"Sizin hayır gördüklerinizde şer, şer gördüklerinizde hayır vardır." ayetine atıfta bulunan Erdoğan, "Ülkemize bulaştırılmaya çalışan bu şerri inşallah kısa sürede hayra tebdil edeceğiz. Gereken tedbirleri aldık, hazırlıkları yaptık. Olumlu neticelerini de şimdiden görmeye başladık." ifadelerini kullandı.

"Türkiye 2023 hedeflerine doğru yürümeye devam ediyor"

Türk Silahlı Kuvvetlerinin, darbe girişimi gibi son derece ağır bir travma yaşamasına rağmen ardı ardına gerçekleştirdiği büyük operasyonlarla gücünü bir kez daha ispat ettiğini kaydeden Erdoğan, "Birilerinin 'artık ayağa kalkamaz' hale getirdiklerini sandığı Türk Silahlı Kuvvetlerinin nasıl gerçek gücüne kavuştuğunu görenler hala şaşkınlıklarını üzerlerinden atamadılar. Görüldüğü gibi birileri, milletimizin moralini bozmak için senaryolardaki figüranlık rollerinden vazgeçmiyor olsa da Türkiye 2023 hedeflerine doğru yürümeye devam ediyor." değerlendirmesini yaptı. 

Türkiye'nin yakın tarihinde gerçekleştirdiği büyük reformla hayati bir tercihte bulunduğunu anlatan Erdoğan, gençlere 2053 ve 2071 vizyonlarını emanet ederken bunu sadece kuru bir belagat olarak ifade etmediklerini, yeni nesillere yönetim sisteminden, uluslararası ilişkilere kadar her alanda yıllardır içine sıkıştırılmaya çalışıldığı kabukları kıran, kendisine yepyeni bir geleceğin kapılarını aralayan bir ülke bıraktıklarını kaydetti.

"Bize kapatılan her kapıya karşılık 10 kapıyı açarak, ekonomimizi büyüteceğiz"

Kendi çocukluğunu ve gençlik yıllarını bugünün şartlarıyla karşılaştırdığında Allah'a hamd ettiğini belirten Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Günlük, haftalık, aylık hatta yıllık sayılabilecek olumsuzlukların bu güzel manzarayı bozmasına izin vermeyeceğiz. Önümüze çıkarılan engeller ne olursa olsun ya bir yol bulacak ya bir yol yapacak ve onu mutlaka aşacağız. Siyasetle bunu yapacağız. Ülkemize verdikleri sözleri, gerçekten çok komik sebeplerle tutmayanlara, bize yaptırım uygulamaya kalkanlara asıl kaybedenin kendileri olduğunu göstereceğiz. Ekonomide bunu yapacağız. Bize kapatılan her kapıya karşılık 10 kapıyı açarak, bize çıkarılan her zorluğa karşılık 10 kolaylığı devreye sokarak, yatırımlarımızı sürdürmeye, ekonomimizi büyütmeye devam edeceğiz. Askeri alanda bunu yapacağız. Savunma sanayimizi güçlendirerek, askerlerimizi en iyi eğitimle yetiştirerek, sahada cesaret ve vicdan timsali olarak, varlığımızı yaygınlaştırarak, hedeflerimize yürüyeceğiz."

"Hep birlikte ülkemizi şaha kaldıracağız"

Bunun için herkesin kendi alanında işini en iyi şekilde yapması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Cumhurbaşkanı olarak şahsım işini iyi yapacak. Kışlaları ve arazi titreten komandolar olarak sizler işinizi iyi yapacaksınız. Sanayicisi, tüccarı, esnafı, sanatkarı işini iyi yapacak. İşte böylece hep birlikte ülkemizi şaha kaldıracağız." dedi.

Mehmet Akif Ersoy'un "Asker Duası" isimli şiirini okuyan Erdoğan, "Milleti için sefer eden, her biri kükremiş aslan kesilen bu kahraman ordunun tüm mensuplarını işte bu dualarla selamlıyoruz. Korku nedir bilmeyen, engel tanımayan, çelik pençeli, aslan yürekli, her yerde ve her durumda vazifeye hazır komandolarımıza görev yerlerinde başarılar diliyorum." ifadesini kullandı.

Erdoğan, askerlerin ailelerine şükranlarını sundu.