DİYARBAKIR (AA) - Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT), ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma kararının ardından dönem başkanı Türkiye'nin ev sahipliğinde yarın olağanüstü yapacağı toplantıya ilişkin, "Karar tanınmadığı gibi bunun uygulanmasına da müsaade edilmeyeceği açık bir şekilde savaş sebebi sayılacağı açıklanmalı, ABD bu kararında ısrarlı olursa bütün İslam aleminin de ABD ile ilişkisini keseceği, donduracağı ilan edilmelidir." dedi.

Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Diyarbakır'a gelen Destici, merkez Yenişehir ilçesinde partisinin il binasının açılışını gerçekleştirdi.

Destici, burada partisince düzenlenen basın toplantısında, kentte bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

- ABD'nin Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıması

ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma kararına tepki gösteren Destici, bu kararı şiddetle kınadıklarını söyledi.

Destici, İslam dünyasının bu kararı reddettiğine işaret ederek, "İsrail'in ya da sadece ABD Başkanı Trump'ın aldığı bu karar hem uluslararası hukuka aykırıdır hem de BM kararlarını yok saymaktır, ayaklarının altına alma hadsizliğini, pervasızlığını göstermektir. Dolayısıyla ABD burada bir çifte standart, ikiyüzlü bir davranış ortaya koyarak hem İslam hem de Hristiyan dünyasını adeta yok saymıştır ya da satmıştır." ifadesini kullandı.

İsrail'in durdurulması için İslam dünyasının tam birlik içinde hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Destici, İstanbul'da İİT'nin olağanüstü toplanmasının önemine değindi.

Destici, toplantıda alınan kararlar ve atılacak adımların ABD Başkanı Trump'ı aldığı bu karardan geri döndürmesini umut ettiklerini, bu geri adımın olmaması durumunda İslam dünyasının bir takım yaptırımları sıralaması gerektiğini aktardı.

- "Kudüs meselesi bütün Müslümanların meselesidir"

Katar'a yaptırım uygulayan İslam ülkelerinin İsrail ve ABD'ye bu karardan dolayı hangi yaptırımları uygulayacaklarını merak ettiğini belirten Destici, şöyle devam etti:

ABD bu kararıyla yanmakta olan Ortadoğu'daki fitne ateşine benzin dökmüştür. Gerçekte bunu da istemiş olabilir, bunu ihtimal dışı tutmamak lazım. İsrail bu karara karşı duruşları bahane ederek yarım kalan Kudüs ve Filistin'in tümünü işgal girişimini tamamlamayı amaç edinmiş, ABD de bu kararla İslam dünyasını birbirine düşürme, Irak ve Suriye ile başka noktalarda yarım kalan işlerini tamamlama hesabındadır. Bütün bu hadiseler ışığında İslam dünyasının birlik ve beraberlikten başka bir şansı ve çıkar yolu yoktur. (İslam ülkelerinin liderlerinin Türkiye'de Kudüs için toplanması) Karar tanınmadığı gibi bunun uygulanmasına da müsaade edilmeyeceği, açık bir şekilde savaş sebebi sayılacağı açıklanmalı, ABD bu kararında ısrarlı olursa bütün İslam aleminin de ABD ile ilişkisini keseceği, donduracağı ilan edilmelidir. Kararlı bir tutum sergilenmeli, Filistinli kardeşlerimizin yanında sonuna kadar durulmalıdır. Kudüs sadece Filistin'de yaşayan Müslüman kardeşlerimizin meselesi değildir, Kudüs meselesi bütün Müslümanların meselesidir ve sorumluluğu da bütün İslam dünyasının üzerindedir."

- Belediyelere yapılan görevlendirme

Görevden alınan belediye başkanlarının yerine yapılan görevlendirmeleri doğru bulduklarını dile getiren Destici, bu adımın çok doğru olduğunu o zaman da ifade ettiklerini aktardı.

Destici, şu görüşlere yer verdi:

"Çünkü buradaki belediyeler belediye başkanları tarafından yönetilmiyordu. PKK'nın yuvaları haline dönmüştü, hizmet de yapmıyordu. Şu anda kayyumlarla belediyeler asli görevlerini yapmaya başladı. Biz isterdik ki keşke seçilmiş olanlar bunu yapsaydı ama yapmadılar. PKK'nın uşağı oldular. Elbetteki devlet bunu seyredemez, buna müdahale edecek"belediyeler asli görevlerini yapmaya başladı. Biz isterdik ki keşke seçilmiş olanlar bunu yapsaydı ama yapmadılar. PKK'nın uşağı oldular. Elbetteki devlet bunu seyredemez, buna müdahale edecek."

Yolsuzlukla ilgili görevden alınan belediye başkanlarına değinen Destici, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Fevri hareket etmemek lazım. Sadece CHP'den değil, iktidar partisinin belediye başkanları da alındı. Aynı şekilde başka siyasi partilere mensup olan belediye başkanları da alındı. İlk defa da alınmıyor. Buradan siyasi bir gerilim, siyasi bir düşmanlık çıkarmamak lazım. Siyasetçilerin bu denli hakaretvari ithamları gerçekten bizi üzüyor, ülke insanımızı da üzüyor. Eğer görevden alınan belediye başkanlarının bir yolsuzluğu, bir hırsızlığı, gayri yasal işleri yoksa zaten yargıdan dönecektir. Görevine iade edilecektir. Bir taraftan Mecliste elinizde dekontlar sallayacaksınız 'yolsuzluk' diye, bu tarafta da biri yolsuzluk yapmışsa bu görevden alınınca 'Niye buna dokunuluyor?' demeyeceksiniz. Yolsuzluğu kim yaptıysa hesabını vermelidir, iktidar mensubuysa da muhalefet mensubuysa da, hangi dönemde hangi seviyede yapılırsa yapılsın."

- Terörle mücadele

Türkiye'de başta terör olmak üzere, ekonomi, işsizlik, eğitim, demokratikleşme gibi problemlerin bulunduğuna işaret eden Destici, parti olarak ülkedeki temel problemlerin çözülmesi için gayret ettiklerini ve bu konuda atılan doğru adımların da hep yanında durduklarını bildirdi.

Destici, terörün özellikle bölgede yaşayan vatandaşların ağır faturalar ödemesine neden olduğuna dikkati çekerek, şunları ifade etti:

"1984'ten bu yana terörle mücadelede bir takım eksiklikler, hatalar yapıldı. Terörle mücadelede biz hep 'terörün tüm unsurlarına karşı topyekun bir mücadele' sloganını kullanmıştık. Şimdi tam da bu dönemde bu yapılıyor. Terörün tüm unsurlarına karşı dağda, yerleşim yerinde, belediyede, sivil toplum örgütlerinde, sendikada, Mecliste şu anda topyekun bir mücadele var. Başarılı bir mücadele sürdürülüyor. Biz de şu anda teröre karşı tüm unsurlarına karşı yürüten mücadeleyi de sonuna kadar destekliyoruz ve bunun yanındayız. Bununla birlikte bölgede yaşayan vatandaşlarımızın da sonuna kadar yanındayız."

Terörle mücadele sürerken bölgeye yatırımlar yapıldığına değinen Destici, bunun daha da yüksek seviyeye getirilmesini istedi.

Destici, Sur ilçesi başta olmak üzere teröristlerce harap edilen yerleşim yerlerinin inşasının çok önemli olduğunu belirterek, bu konuda devletin önemli yatırımlar yaptığını, önemli adımlar attığını, çalışmaları desteklediklerini dile getirdi.

Kendilerinin de demokratik bir Türkiye istediklerini, hukukun tam uygulandığı bir ülke arzuladıklarını aktatran Destici, şöyle konuştu:

"Biz de istiyoruz ki temsilde adalet tam sağlansın, yürütmede toplumun herkesimi yer alsın ama bunları demokratik hukuk sistemi içerisinde savunuyoruz. Herkesin düşüncesini özgürce ifade etmesinin sonuna kadar yanındayız, sınırımız, 'teröre ve şiddete bulaşmayacak.' Bunu savuna gelmiş bir siyasi partiyiz ama birisi de eline silah alıyorsa devlete baş kaldırıyorsa terör ve şiddet uyguluyorsa elbetteki onun da başını düşürmek, huzuru sağlamak da devletin görevidir. Devlet de bunu yapacaktır ve bunu yaparken de biz yine devletin yanındayız."

- Uyum yasaları

16 Nisan referandumuyla birlikte Türkiye'nin yeni bir sistemle yönetildiğini bunun kısmen başladığını, 2019 seçimleriyle bunun tam uygulanacağını ve kendilerinin de buna "evet" dediklerini anlatan Destici, bu sistemin uygulanabilmesi için uyum yasalarının çıkarılması gerektiğini, bunların bir kısmının çıktığını birçoğunun da daha Meclise getirilmediğini anımsattı.

Uyum yasalarıyla ilgili Siyasi Partiler Yasası'nın değiştirilmesini, özellikle de siyasi partilerin kapatılmasının kaldırılmasını düşündüklerini belirten Destici, şu değerlendirmede bulundu:

"Hala 1982'den bugüne 35 yıldır cuntacı Kenan Evren ve onun cuntasının yaptığı Seçim Kanunu ile Türkiye seçimlere giriyor. Bu yüzde 10'luk seçim barajı nedir Allah aşkına? Bunun derhal kaldırılması lazım. Geçmişte seçimlerde siyasi partiler ittifakı gayri resmi yapıyordu. Bunun da yasal hale getirilmesi lazım. Zaten bu yeni sistem bunu da biraz zorunlu kılıyor. Neden? Artık devleti yönetecek hükümet 50 artı 1 alması lazım ki ancak hükümeti kurabilmeli. Daha önce 25 alan bunu yapabiliyordu ama şimdi bu böyle değil. Dolayısıyla bu azami müşterekleri olan siyasi partileri bir araya getirecek, asgari müşterekleri olanları da burada zorlayacak. Dolayısıyla bu ülkenin birliği açısından da önemli bir adım. Birbirine yakın görüşteki siyasi partilerin seçimlerde birlikte hareket etmelerinin de ülkeye, millete faydası var. Dolayısıyla bunun da önünün açılması lazım. Bunun da yasal hale getirilmesi lazım. Her partinin kendi amblemi ile yer alacağı bir yasal ittifak zeminin oluşturulması lazım."

- "Gerginliklerin kimseye faydası olmaz"

Bütün siyasi partilere iç çekişmeleri bir kenara bırakma çağrısında bulunan Destici, birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyulan bir süreçten geçildiğine dikkati çekti.

Belli itirazlar, çekinceler, farklı görüşler olabileceğine işaret eden Destici, bunların demokratik zeminde dile getirilmesini istedi.

Destici, yapıcı, yol gösterici ve sorumlu bir muhalefet anlayışıyla hareket edilmesi gerektiğini belirterek, "Hassas bir dönemden geçiriyoruz. Gerginliklerin kimseye faydası olmaz. Bugüne kadar bazı siyasi partiler hep gerginlikten beslendi. Artık bunu terk etmek lazım. Sadece ana muhalefet partisi değil bütün siyasi partilerin bundan uzak durması lazım. Tam tersine birleştirici, bütünleştirici bir dil kullanması lazım." ifadesini kullandı.

Suriye'nin kuzeyinin Türkiye için tehdit olduğunu vurgulayan Destici, içeriden temizlenen PKK'nın PYD ve YPG adıyla Suriye'nin kuzeyinde ABD'nin desteğiyle bir bölgeyi ele geçirmek istediğini söyledi.

Destici, şunları kaydetti:

"ABD, bazı batılı ülkeler şu anda açıktan Türkiye'ye bir hasmane tavır içinde. Buna karşı birlikte mücadele yollarının aranması lazım. Bizim kavgaya, ayrışmaya, kutuplaşmaya değil, birliğe, beraberliğe, kardeşliğe ihtiyacımız var. Şu anda bu kavgalardan en çok ABD, İsrail, Türkiye düşmanı batılı ülkeler, terör örgütleri PKK, FETÖ, DHKP-C memnuniyet duyuyor. Bu kavganın alevlenmesi için her türlü girişimi yapıyorlar."