TBMM Başkanvekili ve CHP İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi, Taksim'deki yeni Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Projesi'nin, İstanbul'un bir başka bölgesinde yapılmasını önererek, "İstanbul sadece Taksim'deki AKM'de sıkışmış olan sanat ve kültür faaliyetleriyle yetinmemeli, en az üç adet olmalı." dedi.

Hamzaçebi, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Şile'de bir geminin, 1 Kasım 2017'de battığını, o günden bu yana arama kurtarma çalışmasının sürdüğünü, gemide 7 kişinin cansız bedenine ulaşıldığını anımsattı.

Gemide 9 kişinin olduğunun tahmin edildiğini ifade eden Hamzaçebi, bunun sıradan bir deniz kazası olmadığını belirtti. Hamzaçebi, geminin, fırtınalı denizde giderken değil, elverişsiz geminin sefere çıkması nedeniyle battığını öne sürdü.

Bunların sadece bu gemiye mahsus olmadığını dile getiren Hamzaçebi, Marmara Denizi'nde eski, yaşlı, sefere elverişli olmayan gemilerin sefere çıkmak için beklediğini söyledi. Akif Hamzaçebi, bir şekilde formalitelerin tamamlandığını, bu gemilerin sadece mürettebatın değil diğer insanların da hayatını tehlikeye atacak şekilde sefere çıkarıldığını ve ciddi ihmalin bulunduğunu belirtti.

"Bir tane Anadolu yakasına yapmalıyız"

Hamzaçebi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tanıttığı projeye göre, Taksim'deki Atatürk Kültür Merkezinin (AKM) yıkılarak, yerine daha büyük kapasitede, aynı isimde, opera, diğer sanatsal faaliyetlerin gerçekleştirileceği bir mekan yapılacağını anımsattı.

Siyasi hayattaki kutuplaşma alışkanlığını burada da gördüklerini ifade eden Hamzaçebi, "Mevcut Atatürk Kültür Merkezi mi daha iyi yoksa Sayın Cumhurbaşkanı'nın tanıtımını yaptığı bu yeni proje mi daha iyi? Böyle kutuplaşma içinde bu sorunu tartışmayı asla doğru bulmuyorum." dedi.

Akif Hamzaçebi, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Binanın ruhu ve işlevi onu nesiller boyunca kullanan insanların, hatıralarıyla daha da değerlenirler. Binalardaki bu ruhu yok sayıp, binayı sadece beton ve demir yığını olarak görüp, yıkarsanız geçmişinizi yok etmiş, tarihi yıkmış olursunuz. Geçmişini, tarihini yok eden toplumlar, millet, ulus değil sadece birer topluluktur. Mevcut AKM binası, 29 Ekim 1946'da projelendirilmiş ve temeli atılmıştır. 23 yıl süren fedakarlık sonucunda inşaatı tamamlandı. 71 yıllık bir tarihten söz ediyoruz. Neden bu binayı yıkıyoruz? Bir önerim var: İstanbul 15 milyonluk bir megapol. Burada sanat faaliyetlerinin gerçekleştirileceği sadece bir mekan mı olmalı? Avrupa'da bir milyonluk kentlerde bile iki, üç, dört tane böyle salonlar var. Hiç kimse Avrupa'nın kültür başkentlerinde 'eski kültür merkezini yıkıp yenisini yapalım' demiyor. Oğul Tabanlıoğlu, eğer baba Tabanlıoğlu'nun mirasına sahip çıkacaksa, cephesini ona benzettiği bu yeni AKM'yi, İstanbul'un bir başka yerinde yapmanın gayretine, arayışına girsin. İstanbul'un buna ihtiyacı var. İstanbul sadece Taksim'deki AKM'de sıkışmış olan sanat ve kültür faaliyetleriyle yetinmemeli, en az üç adet olmalı. Bir tane Anadolu yakasına yapmalıyız. "