Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ülkemizi 12 mil meselesinde adeta Ege Denizi'ne ayak basamaz, Kıbrıs meselesinde de kendi haklarını savunamaz duruma getirme gayretleri, açık söylüyorum, beyhudedir. Uluslararası hukuktan ve teamüllerden kaynaklanan haklarımızı sonuna kadar kullanmakta, buna engel olmak isteyenlere de hadlerini bildirmekte kararlıyız." dedi.

Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, dün İstanbul'da düşen askeri helikopterde hayatlarını kaybeden Albay Göksenin Aytural Şaylan, Üsteğmen Aykut Yurtsever, Astsubay Emre Vahit Bekli ve Uzman Çavuş Şahin Aslan'a Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı diledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yaralı askerimize Rabbimden şifa niyaz ediyorum. Allah milletimizi ve askerimizi her türlü kazadan, beladan, afetten muhafaza etsin. Halen sınırlarımız içinde ve dışında görev yapan tüm askerimize başarılar diliyor, her birini ayrı ayrı selamlıyorum." diye konuştu.

Türkiye'nin, hem siyasette hem de bölgesinde ve dünyada önemli gelişmeler yaşadığı bir dönemden geçtiğine işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Akdeniz'de, Ege ve Kıbrıs'taki haklarımız meselesi, eskiden beri Türkiye'nin üzerinde hassasiyetle durduğu konulardır. Son dönemde hidrokarbon arama faaliyetleri sebebiyle bu bölgedeki sorunlar çok daha büyük çıkar çatışmalarının konusu olmaya başlamıştır. Arkasına kimi Avrupalı devletleri alan Yunanistan'ın ve onunla birlikte hareket eden Güney Kıbrıs Rum Kesiminin pervasız davranışları en başta kendileri için bir tehdit ve tehlike kaynağı haline gelmiştir. Ülkemizi 12 mil meselesinde adeta Ege Denizi'ne ayak basamaz, Kıbrıs meselesinde de kendi haklarını savunamaz duruma getirme gayretleri, açık söylüyorum, beyhudedir. Uluslararası hukuktan ve teamüllerden kaynaklanan haklarımızı sonuna kadar kullanmakta, buna engel olmak isteyenlere de hadlerini bildirmekte kararlıyız."

- "Mülteci akını karşısında tir tir titreyenler..."

Fırsatçılığın kötü, uluslararası ilişkilerde fırsatçılığın ise çok daha kötü olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Akdeniz'de kimi ülkelerin kendi iç meseleleriyle uğraşmasını fırsat bilerek, hakları olmayan alanlarda ekonomik ve siyasi hakimiyet kurmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Mülteci akını karşısında adeta tir tir titreyenler, konu petrol, doğalgaz ve siyasi rant olduğunda, birden aslan kesiliyorlar. İnsanlığa karşı vazifelerini yerine getirmeyenlerin, ekonomik çıkar için tüm kuralları ve uygulamaları zorlamaları riyakarlıktır. Şu anda 4,5 milyon insanı ülkesinde barındıran bir Türkiye var, diğer tarafta botlarla Akdeniz'e açılanları, hatta botlarını şişlemek suretiyle, Akdeniz'in, Ege'nin sularını gömenler var. Bunların hangisi insandan, insan haklarından yana? Geçmişte bize de defalarca oynanmış bu oyunlara artık karnımız toktur. Türkiye olarak ne Doğu Akdeniz'de ne de diğer bölgelerde kendi tezlerimizden en küçük bir taviz vermeyecek, milletimizin ve dostlarımızın haklarını sonuna kadar savunacağız."

- "Karadeniz'in bir an önce barış denizi haline gelmesini istiyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karadeniz'de ise bir başka gerilimin tırmandığını, Rusya ile Ukrayna arasında uzun zamandır yaşanan ancak bir süredir durgunlaşmış gibi görünen hadiselerin yeniden alevlenmiş olmasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

Erdoğan, şöyle konuştu:

"Hem Rusya hem de Ukrayna'yı yakın dostu olarak gören, her ikisiyle de kurduğu derin iş birliğini geleceğe taşıma gayretinde bir ülke olarak, Karadeniz'in bir an önce barış denizi haline gelmesini istiyoruz. Bunun için Rus ve Ukraynalı dostlarımıza sorunlarını diyalog yoluyla çözmeleri çağrımızı tekrarlıyoruz. Dünyanın siyasi, ekonomik ve askeri olarak ciddi tehditlerin pençesinde kıvrandığı bir dönemde, Rusya ve Ukrayna'yı karşı karşıya değil, yan yana görmekten memnuniyet duyarız. Tarihi itibarıyla yan yana olan bu ülkeler ve bu ülkelerin insanlarının, yeniden o tarihi geçmişlerine dönmelerinde büyük faydalar gördüğümüzü ifade etmek isterim."

- "DEAŞ balonunu Türkiye'nin Fırat Kalkanı harekatı patlatmıştır"

Erdoğan, Suriye meselesinin, Türkiye'nin güvenlik öncelikleri arasında yer almayı hala sürdürdüğünün altını çizerek, dünyanın son yıllardaki en ciddi insani krizine sahne olan Suriye'de yaşananlar karşısında belki de tek ilkeli duruşu sergileyen ülkenin Türkiye olduğunu söyledi.

Suriye'den gelen milyonlarca mazluma kapılarını açıp yıllarca onları güven ve huzur içerisinde misafir eden Türkiye'nin, bunun yanında Suriye'nin toprak bütünlüğünü korumaya ve siyasi birliğini sağlamaya yönelik her çabanın yanında yer aldığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"DEAŞ bahanesiyle herkes Suriye topraklarında çıkar ve rant peşinde koşarken, biz risk alarak sahaya girdik, bu terör örgütüne en ağır darbeyi vurduk. Açık konuşuyorum, bölgemizdeki DEAŞ balonunu, Türkiye'nin Fırat Kalkanı Harekatı patlatmıştır. Dünyayı korkutmak için sürekli şişirilen, büyütülen, dev aynasında gösterilen DEAŞ'ın, aslında nasıl bir proje olduğu Türkiye'nin sahaya girmesiyle görülmüştür. İslam'ın başında en büyük dertlerden biri olan bu örgütü, biz çökertmeye başladık. Ama DEAŞ'a karşı olduğunu söyleyenler, ne yazık ki en ufak bir mücadele dahi vermediler. Bugün hala Suriye'nin belirli yerlerinde DEAŞ'ın varlığını sürdürüyor gibi gözükmesinin sebebi, aynı oyunun yeniden sahneye konulmak istenmesidir. Buradan tüm dünyaya sesleniyor ve diyorum ki; Suriye'de DEAŞ yoktur. Sadece DEAŞ görüntüsü altında bu ülkeyi ve bölgeyi karıştırmak için yedekte bekletilen, eğitilen, donatılan, varlıklarını sürdürmelerine izin verilen bir takım küçük çeteler vardır. Bölgenin petrolünü işletmek için DEAŞ bahanesiyle işgallerini sürdüren diğer terör örgütleri ve onları destekleyen güçler, bulundukları yerlerden çıkarlarsa mesele kendiliğinden çözülecektir. Hiç olmadı, biz Türkiye olarak birkaç ay içinde bu örgütün kalıntılarını tamamen bitirmeyi taahhüt ediyoruz. Verelim el ele, nasıl olacakmış gösterelim."

- "Sadece kendilerini kandırırlar"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir başka oyunun ülke sınırları boyunca oynandığını belirterek, şunları kaydetti:

"Türkiye sınırlarında tek bir DEAŞ unsuru kalmadığı halde, onbinlerce kişiyi silahlandıranların, herhalde anlıyorsunuz, araç gereçle tahkim edenlerin derdinin terörle mücadele olmadığı açıktır. Çünkü bu kesimler bizzat teröristlerle yatıp teröristlerle kalkıyor, bizzat teröristlerle yiyip teröristlerle içiyor. PKK'nın Suriye kolunu oluşturan, bu terör örgütünün tek hedefi ülkemizdir. Böyle bir tehdide karşı daha fazla tepkisiz kalmamız mümkün değildir. Kandil'deki terör elebaşılarının başına güya ödül koyanlar, onların emrindeki teröristlerle her gün iş tutuyorlar. Başlarına ödül koydukları teröristlerden emir alan grupların, ülkemize yönelik herhangi bir tehdit oluşturmadığını söyleyenler, sadece kendilerini kandırırlar."

Dağlara kaçırılan kızların, kadınların ne hale getirildiğini artık tüm dünyanın izlediğini ifade eden Erdoğan, "Ne yazık ki onlardan doğan çocuklar da Avrupa'da, şurada, burada satılıyor. Çünkü bunlar, hem insan kaçakçısı hem de bu tür gayrimeşru çocukların da pazarlamasını yapan örgüt. Bu kadar tehlikelidir, bu örgüt." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tür samimiyetsizliklere cevabı Ziya Paşa'nın Terkib-i Bendi ile verebileceğini söyledi. Erdoğan, Ziya Paşa'nın Terkib-i Bendi'nden şu bölümü okudu:

"En ummadığın keşf eder esrar-ı derunun/Sen herkesi kör, alemi sersem mi sanırsın?/Bir gün gelecek sen de perişan olacaksın/Ey gonca bu cemiyyeti her-dem mi sanırsın?/Na-merd olayım çarha eğer minnet edersem/Cevrinle senin ben keder etsem mi sanırsın?/Allah’a tevekkül edenin yaveri Hak’tır/Nâ-şâd gönül bir gün olur şad olacaktır."

Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bizim hedefimizde sadece ülkemize yönelik husumetleri gün gibi ortada olan teröristler vardır. Müttefik olduklarını, stratejik ortak olduklarını söyleyenler, ilişkilerimizi güçlendirerek geleceğe taşımak isteyenler için işte bu bir fırsattır" dedi.

Erdoğan, partisinin Meclis Grup toplantısında yaptığı konuşmada, bugün, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısını da yapacaklarını ve önemli kararlar alacaklarını bildirdi.

Bugüne kadar verdikleri sözleri tutmayan, oyalama taktikleriyle Türkiye'yi idare edebileceklerini sananların, artık yolun sonuna geldiklerini görmeleri gerektiğine işaret eden Erdoğan, "Bizim hedefimizde sadece ülkemize yönelik husumetleri gün gibi ortada olan teröristler vardır. Müttefik olduklarını, stratejik ortak olduklarını söyleyenler, ilişkilerimizi siyasi, ekonomik ve askeri olarak güçlendirerek geleceğe taşımak isteyenler için işte bu bir fırsattır. Ülkemizi hedef alan teröristlerin önünden çekildikleri takdirde Türkiye'nin yanında yer aldıklarını anlayacağız. Aksi takdirde kendi bekamız için ne yapmamız gerekirse onu yapmaya devam edeceğiz." diye konuştu.

Erdoğan, Mahalli İdareler Genel Seçimlerine, Türkiye'nin, önemli gündem maddeleriyle meşgul olduğu bir dönemde gidildiğini ifade etti.

AK Parti'nin iktidar olduğu günden beri, ülkenin ve milletin meseleleriyle, kendi siyasi gündeminin ayrımını titizlikle yapabilmiş bir parti olduğunu söyleyen Erdoğan, AK Parti'yi diğer partilerden ayıranın da bu olduğunu kaydetti.

Geçen 16 yılda, girilen 14 seçime rağmen ülkenin tüm önemli meselelerini olması gerektiği gibi yönetmeyi de başardıklarını vurgulayan Erdoğan, sadece bugünkü mesailerinin bile bu yaklaşımlarının en somut ifadesi olduğunu belirtti.

Geçen cumartesi İstanbul'da, 40 büyükşehir ve il belediye başkan adayının isimlerini paylaştıklarını anımsatan Erdoğan, grup toplantısında 20 büyükşehir ve il belediye başkanının ismini kamuoyuna açıklayacaklarını dile getirdi.

Grup toplantısının ardından da MGK toplantısına başkanlık ederek ülkenin iç ve dış güvenlik konularıyla ilgili kapsamlı değerlendirmeler yapıp önemli kararlar alacaklarını bildiren Erdoğan, yarın sabah İstanbul'da İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesinin (İSEDAK) toplantısının açılışını yapacaklarını, akşam da G20 zirvesine katılmak ve ardından iki ayrı ülkeye resmi ziyarette yapmak üzere Arjantin'e hareket edeceğini söyledi.

Erdoğan, Güney Amerika dönüşü, kalan illerin adaylarını ve yavaş yavaş şekillenmeye başlayan ilçe belediye başkanı adaylarını açıklayacaklarını bildirdi.

Seçim tarihine kadar bir yandan siyasi çalışmalarını, diğer yandan devlet işlerini beraberce yürüterek ülkeye ve millete hizmet edeceklerini dile getiren Erdoğan, "Hep ne dedik; durmak yok, yola devam." ifadesini kullandı.

- "Aralık ayında çok olumlu gelişmeler yaşanmasını bekliyoruz"

Ekonomide yaz aylarında maruz kalınan saldırıların olumsuz etkilerini yavaş yavaş sildiklerini vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:

"Seçim ikliminin, bu olumlu gidişi gölgelemesine izin vermeyeceğiz. Bazı kesimlerin hala tereddütle yaklaştıklarını, yatırımları ve harcamaları konusunda 'bekle-gör' politikasına devam ettiklerini görüyoruz. Halbuki gün, bekleme değil, tam tersine fırsatları değerlendirme günüdür. Uluslararası yatırımcıların giderek artan ilgisi, ülkemizdeki çevrelere de örnek olmalıdır. Kaynakları atıl tutarak değil, yatırıma, üretime, ihracata, ticarete, istihdama yönelterek değerlendirmek hem en doğru hem de en hayırlı yöntemdir. Aralık ayında bu çerçevede çok olumlu gelişmeler yaşanmasını bekliyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin, -güya en sıkıntılı günlerinde- dünyanın en büyüklerinden olan İstanbul Havalimanı'nın, yine kendi alanında çok değerli bir yatırım STAR Rafinerisinin, TANAP'ın açılışlarını yaparak, TürkAkım Projesini topraklarına çıkartarak, dünya gündeminde en üst sıralarda yer aldığına dikkati çekti.

İhracat ve turizmde yaşanan gelişmelere de dikkati çeken Erdoğan, Türkiye'deki turist sayısının 40 milyona doğru gittiğini, bunun da rekor olduğunu belirtti.

Erdoğan, "Bunca güzel gelişme ortada iken hala tereddütte kalmak bizim insanımıza yakışmıyor. Aralık ayı ile birlikte yeni bir yatırım ve istihdam seferberliği başlatarak 2019'a güçlü bir giriş yapacağız." ifadesini kullandı.

- "Gönül belediyeciliği vizyonu"

Mahalli İradeler Genel Seçimlerini bu sürecin takozu değil, tam tersine destekçisi haline dönüştüreceklerini belirten Erdoğan, şunları söyledi:

"31 Mart 2019 seçimleriyle ilgili manifestomuzu önümüzdeki ay ilan edeceğiz. 2004'te 'Yerel Kalkınma Başlıyor', 2009'da 'Marka Şehirler', 2014'te 'Daima Millet Daima Hizmet' demiştik. 2019 için gönül belediyeciliğimizi ifade eden bir vizyonla milletimizin karşısına çıkacağız. AK Parti, şahsım başta olmak üzere, mahalli idarelerdeki başarıyla milletimizin gönlünde yer etmiş bir kadronun öncülüğünde kurulmuştur. Belediyelerdeki tecrübemizi ve pratikliğimizi, hükümete geldikten sonra ülke çapındaki tüm çalışmalarımıza yansıttık. Bu sayede Cumhuriyetimizin bizden önceki 79 yılda yapılanlardan katbekat fazla hizmeti 16 senede ülkemize ve milletimize kazandırmayı başardık."

Eğitimden sağlığa, adaletten güvenliğe, ulaşımdan tarıma, sanayiden sosyal yardımlara kadar her alanda Türkiye'ye adeta çağ atlattıklarını dile getiren Erdoğan, "İşte bu müktesebatla ve güvenle

diyoruz ki, 'Kim ne derse desin, belediyecilik AK Parti'nin işidir." şeklinde konuştu.

- "Varsa eserin konuş"

Ziya Paşa'nın, "Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri" sözünü aktaran Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Biz eserlerimizle konuşuyoruz. Ana muhalefet gibi sadece akşam başka, sabah başka yalanlarla değil. Varsa eserin konuş. Yok. Belediye hizmetlerinin mazereti, bürokrasisi, manisi olmaz. Belediye başkanının mesai saati olmaz. Sürekli halkın içinde olmayan, kapısı daima halka açık bulunmayan, telefonu çaldığında açılmayan bir beldiye başkanının başarılı olması mümkün değildir. Milletin, evinin önünden çöpünü düzenli olarak alamıyorsanız, sokağını, caddesini, parkını pırıl pırıl yapamıyorsanız, musluğundan suyunu akıtamıyorsanız, millet size mazeretinizi sormaz, biletinizi keser, gönderir."

Bu söylemlerinden ana muhalefetin rahatsız olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Niye rahatsız oluyorsun? İstanbul'a belediye başkanı olduğum zaman ben, muslukları akmayan bir CHP'li belediyeden İstanbul'u almıştım. Dağ gibi çöpleri olan bir belediyeyi CHP'den almıştım. Niye rahatsız oluyorsun? Gazetelerin maske dağıttığı bir İstanbul'u CHP'den almıştım. Niye rahatsız oluyorsun? Bu millet, kime, nasıl bilet keseceğini biliyor. Ümraniye'de çöp dağı patladığı zaman oranın belediye başkanı CHP'li idi. 39 vatandaşımız orada öldü. Niye rahatsız oluyorsun? Bunları konuşmayalım mı, söylemeyelim mi? Söyleyeceğiz. Siz kaçacaksınız biz kovalayacağız."

- "Kusura bakmasınlar onlarla da yol yürümeyiz"

Partisinin belediye başkanlarına da mesaj gönderen Erdoğan, "Partimde de bu tür arkadaşlarım varsa kusura bakmasınlar onlarla da yol yürümeyiz. Üstelik bizim belediyecilik anlayışımızda bu hizmetler işin alfabesidir, Elif-Ba'sıdır. Bu hizmetleri en iyi şekilde yapamayan belediye başkanı, zaten fuzuli şagil durumundadır, koltuğunun işgalcisidir. Tüm bu hizmetleri en mükemmel şekilde yapan, üstüne milletimizin gönlüne girecek sosyal, kültürel, sportif icraatları koyan belediye başkanı bizim gözümüzde makamının hakkını veren kişidir." diye konuştu.

Erdoğan, üç kez belediye başkanlığında kalanlardan başarılı olanları farklı yerlere kaydırdıklarını dile getirerek, "Çünkü onların bu başarısıdan istifade edelim istiyoruz. Türkiye'de belediyeciliği bu standartlara elhamdülillah biz taşıdık. Böyle olduğu için de ülkemizdeki belediyelerin yarısından fazlasında milletimiz yönetimi hep bize emanet etti. İnşallah 31 Mart'ta daha yüksek oranda bir belediyede, AK Parti'nin hizmet ve gönül belediyeciliği, milletimiz tarafından tercih edilecektir." değerlendirmesini yaptı.

Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "CHP'nin aday belirleme taktiği dahi belediyecilik konusundaki zavallılığını göstermeye yeterlidir. Özellikle büyükşehirlerde CHP, AK Parti'nin adaylarını açıklamasını bekliyor. Ona göre aday açıklayacaklarmış çünkü mihenk taşı AK Parti, onun için. Bunların kafasında 'bu şehri kim daha iyi yönetir?' diye bir düşünce kesinlikle yok. Bunun yerine AK Parti'nin ve diğer partilerin oylarını alabilecek aday bulma cinliğine kafa yoruyorlar." dedi.

Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son beş yılında yaşananların, her alanda köklü bir değişimin kaçınılmaz olduğunu gösterdiğini ifade etti.

Bu alanların başında da "siyaset yapma tarzı" geldiğini belirten Erdoğan, "Ana muhalefet partisi CHP, tek parti döneminden beri hizmetten, icraattan, yatırımdan, projeden uzak bir anlayışla, ülkemiz siyasetini adeta zehirlemiştir." diye konuştu.

"Bu partinin yönetimindeki belediyelere bakın; istisnalar hariç hemen hiç birinde yönetim başarısı üzerine kurulu bir kadro seçimi göremezsiniz." diyen Erdoğan, belli kesimlerin ideolojik fanatizmlerini istismar ederek kurdukları düzeni korumanın, CHP yönetiminin başlıca gayesi olduğunu söyledi.

Bu sebeple, CHP'nin uzun zamandır, oyunu artırmak için değil "kayıtsız şartsız teslim aldığı kesimlerin gözlerini açmasını engellemek için" siyaset yaptığını ifade eden Erdoğan, "Ankara'da Çankaya, İstanbul'da Kadıköy, Şişli, Beşiktaş gibi yerlerdeki seçim sonuçlarına bakın, hiç birinin ülke gerçekleriyle ilişkisinin olmadığını görürsünüz. Türkiye yansa da şaha kalksa da bunların umurunda değildir. Halbuki buradaki seçmen profili aynı zamanda Türkiye pastasının kaymağını yiyen kesimlerden oluşuyor." dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "CHP'li başkanların yönettiği yerlerde hayat kalitesinin yüksekliğinden bahsettiğini" anımsatan Erdoğan, "Halbuki bu ilçelerde yaşayan sağduyulu vatandaşlarımız çok iyi bilir ki CHP'li başkanların yönettiği yerler bugünkü seviyesine belediyelerin değil büyükşehirin veya hükümetin yatırımları sayesinde gelmiştir. Bugün Kadıköy'den Pendik'e belediyenin raylı sistemiyle gitmiyorsunuz, büyükşehirin hazırladığı raylı sistemle gidiyorsunuz. Kadıköy'e kadar büyükşehirin hizmeti olan metrobüslerle geliyorsunuz." diye konuştu.

-"Her yere aynı hizmeti götürdük"

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ben İstanbul'a Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum zaman, benden önceki belediyenin aldığı meşhur Ikarus'lar vardı. Bunlarda ne klima vardı ne de temizlik diye bir şey vardı. Mazot kokusundan, pislikten geçilmezdi. Geldik, ilk işimiz ne oldu biliyor musunuz? O Ikarus'ları yurt dışına sağa sola hibe olarak gönderdik. İnsanıma, milletime bu yakışmazdı. Onları elimizden bir an önce çıkardık ve süratle Mercedes marka otobüsleri İstanbulumuza soktuk. Niye bunu yaptık? Benim vatandaşıma, halkıma yakışan neyse onu yapmak zorundaydık da onun için yaptık. Bu her yerde böyleydi. Afedersiniz, altyapı diye bir şey yoktu. Susuzluk, almış başını gidiyordu. Bütün bunlardan İstanbul'umuzu kurtarırken 'burası Kadıköy'dür, CHP'lidir' demedik, 'burası Beşiktaş'tır, CHP'lidir' demedik. Her yere aynı hizmeti götürdük.

Aslında CHP'nin aday belirleme taktiği dahi belediyecilik konusundaki zavallılığını göstermeye yeterlidir. Özellikle büyükşehirlerde CHP, AK Parti'nin adaylarını açıklamasını bekliyor. Hayırlı olsun. Niçin biliyor musunuz? Ona göre aday açıklayacaklarmış. Elhamdülillah. Çünkü mihenk taşı AK Parti, onun için. Yani bunların kafasında 'bu şehri kim daha iyi yönetir?' diye bir düşünce kesinlikle yok. Bunun yerine AK Parti'nin ve diğer partilerin oylarını alabilecek aday bulma cinliğine kafa yoruyorlar. İşte bu günle birlikte 60 büyükşehir ve il belediye başkan adayımızı açıklamış oluyoruz. Şimdi buradan CHP yönetimine bir ödev veriyorum: İyi takip etsinler, alsınlar 60 kişilik listeyi önlerine, teker teker her birinin karşısına stratejilerine, taktiklerine, cinliklerine göre isimler koysunlar. Görelim bakalım 31 Mart gecesi milletimiz hizmete talip olanlara mı yoksa cinlik yapanlara mı itibar edecek?

CHP'ye gönül veren seçmen kardeşlerime de diyorum ki; gelin 31 Mart'ta bu köhne zihniyete artık bir 'dur' deyin. Tercihlerinizi buna göre yapın. İstanbul'da sizlere AK Parti belediyeciliğinin nasıl hizmetler verdiğini biliyorsunuz, bizim nasıl hizmet verdiğimizi biliyorsunuz. Bütün bunlarla beraber ilçelerde nasıl başarı, nasıl destan yazdıklarını biliyorsunuz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzmir'in de susuzluk içerisinde kavrulduğunu, Veysel Eroğlu'nun bakanlığı döneminde İzmir'in susuzluk sorununu çözdüklerini belirterek, "Aynı şekilde İZBAN yine bizimle yapıldı. Bunların yaptığı değil ama 'biz yaptık' diye havasını atıyorlar. Yok ya, onu da biz yaptık. Bunlar bizden. Şu anda Körfez kokuyor. Aynı Haliç'i devraldığım zamandaki haline dönüştürdüler Körfezi. Yahu bir kolektör de mi yapamazsın? Al o kolektörü, oraları bir temizleyin. Yok. Dertli olacaksın derti. Dertli olmadan bunu çözemezsin." dedi.

Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart 2019'da yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde, partisinin 9 büyükşehir ve 11 il belediye başkan adayını açıkladı.

Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 31 Mart 2019'da yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde, partisinin 9 büyükşehir ve 11 il belediye başkan adayını daha açıklayarak, tanıttı.

Buna göre, yerel seçimde AK Parti'den aday gösterilen isimler ve iller şöyle:

1- Afyonkarahisar Belediye Başkan Adayı Mehmet Zeybek

2- Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Özhaseki

3- Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Yücel Yılmaz

4- Bingöl Belediye Başkan Adayı Erdal Arıkan

5- Çanakkale Belediye Başkan Adayı Ayhan Gider

6- Çankırı Belediye Başkan Adayı Hüseyin Boz

7- Çorum Belediye Başkan Adayı Halil İbrahim Aşgın

8- Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Burhan Sakallı

9- Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İbrahim Güler

10- İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci

11- Karaman Belediye Başkan Adayı Mahmut Sami Şahin

12- Konya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Uğur İbrahim Altay

13- Mardin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Vejdi Kahraman

14- Muş Belediye Başkan Adayı Feyat Asya

15- Sakarya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem Yüce

16- Sivas Belediye Başkan Adayı Hilmi Bilgin

17- Tokat Belediye Başkan Adayı Eyüp Eroğlu

18- Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Zorluoğlu

19- Uşak Belediye Başkan Adayı Mehmet Çakın

20- Yozgat Belediye Başkan Adayı Celal Köse

- "İzmir'i Nihat Bey ile birlikte alacağız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı gösterilen Mehmet Özhaseki'nin, 5 dönem Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığını hatırlattı.

Erdoğan, Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki'nin son olarak AK Parti Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürüttüğünü dile getirdi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci'nin de 3 dönem Denizli Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığını anımsatan Erdoğan, Zeybekci'nin daha sonra milletvekilliği ve Ekonomi Bakanlığı görevini yürüttüğünü söyledi. Erdoğan, "Nihat Bey, hem İzmir'de iş adamlığı devam ediyor hem de sürekli bölgenin insanı olarak oradaki kampanyalarda çalışan bir kardeşimiz. İnşallah bu dönem İzmir'i Nihat Bey ile birlikte alacağız." diye konuştu.

- "Van'daki gayretlerini şimdi de Trabzon'a yansıttığını göreceğiz"

Van Valisi Murat Zorluoğlu'nun, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan Adayı gösterildiğini belirten Erdoğan, "Murat Bey aynı zamanda Çaykaralı'dır. İnşallah Van'daki gayretlerini şimdi de Trabzon'a yansıttığını göreceğiz." dedi.

Erdoğan, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu'na da bugüne kadar olan hizmetleri dolayısıyla teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplamda 23 büyükşehir, 37 il belediye başkan adayının isimlerinin açıklandığını belirterek, kalan 21 ilin yanı sıra ilçe belediye başkan adaylarını da Güney Amerika seyahati dönüşünde açıklamayı sürdüreceğini bildirdi.

Adayları açıklanan şehirlerde seçim çalışmalarının hemen başlayacağını dile getiren Erdoğan, bu kapsamda manifestolarını da açıklayacaklarını kaydetti.