TBMM (AA) - CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "Tek devlet, tek bayrak, tek vatan, tek milleti söylemek, savunmak için İhvan işaretine ne gerek var? Bu, Erdoğan'ın aklına 2013'te Mısır darbesinden sonra mı gelmiş, ondan önce Erdoğan'ın tek devlet, tek bayrak diye bir derdi yok muydu? " dedi.

Altay, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, gündemdeki konuları değerlendirdi.

TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın, Meclis İçtüzüğü ile ilgili parti grup başkanlarına yönelik davetine, parlamenter demokratik sisteme saygılarının gereği CHP Grup Başkanvekili Levent Gök'ün katılacağını bildiren Altay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, bununla ilgili Kahraman'a bir mektup göndererek, değerlendirmelerini ortaya koyduğunu söyledi.

AK Parti ve Cumhurbaşkanı'nın iş ve eylemlerinin, Türkiye ve bölgeyi "katar katar' sorunla baş başa bıraktığını savunan Altay, "Türk dış politikası, Katar sorunu çıkıncaya kadar ABD ile Rusya arasına sıkışmış, ezik büzük bir politik süreç olarak yürürken şimdi Körfez ülkeleri arasına sıkışmışlık eklendi. Türkiye, bir öngörüsüzlük, plansızlık sarmalı içinde." diye konuştu.

Altay, AK Parti'nin bir an önce "Yurtta barış, dünyada barış" şiarından yola çıkarak bir dış politika stratejsi oturtması gerektiğini ifade etti. Altay, Türkiye'nin taraf olmaktan çok, bölge barışına hizmet edecek, çatışmasızlık ortamına zemin oluşturacak politikalar geliştirmesi gerektiğini belirtti.

- "Arabuluculuğa soyunmak tehlikelidir"

Türkiye'nin, IŞİD ve benzeri terör örgütlerinin insan kaynağı zemini olmaması gerektiğinin altını çizen Altay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye, terör örgütlerinin lojistik ikmal üssü olmaktan bir an önce çıkmalıdır. IŞİD karargahlarında MKE armalı cephane sandıklarının resimlerini dün TBMM Genel Kurulu'nda gösterdim. İktidar partisi, bu konuda iki cümlelik, net, somut değerlendirme ortaya koyamadı. Bu anlayış ve kafayla Ortadoğu ile ilgili yürüttüğü dış politika bölge ve ülkemiz için felakete sürüklenmenin ilk işaretleridir.

Bölge ülkeleri için tehdit olarak algılanan İhvan'dan, Katar da Türkiye de bu örgütten desteğini, elini eteğini çekmelidir. Bu örgüt başlangıçta belki teröre bulaşmamış olarak doğsa da içinden çok sayıda eli kanlı örgüt çıkarmıştır. Bunu dünyada bilmeyen yoktur. Ortadoğu'da çok sayıda ülke, bu örgütü bir terör örgütü yapılanması olarak algılıyor. Türkiye, bölge barışını tesis edecek, sınır güvenliğini önceleyen strateji geliştirmeli. Ortadoğu'da Atatürk'ün yıllar yıllar önce söylediği, 'Araplarla dost olunur ama asla içişlerine karışılmaz, aralarına girilmez' tespitinin, Türkiye tarafından unutulması garabet, ibret vesikasıdır. Araplar istemedikçe, arabuluculuğa soyunmak bile tehlikelidir. Katar, Türkiye'nin arabuluculuğuna olumlu baktığına dair değerlendirmede bulunmadı. Katar, Umman ve Kuveyt'in arabuluculuk rolünü kabullenmiştir. Esip gürleyen AK Parti Genel Başkanı, Türkiye'yi bölgede Umman kadar aktif, etkili aktör olmaktan çıkarmıştır."

-"Etten önce çömleğe atlamak"

Altay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Katar ile ilgili meselenin önünü, arkasını değerlendirmeden, alt parametrelerine bakmadan Türkiye adına bazı değerlendirmelerde bulunduğunu, Türkiye'nin safını, dünyadaki bütün ülkeler daha değerlendirme yaparken Katar'dan yana koyduğunu savundu. Engin Altay, buna Anadolu tabiriyle "etten önce çömleğe atlamak" denildiğini ifade etti.

Erdoğan'ın bu tavrının, TBMM'ye de saygısızlık olduğunu ileri süren Altay, hükümetin böylesine önemli konuda TBMM'yi bilgilendirmesi gerektiğini vurguladı. Altay, "Türkiye'yi yangın yerine çeviren Erdoğan'ın bu tutarsız politikaları, hırsı, aklını çok çok aşmış mantığı, Ortadoğu'yu da yangın yerine çevirecek noktalara geldi. Barışa hizmet etmek dururken savaş çığırtkanlığı yapmak, mülteci üreten savaş politikalarına zemin hazırlamak Türkiye'nin yapacağı iş değildir." değerlendirmesinde bulundu.

- "CHP'lileri hedef göstermek istiyorsa"

CHP Grup Başkanvekili Altay, "Tek devlet, tek bayrak, tek vatan, tek millet... Güzel. Bu, Erdoğan'ın aklına 2013'te Mısır darbesinden sonra mı gelmiş, ondan önce Erdoğan'ın tek devlet, tek bayrak diye bir derdi yok muydu? Tek devlet, tek bayrak, tek vatan, tek milleti söylemek, savunmak için İhvan işaretine ne gerek var?" diye sordu.

Bu işaretin, tek devlet, tek bayrak, tek vatan, tek millet işareti olamayacağını ileri süren Altay, Mısır'daki Müslüman Kardeşler'den esinlenerek Türkiye'ye böyle şablon oturtulamayacağını söyledi. Altay, şunları kaydetti:

"Erdoğan'ın da buna gücü yetmez. Devletin başı birleştiricidir. Devletin başını, aynı zamanda bir siyasi partinin genel başkanı yaparsanız birleştiricilik ile ayrıştırıcılığı aynı bardağın içine koyarsınız. Zeytinyağ ile suyu aynı bardağa koyulması gibi, çalkalayın durun, karışmaz. Her türlü milliyetçiliği ayaklar altına alan, 'tek millet' derse inandırıcı olmaz. İnsanları yaşam tarzına, inanç aidiyetine, etnik kökenine göre ayrıştıran insan 'tek vatan' derse inandırıcı olmaz. Gençleri Gezi, ensar, 15 Temmuz, imam hatipli olan, olmayan diye ayrıştıran insan 'tek bayrak' derse inandırıcı olmaz. Devleti terör örgütlerine teslim eden adam 'tek devlet' derse inandırıcılığı olmaz.

AK Parti Genel Başkanı, anamuhalefet liderine 'buyur git' diyecek kadar hadsizleşmiştir. Özel harekatçılarla yapılan iftarda, Cumhurbaşkanı, anamuhalefet partisi genel başkanına 'Beğenmezsen çekip gidersin' diyerek, kendi polis, milis gücüne CHP'lileri hedef göstermek istiyorsa, Sayın Cumhurbaşkanı bilsin ki bu hayali, hevesi kursağında kalır. Bu memleket onun değildir, bu memleketin tapusu ona verilmemiştir. Vatandaşlık kimsenin tekelinde değildir. Sayın Cumhurbaşkanı, bizim gidecek ülkemiz yok ama dünya ve insanlık tarihi diktatörlerin, ülkelerin nasıl terk ettiklerine yönelik yüzlerece örnekle dolu. Sayın Cumhurbaşkanı'na çağrı yapıyorum, bu milleti bölme, ayrıştırma, kutuplaştırma, ötekileştirme, bu ülkeyi germe. Şu hırsını, kinini, öfkeni kontrol etmesini öğren, haddini bil, demokrasiye inan, güven. Gün gelecek demokrasi en çok sana lazım olacak."