AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Hollanda ile yaşanan gelişmelerin kriz olarak tanımlanıp tanımlanmadığı yönünde bir soruya karşılık Çelik, şunları söyledi:

“Türkiye’nin (Avrupalı) bazı rakipleri var. Bunların bazıları, Türkiye’nin AB sürecindeki krizleri bir kopuşa çevirmek istiyor. Türkiye’nin Avrupalı olmayan bazı rakiplerinin de Avrupa’daki bazı Türkiye karşıtlarını destekleyici şekilde birtakım formüller ürettiğini biliyoruz. Hatta aşırı sağın teslim aldığı bir Avrupa’nın kendi politikaları açısından uygun olabileceğini düşünüyorlar. Dolayısıyla bizim bu krizleri Avrupa’daki aşırı sağ, ırkçı neo-faşistlerin lehine kopuşlara dönüştürmeme hassasiyetimiz var. Aşırı sağcı ve ırkçıların Türkiye’nin Avrupa ile bir kopuş yaşaması şeklinde bir zafer elde etmek istediklerini görüyoruz.” 

"Karadan geçişler konusu tekrar değerlendirilmeli"

Bakan Çelik, AB ile sığınmacıların geri kabul anlaşması, vize serbestisi, sığınmacılara 3 milyar avro mali yardım yapılması gibi konuların tek bir paket olduğunu hatırlattı. 

AB tarafının anlaşmaya uymamamı nedeniyle, Türkiye'nin gelinen noktada Birliğe karşı bir yükümlülüğü olmadığının altını çizen Çelik, buna karşın kendilerinin insani sorumlulukla hareket ettiğini dile getirdi. Çelik, anlaşa sayesinde Ege Denizi'ndeki ölümlerin önüne geçildiğine dikkate çekerek, Türkiye'nin bir anlamda insanlığın namusun kurtardığını kaydetti. Çelik, “Ama dediğim gibi özellikle karadan geçişler konusunda Türkiye bence bu durumu yeniden değerlendirmelidir" dedi. 

"Olayı doğru şekilde değerlendirmemiş"

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ve AB Komisyonunun Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn'ın, "Türkiye ve bazı AB üyesi ülkeler arasında son günlerde yaşanan tansiyonun ardından, konunun daha fazla tırmandırılmasından kaçınmak ve durumun sakinleşmesi için yollar bulmak gerekmektedir." şeklinde açıklamalarda bulunduğunun hatırlatılması üzerine Çelik, bunun son derece "apolitik" bir yaklaşım olduğunu ifade etti. 

Mogherini'den beklenen açıklamanın bu olmadığını belirten Çelik, bu ifadelerin sadece olayı geçiştirmeye dönük nitelikte olduğunun altını çizdi. Çelik, "Mogherini bu açıklamasıyla Türkiye'de darbe girişimi olduğu zamanki açıklaması gibi hiçbir karşılığı ve etkisi olmayan ve tamamen yanlış bir açıklama yapmış. Olayı doğru bir şekilde değerlendirmemiş. Birliğin yüksek temsilcisinin sahip olması gereken bir dil değil⁠⁠⁠⁠." diye konuştu.