Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ülkemizde pek çok kişi '16 Nisan'dan sonra ne olacak?' sorusunu soruyor. Bu soruya en güzel cevabı sizler vermişsiniz. Söyleyeyim, daha güzel bir Türkiye olacak. Bazı gerçekler var ki gözü olup da görmeyenler olur, kulağı olup duymayanlar olur, dili olup gerçeği söylemeyenler olur. Örneğin, 14 yıl bu ülkede bizler bir sessiz devrim gerçekleştirdik. Bunu ben konuşmuyorum, bunu bize bugün saldıran Batı konuşuyordu." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Güzel Bir Türkiye İçin Tabii ki Evet Programı"na katıldı.

Erdoğan konuşmasına "Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne, Beştepe Kongre ve Kültür Merkezi'ne, bu gazi mekana hoşgeldiniz. Her zaman söylediğim gibi burası milletin evidir, sizin evinizdir. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin kapıları milletimizin her kesiminden her meslekten her meşrepten her bölgeden insanımıza sonuna kadar açıktır." diyerek başladı.

Bugüne kadar Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne her kesimden insanın geldiğini dile getiren Erdoğan, bugün de güzellik uzmanı esnaflarla birlikte olduklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Güzellik Uzmanları ve Güzellik Salonu İşletmecileri Esnaf Sanatkarlar Oda Başkanı Ayşe Aydın'ın içeriği dolu bir konuşma yaptığını ve kendisinin de bundan duygulandığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"'Hep birlikte daha güzel bir Türkiye yolunda' diyerek, çıktığınız bu yolda sizlere başarılar diliyorum. Özellikle de daha güzel bir Türkiye için 'evet' dediğiniz için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Bizim medeniyetimiz güzeli, iyiyi, doğruyu, hayırlıyı inşa medeniyetidir. Rabbimiz insanı yaratılmışların en şereflisi ve dolayısıyla en güzeli olarak tanımlıyor. Sevgili Peygamberimiz bir hadisinde bizlere hep güzel olanı tavsiye etmiştir. Mevlana Hazretleri de 'Güzel bakan güzel görür, güzel gören, güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır' diyor. Her alanda güzelliğin övüldüğü bir yerde insanlığın güzelliğinin ihmal edilmesi düşünülebilir mi? Kendi medeniyetimizin ve kültürümüzün sınırları içinde bu çalışmaların yürütülmesini ben çok isabetli buluyorum."

- "Bakanlar Kurulu kararını onaylayacağım"

Esnafların sorunların çözümü konusunda ellerinden geleni yapmanın görevleri olduğunu dile getiren Erdoğan, "Ben bundan dolayı Ayşe hanımın girişimini ve bu konuda attığı adımı takdir ediyorum, tebrik ediyorum. Tabii bu konuda emeği geçen Sayın Başbakanımızı ki büyük ihtimalle Bakanlar Kurulu kararı şu andaki kampanya sebebiyle biraz gecikti ama biraz sonra burada olacak ve ben de burada inşallah Bakanlar Kurulu kararını onaylayacağım. Bu tabi bizim için bir görevdi, bu görevin bugün yerine geliyor olması benim için de ayrı bir mutluluk vesilesidir." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım başta olmak üzere emeği geçenlere de teşekkür etti.

Ayşe Aydın'ın konuşmasında "sessiz yığınlar"dan bahsettiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi benim biraz sesim gittiği için sizler benim sesim olacaksınız. Ülkemizde pek çok kişi, '16 Nisan'dan sonra ne olacak?' sorusunu soruyor. Bu soruya en güzel cevabı sizler vermişsiniz. Söyleyeyim daha güzel bir Türkiye olacak. Bazı gerçekler var ki gözü olup da görmeyenler olur, kulağı olup duymayanlar olur, dili olup gerçeği söylemeyenler olur. Örneğin, 14 yıl bu ülkede bizler bir sessiz devrim gerçekleştirdik. Bunu ben konuşmuyorum, bunu bize bugün saldıran Batı konuşuyordu. Peki neydi o? Göreve geldik, başbakan oldum, 100 günlük bir program ve 100 günde Türkiye tırmanmaya başladı ve hamdolsun şu anda kişi başına milli geliri 3 bin 500 dolar olan Türkiye 11 bin dolara çıkmış vaziyette. Yani adama sormazlar mı? '10 yıllar boyu bu ülkede bizi 3 bin 500 dolarlarda niye süründürdünüz?' diye sormazlar mı? Bunu onlara sormak lazım."

- "Kuyruk çilesini bilirim"

Erdoğan, çocukken annesi hastaneye gitmeden önce kendisinin sıra almak için kuyruğa girdiğini belirterek, o çileyi bildiğini söyledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun SSK Genel Müdürlüğü yaptığı dönemde, hastanelerin hijyen şartlarını taşımadığını, pislikten odalara girilemediğini, Savaş Ay'ın da programında bunlara yer verdiğini anlattı.  

Kılıçdaroğlu'nun o dönem "10 yıl önce bugünden daha iyiydi" dediğini aktaran Erdoğan, "Genel müdürlük gibi bir makama geliyorsunuz, '10 yıl önce daha iyiydi' diyorsunuz. Şecaat arz ederken sirkatin söylüyor. Senin görevin ne? Eğer o daha iyiyse sen daha iyisini yapacaksın. Şimdi biz, aldığımız Türkiye'yi geri götürmedik. Ne yaptık? Daha ileri götürdük" diye konuştu.

AK Parti iktidara geldikten sonra her ilde üniversiteler açıldığını , 270 bin yeni derslik inşa ettiklerini ve bütçenin yarısını milli eğitime ayırdıklarını kaydeden Erdoğan, insana yatırım yaptıklarının altını çizdi. 

Sağlık reformuyla da önemli bir adım atıldığını bildiren Erdoğan, 30 büyükşehire "şehir hastanesi" yapacaklarını dile getirdi. 

"Vatandaşımızın derdiyle dertlenemez, o problemi çözemezsek bu hayat bize haram olsun" diyen Erdoğan, hastaların kampüs içerisinde sedyeler üzerinde elle taşınmasını değil şehir hastanelerinde olduğu gibi araçla taşınmasını istediklerine vurgu yaptı. 

Bunun medeni olmanın bir işareti olduğunu söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Dün bir 'Hayır' çadırına girdim. Dedim 'Niye hayır diyorsunuz?'. Ne dediler biliyor musunuz? 'Çağdaş bir Türkiye için' dediler. 'Peki neyimiz eksik' dedim, cevap yok. E söyleyin, neyimiz eksik, bileyim. Cevap yok. 'Sloganik konuşmayalım. Niye, neyi yapıyoruz, bunu bilelim.' Bulunduğumuz yer de tam Tarabya...Şu anda Cumhurbaşkanlığı Külliyesi orada. 'Bak şurada, Yavuz Sultan Selim Köprüsü var. 3. köprü. Bu köprü, 4 gidiş 4 geliş. Bir de buna hızlı treni ilave ediyoruz.' dedim. Hemen bir tanesi atladı, 'Niye adını Yavuz Sultan Selim Köprüsü koydunuz? Siz ayrımcılık yapıyorsunuz' dedi. 'Çok ayıp, üzüldüm buna' dedim. 'Demek ki Yavuz Sultan Selim'i iyi tanıyamamışsınız.' Onun döneminde Osmanlı, 15 milyon kilometrekarelik topraklara sahipti. Böyle bir sultanın ismini oraya vermekten daha doğal ne olabilir? Biz bunu senin düşündüğü gibi düşünerek, oraya bu ismi vermedik. 'Bu hünkara, bu sultana bu yakışır' diye oraya bu ismi verdik. Fakat, 'Neyi, neden, nasıl', eğer bu soruları kendimize sormazsak cevabını işte bu şekilde alıyoruz. "

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, pek çok kişinin '16 Nisan'dan sonra ne olacak?' sorusunu sorduğunu belirterek, "Daha güzel bir Türkiye olacak. Demokraside daha güzel bir Türkiye gelecek, hak ve özgürlüklerde daha güzel bir Türkiye olacak" dedi.

Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezindeki, "Güzel Bir Türkiye İçin Tabii ki Evet" programında, bazı kesimlerin 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nün, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün, Marmaray'ın yapımına 'Hayır' dediğini hatırlattı.

Marmaray'dan üç senede 200 milyon kişinin geçtiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Kimin aklına gelirdi ya, şu denizin altından... Hamdolsun biz Marmaray'ı yaptık, gerçekleştirdik ve halkıma hizmet veriyoruz. Bu millet yapar mı, yapar...Zira kimse Fatih Sultan gelip de karadan kadırgaları çıkartıp Haliç'e indirecek gibi düşünmüyordu ki ama onlar yaptılar ve İstanbul öyle fethedildi. Bizim ecdadımız bunu yaptığına göre biz dedik, 'Denizin altından yapalım.' Biz de denizin altından yaptık ama 'Olmaz' dedik, bir de bunun otomobil için olanını yapalım. Bir de ne yaptık? Avrasya Tüneli'ni yaptık. 'Bu da yetmez.' dedik. Şimdi yeni bir adım daha atıyoruz yine boğazdan, şimdi üç katlısını yapıyoruz. Gidiş-geliş, bir katından da raylı sistem, onu kuracağız. 'Bunlar da yetmez.' dedik inşallah şimdi bir de Kanal İstanbul'un hazırlıklarını yapıyoruz zira boğazın yükünü, tehdit altında olduğu için hafifletelim ve Karadeniz'i Marmara'ya bağlayalım istedik. Şimdi de bunun adımını atıyoruz. Benim o meşhur çılgın projem."

Ulaşımda gerçekleştirilen yatırımlara dikkati çeken Erdoğan, cumhuriyetin 79 yıllık bölümünde 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapıldığını, kendilerinin 14 senede 19 bin kilometre bölünmüş yol inşa ettiklerini vurguladı. Göreve geldiklerinde 25 olan havalimanı sayısını 59'a çıkardıklarını belirten Erdoğan, "Derdimiz şuydu, hatırlayın biz eskiden öyle kolay kolay uçağa binemezdik, nerede bineceksin? Ama şimdi uçak yolculuğu bizim için otobüs yolculuğuna döndü. Evinden çıkıyorsun yarım saat mesafede, Anadolu'yu söylüyorum, havaalanına ulaşıyorsun. Her zaman Başbakanımız da söylüyor, havayolu halkın yolu oldu, bak buraya geldik" ifadelerini kullandı.

- "Bunlar yalan makinesi"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın bir numaralı havalimanının yapımına İstanbul'da  başlandığını anımsatarak, "Bir numara, önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde inşallah bitireceğiz. Yıllık kapasitesi 90 milyon. İnşallah 2023'te bu kapasite 150-200 milyona çıkacak. "diye konuştu. 

Konuşmasında "Niye bizi Batı'nın yöneticileri kıskanıyor?" diye soran Erdoğan, şöyle devam etti:

"İşte bundan kıskanıyor. Eskiden görüyorduk ya 'Çılgın Türkler' diye. İşte, 'Bu Türkler çıldırdı. Birincilikleri alıyorlar.' diyorlar. Evet, kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz. Bunları başaracağız. Ülkemizde pek çok kişi, '16 Nisan'dan sonra ne olacak?', bu soruyu soruyor. Bu soruya zaten en güzel cevabı siz vermişsiniz, daha güzel bir Türkiye olacak. Demokraside daha güzel bir Türkiye gelecek, hak ve özgürlüklerde daha güzel bir Türkiye olacak. Ne diyorlar, 'Bu AK Parti', ben şu anda tabii kurucusu olduğum için böyle konuşuyorum yoksa bu ifadeyi şurada şu şekilde kullanmak, belki bazılarına garip gelebilir, 'Bizim yaşam koşullarımıza müdahale ediyor.' Burada güzellik uzmanları var, kardeşlerim hanginize müdahale edildi, hanginizin gelip de dükkanları kapatıldı? Biz geldik, işte 14 sene, 'Biz artık kapatıyoruz.' Böyle bir müdahale söz konusu mu? Değil ama bazıları için yalan adeta makine. Bunlar yalan makinesi, iftira, her şey bunlarda var fakat biz ekonomide, yatırımlarda, istihdamda daha güzel bir Türkiye'yi göreceğiz."

- "Hiç olmazsa muhtarlarla konuşmaya alıştı"

Kullandığı güzergahta bir kuaför salonunun bulunduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle dedi:

"Ne zaman oradan geçsem, sağ olsunlar, hemen motosikletleri görünce anlıyorlar ki Cumhurbaşkanı geliyor, hemen bakıyorum caddeye çıkıyorlar. Şimdi bu bir sevda, aşk meselesi. Tabii her biriniz inanıyorum ki aynı noktadasınız. Sizin sayınız çok çok fazla. Şimdi 300 binin üzerinde uzman var, inşallah bunları peyderpey sembolik olarak 16 Nisan'dan sonra da devam edeceğiz. Zira cumhurbaşkanlığı makamına muhtarları almazlardı ki ben muhtarları aldım. Şu ana kadar 16 bin muhtar geldi buraya. Ama ana muhalefetin başındaki zat benim Birleşmiş Milletler'de yaptığı konuşmaya diyor ki 'Adeta muhtarlara konuşur gibi konuştu.' Tabii burada Sincan'da muhtarlarla bir toplantı yapıyor, 40 kadar muhtar gelmiş, bir muhtar oradan çıktı, 'Siz bize hakaret ettiniz.' dedi. 'Niye' dedi. 'Cumhurbaşkanımız Birleşmiş Milletler'de yaptığı konuşmada 'Adeta muhtarlara konuşuyor gibi konuştu.' dediniz. Ne dese beğenirsiniz? 'Haddime mi? Böyle bir şeyi nasıl deriz?' Ya bütün kayıtlar ortada, her şey ortada bunu söyledi. Ama şimdi hiç olmazsa muhtarlarla konuşmaya alıştı, bu güzel bir gelişme. Biz 16 bin değil, 55 bin muhtarı burada ağırlayacağız.'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şu anda 'hayır' diyene bakıyorum, kim hayır diyor? İmralı'daki terör örgütünün başı diyor. Kim diyor? Kandil'de şu anda terörist başları diyor. Ama şu anda ana muhalefetin başı onlarla beraber hareket ediyor. Bunu anlamak mümkün değil. Güzel bir sözümüz var bizim biliyorsunuz, kişi sevdikleriyle beraberdir." dedi.

Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezindeki, "Güzel Bir Türkiye İçin Tabii ki Evet" programında, her hafta 400-450 kadar muhtarın Külliye'de ağırlandığını, sorunlarının dinlendiğini anımsatarak, Külliye'de 2 bin kişilik çok amaçlı salonun ve Türkiye'nin en büyük kütüphanesinin yapıldığını söyledi. 

Erdoğan, "Terörle mücadelede daha güzel bir Türkiye olacak. Şu anda terörün belini kırıyoruz, inlerine girdik. Tendürek Dağı'nda, Cudi'de, Gabar'da, Besler Dereler'de şu anda inlerine girdik. Sağolsun İçişleri Bakanımızın riyasetinde silahlı kuvvetlerimiz, polisimiz, korucularımız hep beraber bu mücadeleyi sürdürüyorlar. Sadece içeride değil Suriye'de de Cerablus, Rai, Dabık, Bab, bütün buralarda DEAŞ'ı, PYD'yi temizleyerek yolumuza devam ediyoruz. Bu ülkede huzurumuza kim musallat olursa bedelini ödeyecek, hiç bunun lamı cimi yok." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgedeki sorunların çözümünde daha güzel Türkiye olacağını, 16 Nisan'a "husumetin ve taassubun kör ettiği gözlerle değil akıl, gönül gözüyle bakan herkesin bu güzelliği göreceğini" söyledi.

- "Daha hızlı gideceğiz, patinaj olmayacak"

Türkiye'de eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda ileriye gidileceğini anlatan Erdoğan, enerjide, bugün önemli bir adım atıldığını, doğalgazın ulaşmadığı ilin kalmadığını aktardı.

Göreve geldiklerinde altı ilde doğal gaz bulunduğuna dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Modern olmak bu işte. Bunlar çağdaş, modern olmak nedir, bunu da bilmiyorlar. Lafla olmuyor bu iş, icraatla oluyor. Anayasa değişikliğiyle gelen yeni sistem ülkemizin demokraside ve ekonomide ulaşmak istediği hedeflere yürüyüşünü kolaylaştıracaktır, daha hızlı gideceğiz, patinaj olmayacak. 1950'den bugüne kadar parlamentoda kaç gensoru verildi biliyor musunuz? 484. Akşam yat sabah kalk bir gensoru. Ne işe yarar bu gensoru? Biliyor ki bu gensoru kabul edilmeyecek. Ama buna rağmen gensoru verirler. Bunların 480'i reddedilmiştir, 4 tanesi kabul edilmiştir. Bunların hepsi zaman kaybıdır. İstiyoruz ki artık böyle pet şişeler fırlatılmasın, fırlatılsa bile asgariye insin. Neler yaşadık...

Son 14 yıldır yaptığımız tüm reformlarda, attığımız tüm adımlarda hayata geçirdiğimiz tüm projelerde bize çelme atanlar, adeta burnumuzdan getirenler şimdi bize bu 14 yılı örnek gösteriyor. İyi de bu dönemdeki çalışmalar, onların sistemin zaaflarını kullanarak önümüze çıkardıkları tüm engellere rağmen yapılmıştır. Biz neyi başardıysak bunlara rağmen başardık."

Erdoğan, kendileri göreve gelmeden önce, 10'uncu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, eski başbakanlardan Bülent Ecevit'e anayasa kitapçığı fırlattığını hatırlatarak, halbuki ikisinin de aynı ekol ve siyasi anlayışta olduğunu belirtti.

- "Daha iyisini yapmak mümkünken bunu niye yapmayalım?"

Türkiye'de ekonominin deprem geçirdiğini dile getiren Erdoğan, bir gecede yüzde 7 bin 500 faizlerin yaşandığını, bunların belli bir azınlık için yapıldığını, enflasyonun yüzde yüzün üzerine çıktığı zamanların olduğunu anımsattı.

Göreve geldiklerinde yüzde 63 olan devletin borçlanma faizini, yüzde 4,6'ya kadar indirdiklerini ifade eden Erdoğan, faize karşı olduğunu aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu dönemlerde yaşanan krizlerin, kaosların, acıların en önemli kaynağı yönetim sistemimizin eksikleridir. Bu zaafları kim inkar edebilir? Bu sıkıntıları kim görmezden gelebilir? Biz işte bu son 14 yıldaki istikrar ve güven ortamını kalıcı hale getirmek istiyoruz. Huzur gelsin, barış, sevgi, kardeşlik egemen olsun. Yoksa mevcut sistemde cumhurbaşkanıyla, başbakanıyla, hükümetiyle, Meclisi ile zaten aynı idealleri paylaşan kadrolar olarak biz şu anda uyumlu halde çalışıyoruz. Ama daha iyisini yapmak, daha ileri gitmek mümkünken bunu niye yapmayalım?" değerlendirmesinde bulundu.

Şu anda dünyanın bir numarasının Amerika olduğunun altını çizen Erdoğan, kendileri göreve gelmeden önce G20'de olmayan Türkiye'nin, dünyanın en gelişmiş yirmi ülkesinden birisi olarak orada bulunduğunu, Avrupa'nın altıncısı olduğunu söyledi.

Bunları yeterli bulmadıklarını aktaran Erdoğan, "Onlar buralara nasıl gelmiş? O zaman biz de bunları yapalım istiyoruz." dedi.

- "Gazi Mustafa Kemal'in partisini koltuk değneği yaptılar"

Erdoğan, 7 Haziran seçimlerinde, seçim sonuçları resmen açıklanmadan verilen beyanatlar olduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti:

"Ne demişlerdi? 'Cumhurbaşkanlığı makamı tartışmalı hale gelmiştir.' Seçimin hemen arkasından Diyarbakır'da 53 Kürt kardeşimizi öldürdüler. Öldüren Kürt, öldürülen o da Kürt. Bunların benim Kürt vatandaşlarımı temsil etmek gibi bir derdi yok. Bunlar, insan düşmanı. Şahsımı kastederek 'Şu anda siyaseten, hukuken boşlukta olan bir kişi vardır' demişlerdi. Halbuki seçimlere giren Cumhurbaşkanı olarak ben değildim, siyasi partilerdi. Buna rağmen hemen ülkemize ağır maliyetleri olacak bir siyasi kavganın, kaosun, çatışmanın taşlarını döşemeye başladılar. Gazi Mustafa Kemal'in partisini, bölücü örgütün siyasi uzantılarını iktidara taşımak için koltuk değneği yaptılar. 

Şu anda 'hayır' diyene bakıyorum, kim hayır diyor? İmralı'daki terör örgütünün başı diyor. Kim diyor? Kandil'de şu anda terörist başları diyor. Ama şu anda ana muhalefetin başı onlarla beraber hareket ediyor. Bunu anlamak mümkün değil. Güzel bir sözümüz var bizim biliyorsunuz, kişi sevdikleriyle beraberdir"

Bunlar bizim ülkemizi bölmek istemediler mi, bölmek istediler. Milletimizi parçalamak istemediler mi? Tüm değerlerini savunduklarını iddia ettikleri tüm ilkeleri iktidara gelebilmek uğruna ayaklar altına aldılar. Şayet o seçimden sonra bu zihniyet hükümet kurabilmiş olsaydı Türkiye'nin neler yaşayabileceğini düşünebiliyor musunuz?"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İsviçre'nin parlamento binası önünde dev bir poster asacaklar, silahı şakağa dayayacak ve orada polisin nezaretinde, terör örgütleri yürüyüşünü yapacak ve İsviçre yönetiminin herhangi bir sesi çıkmayacak. Hiç önemli değil. Biz, buralara milletimizle geldik, milletimizle yürüyoruz. Biz, bunlarla gelmedik." dedi.

Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Güzel Bir Türkiye İçin Tabii ki Evet" programında yaptığı konuşmada, Avrupa'ya giderek anayasa değişikliğine "hayır" denmesi için çalışanların, terör örgütünün uzantılarıyla beraber çalıştığını ifade etti.

"Benim bakanıma uçuş izin vermeyenler, benim bayan bakanımı Hollanda'ya sokmayıp arabanın içine mahkum edenlerle beraber hareket ediyorlar." diyen Erdoğan, İsviçre'de kendisiyle ilgili parlamento binasının önüne asılan pankartı hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İsviçre'nin parlamento binası önünde dev bir poster asacaklar, silahı şakağa dayayacak ve orada polisin nezaretinde, terör örgütleri yürüyüşünü yapacak ve İsviçre yönetiminin herhangi bir sesi çıkmayacak. Hiç önemli değil. Biz, buralara milletimizle geldik, milletimizle yürüyoruz. Biz, bunlarla gelmedik." diye konuştu. 

Geçmişte "Şu bakanlığı sana verelim, şu kadar para verelim sen bizim partiye geç" pazarlıklarının yapıldığına işaret eden Erdoğan, son 14 yılda bunların olmadığını belirtti.

Ömürleri 16 ayı bulmayan hükümetlerin kurulduğunu anımsatan Erdoğan, bazı hükümetlerin ömrünün 25 gün olduğunu, bu hükümetlerle istikrar ve güvenin olamayacağını dile getirdi.

- "Hep bunlar yalan"

Erdoğan, Türkiye'nin bunların hepsini aştığını, milletden aldığı güç ve Anayasa'dan alınan yetkiyle artık yeni bir dönemin başlayacağını söyledi.

Anayasa değişikliğiyle cumhurbaşkanının Meclisi fesih yetkisine sahip olacağı iddialarına da değinen Erdoğan, "Cumhurbaşkanının Meclis'i fesih yetkisi yoktur. Öyle bir şey söz konusu değil. Hep bunlar yalan." değerlendirmesinde bulundu.

Meclisin cumhurbaşkanını denetleme yetkisine sahip olduğunu anlatan Erdoğan, mevcut anayasaya göre cumhurbaşkanının sadece "vatana ihanet" suçundan Yüce Divana gönderilebildiğini ifade etti. Erdoğan, yeni sistemde ise hangi suçu işlerse işlesin Meclisin belirlenen çoğunlukları sağladığında cumhurbaşkanını Yüce Divana gönderebileceğini belirtti.

Yargıyla ilgili eleştirilerin de doğru olmadığını söyleyen Erdoğan, Yargıtay, Danıştay, Anayasa Mahkemesi üyelerinin şu anda seçildiği gibi yine aynı şekilde seçilmeye devam edileceğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Nisan'da oylanacak anayasa değişikliğinin şer ittifaklara karşı Türkiye'yi daha güçlü hale getireceğini vurguladı.

Türkiye'nin ekonomide katlayarak büyümeye devam edeceğini kaydeden Erdoğan, 2023'te ekonomideki büyümenin iki kat daha fazla olacağını bildirdi.

Türkiye'nin büyümeye hızlanarak devam edeceğini, dışarıdan Türkiye'ye gelenlerin gelişmeleri gördüklerinde hayran olduğunu belirten Erdoğan,Türkiye'ye gelen kadınların uğrak yerlerinden birisinin güzellik merkezleri olduğunu aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana muhalefet partisinin 16 Nisan'la ilgili eleştirilerinin hiçbirisinin gerçekle ilgisi olmadığına dikkati çekerek, "Onlar kendilerine bir yalan dünyası kurmuşlar orada yaşıyorlar. Ana muhalefetin başındaki zatı zaten daha fazla konuşmama da gerek yok." dedi.

- "FETÖ'cü paralel devlet yapılanmasına hayat hakkı tanımayacağız"

"Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" vurgusu yapan Erdoğan, 80 milyonun tek millet olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu bizim bayrağımızın güzelliği var ya şehidimizin kanı. Hilal, bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız her şehidimizin ta kendisi. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. 780 bin kilometrekareyle tek vatan. Bunu bölemeyecekler. Kim ki bizim vatanımızı bölmeye tevessül ederse karşısında silahlı kuvvetlerimizi, polisimizi, milletimizi bulacak. Tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum." diye konuştu.

Regaip Kandili'ni kutlayan Erdoğan, bu gecede şehitlerin unutulmaması gerektiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bizim Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka bir devletimiz yok. Bu devletimizi bölmek isteyenler, FETÖ'cü paralel devlet yapılanmasına hayat hakkı tanımayacağız. Ülkemizi bölmeye çalıştılar, 15 Temmuz'da bu girişimi yaptılar ama hamdolsun milletimiz onlara gereken cevabı verdik, Türkiye'nin dört bir yanında, biz milletimizi meydanlara davet ettik, milletimiz meydanlara döküldü ve gereken cevabı verdik. Ben milletime şükran borçluyum. Bu milletin bir ferdi olmaktan dolayı çok duyguluyum. Bundan dolayı duygularım benim bir iftihar vesilemdir ve iftihar ediyorum bu milletle."

İstiklal Marşı'nın, "Arkadaş yurdumu alçaklara uğratma sakın, siper et göğsünü dursun bu hayasızca akın, doğacaktır sana vaat ettiği günler Hakk'ın, kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın" dizelerini okuyan Erdoğan, Türk milletinin savaş uçaklarından kaçmadığına işaret etti.

Cumhurbaşkanı Külliyesi'nin çevresinde 15 Temmuz darbe girişiminde 29 kişinin şehit olduğunu ifade eden Erdoğan, 36 kişinin de gazi olduğunu, kimsenin kaçmadığını ve yılmadığını dile getirdi.

Darbe girişimi sırasında 249 şehit verildiğini, 2 bin 193 kişinin gazi olduğunu anımsatan Erdoğan, Türk milletinin dünyada eşi benzeri bulunmadığını belirtti. 

"Saldıran kimdi? O FETÖ denilen alçağın bu ülkedeki devletimizin kurumlarına sızmış alçaklarıydı" diyen Erdoğan, hainler karşısında yılmayan Türk milletinin, destan yazmaya devam edeceğini dile getirdi. 

Darbe girişimi sırasında kadınların yaptıklarını anlatan Erdoğan, bu kadınların birer "Nene Hatun" olduğunu ve Nene Hatunların neslinin kesilmediğini söyledi.

- Güzellik uzmanları için Bakanlar Kurulu kararına imza attı

Daha sonra Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan'ı yanına çağıran Erdoğan, güzellik uzmanlarının tıbbi cihaz kapsamına girmeyen cihazları kullanarak tıbbi amaçlı olmayan işlemleri yapabilmesi ve bu uzmanların sahip olması gereken belgeleri düzenleyen Bakanlar Kurulu kararını imzaladı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararı imzaladığı sırada yanına gelen salonda bulunan bazı kadınlar kararın imzalanmasını sevinçle karşıladı.

- "Reis'in bacıları olarak tabii ki evet diyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması öncesinde, katılımcılara hitap eden İstanbul Güzellik Uzmanları ve Güzellik Salonu İşletmecileri Esnaf Sanatkarlar Oda Başkanı Ayşe Aydın, güzellik uzmanları olarak uzun bir eğitimden geçerek belgelerini aldıklarını belirterek, "Bizim sorunumuz şuydu, aldığımız eğitime rağmen kendi iş yerlerimizde iş yeri açma ve çalışma mevzuatımız Danıştay kararıyla elimizden alındı, dükkanlarımız kapandı, esnaf ve sanatkarımız hapis cezası aldı, birçok insan bundan mağdur oldu." dedi. 

TESK Olağan Kongresi'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, "Sayın Cumhurbaşkanım kadın esnafımın kapatılmasına izin vermeyin." dediğini söyleyen Aydın, "Sessiz çığlığımı duydunuz, beni yanınıza çağırdınız. Tüm sessiz çığlıkları duyduğunuz gibi sesimizi duydunuz. Siz tüm dünyanın sessiz çığlıklarını duyan kişisiniz, tüm mağdurların yanında olan kişisiniz. Bizim de yanımızda oldunuz, size şükranlarımı sunuyorum." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, kadın esnafın mağdur edilmesine müsaade etmeyeceğini söylediğini ve konuya ilişkin talimat verdiğini aktaran Aydın, sorunlarının çözümü ve mağduriyetlerinin giderilmesi dolayısıyla Erdoğan'a teşekkürlerini ileterek, Bakanlar Kurulu kararını heyecanla beklediklerini söyledi. 

Kendilerinin de 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısı sonrasında köprü ve meydanlarda yerlerini aldıklarını anlatan Aydın, aralarında 15 Temmuz şehitlerinin yakınlarının da bulunduğunu anımsattı.

Aydın, "16 Nisan'da Arslanköylü kadınlarımızın 'namusumuz' dediği sandığın başında olacağız ve inşallah tüm Türkiye olarak güçlü bir 'evet' diyeceğiz. Egemenliğin kayıtsız, şartsız milletin olması için, milletimiz için, bayrağımız için, vatanımız için, devletimiz için biz de güzellik uzmanları olarak, biz Bacıyan-ı Rum, Anadolu bacıları, Reis'in bacıları olarak 16 Nisan'da daha güzel bir Türkiye için tabii ki 'evet' diyoruz." ifadelerini kullandı. 

Programın sonunda Aydın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, iki hat eseri hediye etti.

Programda Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık da yer aldı.