CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Seyit Torun, başta İstanbul olmak üzere büyükşehirlerde yaşanan "sel" felaketlerinin sebeplerinin araştırılması, zarar tespitlerinin yapılması, imar düzenleri ile ilgili yapılacak değişikliklerin ve alınacak önlemlerin belirlenmesi için Meclis Araştırması açılmasını istedi. 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun'un CHP Milletvekillerinin imzasıyla TBMM Başkanlığına sunduğu Araştırma Önergesi şöyle: "Doğal felaketler insan yaşamının bir parçasıdır. Ancak hepimiz biliyoruz ki, İstanbul'da 18 Temmuz 2017'de yaşanan ve büyük zayiat yaratan sel felaketi bir doğa olayının ötesindedir. 
 
BAŞTA İSTANBUL OLMAK ÜZERE BÜYÜK KENTLERİMİZDE BASILACAK BİR KARIŞ TOPRAK BIRAKILMAMIŞTIR
Geçtiğimiz uzun dönem boyunca, üniversite ve bilim insanlarının, ilgili meslek odalarının ve CHP tarafından çeşitli düzeylerde yapılan tüm uyarılara rağmen, başta İstanbul olmak üzere büyük kentlerimizde basılacak bir karış toprak bırakılmamıştır. Orman alanları ve doğal bitki örtüsünün tahrip edilmesi, yanlış arazi kullanım kararları, dere yataklarının yapılaşmaya açılması ve ortadan kaldırılması, şuursuzca verilen yüksek imar hakları yaşanan sel felaketlerini adım adım hazırlamıştır. Betona ve gökdelenlere boğulan İstanbul bu kez toprağa ulaşamayan sular da boğulmuştur.

AKP İKTİDARININ ŞEHİRCİLİK ANLAYIŞININ (BİR KEZ DAHA) İFLASIDIR
Daha önce yaşanan ve insanlarımızın yaşamına da kast eden sel felaketlerinin bu anlayışı durdurmadığı hatırımızdadır. Geldiğimiz noktada yaşanan felaket AKP iktidarının şehircilik anlayışının (bir kez daha) iflasıdır. 

YAPILAŞMANIN YATAYA YAYILMASI, DOĞANIN VE İNSANLARIN TOPRAKLA İLİŞKİSİNİ DAHA DA KOPARACAK
Bu iflasın bir kabulü anlamına gelen bir biçimde AKP iktidarı 'Bundan sonra yatay kentleşeceğiz' yönünde açıklamalar yaparak bu kabul edilmez durumu savuşturmak istemektedir. Oysa karşı karşıya kaldığımız sel felaketi göstermektedir ki; ölçüsüz imar hakları ve yoğunluklar düşürülmeden yapılaşmanın yataya yayılması, doğanın ve insanların toprakla ilişkisini daha da koparacak, sel ve benzer felaketlerini daha da büyük hale getirecektir.

İSKİ RAPORLARINA YANSIMIŞTIR
İstanbul özelinde dere yataklarında yaşanan tahribat su havzalarında toplu konut ve sanayi tesislerinin yer aldığı ve suyun toprakla buluşmasının engellendiği bizzat İSKİ raporlarına yansımıştır. 
 
AYAMAMA DERESİNDE YAPILAN İNCELEMELER
Ayamama Deresinde yapılan incelemelerde dere yatağının daraltılarak kanal haline sokulduğu, 2 kilometre uzunluğunda bir hattın üstünün kapatılarak yol haline getirildiği, Basın Ekspres Yol güzergahının dere taşkın ovasında bulunduğu ve bu durumdan çevrede bulunan tüm yapıların zarar gördüğü, havzanın yüzde 70'inin yoğun yapılaşma altında olduğu yine bilimsel raporlarda yer almıştır. Hiç zaman kaybetmeden merkezi ve yerel yönetim düzeyinde hızla bir zarar tespiti yapılmalı ve vatandaşlarımızın zararları tazmin edilmelidir. 

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DÜZENİNDEN BİR AN ÖNCE VAZGEÇİLMELİ 
Gelecekte benzer felaketlerin önlenmesine yönelik olarak; başta İstanbul olmak üzere, kentlerimizin talanına yol açıp, yaşanmaz hale getiren, doğa olaylarını felaketlere dönüştüren imar ve şehircilik düzeninden bir an önce vazgeçilmesi ve insana ve doğaya duyarlı bir imar ve kentleşme anlayışı ile ikame edilmesine için kapsamlı bir araştırma yapılmalıdır. 

MECLİS ARAŞTIRMASI AÇILMASINI ARZ EDERİZ
Bu nedenlerle, başta İstanbul olmak üzere büyükşehirlerde yaşanan sel felaketlerinin sebeplerinin araştırılması, zarar tespitlerinin yapılması, imar düzenleri ile ilgili yapılacak değişikliklerinin belirlenmesi ve alınacak önlemlerin belirlenmesi için Anayasanın 98, İçtüzüğün 104 ve 105'inci maddeleri gereğince, Meclis Araştırması açılmasını arz ederiz."