Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, terör örgütü PYD/PKK'nın paravanı SDG'yi temsil eden bir heyetle görüşmesine ilişkin, "Terör örgütünün üst seviyede ağırlanması Fransa'nın terör örgütleri konusunda çifte standart içinde olduğunun göstergesidir." dedi.

Çavuşoğlu, Ukrayna Dışişleri Bakanı Pavlo Klimkin ile baş başa ve heyetler arası görüşmelerinin ardından Bakanlıkta ortak basın toplantısı düzenledi.

Bakan Çavuşoğlu, dün Macron'un, terör örgütü SDG'yi temsil eden bir heyetle görüşmesi ve Fransız basınında yer alan iddiaların hatırlatılması üzerine, "Bir terör örgütünün en üst seviyede ağırlanması Fransa'nın terör örgütleri konusunda çifte standart içinde olduğunun göstergesidir." diye konuştu.

Fransız mevkidaşı ile görüşmesinde Fransa'ya terör saldırısında bulunan kişileri ya da temsilcilerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Külliye'de ağırlaması halinde ne düşüneceğini sorduğunu dile getiren Çavuşoğlu, YPG ve PKK'nın Türkiye'de 40 bin kişinin ölümüne sebep olan bir terör örgütü olduğunu ve YPG ile PKK arasında hiçbir ayrım olmadığını vurguladı.

Fransa'nın dürüst olmadığının altını çizen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Fransa'nın bizimle teröristler arasında arabuluculuk yapma önerisi kabul edilemez. Bu, Fransa'nın her konuda bir arabuluculuk yapıvereyim, her konuda bir rol alayım, hep böyle deniyor, hep de ortada kalıyor. Çünkü sonuçta bir netice almak için değil de 'ben de varım' demek için yaptığı girişimler şimdiye kadar bir boyut ama bu boyut kabul edilemez. Terör örgütü ile Türkiye arasında sen kimsin arabuluculuk yapacaksın, bir terör örgütüyle Türkiye arasında arabuluculuk yapma cüretini nereden buluyorsun. Ama genel anlamda şunu söylüyorum. Bir kişinin ya da bir ülkenin herhangi bir konuda arabuluculuk yapabilmesi için o kişinin ya da ülkenin dürüst, güvenilir ve daha da önemlisi tarafsız ve objektif olması lazım. YPG'yi Elysee Sarayı'nda ağırlayan bir ülkenin ya da teröristlerle iç içe olan bir ülkenin tarafsız olduğunu söylemek mümkün değil. Sen zaten teröristlerin tarafındasın.

Maalesef bugüne kadar Cumhurbaşkanımız, Macron ile defalarca telefonda görüştü. Telefonda söyledikleriyle daha sonra söyledikleri arasında çok farklar var. Bunları defalarca kendilerine de hatırlattık. Türkiye ile ilişkilerinizi sürdürmek ve Suriye'de iş birliği yapmak için samimi ve dürüst olacaksınız ve belli prensiplerde anlaşacağız."

Kanton ifadesinin sıklıkla kullanıldığına da dikkati çeken Çavuşoğlu, bunun Birleşmiş Milletler kararlarına da aykırı olduğunu belirtti.

"Afrin veya Suriye'de bugüne kadar ne zaman kanton oluştu da 'Afrin kantonu' diyorsunuz." ifadelerini kullanan Çavuşoğlu, nasıl Fransa'da Korsika'ya kanton denilmiyorsa, Suriye'nin de herhangi bir bölgesine kanton denmesinin kabul edilemeyeceğini söyledi.

Fransa'nın Suriye konusunda objektifliğini tamamen yitirerek, farklı bir yolu tercih ettiğini anlatan Çavuşoğlu, "Fransa'nın Suriye konusunda bizimle iş birliği yapabilmesi için öncelikle eskiden olduğu gibi doğru mecraya tekrar dönmesi gerekiyor. O nedenle Fransa'nın yaptığı birbiriyle çelişen açıklamaların hiçbirisini ciddiye almıyoruz ve önerileri de daha baştan reddediyoruz." dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD Başkanı Donald Trump'ın "Suriye'den çok yakında çıkacağız" ifadelerine ilişkin, "Şimdilik sadece Trump'ın bir açıklamasıdır." dedi.

Çavuşoğlu, Ukrayna Dışişleri Bakanı Pavlo Klimkin ile baş başa ve heyetler arası görüşmelerinin ardından Bakanlıkta ortak basın toplantısı düzenledi.

Mevkidaşı ile ikili ilişkiler ve bölgesel konuları değerlendirdiklerini söyleyen Çavuşoğlu, iki ülke arasında ilişkilerin mükemmel düzeyde olduğunu belirtti. Çavuşoğlu, amaçlarının bunu daha da ileri noktalara götürmek olduğunu vurguladı. Taraflar arasında Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi mekanizmasının bulunduğunu dile getiren Çavuşoğlu, bu ziyaretin de gelecek aylarda iki ülke arasında yapılacak zirvenin hazırlığı niteliği taşıdığını ifade etti.

Ukrayna ile Türkiye arasındaki ticaretin geçen sene yüzde 7 oranında arttığına ancak 10 milyar dolar hedefine ulaşmak için daha çok çalışmak gerektiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, bu kapsamda Serbest Ticaret Anlaşması müzakerelerini "kazan-kazan" anlayışı çerçevesinde bir an önce tamamlamakta fayda olduğunun altını çizdi.

Bakan Çavuşoğlu, vatandaşların kimlikle seyahat edebilmeleri nedeniyle son iki sene Türkiye'ye gelen Ukraynalı turist sayısında rekor artış olduğunu anlattı.

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadele konusuna da değinen Çavuşoğlu, bu konuda istişarelerin sürdüğünü söyledi. Ukrayna'da faaliyet göstermeye çalışan FETÖ okulları olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, gelecek süreçte konuya ilişkin uzmanlardan oluşan bir heyetin Türkiye'ye geleceğini ve bu konuda iş birliğinden netice almak istediklerini kaydetti.

Kırım ve Kırım Tatarlarının da iki ülkenin ortak davası olduğuna vurgu yapan Çavuşoğlu, "Biz Ukrayna'nın sınır ve toprak bütünlüğünü güçlü bir şekilde destekliyoruz ve Kırım'ın ilhakını hiçbir zaman tanımadık, tanımayacağımızı da her vesileyle vurguluyoruz." diye konuştu. Kırım Tatarlarının haklarının korunması konusunda da Ukrayna yönetimiyle iş birliği içinde olduklarını dile getiren Çavuşoğlu, bu konudaki adımlar atmaya devam edeceklerini belirtti.

- Sorular

ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye ile ilgili açıklamalarının hatırlatılması üzerine Trump'ın, daha önce de kendileriyle görüşmelerinde çekilmek istediğini söylediğini ancak dışişleri bakanlığı sözcüsünün yaptığı açıklamadan bunun münferit bir açıklama olduğunu anladıklarını ifade etti.

Bakan Çavuşoğlu, ABD'nin bu konudaki gerçek niyetinin ne olduğunu bugün Müsteşar Ümit Yalçın ile ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı John J. Sullivan'ın bir araya geleceği Washington'daki çalışma grubu toplantılarından anlaşılabileceğine dikkati çekti. Çavuşoğlu, "Bu toplantılarda, böyle bir niyetleri var mı yok mu öğrenmiş oluruz. Şimdilik sadece Trump'ın bir açıklamasıdır." şeklinde konuştu.

Ohio eyaletinde düzenlenen bir mitinge katılan ABD Başkanı Trump, "Suriye'den çok yakında çıkacağız. (Bölgedeki) Diğer insanlar artık onunla ilgilensinler. 'Halifelik' diye adlandırdıkları şeyi yüzde 100 bitireceğiz. (DEAŞ'ın elinden) Hepsini geri alacağız." demişti.