Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, serbest bölgelerdeki ticaret hacminin 20 milyar doların üzerinde olduğunu, bu bölgelerdeki işletici şirketlerin uyguladıkları tüm ücretlere Türk lirası zorunluluğu getireceklerini belirterek, "İkincisi serbest bölgelerden Türkiye'ye, Türkiye'den de serbest bölgelere satışlarda bir döviz zorunluluğu vardı. Bu da Türkiye'de hiç gerek olmadan yaklaşık 6 milyar dolarlık bir döviz talebi yaratıyor. Kendi kendimize yaratıyoruz bunu. Bu da TL zorunluluğu haline getirilerek, bu talep piyasadan çekilmiş olacak." dedi.

Zeybekci, ekonomi gündemi, yurt içi ve dışında yaşanan olaylar ile cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine yönelik referandum çalışmalarına ilişkin Bakanlıkta düzenlediği basın toplantısının ardından soruları yanıtladı.

Bir gazetecinin Alman Bild gazetesi ve Der Spiegel dergisinin Türkiye ve kendisine yönelik olumsuz söylemlerini anımsatarak, "Neden Almanya?" şeklindeki sorusu üzerine Zeybekci, şunları kaydetti:

"Almanya kullanılmak isteniliyor burada. Çünkü en güçlü olduğumuz yer Almanya. Bizim için çok anlamlı olan Almanya. Almanya bizim akraba devletimiz. Yaklaşık 3,5 milyon soydaşımızın yaşadığı bir ülkeden bahsediyoruz. En büyük ekonomik ortağımız Almanya. En yüksek yabancı sermaye yatırımlarını aldığımız ülke Almanya. En yüksek yabancı sermaye yatırımlarımızı aldığımız coğrafya. Bölge coğrafyasına baktığınızda Almanya-Türkiye birlikteliğinin çarpan etkisi, gerek Almanya ve çevresinde gerek Türkiye ve çevresinde çok büyük bir anlamı var. Bence bu hedef alınan şey budur. Türkiye hedef alınmış gibi görünebilir belki ama ulaşılmak istenilen şey. En güçlü olduğumuz alandan saldırmak en iyisi."

Zeybekci, başka bir basın mensubunun "Bu saldırıyı yapanların kim olduğunu düşünüyorsunuz?" şeklindeki sorusuna karşılık, Der Spiegel dergisinde geçen yıl temmuzda yayınlanan Türkiye'ye ilişkin olumsuz yazıyı göstererek, şu yanıtı verdi:

"Onu siz bulun, ben bu kadarını gösterebiliyorum size. Bunun derinlerine inmek, biraz daha onların tarihleriyle ilgili geriye doğru gitmek, 23 Temmuz'da Türk bayrağını bu şekilde kullanıp bu haberi yapanı bizim ıskalamamamız lazımdı. Türkiye topyekün tüm basınıyla, siyasi partileriyle, sivil toplum kuruluşlarıyla dönüp 'nasıl yani, darbe başarılı olsaydı Türkiye'de demokrasi var mı diyecektin?' Bu o demek değil mi Allah aşkına. Türk bayrağının önündeki bu dikenli telleri ve tel örgüleri kaldırarak bizim mübarek bayrağımızla demokrasi var mı diyecektin. Darbe başarılı olsaydı, masumlar katledilseydi, demokrasi yok edilseydi bunu mu diyecektin? Siyasetçi olarak, sorumlu bir ekonomi bakanı olarak söyleyebileceğim kadar açıklıkla söyledim. Bu söylemimi Alman hükümeti nezdine taşıyorum da zaten. Karşıtım olan meslektaşım eliyle oraya taşıyorum, Alman hükümeti nezdinde bunun dile getirilmesini sağlıyorum. Dışişleri Bakanımız da aynısını karşısındaki dışişleri bakanıyla aynı şeyi yapıyor. Cumhurbaşkanımızın o feryadı var ya, onların 'vay bize bunu söyleyemezsin' dediği, bunlara söylüyor o sözü. Tüm Alman halkına veyahut da tüm Alman hükümetine, devletine böyle bir şey söylemek, oraya yorumlamak bu işi yine bu anlamda zorlayarak provokasyona alet etmek demektir."

Bakan Zeybekci, Almanya hükümetinden aldığı geri bildirimler ve iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin nasıl etkileneceği yönündeki soruyu yanıtlarken, Almanya Ekonomi Bakanı Brigitte Zypries ile yaptığı telefon görüşmesinde, Türk bakanların Almanya'daki etkinliklere katılmasına yönelik engellemelerden duyduğu üzüntüyü dile getirdiğini aktardı. Pazar günü gerçekleşen bu görüşmede Zypries'ın telefon numarasını da ihtiyaç duyulması halinde aranması için ilettiğini anlatan Zeybekci, ayrıca Gümrük Birliğinin güncellenmesine yönelik konuları görüşmek istediğini ve mayısta Türkiye'ye gelerek güçlü bir etkinlik yapmak istediğini söylediğini belirtti.

- "Dövize olan yabancı paraya talebi aşağı doğru çekmeye devam ediyoruz"

Nihat Zeybekci, döviz kurundaki oynaklığın ne kadar süreceğine yönelik bir soru üzerine de kısa vadeli borç mükellefiyetlerine ilişkin bir sıkıntı olmadığını vurguladı. Türkiye'nin Merkez Bankası'ndaki net döviz varlıklarının arttığını dile getiren Zeybekci, hükümet olarak dolarizasyondan çıkmak için çalışmalar yaptıklarını anımsattı. Zeybekci, "Birkaç gün içinde de bunu da çıkarmış olacağız. Bizim serbest bölgelerimiz var. Buradaki ticaret hacmimiz 20 milyar doların üzerinde. Bir kararla serbest bölgelerdeki işletici şirketlerin uyguladıkları tüm ücretlere TL zorunluluğu getiriyoruz. İkincisi serbest bölgelerden Türkiye'ye, Türkiye'den de serbest bölgelere satışlarda bir döviz zorunluluğu vardı. Bu da Türkiye'de hiç gerek olmadan yaklaşık 6 milyar dolarlık bir döviz talebi yaratıyor. Kendi kendimize yaratıyoruz bunu. Bu da TL zorunluluğu haline getirilerek, bu talep piyasadan çekilmiş olacak. Dövize olan yabancı paraya talebi aşağı doğru çekmeye devam ediyoruz. Türkiye'ye net girişleri artırırken bir taraftan talebi çekerek aslında bu iki kat etki gösteriyor. Bunları da yan yana koyduğumuz zaman Türkiye'de TL'nin değeri, kurla ilgili bir maliyeti yaşamış olmayı pek gerçekçi bulmuyorum. Önümüzdeki dönemle ilgili beklentilerim son derece pozitiftir." ifadelerini kullandı.

Bu uygulamanın ne zaman devreye gireceği yönündeki soruya karşılık Zeybekci, "Bu hafta sonu bitirmeye çalışıyoruz." diye konuştu.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye-Rusya arasında milli para kullanımına yönelik her iki ülke devlet başkanının talimatı olduğunu anımsatarak, "Ekonomi bakanları olarak da görüştük, merkez bankalarımızı bir araya getirdik. Swap (döviz takası) Anlaşması'nda da son noktaya gelindiğini tahmin ediyorum, belki bu gidişimizde tamamen bitirebiliriz." dedi.

Bakan Zeybekci, ekonomi gündemi, yurt içi ve dışında yaşanan olaylar ile cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine yönelik referandum çalışmalarına ilişkin Bakanlıkta düzenlediği basın toplantısının ardından soruları yanıtladı.

Bir basın mensubunun ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz kararı ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) kararının döviz kuruna etkilerini sorması üzerine Zeybekci, Fed'in faiz söylemlerine rağmen son 4 yılda çok düşük faiz artışına gittiğine işaret etti. Zeybekci, Türkiye'nin AB ile önemli ticari ilişkileri bulunduğunu hatırlatarak, AB Merkez Bankasının faiz karar ve söylemlerinin, Türkiye açısından Fed'in karar ve söylemlerinden daha etkili olacağını söyledi.

Yeni yönetim sonrası Türkiye-ABD ilişkilerinin nasıl şekilleneceğine yönelik bir soruya karşılık Zeybekci, yeni atanan Ticaret Bakanına bu hafta tebrik mektubu gönderdiğini ve bir an önce görüşmek istediğini ilettiğini belirtti. Ekonomi anlamında Amerikan-Türk ilişkilerinde artış ivmesi yakalayan ilişkilerin gelecek dönemde sürmesini istediklerini ifade eden Zeybekci, orada bugüne kadar pek tasvip etmedikleri uygulamalar olduğunu, ABD'nin Türk ihraç ürünlerine antidamping soruşturmaları ve tarife dışı engellemeler yaptığını ancak bunlara karşı önlemler aldıklarını söyledi. Zeybekci, bunlara rağmen ABD ile dış ticaretin arttığına dikkati çekti.

Rusya'ya gerçekleştirilecek ziyarette milli para kullanımına yönelik anlaşmanın gündeme gelip gelmeyeceğine yönelik bir soruya karşılık Zeybekci, "Milli paralarla ilgili her iki ülke devlet başkanının talimatı var. Ekonomi bakanları olarak da görüştük, merkez bankalarımızı bir araya getirdik. Swap Anlaşması'nda da son noktaya gelindiğini tahmin ediyorum, belki bu gidişimizde tamamen bitirebiliriz." yanıtını verdi.

Tarım ürünlerinin ihracatı konusunda Rusya ile normalleşme adımlarının etkili olmasını beklediklerini kaydeden Zeybekci, "Maalesef Rusya tarafında, siyasi iradenin 'bunu bir an önce normalleştirelim' söylemlerinin tam tersine bir ayak sürüme olduğunu görüyoruz. Tarım ürünlerinde bizim istediğimiz sonucu alamadığımızı görüyoruz. Bugüne kadar da bu konuda yaklaşımımız hep bir an önce düzelmesiyle ilgili sabırlı yaklaşımdı. Bu gittiğimizdeki konuşmamız biraz farklı olacak. Türkiye olarak biz 1,7 milyar dolara yakın tarım ürünü ihraç ediyoruz. Rusya'nın buğday ihracatı içinde ikinci sıradayız. Ayçiçeği ve yağında Rusya ihracatının bir numarasıyız, bunları da unutmamak lazım ama o noktaya gelmek istemiyoruz." diye konuştu.

- "Tepkinizi dostum olarak görmek istiyorum"

Zeybekci, kendisine yönelik olumsuz yazı nedeniyle Alman Bild gazetesine dava açtığını belirterek, Alman hükümetine de "Hep beraber uyanık olalım, ilişkilerimizin bozulması için planlı ve provokatif bir hareket görüyoruz. Aklıselime davet ediyoruz. Onlara da diyoruz ki 'buna karşı tepkinizi dostum olarak görmek istiyorum." mesajı gönderdi.

Milli paranın kullanılmasına yönelik çalışmalar konusunda da Zeybekci, ilk etapta Güney Kore, Balkan ülkeleri, İran, Azerbaycan, Irak, Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinin de aralarında bulunduğu 15 ülkeyle milli para kullanımının öngörüldüğünü dile getirdi. Zeybekci, Türkiye sınırındaki Nahçıvan'da TL'nin öz paraları gibi kullanılabildiğini ancak öncelikli hedefin Rusya ve İran ile milli para kullanımını başlatmak olduğunu vurguladı.

Zeybekci, "Almanya ile milli para diyeceğim ama Mark yok artık. Bizde TL orada avro var." dedi.