Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, "Bağkur ve Emekli Sandığı emeklisi vatandaşlarımız bayram ikramiyelerini 7 Haziran'da, SSK emeklisi vatandaşlarımız da 8 Haziran'da alabileceklerdir." dedi.

Bozdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Bugünkü toplantının 65. hükümetin 65. toplantısı olduğunu anımsatan Bozdağ, bu toplantının büyük ihtimalle parlamenter sistem içindeki son Bakanlar Kurulu toplantısı olduğunu söyledi.

Bozdağ, 24 Haziran sonrasında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçileceğini ve oluşturulacak yeni kabinenin Türkiye'yi yöneteceğini belirterek, yeni hükümet sisteminin hayırlı olmasını temenni etti.

Bakanlar Kurulu toplantısında gündemdeki iç ve dış konuları enine boyuna değerlendirme fırsatı bulduklarını dile getiren Bozdağ, seçim sürecinin de ele alındığına işaret etti.

Bozdağ, cumhurbaşkanı ve milletvekili adaylarının seçim çalışmalarını güven ortamı içinde, özgürce yürütebilmeleri ve seçimin ülkenin dört bir yanında güven içinde sürdürülebilmesi için yapılan çalışmalar ve alınan tedbirlerin gözden geçirildiğini söyledi.

Seçim sürecinin demokratik olgunluk içinde devam ettiğini vurgulayan Bozdağ, "Bugüne kadar seçim süreci büyük bir demokratik olgunluk içinde geçmektedir. Herhangi bir olumsuzluğa rastlanılmış değildir. Huzur, güven ortamı içinde seçimlerimiz devam etmektedir. Temennimiz odur ki seçim sürecinin sonuna kadar da seçimin demokratik olgunluk içinde devam etmesidir." diye konuştu.

Türkiye'nin seçim tecrübesini çok yaşadığını ve tüm seçimleri büyük bir demokratik olgunluk içinde tamamladığını ifade eden Bozdağ, siyasi partilerin ve adayların da bu demokratik olgunluğa sahip olduklarını belirtti.

Bozdağ, "Hükümet olarak ülkemizin her yerinde seçim güvenliğiyle ilgili her türlü tedbirin alındığının özellikle bilinmesini isteriz ve bunun altını bir kez daha çizmekte fayda görüyoruz." diye konuştu.

Ramazan Bayramı'na çok az bir zaman kaldığına işaret eden Bozdağ, "Ramazan Bayramı nedeniyle idari tatil verme durumu söz konusu değil. Çünkü Ramazan Bayramı cuma gününe, hafta sonuna denk geliyor. Bu nedenle Bakanlar Kurulu idari bir tatil kararı alma gereği duymamıştır." dedi.

Emeklilerle ilgili bazı konular bulunduğunu belirten Bozdağ, "Özellikle bayram ikramiyelerine ilişkin Meclis'te yasal değişiklik yapıldı. Bu çerçevede Bağkur ve Emekli Sandığı emeklisi vatandaşlarımız bayram ikramiyelerini 7 Haziran'da, SSK emeklisi vatandaşlarımız da bayram ikramiyesini 8 Haziran'da alabileceklerdir." dedi.

Emekli Sandığı emeklilerinin maaşlarının 1 ve 5 Haziran tarihleri arasında ödemesinin yapıldığını ve bu ödemelerin devam ettiğini söyleyen Bozdağ, şunları kaydetti:

"SSK ve Bağkur emeklilerinin emekli maaşları bayram sonrası döneme denk geliyordu. Bunların emekli maaşlarının bayram öncesi ödenmesi, 11-12-13 Haziran'da ödemelerin tamamlanması hususu kararı alınmıştır. Şu anda ödemeler öne çekildi. 11-12-13 Haziran'da SSK ve Bağkur emeklilerimiz de maaşlarını alacaklardır."

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Türkiye'nin daha önce Kandil'e defalarca operasyon yaptığını belirterek, "Bundan sonra da Kandil dahil Türkiye'ye dönük her türlü teröristin ve terör tehdidin olduğu yere Türkiye'nin operasyon yapma hakkı mahfuzdur. Kandil'e, Türkiye bundan sonra da girebilir, her an her şey olabilir." dedi.

Bozdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken gazetecilere açıklamada bulundu, soruları cevapladı.

Suriye'nin kuzeyinde bir terör koridoru oluşturulması ve bir terör devletine giden sürecin işletilmesinin Türkiye'nin toprak bütünlüğüne ve milli güvenliğine açık bir tehdit olduğunu vurgulayan Bozdağ, Türkiye olarak her zaman bunu müttefikleri ABD yetkililerine ifade ettiklerini söyledi.

YPG/PYD terör örgütlerinin PKK demek olduğunu, bunların ayrı olmadığını dile getiren Bozdağ, bunlara verilen silahların, Türkiye'ye, Türk ordusuna karşı kullanıldığını, bunların Türkiye için büyük bir ulusal güvenlik tehditi oluşturduğunu belirtti.

Binlerce tır ve 2 bin kargo uçağı dolusu silahın Münbiç'teki teröristlere verildiğini ifade eden Bozdağ, "Biz burada YPG/PYD'li teröristlerin himaye edilmemesi, desteklenmemesi gerektiğini defalarca söyledik. Hem Afrin bölgesinden hem Münbiç'ten hem de Fırat'ın doğusunda bu teröristlerin uzaklaştırılması gerektiğini muhataplarımıza söyledik. Ama Afrin bölgesinde gereği yapılmayınca Zeytin Dalı Harekatı başlatıldı ve Afrin, PYD/YPG'li teröristlerden temizlendi. Türkiye, orada hedeflerine ulaştı." şeklinde konuştu.

- "Türkiye'nin hedefi net"

Fırat Kalkanı Harekatı ile de hem DEAŞ'tan hem de YPG/PYD'li teröristlerden o bölgenin temizlendiğine vurgu yapan Bozdağ, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin hedefi net bir şekilde ifade edildi; Münbiç ve Fırat'ın doğusu. Bu konuda siyasi bir çözümün bulunması bizim de temel arzumuzdur. Bu işin güvenlik güçlerinin kullanılmadan çözülebilir olması, Türkiye'nin de çıkarınadır. ABD ile Türkiye arasında bu anlamda oluşturulan ortak çalışma grupları, çalışmalarını yürüttüler. Ancak ABD'de dışişleri bakanı değişikliği nedeniyle bu çalışmalarda biraz yavaşlama oldu. Yeni bakan görevine başladı, bugün Dışişleri Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu ile ABD Dışişleri Bakanı bir araya geldiler, Münbiç konusundaki yol haritasını ve bütün çalışmaları görüştüler."

Türkiye ve ABD'nin PYD ve YPG'nin Münbiç'ten uzaklaştırılması konusunda bir yöntem benimsenmesinde mutabakata vardığını bildiren Bozdağ, "Bu yöntem çerçevesinde YPG/PYD'li teröristlerin bölgeden uzaklaştırılması için bir yol haritası çizilmesi için de mutabakata varıldı. Bu yol haritasının birlikte uygulanarak Münbiç'teki YPG/PYD'li teröristlerin bölgeden ayrılması ve bölgedeki diğer hususların yerine getirilmesi konusunda da bir mutabakat sağlandı." ifadesini kullandı.

- "Münbiç için bir takvim ortaya kondu"

Burası için bir takvimin de konduğunu aktaran Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ucu açık da bir çalışma değil. Hem yöntemi belirleme hem yol haritasını belirleme hem de bunları hayata geçirme konusunda bir takvim de ortaya kondu. Kaç gün içerisinde yöntem belirlenecek, kaç gün içerisinde yol haritası, kaç gün YPG/PYD'li teröristler Münbiç'ten ayrılacak ve Türk ve ABD'li askerler anlaşma çerçevesinde orada nasıl güvenliği, asayişi ve diğer konuları hayata geçirecekler, bütün bunların hepsi bir takvim çerçevesinde uygulamaya konulacaktır. Hepsi de takvime bağlanmış durumdadır. Umarız ki müttefikimiz ABD, aramızdaki bu ön mutabakat çerçevesinde alınan kararların birlikte hayata geçirilmesi konusunda mutabakatın gereğini yerine getirir. Dileğimiz buranın, bu mutabakat çerçevesinde teröristlerden temizlenmesi ve arındırılmasıdır. Şu anda olumlu bir noktadayız, bu olumlu noktanın, bu takvim çerçevesinde Türkiye'nin arzu ettiği istikamette sonuçlanacağını ümit ediyoruz."

- Irak'ın kuzeyindeki operasyonlar

Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) Irak'ın kuzeyinde terörle mücadele nedeniyle bulunduğunu, Türkiye'nin 11 ayrı askeri birliklerinin olduğunu dile getiren Bozdağ, TSK birliklerinin, Kandil'den ve Irak'ın kuzeyinden Türkiye'ye PKK'lı teröristlerin geçişini önlemek ve Türkiye'ye yönelik terör tehditlerini ülkenin sınırları dışında etkisiz hale getirmek için orada olduklarını vurguladı.

Zaman zaman oradan yapılan saldırılarda, kurulan tuzaklarda şehitler ve gazilerin olduğunu hatırlatan Bozdağ, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Şunu bilmenizi isteriz ki nerede terörist varsa, nerede Türkiye'ye dönük tehdit varsa, orası Türkiye için hedeftir. Hem teröristler hedeftir hem de oradaki terör kaynaklarının tamamı Türkiye için hedeftir. Türkiye, hem ülke içinde hem de ülke dışında Türkiye'ye dönük bütün terör tehditlerini kaynağında imha etme kararlılığındadır. Artık taarruz politikasını hem içeride hem dışarıda uygulama kararlılığındayız ve uyguluyoruz. Orada da teröristlerin inlerine girmeye devam ediyoruz."

Bozdağ, Kandil'in terör örgütünün bir merkezi olduğunun herkesçe bilindiğini, oradan Türkiye'ye terör ihraç edildiğini, Türkiye'deki terörün oradan yönetildiğini söyledi.

Türkiye'nin daha önce Kandil'e defalarca operasyon yaptığını aktaran Bozdağ, "Bundan sonra da Kandil dahil Türkiye'ye dönük her türlü teröristin ve terör tehdidin olduğu yere Türkiye'nin operasyon yapma hakkı mahfuzdur. Kandil'e, Türkiye bundan sonra da girebilir, her an her şey olabilir." diye konuştu.

- Yunan yargısının darbeci askerleri serbest bırakması

Yunan yargısının darbeci askerleri serbest bırakmasına ilişkin bir soru üzerine Bozdağ, Yunanistan'ın, Türkiye gibi darbelerden çok çekmiş, darbelere Türkiye gibi bedel ödemiş bir ülke olduğunu anımsattı.

İki ülke arasında suçluların iadesine dair uluslararası hukukun gerektirdiği kuralların bulunduğuna işaret eden Bozdağ, şunları söyledi:

"Yunanistan hem komşu olarak hem aramızdaki uluslararası kurallar gereği hem de darbelere bu kadar bedel ödemiş bir ülke olarak yapması gereken; darbeci askerlerin, teröristlerin Türkiye'ye iadesini yapmaktır. Ama maalesef Yunanistan bunu yapmadı. Öyle görüyoruz ki Yunanistan, Türkiye'nin içerisinde, Türkiye'nin parlamentosuna, hükümetine, milletin iradesine, devletine, anayasasına karşı darbe teşebbüsüne kalkışan bu FETÖ'cü terörist darbecileri himaye etmektedir. FETÖ'ye alenen destek vermektedir. Darbeden çekmiş Yunanistan devleti, darbecilere destek vermektedir. Bunu Türkiye olarak bizim kabul etmemiz mümkün değildir."

Yunanistan Başbakanı Çipras'ın darbeden hemen sonra yaptığı bazı açıklamalarla bu darbecilerin Türkiye'ye iade edileceği konusunda bir olumlu hava estiğini, biraz da ümitlendiklerini dile getiren Bozdağ, "Sayın Çipras, sözünün eridir diye düşündük. Ama öyle görüldü ki daha sonra yargı süreçleri devreye sokularak o iadeler yapılmadı." dedi.

- "Yunanistan şu anda suçluları, darbecileri himaye eden ülke konumunda"

Bozdağ, uluslararası hukuk kuralları ne derse desin, bu iadelerin siyasi bir yönünün de bulunduğuna vurgu yaptı.

"Yunanistan'da yargının verdiği bu kararlar hukuka dayanan kararlar olsaydı, iki ülke arasındaki antlaşmaların gereğine uyarak alınmış olsaydı şu anda FETÖ'cü darbeciler Türkiye'ye iade edilmiş olacaktı." diyen Bozdağ, Yunanistan'da bu süreçte, hukuk yerine Türkiye'ye dönük hesaplar ve siyaset araya girdiği için Yunanistan'ın şu anda suçluları, darbecileri himaye eden, koruyan bir ülke konumunda olduğunun altını çizdi.

Bozdağ, şunları kaydetti:

"Yunanistan FETÖ'cü, darbeci askerleri iade etmemiş olabilir. Hatta onlara başka imkanlar da korumalar da verebilir. Bazı ülkelerin teröristleri himaye ettiği gibi himaye edebilir. Özellikle ifade etmek isterim ki, ne yaparlarsa yapsınlar o darbeci, FETÖ'cü askerleri bulmak, onları paketleyip Türkiye'ye getirmek bizim vazifemizdir. Nereye giderlerse gitsinler, enselerinde olacağız. Onları önünde sonunda yakalayacağız, Türkiye'ye getireceğiz, Türk yargısına teslim edeceğiz. Yargımız da millet adına, yaptıkları fiillerin hesaplarını onlara soracaktır. Burada kaçış yok. Hangi ülke himaye ederse etsin, burada kurtuluş yok."

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, "Türkiye, teröristbaşı Fethullah Gülen'in iadesini Türkiye ve Amerika arasındaki ikili anlaşmaya uygun şekilde istemiştir. Her şey kurallara uygun yapılmıştır. Usul açısından eksiklik ve yanlışlık yoktur." dedi.

Bozdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken gazetecilere açıklamada bulundu, soruları cevapladı.

"Teröristbaşı Fetullah Gülen'in Amerika'dan iadesinin usulüne uygun istenmediğine dair tartışmalar vardı. CHP'ye çağrıda bulunup Adalet Bakanlığına gidip dosyayı inceleyebileceklerini söylemiştiniz. Bugün o ziyaret gerçekleşti. Görüşmeye ilişkin bilgi aldınız mı?" sorusuna Bozdağ, "Türkiye teröristbaşı Fethullah Gülen'in iadesini Türkiye ve Amerika arasındaki ikili anlaşmaya uygun şekilde istemiştir. Her şey kurallara uygun yapılmıştır. Usul açısından eksiklik ve yanlışlık yoktur." yanıtını verdi.

Bozdağ, ABD tarafının teröristbaşı Gülen'i ve bütün teröristbaşının teröristlerini himaye ettiğini, Gülen'i Türkiye'ye iade etmemek için ipe un serdiğini söyledi.

Türkiye'nin bu noktada üzerine düşen her şeyi eksiksiz yerine getirdiğini vurgulayan Bozdağ, eğer hukuk uygulanıyorsa ABD'nin derhal teröristbaşı Gülen'i Türkiye'ye iade etmesi gerektiğini kaydetti.

Bozdağ, "Maalesef ABD, Türkiye ile müttefik olmasına rağmen teröristbaşını iade etmediği gibi teröristbaşı Gülen'in ABD'den FETÖ/PDY terör örgütünü yönetmesine, müttefiki olduğu Türkiye'ye karşı dışarıda ve içeride saldırıda bulunmasına müsaade ediyor. Orada rahat, özgür biçimde terör faaliyetlerine FETÖ/PDY kurucusu ve yöneticisi teröristbaşı Gülen devam etmektedir. Bu, iki ülke arasındaki hukuka da iki ülkenin çıkarlarına da müttefikliğe de uygun bir durum değildir." diye konuştu.

- "Umarız bu değerli hukukçular gördükleri karşısında hakkı teslim ederler"

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin "Usulüne uygun istemediler." iddiası üzerine Adalet Bakanlığının davette bulunduğunu hatırlatan Bozdağ, bugün CHP adına, Bakanlığa milletvekilleri ve Ankara Barosu avukatlarının bulunduğu heyetin geldiğini söyledi.

Adalet Bakanlığında uzunca bir görüşme yapıldığını anlatan Bozdağ, Adalet Bakanlığı bürokratlarının bu konunun esas uzmanları olduğunu vurguladı. Bozdağ, bu konunun Türkiye'de herkes tarafından bilinen bir konu olmadığını, uluslararası hukuka göre iade usullerini Adalet Bakanlığının bildiğini ifade etti.

Yargı makamlarının dahi Adalet Bakanlığı kadar bu işi bilmediğini dile getiren Bozdağ, şunları kaydetti:

"Çünkü yargı makamı sadece iade talebine karar veriyor. Bunun uygulaması, usulü nasıl olacak, evrakların tanzimi, bunların karşı tarafa usule uygun iletilmesi işi, Adalet Bakanlığı tarafından deruhte edilmektedir. Kendilerine bugüne kadar teröristbaşı Fetullah Gülen'in iadesiyle, geçici tutuklanma talebiyle ilgili sadece darbe teşebbüsü değil diğer dosyalarla ilgili neler yapıldığına dair sunumlar yapıldı. Ayrıca evrakların tamamı sayın vekillerin ve beraberindeki avukatların incelemesine de sunuldu. Sunumu dinlediler, sorularını sordular, evrakları incelediler, kendi notlarını da aldılar. Arkadaşlarımıza teşekkür edip ayrıldılar. Bundan sonrası onlara kalmıştır, ne açıklama yapacaklar onu göreceğiz. Çıkışta bir açıklama yapmadılar. Sayın cumhurbaşkanı adaylarına, Genel Başkanlarına konuyu ileteceklerini ondan sonra açıklama yapılacağını ifade ettiler. Adalet Bakanlığı da görüşmeye dair kısa bir açıklama yaptı. Bizim beklentimiz vicdan ve hakkaniyet sahibi biri olarak hakkı teslim etmeleridir. Başka bir beklentimiz yoktur. Çünkü Türkiye bu konuda çok nettir, doğruları yapmıştır. Yanlış, eksik olan bir şey kesinlikle yoktur. Her şey kitabına, usulüne uygundur. Umarız ki bu değerli hukukçular gördükleri karşısında hakkı teslim ederler."

- "Hepimiz için büyük bir şeref"

Bir basın mensubunun, son Bakanlar Kurulu toplantısının yapıldığını hatırlatması üzerine Bozdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında bugün 65. Bakanlar Kurulu toplantısının gerçekleştirildiğini belirtti.

Büyük ihtimalle parlamenter hükümet sistemi içerisinde bugün yapılan Bakanlar Kurulu toplantısının son toplantı olduğunu bildiren Bozdağ, bunun toplantıda konuşulduğunu aktardı.

Bozdağ, toplantıda Başbakan Binali Yıldırım'ın 65. Hükümet'in çalışmalarına ilişkin sunum yaptığını, bakanların da duygularını dile getirdiğini ve duygusal anlar yaşandığını kaydetti.

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, "Hepimiz için büyük bir şeref, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hükümetlerinde görev almak. Bu aziz millete ve devlete hizmet etmek bizim, ailelerimiz için, hepimiz için büyük bir onurdur. Bizlere bu onuru yaşatan Rabb'ime bir kez daha hamdediyoruz, şükrediyoruz." şeklinde konuştu.

Haziran ayının 24'ünden sonra Türkiye'nin yeni bir döneme başlayacağını, Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi'yle yoluna devam edeceğini hatırlatan Bozdağ, yeni dönemin de ülke ve millet için hayırlı olması temennisinde bulundu.