Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bu ülkenin ekmeğini yiyip suyunu içip de bu ülkenin düşmanlarına, onların değirmenlerine su taşıyanlara milletimiz sandıkta, 2019 Mart'ında ve 2019 Kasım'ında gereken cevabı verecektir." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Üsküdar Meydanı'nda Üsküdar-Ümraniye Metro Hattı Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, açılışını yaptıkları metro hattının, ülkeye ve hat üzerindeki yerleşim yerlerinde yaşayan vatandaşlara hayırlı olmasını diledi.

Bu açılışla Anadolu yakasındaki ikinci metro hattını da faaliyete geçirmiş olduklarını vurgulayan Erdoğan, bu hattın 9 durak ve 10,5 kilometreden oluşan ilk bölümü olan Üsküdar-Ümraniye hattını, en kısa sürede Çekmeköy-Sancaktepe'ye kadar olan kısmının da izleyeceğini söyledi.

Açılışı yapılan metro hattının, Türkiye'nin ilk sürücüsüz metrosu olduğuna dikkati çeken Erdoğan, trenlerin tüm hareketlerinin, kumanda merkezi tarafından yönetileceğini, günde 700 bin yolcuya hizmet verecek metroya Üsküdar'dan binen bir kişinin, 17 dakikada Yamanevler durağına ulaşacağını bildirdi.

Sancaktepe'ye kadar olan kısım da hizmete girdiğinde bu yolculuğun 27,5 dakika süreceğini açıklayan Erdoğan, ileride bu hattı Sabiha Gökçen Havalimanı'na kadar uzatmayı planladıklarını aktardı. Bu açılışla İstanbul'daki metro hatlarının uzunluğunu 160 kilometreye çıkarmış olduklarına değinen Erdoğan, bu rakamın devam eden projelerle 2019 yılında 355 kilometreye, yeni projelerle de nihai olarak bin kilometrenin üzerine kadar çıkacağını dile getirdi.

Diğer ulaşım hatlarıyla entegre şekilde planlanan metro projeleriyle İstanbul'u araç trafiğinden bağımsız bir toplu taşım ağına kavuşturma hedefine adım adım yaklaştıklarını belirten Erdoğan, metro hattının şehre kazandırılmasında ve inşasında emeği geçenlere teşekkür etti.

- "Milletimiz de aradaki farkı çok iyi biliyor"

İstanbul'un 1994 yılında belediye başkanı seçildikleri haliyle bugünkü halini karşılaştıran herkesin, aradaki bariz farkı göreceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tabii kalbi ve gözü, kulağı mühürlü olanlar hariç... Onlara ne yapsak, ne desek, neyi göstersek faydasız. Ümraniye çöplüğünü biliyorsunuz değil mi? Ümraniye Hekimbaşı çöplüğü patladığında ne olduğunu biliyoruz değil mi? Biz geldik böyle bir şey kaldı mı? O günden bugüne kaldı mı? Hamdolsun milletimiz de aradaki farkı çok iyi biliyor. Gençler o günleri bizzat yaşamadıkları için, onlara aradaki farkı anlatmak tabii ki daha zor. Düşünün sene 94, sene 2017. Şimdi o günden bugüne çok ciddi bir süreç geçti. 23 yıl... Şimdi ilk defa 18 yaşa seçme ve seçilmeyi getirdik mi? Getirdik. Burada tabi sıkıntı var. Öyleyse büyüklerin gençlere bunu anlatması lazım."

Erdoğan, açılışta kendisini izleyen bir vatandaşın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu kastederek, "Onu makinist yap, makinist." sözlerine de şu yanıtı verdi:

"Yok yok, az önce Sayın Başbakan söyledi, bırak ona sen makinistliği filan falan, böyle bir şey onlara teslim edilir mi? Sakın ha. Onlara beş koyunu ver, kaybeder gelirler. Biz onlara 700 bin kişiye hizmet verecek böyle bir metro hattını nasıl teslim ederiz, olacak iş mi bu? Görevi devraldığımızda biz CHP belediyesinden İstanbul'u almadık mı? Sular akıyor muydu? Çöpler dağ gibi miydi? Hava soluyabiliyor muydunuz? Evelallah İstanbul halkı bunları derdest etti, bunların işini bitirdi ve geldik, su işini hallettik, çöp dağlarından İstanbulumuzu kurtardık ve o pis havayı da elhamdülillah temiz havaya çevirdik. Haliç ne haldeydi? Haliç tamamen kara haline gelmişti. Haliç'i şu anda balıkların yüzdüğü bir hale getirdik. Bakın Asya'yı Avrupa'ya bağladık ama siz onu bile belki bilmiyorsunuz. Niye? Çünkü görünmüyor. Denizin altından tüneller ve oradan Haliç'e bağlantıları kurduk, dolayısıyla artık su sirkülasyonuyla Haliç'in suyu da artık tertemiz oldu. Bütün o Haliç'in çamurunu ta Alibeyköy'deki taş ocaklarına taşıdık. Orayı da temizledik. Biz adeta Ferhat ve Şirin gibi... Şirin nerede? İşte millet. Biz de Ferhat olduk, dağları deldik, oralara gittik."

- "İstanbul'u aşkla seviyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün görülen metrolar, metrobüsler, tüneller ve birkaç ana arter dışındaki geniş yolların, ulaşım imkanlarının neredeyse hiçbirinin olmadığı bir şehir düşünülmesini isteyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bırakınız çevresindeki yerleşim yerlerini, merkezinde dahi çamurdan çıkılmayan, tozdan geçilmeyen bir şehir düşünün. Gecekondular tarafından kuşatılmış, her köşesinden çirkinlik abidesi yapıların, yıkıntıların çıktığı bir şehir düşünün. Ecdadın emaneti tarihi eserlerin hoyratça muamele gördüğü, geçmişine sahip çıkılmayan bir şehir düşünün. Garip gurebaya, engellilere, kadınlara, gençlere, sporculara, sanatçılara yönelik hemen hiçbir faaliyeti olmayan bir şehir yönetimi düşünün. İşte İstanbul böyle bir yerdi, biz İstanbul'u böyle bir durumdan aldık bugünlere getirdik. Eksiklerimiz yok mu? Tabii ki var. Hatta bazı yanlışlar yapılmadı mı? Elbette yapıldı. Fakat İstanbul'a yapılan hizmetler yanında bunları konuşmak bile abesle iştigaldir. Biz hepsinin farkındayız, inşallah hepsini de telafi edeceğiz, çünkü biz İstanbul'u seviyoruz, çünkü biz İstanbul'u aşkla seviyoruz. Hem de öyle bir aşkla seviyoruz ki bin yıl ömrümüz olsa, her gününü, her anını bu şehre hizmetle geçirmek isteyecek kadar çok seviyoruz."

Şair Necip Fazıl Kısakürek'in "Canım İstanbul" adlı şiirini de okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ülkeye ve bu şehre hizmet imkanı verdiği için her gün Allah'a hamdettiğini dile getirdi.

"Allah'ın yardımı ve sizlerin desteği yanımızda olduğu sürece, varsın yedi düvel üzerimize gelsin. Hepsi de vız gelir." diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Yaşadığımız her gelişme, millet olarak, Müslümanlar olarak birliğimize, beraberliğimize daha fazla sahip çıkmamız gerektiğini gösteriyor. Türkiye'nin sadece geçtiğimiz şu 4-5 yılda yaşadıkları dahi, herkes için başlı başına bir ibret vesikasıdır? Ülke olarak bu süreçte maruz kaldığımız saldırılar karşısında dimdik durarak, tehditlere, şantajlara boyun eğmeyerek, kendimizle birlikte bölgemizin de geleceğinde ufuk açtığımıza inanıyorum. Meydanı, sokakları kaosa sürüklemek isteyenlere bırakmadık. Meydanı bugün Amerika'ya taşınmış olan sahte dosyalarla ülke yönetimini ele geçirmeye çalışanlara bırakmadık. Meydanı çukurlar kazarak, vatanımızı bölmeye çalışanlara bırakmadık. Meydanı, güney sınırlarımızın ötesindeki oyunu topraklarımıza taşımaya kalkanlara bırakmadık. Hiçbirinde başarılı olamayınca darbe ile istiklalimize ve istikbalimize kastedenlere de bu meydanı bırakmadık."

- "Milletimiz gereken cevabı verecektir"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şimdi silah ve kumpasla başaramadıklarını ekonomiyle gerçekleştirmeye çalışanlara da meydanı bırakmadıklarını vurgulayarak, yapılan bu açılışın bile ülkeyi ekonomi silahıyla köşeye sıkıştırmak isteyenlere verilmiş en güzel cevap olduğunun altını çizdi.

Erdoğan, şunları kaydetti:

"Avrupa Parlamentosu güya bizi cezalandırmak için mali yardımlarda 100 milyon avroluk kesintiye gitmiş. Ya senin bu kesintinden ne olur ya? Biz göreve geldiğimizde IMF'ye borç neydi? 23,5 milyar dolar, 2013'te sıfırlandı. IMF ne yaptı, bize dedi ki '5 milyar avro borç verin.' Biz de dedik ki 'Veririz.' Ya biz buradan buraya geldik. Aynı şekilde Hazine... 27,5 milyar dolar vardı geldiğimizde, ama hamdolsun şimdi Hazine'de 120 milyar dolar para var. Buradan buraya geldik. Sadece şu anda ilk etabını açtığımız metro hattının yatırım bedeli ne biliyor musunuz? 800 milyon avro. Yıllık ihracatımız 155 milyar doları buldu. Bu yılın 3. çeyreğinde yüzde 11,1 büyüme ile evet, bir numara olduk dünyada. Bir numara... İnşallah ilk üç çeyreğin ortalaması 7,4. Buna rağmen hala Türkiye'nin ekonomik gidişatını olumsuz göstermeye çalışanlar var. Üstelik bunlara ana hıyanet partisi de katılmış. Bu ülkenin ekmeğini yiyip suyunu içip de bu ülkenin düşmanlarına, onların değirmenlerine su taşıyanlara, milletimiz sandıkta 2019 Mart'ında ve 2019 Kasım'ında gereken cevabı verecektir."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ana muhalefet partisini, ana hıyanet partisi haline getirenlere de CHP'nin kendi seçmenlerinin de en kısa sürede gereken cevabı vermesini bekliyorum. Yalnız bu ara bir şeyi iyi ezberlemiş. Man adası, Man adası, herhalde bu mankafa olmaktan kaynaklanıyor. Yatıyor, kalkıyor Man adası." dedi.

Erdoğan, Üsküdar Meydanı'nda düzenlenen Üsküdar-Ümraniye Metro Hattı Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, CHP'yi eleştirdi.

"Ana muhalefet partisini ana hıyanet partisi haline getirenlere CHP'nin kendi seçmenlerinin de en kısa sürede gereken cevabı vermesini beklediğini" dile getiren Erdoğan, "Yalnız bu ara bir şeyi iyi ezberlemiş. Man adası, Man adası, herhalde bu mankafa olmaktan kaynaklanıyor. Yatıyor, kalkıyor Man adası. Mankafa... Bunlarla iyi yatıp kalktı. Onun için de orayı iyi ezberledi. Son bütçe müzakerelerinde baktım, sürekli bunu zikretti." diye konuştu.

Kalabalıktan Ataşehir Belediyesi'ndeki gelişmelerin hatırlatılması üzerine Erdoğan, "Ataşehir'i de zaten arkadaşlarımız sağ olsun en güzel şekliyle ortaya koydular. Daha çok şeyler gelecek. Çünkü bunların karakterinde bu var. Yapısında bu var." ifadelerini kullandı.

15 Temmuz gecesi yaşananları hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Sen, 15 Temmuz gecesi saat 23.17'de Atatürk Havalimanı'ndaydın. Oradaydın. Tanklar oradaydı ama on binlerce benim halkım, onlar da oradaydı ve tanklarla adamları gidiyor, görüşme yapıyor, görüşmeyi yaptıktan sonra buyur ediyorlar ve oradan nereye gidiyor? Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine gidiyor. Şu ifadeye bakın ne diyor? 'O gece olan bu hadiseler sebebiyle oteller kapalıydı, yer bulamadık, otele gidemedik, onun için eve gittik' ve tribünden maç izler gibi televizyon ekranlarından o gece darbeyi izledi beyefendi, kahvesini yudumlayarak. Daha önce ne diyordu? Daha önce dediği şuydu; 'Böyle bir girişim olursa tankların önünde önce ben dururum.' Sevgili kardeşlerim, işte en güzel cevabı 2019'da vermek için ne yapacağız? Hep beraber çok çalışacağız. Milletçe çalışacağız. Bütün CHP'ye gönül vermiş kardeşlerimize de bu gerçekleri anlatmamız lazım."

İstanbul'a ve Türkiye'ye yapılan yatırımları hatırlatan Erdoğan, "1994'ün İstanbul'u ve o günden bugüne geldiğimiz İstanbul ve Türkiye. Bütün havalimanlarından tutunuz, uçaklarımıza varıncaya kadar. Biz göreve gelmeden önce Türkiye'de Türk Hava Yolları'ndan başka uçak şirketi yoktu ama şimdi Türk Hava Yolları'nın ve bunun dışında da özel sektörün olmak üzere 8-9 tane hava şirketi var. Bütün bunların yanında artık patronların uçakları orada, bakıyorsunuz iş adamları bölümünde onlar da yer alıyor. Nerelerden nerelere geldik. Şu anda Türkiye genelinde değerli kardeşlerim 57 havalimanı var, 25 taneyle başladık, buraya geldik. Şimdi dünyanın ilk 3'ünde yer alacak bir havalimanını yapıyoruz." dedi.

- "Terör örgütüne yapılan operasyonları eleştirenleri milletimiz unutmayacak"

Bu yatırımların, kalkınmanın en güzel işareti olduğuna işaret eden Erdoğan, "Şu an üzerinde durduğumuz yere bakalım. Burada ne var? Marmaray var. Öyle mi? Hemen şöyle ne var, Avrasya var. Şöyle karşıma bakıyorum, Yavuz Sultan Selim Köprüsü var. Öbür tarafta İzmit'e doğru şöyle yöneliyoruz, Osmangazi var. Bütün bunları bu gözlerin görmesi lazım. Şuradan çıkıyorsun, arabana biniyorsun, doğru Bursa. Ne kadar zamanda gidiyorsunuz? Ne kadar? Buradan Bursa'ya 1,5 saatte gidiyorsun. İşte bütün bunların yanında, biz bunlarla meşgul olurken, bu yatırımlarla meşgul olurken bunlar neyle meşgul? Amerika'daki kumpas davalarıyla meşgul ve bununla meşgulken oralara dosya taşıyorlar. Kimin için dosya taşıyor? Amerika için. Kim için taşıyor? FETÖ için ama milletimiz bunları affetmeyecek. Terör örgütünü değil de terör örgütüne yapılan operasyonları eleştirenleri milletimiz unutmayacak. Yurt dışındaki tüm platformlarda ülkemizi şikayet edenleri, görüştükleri herkese Türkiye'yi kötüleyenleri milletimiz affetmeyecek. 2019 işte bu hesaplaşmanın, sandık başında yapılacağı tarihi bir yıl olacaktır." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Türkiye, Suriye'deki mücadelesinden asla vazgeçmeyecektir. Türkiye Irak'taki mücadelesinden asla vazgeçmeyecektir, Türkiye, Avrupa Birliği'nin kendisine yönelik haksız, adaletsiz, saygısız tavırlarına karşı yürüttüğü mücadeleden asla vazgeçmeyecektir. Türkiye NATO'da, Amerika'da karşı karşıya kaldığı evet, iki yüzlülükleri asla unutmayacaktır. Cumhuriyetimizin kurucusunu ve şahsımı tatbikatlarında düşman olarak gösterecek kadar zıvanadan çıkanların yaptıkları elbette yanlarına kar kalmayacaktır. Bir yandan bölücü terör örgütünü Suriye'de, diğer yandan ihanet çetesi FETÖ'yü kendi topraklarında besleyip büyütenlere bu işlerin öyle kolay olmadığını mutlaka göstereceğiz."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son Kudüs kararının İslam dünyasına yönelik yeni operasyonların habercisi olduğunu belirterek, "Eğer bu konuda Müslümanlar hukuk içinde yeterli tepkiyi göstermezse, inanın bana gerisi gelecektir. Bu konuda elde edeceğimiz başarı ise Müslümanlar için bir dönüm noktası olacaktır. Bunun için önce biz Türkiye ve Türk milleti olarak kendimizi toplayacağız. Sonra da tüm kardeşlerimizle toplanacağız. Birbirimizle kenetleneceğiz, Allah'ın izniyle zafere yürüyeceğiz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin ilk sürücüsüz metrosu" olma özelliği taşıyan Üsküdar-Ümraniye metrosunun açılışı dolayısıyla Üsküdar Meydanı'nda düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Allah'ın, Kur'an-ı Kerim'de müminleri kardeş olarak tarif ettiğini; Kur'an-ı Kerim'de "Onlar haklarına tecavüz edildiği zaman birlik olup karşı koyanlardır." buyurduğunu belirtti.

Bugün Kudüs'te bir taciz, tecavüz, zulüm, haksızlık, hadsizlik ve tam anlamıyla bir edepsizliğin olduğunu, onun için bugün her zamankinden çok kenetlenmeye, istişare etmeye ihtiyaç bulunduğunu ifade eden Erdoğan, Kudüs'ün, birliğin, beraberliğin, kardeşliğin remzi, Kudüs'ün Davut Aleyhisselam'ın fethettiği, Süleyman Peygamber'in şekillendirdiği, Hazreti İsa'nın göğe, Hazreti Muhammed'in miraca yükseldiği yer olduğunu aktardı.

Buna rağmen Kudüs'ü bir terör devletinin başkenti haline getirmeye çalışmanın, hiçbir inanç sisteminin bilhassa da Müslümanların kabul edebileceği bir durum olmadığını dile getiren Erdoğan, "Biz Kudüs kelimesini, coğrafi tanımının çok ötesinde, fiziki sınırlarını aşan bir anlamla kalplerimize ve zihinlerimize kazıdık." diye konuştu.

Şair Mehmet Akif İnan'ın Mescid-i Aksa şiirinin "Mescid-i Aksa'yı gördüm düşümde / Bir çocuk gibiydi ve ağlıyordu / Varıp eşiğine alnını koydum / Sanki bir yer altı nehir çağlıyordu." mısralarını okuyan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Bir nehir gibi akan gözyaşları arasında Kudüs'e sahip çıkma sorumluluğu ile şu anda karşı karşıyayız. Müslümanlar olarak düştüğümüz yerden kalkacaksak, bunu Kudüs'ten başlatmalıyız. Bizim için Mekke meşar, Medine şiar, Kudüs şuur, İstanbul şiirdir. Mekke ve Medine'ye bir alternatif olmadığı gibi Kudüs'ün de bir başka alternatifi yoktur. Dolayısıyla bu şehirden vazgeçmek diye bir şey de bizim lügatimizde bulunmuyor. İşte bunun için Kudüs onurumuz, izzetimiz ve kırmızı çizgimizdir. Kudüs artık her Müslüman kul, her Müslüman memleket için başarıyla verilmesi gereken bir imtihandır.

Kudüs, Türkiye'nin, Filistin başkentidir. Şu anda işgal altındadır. İşgal altında olması hasebiyle resmi adımlar belki atılamıyor ama bilsinler ki Kudüs bizim başkentimizdir ve Doğu Kudüs zaten başından beri ilan ettiğimiz bizim Filistin başkentidir."

- "Kudüs kararı, Ortadoğu'nun kucağına atılmış yeni bir bomba"

Amerika'nın Kudüs kararının, Ortadoğu'nun kucağına atılmış yeni bir bomba olduğunu ifade eden Erdoğan, bu kararın Müslümanların hassasiyetlerini yönelik yeni bir törpüleme operasyonu olduğunu dile getirdi.

Son bir asırdır İslam dünyasına, yalnız Mescid-i Aksa'yı, Kubbetül Sahra'yı değil, bütün Kudüs'ün unutturulmaya çalışıldığını aktaran Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"(Bugün oralarda olaylar çıkıyor, gitmeyin). Bu tür telkinlerle, Müslümanları Kudüs'ten uzak tutabilen sinsi plan elbette orayı bizim olmaktan da çıkarabilir. Biliyorsunuz morfin vurulan kişi acı hissini kaybettiği için orayı kesip atsanız da farkında olmaz. Kudüs'ümüze ve onun nezdinde hepimize göz dikenler adeta ellerinde morfin dolu şırıngalar peşimizde geziyorlar. Bir gün bakıyorsunuz Afganistan, bir gün Suriye, bir gün Filistin, bir gün Arakan, oluk oluk kan akıtılarak vücudumuzdan ayrılıyor.

Annesi ile kucağındaki o yavru, dipçiklerle o vuran terörist İsrailli askerler... Bunlar devlet terörü estiren kişiler. Bunlar kadınlara saldıracak kadar hain, alçak. Bunlar ambulanstaki yaralı Filistinli'yi oradan çekip alıp, sürüyerek götürecek kadar hain. Bizi kendi içimizde mezhepçilik, ırkçılık fitneleriyle oyalayanlar, topraklarımızın altını sömürmek için üzerimize ölü toprağı atıyorlar. Şu anda Kudüs'ün feryadı bizi kendimize getirmiyorsa, bundan sonra gelecek hiç bir tehdit bizi bu rehavetten uyandırmaya yetmeyecektir. Müslümanlar ve insanlık bizden kınamaktan daha öte bir adım bekliyor. Şayet bu son adımın ardından Kudüs'te hiç bir şey değişmezse, Müslümanlar olarak bu vebalin altından kalkamayız."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail askerleri 1969'da Mescid-i Aksa'da büyük bir yangına sebep olduklarında dönemin İsrail Başbakanı'nın "O gece sabaha kadar korkudan uyuyamadım. Zannediyordum ki Müslümanlar dört bir taraftan İsrail'e gelecekler. Lakin sabah oldu ve korkulan yaşanmadı. İşte o zaman idrak ettim ki biz dilediğimizi yapabiliriz zira bu ümmet uyuyan bir ümmettir." dediğini hatırlattı.

"Biz, uyuyan bir millet olmadığımızı göstermek durumundayız." diyen Erdoğan, onun için aynen 15 Temmuz'da nasıl FETÖ'nün o darbeci hainlerine, alçaklarına bu millet gerekli cevabı köprünün başında verdiyse, şimdi de Allah'ın izniyle Kudüs için vereceğini söyledi.

Bu olaydan ve sözlerden yaklaşık 50 yıl sonra, bundan birkaç gün önce bir Batılı ülke muhabirinin "Müslümanlardan çok büyük tepki ve çatışma bekliyorduk. Birkaç küçük sürtüşme dışında korkulan olmadı." dediğini anlatan Erdoğan, telin etmenin, şimdiye kadar işgali ve zulmü durdurmadığını, kınamanın, kızmanın, bağırmanın bundan sonra da işgali ve zulmü durduramayacağını belirtti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti:

"Kimse Müslümanlara hakkını vermez. Hakkımızı kendimiz almak zorundayız. Bosna'da, Irak'ta, Suriye'de, Arakan'da Müslümanlar haklıydı ama kazananlar hep gücü elinde bulunduran zorbalar oldu. Bu bozuk düzeni değiştirme zamanı gelmiştir. Esasen son Kudüs kararı İslam dünyasına yönelik yeni operasyonların habercisidir. Eğer bu konuda Müslümanlar hukuk içinde yeterli tepkiyi göstermezse, inanın bana gerisi gelecektir. Bu konuda elde edeceğimiz başarı ise Müslümanlar için bir dönüm noktası olacaktır. Bunun için önce biz Türkiye ve Türk milleti olarak kendimizi toplayacağız. Sonra da tüm kardeşlerimizle toplanacağız. Birbirimizle kenetleneceğiz, Allah'ın izniyle zafere yürüyeceğiz."