Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisince PTT Kavşağı'nda düzenlenen mitinge katılarak vatandaşlara hitap etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tanzim satışlarıyla ilgili "Eğer fiyatlar yerine gelirse sahadan çekiliriz ama fiyatlar yerine gelmez de hala böyle devam ederse biz daha da farklı adımlar atacağız." dedi.

Konuşmasına, tüm Ardahanlıları selamlayarak başlayan Erdoğan, "Arayı bu sefer biraz uzattık, farkındayım. 3,5 yıllık hasretin ardından bizi Ardahan'a, sizlere kavuşturan Rabb'ime hamdediyorum. Ardahan'ı özledik, Ardahan'ın siz güzel insanlarını özledik. Ardahan'ın vefalı, mert, vatanperver insanlarını çok özledik. Rabb'im, maşallah, şu muhabbeti, şu aşkı, şu dayanışmayı daim eylesin diyorum." ifadelerini kullandı.

Alandaki coşkuyu ve katılımı işaret ederek "Ardahan bugün bambaşka, bir başka güzel" diyen Erdoğan, 1 Kasım ve 24 Haziran seçimlerindeki desteği için Ardahan'a teşekkür etti. Erdoğan, "Ülkemizin çukur terörüyle esir alınmak istendiği o zorlu günlerde sizler 'istikrar' dediniz, teröre 'hayır' dediniz. Türkiye'nin yeni bir yönetim sistemine geçtiği 24 Haziran'da siz Ardahanlı kardeşlerim 'Güçlü demokrasi, güçlü iktidar' dediniz. Bu kardeşinizi ikinci kez cumhurbaşkanlığı makamına layık gördünüz. AK Parti ve Cumhur İttifakı'nı Ardahan'da açık ara birinci yaptınız. Ahde vefanızı, kadirşinaslığınızı bir kez daha ortaya koydunuz." dedi.

"Çok daha güçlü bir destek bekliyorum"

Destekleri için vatandaşlara tek tek şükranlarını sunan Erdoğan, "Ardahan'ın bizi 31 Mart'ta da yalnız bırakmayacağını biliyorum. İnşallah bu sefer Ardahan'dan çok daha güçlü bir destek bekliyorum. Ardahan'dan tüm bölgeye örnek olacak, rekor düzeyde bir oy bekliyorum." diye konuştu.

"Sizlerden bir söz daha almak istiyorum. Ardahan, 31 Mart'ta ülkene sahip çıkıyor musun? Ardahan, 31 Mart'ta geleceğine sahip çıkıyor musun? Ardahan, 31 Mart'ta sandığa, demokrasiye sahip çıkıyor musun? Ardahan, 31 Mart'ta tevazu, samimiyet ve gayretle 'memleket işi, gönül işi' diyor musun? Ardahan, 31 Mart'ta gönül belediyeciliğine 'Evet' diyor musun?" diye soran ve "Evet" yanıtını alan Erdoğan, "Rabb'im sizlerden razı olsun. Siz ne güzel insanlarsınız, onun için sizleri Allah için seviyorum. Rabb'im sizlere hizmetten bizleri alıkoymasın, sizlere efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik, böyle de devam edeceğiz." dedi.

Ardahan'ın milli uyanışın sembol şehri olduğunu, bu yıl 100. yılı kutlanan Ardahan kongrelerinin daha sonra yapılacak Erzurum ve Sivas kongrelerine öncülük ettiğini söyleyen Erdoğan, dün Erzurum'da eksi 7 derecede miting yaptıklarını ve Erzurumluların selamlarını getirdiğini ifade etti.

Ardahan'dan da Artvin'e geçeceğini ve oraya da buradan selam götüreceğini dile getiren Erdoğan, "İstiklal Harbi'mizin temelleri bu kongrelerde atıldı. Kars Milli İslam Şurası, Oltu İslam Şurası, 1. ve 2. Ardahan kongreleriyle hürriyet meşalesi ilk önce burada, bu topraklarda yakılmıştır. Bu Ardahan bu sebeple bağımsızlığın kıymetini bilir, Ardahan hür yaşamanın, kendi toprağında özgür yaşamanın değerini iyi bilir." diye konuştu.

Ardahan'ın, istikrar ve güven ortamının değerini de çok iyi bildiğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti: 

"Son bir asırda yaşadıklarımız bize şu gerçeği defalarca göstermiştir, birlik olmadan dirlik olmaz, barış olmadan huzur olmaz, beraberlik olmadan zafer olmaz, kenetlenme olmadan başarı olmaz, dayanışma olmadan refah, kalkınma, gelişme olmaz. Öyleyse şu ana kadar sizler burada AK Parti belediyeciliğini gördünüz. Şimdi diyorum ki 31 Mart'tan sonra da hazır mısınız? 'Devam inşallah' diyor muyuz? Ekonomik kalkınmanın da sosyal kalkınmanın da anahtarı birlik siyasetidir. Bir tarafta cumhurbaşkanı, bir tarafta inşallah Ardahan'da belediyemiz, meclis üyelerimiz ve bu dayanışma içerisinde ne yapacağız, kabinemizle birlikte Ardahan'ı çok daha farklı bir yere taşıyacağız."

İstiklal şairi merhum Mehmet Akif'in "Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez; toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez" dizelerini aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:

"Toplu vuran yürekleri, hiçbir fani güç sindiremez, esir alamaz. Aynı ideal etrafında kenetlenen, aynı hedefe yürüyen toplumların önünde hiçbir engel duramaz. Türkiye'nin yürüyüşünü engellemeye çalışanların sürekli farklılıklarımızı kaşıması asla tesadüf değildir. Kimi zaman sağ-sol denilerek, kimi zaman Alevi-Sünni denilerek, son 30 yıldır da Türk-Kürt denilerek milletimizin kardeş kavgasına sürüklenmek istenmesinin sebebi budur. Bizde böyle bir şey var mı? Yok. Biz Yunus diliyle konuşuruz, yaratılanı severiz yaratandan ötürü. Ne Arap'ın beyaza, ne beyazın Arap'a üstünlüğü yoktur. Üstünlük sadece ve sadece ittika iledir. Kim Allah'a daha yakınsa en üstün odur."