Cumhurbaşkanı Erdoğan, Konya'ya son 16 yılda 47 katrilyon yatırım yaptıklarına işaret ederek, şunları söyledi:

"Ah Bay Kemal, senin genel müdür olduğun hastaneler müflis haldeyken, o hastanelerde benim vatandaşlarım can çekişirken, sen 'E ben ne yapayım, hükümet' diyordun. İşte bak, biz her şeyimizle buradayız. Şehir hastanelerimizle, devlet hastanelerimizle, sağlık tesislerimizle biz halkımızın emrindeyiz. Ama sen bu işlerden anlamazsın. Senin adayın da anlamaz. Seçim beyannamesini kim okuyor? Cumhurbaşkanı adayı değil, parti genel başkanı. Sen olsaydın aday o zaman, bunların durumu rezalet."

"İlk defa ülkede veledrom Konya'da inşa edilecek"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Konya'ya ülkede ilk defa bisiklet yarışları için bir veledrom inşa ettiklerini vurgulayarak, "Konya, bisiklet kullanımında Türkiye'nin bir numarası. Şimdi veledrom ile bu işi daha ileriye taşıyoruz. İhalesi Ağustos'ta yapılacak, kısa sürede de hizmete girecek." ifadesini kullandı.

'Yaparsa AK Parti yapar'

Erdoğan, "Ne diyor şimdi bay Kemal'in adayı, 'Biz bu işlerle uğraşmayız.' Niye o zaman aday oldun? Biliyorlar, nasıl olsa yaparsa AK Parti yapar. Kazanmayacaklarını da biliyorlar. Hele hele Konyalı bunlara prim verir mi, icazet verir mi?" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Geçenlerde bay Kemal bir televizyonda konuşuyor. 'Sabiha Gökçen'in yolcusu yoktu, yolcusu olmayan yere havalimanı yapılır mı' diyor. İyi güzel de bunu niye anlatıyorsun. Bir defa bu havalimanını Erdoğan veya AK Parti yapmadı ki bizden önce yapılmıştı. Ama basmıyor, basmıyor, burası basmıyor. Biz ne yaptık? O hakikaten çalışmayan Sabiha Gökçen Havalimanı'nı çalışır hale getirdik. Şimdi Sabiha Gökçen yetmiyor, terminal binalarını çoğalttık, yeni bir pist ilave ettik. Yetmiyor Bay Kemal, İnce, yetmiyor. Biz Sayın İnce'ye rahat gidip gelsin diye körfeze de köprü yaptık. İstanbul-Bursa hattına Yalova'ya rahat gitsin gelsin. Bir de teşekkür et, 'Bak böyle böyle bir köprü yaptılar bize rahatladık.' Şu anda İstabul'dan Yalova'ya o hattan 45 dakikada gidiyorsun. Bursa 1 saat, 1 saat 15 dakika. Biz hizmet ehliyiz. Biz bu millete efendilik yapmaya gelmedik."

Erdoğan, bu akşam iftarda Aksaraylı çiftçilerin davetlisi olduğunu, mitingi de orada yapacaklarını belirtti.

"Eskiye döneceğiz diyorlar"

Her gittikleri yerde yaptıklarını ve yapacaklarını anlattıklarını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Peki diğerleri ne anlatıyor? Söyleyeyim, 'Yıkacağız, yaptırmayacağız, kapatacağız, iptal edeceğiz, eskiye döneceğiz' diyorlar. Hatta hızlarını alamayıp milli iradenin tecelligahı olan Meclisi, burada görev yapan milletvekillerimizi hırsız olarak itham edecek kadar ileri gidiyorlar. Milletvekiline hırsız diyecek kadar ileri gidiyorlar. Bunlar dağıttı. Bunlar kayış attı. Milletvekillerine nasıl böyle bir ifade kullanırsın. Sen de hırsızsın o zaman. Nasıl bunu kullanıyorsun. Senin partinin milletvekilleri de hırsız. Neymiş boyacı öyle demiş, şu hale bak. Aklı nereden alıyor. Buna göre de milletvekillerine bunu söylüyor. Ben de tüm milletvekillerine diyorum ki bu İnce'ye hepiniz dava açın. Benim vekillerime hırsız ithamında bulunan İnce'ye dava açın."

Kendisinin bir dava açtığına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşlerini paylaştı:

"Niye açtım? Pensilvanya'dan icazet alarak partiyi kurmuşuz. Senin eğer akıl hocan oysa yanmışsın zaten. Ama bu bay Kemal ne kadar yalancıysa bu da o kadar yalancı. ispat edeceksin, eğer bunu ispat etmezsen namertsin dedim. Bir şey söyleyebildi mi? Bir tane yazarın kitabından bir mısra aldı ve o mısrada kalktı o yazar bir cevap verdi. 'Benim o yazım somut değildir, soyuttur, dolayısıyla bunun arkasında duramam' dedi. Buyur, hadi bakalım şimdi ben dava açtım. Bu davayı da Allah'ın izniyle kazanacağım. Ama sıkışınca ne demeye başladı? 'Bunu cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra konuşalım.' dedi. Ne demek? Yüreğin varsa, sıkıyorsa çık delilini göster. Ama Bay Kemal de öyleydi. Onun için Bay Kemal'den çok dava kazandım, epey para aldık."

CHP adayı Muharrem İnce'nin dün Bilecik'te milletin gözüne baka baka içinde kendisinin de olduğu yüce Meclis'e hırsız ithamında bulunduğunu aktaran Erdoğan, "Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun iftira, yalan, hakaret, riyakarlık, utanmazlık hastalığı anlaşılan o ki CHP'nin cumhurbaşkanı adayına da bulaşmış, biz güçlü Meclis diyerek, Gazi Meclis'in ve milletvekillerimizin itibarını yükseltmeye çalışıyoruz onlar hırsız diye hakaret ediyor. Bu ne demektir yani senin genel başkanın da hırsız. Öyle mi, Meclis'in hepsi hırsız olduğuna göre, senin genel başkanın da hırsız." diye konuştu.

"Eserleri olmadığı gibi vizyonları da yok"

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin, "bugün yeni bir herze daha yumurtladığını" söyleyen Erdoğan, İnce'nin, Zeytin Dalı Harekatı'nın kahraman komutanı İsmail Metin Temel Paşa'ya saldırdığını aktardı. 

"Sebebi ne biliyor musunuz?" diye soran Erdoğan, sözlerine şöyle sürdürdü:

"Malatya'ya gittiğimde, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Odası orada bir iftar verdi. Malatya'da şahsımın bulunduğu bu iftar sofrasına İkinci Ordu Komutanımızın katılmasından beyefendi rahatsız olmuş. Nasıl olur da oraya katılırmış. Haddini öyle aşıyor ki Metin Temel Paşamızın apoletlerini söküp emekli edeceğini söyleyecek kadar muvazeneyi kaybediyor. Her şeyden önce Malatya'daki iftar, parti iftarı değil, esnaf ve sanatkarlarımızın düzenlediği bir iftar. Tüm şehir protokolü gibi elbette ki İkinci Ordu Komutanımız da oradaydı. Üstelik bizim Metin Temel Paşamızla terörle mücadeleden, Zeytin Dalı Harekatı'ndan gelen çok yakın da bir hukukumuz var. Muharrem İnce, millet sana Metin Temel Paşa'nın apoletlerini sökecek fırsatı hiçbir zaman vermez ama seni o sandığa öyle bir gömer ki çok hevesli olduğun CHP Genel Başkanlığı yarışına katılacak yüzün dahi kalmaz."

Asıl derdin Afrin olduğuna belirten Erdoğan, İnce'nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Zeytin Dalı Harekatı başladığında, "Aman ha, Afrin'e girmeyin." diye yeri göğü inlettiğini söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti:

"Kahraman askerlerimiz, Metin Paşayla birlikte, Özgür Suriye Ordusu'ndaki kardeşlerimiz, teröristlerden 4 bin 500'ünü imha ederek Afrin'e girdi mi? Bu kahraman askerlerimizin başında da Metin Temel Paşamız var mıydı? İşte bütün mesele bu. Kendi akıllarınca onun intikamını alıyorlar. Ülkenin ve milletin hayrına ağızlarından tek bir söz söylemeyenler, baktılar ki bize diş geçiremiyorlar, şimdi terörle mücadele kahramanlarımıza saldırıyorlar. Niye böyle yapıyorlar biliyor musunuz? Çünkü 'İşte şunu da biz yaptık...' Milletimize gösterecekleri bir eserleri yok. Eserleri olmadığı gibi böyle bir vizyonları, hevesleri, niyetleri de yok."