GENEL Merkez Binasında haftalık basın toplantısında konuşan Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, ülke ve dünya gündemini değerlendirdi. Muhsin Yazıcıoğlu davası ile ilgili konuşan Destici, “Şahadet sürecinin üstünü kimsenin örtmesine müsaade etmeyeceğiz” dedi.

Destici, “Meclis 15 Temmuz FETÖ darbesini araştırmak için bir komisyon kurdu. Bu komisyon çalışmalarını tamamladı ve bir taslak rapor hazırladı. Biz de şu anda taslak raporu Büyük Birlik Partisi olarak inceliyoruz. Büyük Birlik Partisi olarak bizi özelde ilgilendiren bir husus var. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun da grup toplantısında gündeme getirdiği husus Meclis Darbe Araştırma Komisyonu taslak raporunda Şehit Muhsin başkanımız ile ilgili hususlara niye yer verilmediği konusu. Ben bir kere bu konuyu gündemine almış olmasından dolayı ve hassasiyetinden dolayı da kendisine de teşekkür ediyorum. Biz de Büyük Birlik Partisi olarak yakından takip ediyoruz.  Araştırma Komisyonu Başkanı Reşat Petek Bey ile de komisyon üyesi olan bazı milletvekilleri ile de görüştüm. Bu konu ile ilgili de kendilerine neden yer almadığı hususunu sordum. Kendileri ise bunun henüz taslak raporu olduğunu ana raporda bu hususun yer alacağını bize ifade ettiler. Biz Büyük Birlik Partisi olarak bu hususun takipçisiyiz. Başta camiamız, dava arkadaşlarımız olmak üzere bütün vatandaşlarımız şunu bilsinler ki; şahadet sürecinin üstünü kimsenin örtmesine ve kapatmasına bugüne kadar müsaade etmedik ve bundan sonra da Allah'ın izniyle müsaade etmeyeceğiz. Herkes bundan emin olsun. Meclisteki darbe araştırma komisyonundaki bu sürecide yakından takip ediyoruz. Muhsin başkanımız ve arkadaşlarımızın şahadet süreci ile ilgili olan kısmını daha titiz, ayrıntılı ve hassas bir şekilde takip ediyoruz. Biz de bu konuya dair düşüncelerimizi, görüşlerimizi, fikirlerimizi Darbe Araştırma Komisyonu Başkanı ve diğer üyelerle de paylaştık. Ana raporda bu hususun yer alacağı konusunda da bize kendileri bilgi verdiler. İnşallah ana raporu açıklandığında da bütün kamuoyu Muhsin başkanımızın ve arkadaşlarını şahadet süreciyle ile ilgili 15 Temmuz hain darbesini gerçekleştiren FETÖ’nün bir bağlantısı var mı? Buradaki şüpheler nedir? Buradaki hususlar nelerdir? Lakin bizim edindiğimiz bilgi bugüne kadar savcılığa bizim aksettirdiğimiz soruşturma dosyasında var olan hususlar dünden yeni hususun olmadığı şeklindedir.  Bütün bunların hepsini de ana raporu açıklandığında da bütün vatandaşlarımız, camiamız ve kamuoyu da görmüş olacaktır” dedi.

"GREV YAPMA HAKLARI ANALARININ AK SÜTÜ GİBİ HELALDİR"

Şişe cam da çalışan işçilere destek verdiğini ifade eden Destici, “Kanun Hükmündeki Kararname ile Şişe cam’a bağlı 9 fabrikada çalışan Kristal-İş sendikasına üye işçilerin 24 Mayıs tarihinde greve çıkma kararı 'milli güvenlik' gerekçesi ile Bakanlar Kurulu tarafından yasaklandı. İşçi kardeşlerimiz 8 gündür eylem yapıyor ve yapmaya devam edeceklerini ifade ediyorlar. Bu eylemin kendilerinin anayasal bir hak olduğunu söylüyorlar. Grev yapma hakları analarının ak sütü gibi helaldir” dedi.

"KAMUOYUNA, İNSANA HOŞ GELEBİLECEK İSİMLER ALTINDA ÖRGÜTLENİP TERÖR FAALİYETLERİ YAPTILAR"

Suriye'nin kuzeyinde PKK’nın uzantılarının faaliyet gösterdiğini belirten Destici, “PYD ve YPG adıyla şimdi bir de çatı oluşum yapmışlar Suriye Demokratik Güçleri(SGD) diye. Geçmişte biliyorsunuz bunlar içerde de bu numaraları çektiler. Barış Derneği, Özgürlük Derneği gibi kamuoyuna, insana hoş gelebilecek isimler altında örgütlenip terör faaliyetleri yaptılar. Partilerinin isimlerine bakarsanız demokrasi, barış, özgürlük Halkın Demokrasi Partisi gibi isimler kullandılar ve hep bunları istismar ettiler. Şimdi de Suriye'de bunu istismar ediyorlar. ABD başta olmak üzere emperyalist küresel güçler adeta başta Türkiye'nin gözüne baka baka, dünyanın gözünün içine baka baka terör örgütlerine ve teröristlere destek vermeye, yardım etmeye devam ediyorlar. Amerika Birleşik Devletleri PKK'nın uzantısı olan PYD, YPG ve kurduğu SDG’ya silah yardımı başlattı. Bunu yaptığı sürece hiçbir zaman terörle ve teröristle mücadele ediyorum diyemez. Biz zaten ABD'nin bu konuda samimi olmadığını biliyorduk. Şu anda bu samimiyetsizlik tamamen açık ve net bir şekilde ortaya çıkmıştır. Türkiye'nin ne pahasına olursa olsun bunu engellemesi ve durdurması lazım. Diplomatik girişimleri yoğunlaştırmalıdır. Diğer bölge ülkeleriyle hızlı bir görüşme trafiği ile mutlaka terör örgütlerine başta ABD olmak üzere diğer ülkelerden yapılan yardımların ve desteğin önüne geçilmesi lazım. Bunlara yardım değil tam tersine imha edilmeleri lazım" diye konuştu.