Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Atatürk eğer mezarından kalksaydı 'Benim kurduğum devleti, Cumhuriyet'i, benim aziz milletimi 40 yıldır bölmekle, parçalamakla uğraşan ve bu hedefine ulaşmak için askerimizi, polisimizi, onca sivil insanımızı şehit eden terör örgütü ile aynı hedefe nasıl siz koşuyorsunuz, nasıl aynı hedef için çalışıyorsunuz' diye herhalde öncelikle Sayın Kılıçdaroğlu ve ekibine kızar ve 'Yaptığınız yanlış, gittiğiniz yol yanlış, bundan vazgeçin' derdi." dedi.

Bakan Bozdağ, halk oylaması çalışması kapsamında geldiği Yozgat'ta, gazetecilerin sorularını yanıtladı. 

Almanya'da bir gazetenin, Türkçe "Atatürk olsaydı hayır derdi" başlığını kullanmasını nasıl değerlendirdiği sorusu üzerine, Türk halkının 16 Nisan'da Türkiye'nin hükümet sistemini değiştirmek için sandığa gideceğini anımsattı.

Türk halkının, vereceği "evet"lerle Almanya'nın değil Türkiye'nin hükümet sistemini değiştireceğine dikkati çeken Bozdağ, şöyle konuştu:

"Alman gazeteleri, Almanca, Türkçe attıkları manşetlerle Türkiye'deki halk oylamasından 'hayır' sonucu çıkması için büyük bir çaba içerisindeler. Sadece gazeteler değil devletler de aynı gayreti gösteriyor. Hollanda'da, Avusturya'da, İsviçre'de, Belçika'da, pek çok ülkede benzer bir gayreti görüyoruz. Büyük bir telaş içindeler ve bu telaşla Türkiye'ye saldırmaya, Türk halkının iradesini etkileyerek, buradan 'hayır' çıkması için uğraşıyorlar. Devletimizin ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü alet ederek, 'Atatürk olsaydı hayır derdi' şeklinde bir manşetle çıkıyorlar. Buradan şunu çok net ifade etmek isterim, Atatürk olsaydı bu ittifakların hepsini çok iyi değerlendirir ve yapılan sistem değişikliğini, Türkiye'yi nasıl bir büyümeye, gelişmeye, sıçramaya ve yeni döneme hazırlamaya katkı sağlayacağını göreceği için büyük değişime aziz Türk milletiyle beraber 'evet' derdi."

PKK, DHKP/C, FETÖ, DEAŞ dahil bilumum terör örgütlerinin, şu anda Türkiye'deki halk oylaması sürecinde Türk milletinin iradesini baltalamak ve "hayır" çıkması için uğraştığını vurgulayan Bozdağ, "Atatürk eğer mezarından kalksaydı esasında CHP Genel Başkanı ve ekibine kızardı. 'Benim kurduğum devleti, Cumhuriyet'i, benim aziz milletimi 40 yıldır bölmekle, parçalamakla uğraşan ve bu hedefine ulaşmak için askerimizi, polisimizi, onca sivil insanımızı şehit eden terör örgütü ile aynı hedefe nasıl siz koşuyorsunuz, nasıl aynı hedef için çalışıyorsunuz'  diye herhalde öncelikle Sayın Kılıçdaroğlu ve ekibine kızar ve 'Yaptığınız yanlış, gittiğiniz yol yanlış, bundan vazgeçin' derdi" ifadelerini kullandı.

- "Ben 'evet' diyeceğine inanırım"

Bozdağ, Avrupalıların, Türk milletinin Atatürk'e olan sevgisini istismar ettiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Atatürk hayatta olsaydı Türkiye'nin ve Türk milletinin geleceği için siyasi istikrarın, güçlü iktidarın, kuvvetler ayrılığının etkin ve hızlı karar alarak Türkiye'yi yönetmenin bu millete neler kazandıracağını en iyi bilenlerden olacağı için mutlaka ben 'evet' diyeceğine inanırım. Ama gördüğünüz gibi Avrupalılar, Atatürk'ü bu propagandaya alet ederek milletimizin Gazi Mustafa Kemal'e olan sevgisini istismar yolunu seçmişlerdir. Bu millet, terör örgütlerini ve zayıf, istikrarsız Türkiye isteyenleri, Türkiye'nin gücünün azalmasını isteyenleri ve bu ülkeyi bölmek isteyenleri çok iyi görecek, onların tuzaklarına düşmeden yoluna devam edecektir."   

Kılıçdaroğlu'nun, yeni sistemde çift başlılığın sadece yukarıda değil, tabanda da olacağı yönündeki açıklamasını nasıl değerlendirdiği sorusuna Bakan Bozdağ, Kılıçdaroğlu'nun, CHP'nin önceki dönemlerine özlem duyduğunu söyledi.

İnönü döneminde valilerin aynı zamanda il başkanı olduğunu, CHP'nin geçmişte böyle bir uygulaması bulunduğunu aktaran Bozdağ, şöyle devam etti:

"Herhalde o uygulamaya özlemle bunu söylüyor. Bu tamamıyla büyük bir iftiradır. Böyle bir şeyin olması söz konusu değildir. Bizim çift başlılık dediğimiz şey cumhurbaşkanı ile hükümet arasındaki çift başlılığı ortadan kaldıran, yürütmeyi 2 ortağının eliyle sağlanmasını önleyip, tek kişi ve tek başlı bir yürütmeyi esas alan bir düzenleme yapıyoruz. Şu anda Türkiye'de kaymakam bir, muhtar bir, vali bir, dikkat ederseniz belediye başkanı bir, meclis başkanı bir, cumhurbaşkanı bir ama sadece yürütmeye geldiği zaman çift başlılık var. Neden muhtarlık, belediye, kaymakam, valilik, meclis başkanı hatta CHP genel başkanlığı için tek başlılığı Sayın Kılıçdaroğlu önemsiyor, doğru görüyor da Türkiye'nin yürütme organı olan yürütme yetkisini kullanan yerde çift başlılığı savundu? Eğer doğruysa o, her tarafta bunu savunması lazım. Bakıyorsunuz başka yerde itiraz ediyor ama buraya gelince çift başlılığı müdafaa ediyor."

Türkiye'nin, cumhurbaşkanı ve başbakanlar arasındaki kavgalardan çok çektiğini, bundan sonra yeni kavgalara harcayacak vakti olmadığını ifade eden Bozdağ, kavga etmeden millete, devlete eser kazandırmak için mücadele dönemi başladığını söyledi.

Kılıçdaroğlu'nun, bu söylemiyle zihin karışıklığına yol açmayı amaçladığını belirten Bakan Bozdağ, "Ay yıldızlı al bayrağın yanında hiçbir bayrak olmayacağı gibi valilerin yanında da il başkanları veya başka birileri asla olamayacaktır. Bu, seçime yaklaşırken Kılıçdaroğlu'nun söylediği son yalandır. Yeni yalanlarını da bekliyoruz. Milletin aklını karıştırmak için neler söyleyecek, onu da merakla bekliyoruz. Ben bir de merak ediyorum çünkü her gün yeni bir şey yumurtluyorlar. Ben de bu anayasa çalışmalarında olan birisi olarak mutfağı da bilen birisiyim. Burada yok, bu orada da yok, bu şurada da yok, nereden çıkarmışlar bunu, oturup oturup uyduruyorlar. Yani bugün milleti nasıl meşgul ederiz, akılları nasıl karıştırırız diye herhalde bir yalan üretme heyeti var, onlar üretiyor, ertesi gün de pazarlıyorlar." diye konuştu.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Şimdi ilk defa Meclise de kendi seçimini yenileme kararı almak suretiyle cumhurbaşkanı seçimini de yenileme imkanı verdik. TBMM'nin bugün kendi seçimini yenileme kararı almak suretiyle de olsa cumhurbaşkanı seçimini yenileme hak ve yetkisi yok. İlk defa bu düzenleme Meclise bu yetkiyi veriyor, bu da parlamentoyu güçlendiriyor." dedi.

Halk oylaması çalışmaları kapsamında Yozgat'a gelen Bozdağ, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bozdağ, bir gazetecinin, "Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nde cumhurbaşkanının meclisi fesih yetkisi olacak mı? Yeni düzenleme ne getiriyor? Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanının ikinci dönem bitmeden meclisi feshederse 3. defa seçilebileceğini iddia ediyor?" sorusu üzerine, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun bir yandan büyük çarpıtmalar yaptığını, bir yandan da büyük yalanlar söylediğini iddia etti.

Anayasa'nın 116. maddesinin cumhurbaşkanına belli şartların varlığı halinde TBMM seçimlerini yenileme hakkı verdiğini belirten Bozdağ, şöyle devam etti:

"Nitekim, 7 Haziran seçimleri sonrası oluşan parlamento, Cumhurbaşkanımızın bu yetkiyi kullanması suretiyle seçime götürmüştür ve 1 Kasım'da da seçim yenilenmiştir. Yani bu ilk defa anayasada olan bir şey değil, anayasada hali hazırda mevcut olan bir şeydir. Ama Sayın Kılıçdaroğlu'nun Türk halkından sakladığı ilk defa anayasaya konan ve Meclisimizi yürütmeye karşı, cumhurbaşkanına karşı güçlü kılan iki tane düzenleme var. Birisi, cumhurbaşkanı mevcut anayasada olduğu gibi yine TBMM seçimlerinin yenilenmesine karar verebilecektir ama bu taktirde kendi seçimini de yenileyecektir. 7 Haziran'da karar verdi kendi seçimini yeniledi mi yenilemedi mi? Yeni anayasa diyor ki cumhurbaşkanı yetkisini kullanabilir ama kendi seçimini de yenilemek zorundadır."

"Yeni seçilmiş bir cumhurbaşkanı bir daha seçilip seçilmeyeceği, aday olup olmayacağı belli olmayan bir dönemde 5 yıllığını yakıp meclis seçim kararını alabilir mi? Biz cumhurbaşkanı, seçimi yenilemesi halinde kendi seçimini de yenilemesinin zorunlu anayasal kuralı gereği olmasını getirmek suretiyle bu yetkinin ve hakkın keyfi kullanımını engellemek için bir düzen koyduk. Ve bu Meclisi güçlendirdi." diyen Bozdağ, şimdi ilk defa Meclise de kendi seçimini yenileme kararı almak suretiyle cumhurbaşkanı seçimini de yenileme imkanı verildiğini bildirdi.

Bakan Bozdağ, TBMM'nin bugün kendi seçimini yenileme kararı almak suretiyle de olsa cumhurbaşkanı seçimini yenileme hak ve yetkisinin olmadığına dikkati çekerek, ilk defa bu düzenlemenin Meclise bu yetkiyi verdiğini, bunun da parlamentoyu güçlendirdiğini ifade etti.

-"Bu büyük bir yalan"

Bozdağ, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ama meclise de bir müeyyide getiriyor, 'Sen cumhurbaşkanının seçimini keyfi yenilemek için bir yola gidemezsin, kendi seçimini yenilersen ancak onu yaparsın. Dikkat edilirse hem TBMM'ye hem cumhurbaşkanına seçimleri yenilerken kendi seçimlerini yenileme kuralını getirmek suretiyle bu yetkinin keyfi kullanımının önüne geçen bir düzen oluyor.' Sayın Kılıçdaroğlu, 'Son dönem bir daha cumhurbaşkanı, seçimi yenilemek suretiyle üçüncü dönem seçim hakkı elde edebilir' diyor. Bu büyük bir yalan, aynı zamanda anayasanın büyük bir çarpıtmasıdır. İkinci dönem seçilen bir cumhurbaşkanı göreve başladı ama bu süre içerisinde parlamento seçimi yenileme kararı aldı. Parlamento bunu yaparsa buna bir müeyyide getiriyor. Sen bunu keyfi kullanma diye. Ama cumhurbaşkanı kendi seçimi yenileme kararı aldığı zaman, cumhurbaşkanının üçüncü dönem seçilme hak ve yetkisi yoktur. Parlamento aldığında bu hak var, o da kötüye kullanmayı engellemek için getirilmiş bir mekanizmadır. Sayın Kılıçdaroğlu, bu büyük gerçeği milletin gözünde çarpıtmaktadır."  

- Yurt dışındaki oy kullanımı

Bir gazetecinin, "yurt dışında referandum oylamasının başladığını ve sandığa yoğun ilgi olduğunu" sorması üzerine, Bozdağ, bunu olumlu olarak değerlendirdiğini belirtti.

Bakan Bozdağ, Batılı ülkelerin, yurt dışında yaşayan Türklerin sandığa gitmesini engellemek, onları korkutmak ve onların oylarının rengini değiştirmek için baskı yaptığına işaret ederek, "Yaptıkları bütün bu baskıları birinci elden yaşadılar ve doğru gördüler. Eminim ki yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız bütün imkanlarını zorlayarak sandığa gelecekler, demokratik seçim hakkını kullanacaklar ve halk oylamasında Türkiye'nin ve Türk milletinin istiklali, istikbali ve bekası için 'evet' diyeceklerdir ve en büyük cevabı da öyle vereceklerdir." diye konuştu. 

Seçim bitine kadar vatandaşları oy kullanmaya davet eden Bozdağ, "Kendilerinin üzerine polisleri ellerinde köpekleriyle beraber saldıranlara en güzel cevabı sandıkta, demokrasiye, milli iradeye, hukuk devletine güç katan büyük anayasa reformuna 'evet' diyerek vereceklerdir. Bu katılımı çok iyi görüyorum, inşallah seçim bitine kadar da diğer bütün vatandaşlarımızın oylarını kullanmaları gerekir, kullanacaklarına inanıyorum." ifade etti.

Bozdağ, yurt dışındaki bütün vatandaşlardan sandığa gitmesini, oylarını kullanmasını ve Türkiye'nin bu demokratik dönüşümüne "evet"ler ile destek vermesini istedi.