CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, "16 Temmuz sabaha karşı Birinci Meclis'te başlayan 00.13'teki yürüyüşte Sayın Genel Başkanımız ve bütün milletvekillerimizle hazır olacağız." dedi.

Tezcan, partisinin genel merkezindeki basın toplantısında, 15 Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden bir yılın geçtiğini hatırlattı.

Darbe girişimini demokrasiye karşı örgütlü bir saldırı olarak nitelendiren Tezcan, milletin, siyaset kurumunun buna karşı parlamenter demokrasiyi savunmak için kararlı bir direnç gösterdiğini söyledi. 

Türkiye'nin hain saldırıyı savuşturduğunu belirten Tezcan, "İki 15 Temmuz var. Biri halkın 15 Temmuz'u diğeri sarayın. Halkın 15 Temmuz'u darbeye karşı direnişi, sarayın 15 Temmuz'u bu darbeye karşı mücadeleyi fırsat bilerek bir yeni 20 Temmuz darbesini ifade ediyor." diye konuştu.

Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişiminin ardından normalleşme, hesaplaşma ve demokratikleşme süreçlerinin hala tamamlanamadığını savunan Tezcan, "Tek adam rejiminin yapı taşları hem anayasa hem iç tüzükle örülmeye çalışılıyor, olağanüstü hal yerleşik hale getiriliyor." ifadesini kullandı.

Tezcan, 15 Temmuz'u bir bütünleşme aracı olarak gördüklerini belirterek, "15 Temmuz ayrışma ve kutuplaşma aracı haline getirilmemelidir." dedi.

15 Temmuz anma etkinliklerinin bu çerçevede ele alınması gerektiğini vurgulayan Tezcan, anma etkinliklerine ilişkin kendilerine iki davetiye geldiğini belirtti. Bunlardan birinin tüm milletvekillerine geçen hafta gönderildiğini ve Mecliste cumartesi öğle saatlerinde yapılacak Genel Kurul ve fotoğraf sergisinin açılış programın davetiyesi olduğunu anlatan Tezcan, daha sonra Meclis'te ikinci bir anma etkinliğinin olacağını öğrendiklerini söyledi. 

Buna karşı tepkilerini anımsatan Tezcan,  "Bizim çıkışımızdan sonra 13 Temmuz  saat 14.30 itibarıyla bu davetiye geldi. Meclis Başkanlığının bir davetiyesi." diye konuştu.

TBMM'nin 15 Temmuz gecesi büyük bir direnç gösterdiğini, parti ayrımı yapmadan orada, bombalanan Mecliste olduklarını anımsatan Tezcan, şunları söyledi:

"Meclisin kuruluş iradesinin yeniden yaşandığı bir geceydi o gece, demokrasiyi savunma konusunda. Biz bunu ortadan kaldırmayacak, yok etmeyecek, bunu anlayacak, ifade edecek her türlü Meclis etkinliğinde yer alacağız. Bu çerçevedeki Meclis törenlerinin dışında olmamız mümkün değil. Bu nedenle 15 Temmuz anmaları çerçevesinde cumartesi günü gündüz Genel Kurulda hazır bulunacağız bütün milletvekillerimizle ve Sayın Genel Başkanımız orada konuşacak. Daha sonra gece 00.13'te, 16 Temmuz sabaha karşı Birinci Meclis'te başlayan 00.13'teki yürüyüşte Sayın Genel Başkanımız ve bütün milletvekillerimizle hazır olacağız. Oradan bugünkü Meclise, yani o günün gazi Meclisinden bugün 15 Temmuz'a karşı bombaların altında direnin bugünkü Meclise yürüyeceğiz, bu resmi tören içerisinde yer alacağız ve Mecliste sabaha karşı yapılacak liderlerin konuşmasında da Sayın Genel Başkanımız konuşma yapacak. TBMM'nin her ne kadar gecikmeli gönderilen, üzerinde çeşitli tartışmalara neden olduktan sonra hazırlanıp gönderilen, şık olmayan bir davetle bildirilmiş olsa da 15 Temmuz TBMM'nin halkla beraber demokrasiyi savunma konusunda kararlı direnişinin bir ifadesidir ve o günü anmak, en fazla TBMM'nin hakkıdır, bu çerçevede Meclis'in etkinliklerinin içerisinde aktif şekilde yer alacağız."

Tezcan, 15 Temmuz anma programlarının ayrışmayı teşvik edecek üslup ve dilden uzak tutulması gerektiğini de dile getirerek, "Gerek programın devamında gerek o gün Ulus'tan başlayıp halkın katılacağı Meclisteki çalışmalar ve bütün program içerisinde herkesin büyük bir sorumluluk içerisinde davranması gerekir. Provokasyonlara sebep olmayacak üst düzeyde özen göstermek bu çerçevede önem taşıyor. Bu noktada herkesi süreci provoke etmeye dönük eylem ve tutumlardan kaçınmaya davet ediyoruz. Özellikle de hükümetin bu tip provokasyona dönük eylem ve tutumlara karşı gerekli hassasiyeti göstermesi, özenli tutum içinde olması beklentisindeyiz. Ancak böyle 15 Temmuz'un demokrasi ekseni ve etrafında bütünleşme günü olmasını sağlayabiliriz" ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, "O gece nasıl siyasi ayrım gözetmeden 15 Temmuz darbe girişimine karşı direnmişsek, bir yıl sonraki anma törenlerinin de bu çerçevede olması gerekir. Bunları bir siyasi anlayışın tekeline teslim etmek isteyen ya da o görüntüyü taşıyan programların parçası olmamız mümkün olmaz." dedi.

Tezcan, partisinin genel merkezindeki basın toplantısında, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

Bir gazetecinin, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba'nın 15 Temmuz'a yönelik Meclis'teki anma törenine katılınmayacağına yönelik açıklama yaptığını belirterek, "Bu bir iletişimsizlik mi, yoksa görüş ayrılığı mı var?" demesi üzerine Tezcan, "İletişimsizlik de görüş ayrılığı da yok." karşılığını verdi.

Davetin şeklinin şık olmadığını dile getiren Tezcan, "Biz birçok gelişmeyi basından öğrendik. Basından öğrendiğimizin dışında farklı bir davet şekli geldi, 'TBMM'nin bir programı' diye gelen bir davet var. Arkadaşımız dolayısıyla davetin ilk şekli çerçevesindeki duruma göre kendi bakış açısı, tahmini çerçevesinde sorulan bir soruya cevap vermiştir. Yoksa herhangi bir iletişimsizlik yok. Yeni gelen davet üzerine yapılan bir değerlendirme sonucu verilen bir karardır." ifadelerini kullandı.

Anma etkinlikleri kapsamında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önündeki anıtın açılışına katılıp katılmayacaklarının sorulması üzerine ise Tezcan, 15 Temmuz'la ilgili yurt genelinde birçok anma programının olduğunu belirtti.

"Biz özellikle Ankara'daki resmi törenlerin Mecliste olan bölümüne katılacağız" diyen Tezcan, illerde ise parti örgütlerinin şehitlikleri, şehit aileleri ve gazileri ziyaret edeceklerini, oradaki resmi törenlerin bazılarına katılacaklarını söyledi. Programların bütünleşme ruhunu yansıtan bölümlerinde yer alacaklarını dile getiren Tezcan, "O gece nasıl siyasi ayrım gözetmeden 15 Temmuz darbe girişimine karşı direnmişsek, bir yıl sonraki anma törenlerinin de bu çerçevede olması gerekir. Bunları bir siyasi anlayışın tekeline teslim etmek isteyen ya da o görüntüyü taşıyan programların parçası olmamız mümkün olmaz." diye konuştu.

- "Sayın Yıldırım, bizim 20 Temmuz darbesi tezimizi tasdik etmiştir" 

Başbakan Binali Yıldırım'ın olağanüstü halin bir dönem daha uzatılmasına yönelik açıklamasına ilişkin değerlendirmesi sorulan Tezcan, şunları kaydetti:

"Sayın Binali Yıldırım bizim 20 Temmuz darbesi tezimizi tasdik etmiştir. Alıştılar, olağanüstü hal şartları altında Türkiye'yi yönetmek hoşlarına gitti, bir uyuşturucu bağımlılığı haline geldi OHAL şartlarında ülke yönetmek. Dün, AK Parti Sayın Genel Başkanı da grevleri de erteliyoruz ne güzel bakın bu şartlarda demişti. OHAL'in emek ve özgürlükler dünyasına vurduğu darbeyi doğrudan ilk elden anlatmıştı. Alıştılar, bir uyuşturucu müptelalığı gibidir bu hukuk dışı yöntemlerle yönetme alışkanlığı. Biz 20 Temmuz darbesine karşı, tıpkı 15 Temmuz darbesiyle nasıl mücadele ediyorsak demokrasi ekseninde, 20 Temmuz OHAL darbesine karşı da aynı eksende mücadele ediyoruz, OHAL derhal kaldırılmalıdır, AK Parti Grup Başkanvekili Başbakan Sayın Binali Yıldırım, ilk söylediği zaman 'Ya 45 gün ama belki daha kısa sürede de bunu kaldırabiliriz, geçici, küçük bir dönem ihtiyaç duyuyoruz' demişti ama asıl ihtiyacın demokrasiyi yok edip tek adam rejimi kurma ihtiyacı olduğu bu sözleriyle de ortaya çıkıyor. Bizim demokrasi mücadelemiz devam edecek, adalet yürüyüşünde ortaya çıkan adalet isteği ve arzusunun ne kadar haklı olduğunun bir kere daha tescili olmuştur bu söz."