Başbakan Binali Yıldırım, Dolmabahçe Başbakanlık Ofisi'nde iş dünyası temsilcileriyle iftarda bir araya geldi.

Başbakan Yıldırım, yaptığı açıklamada, "Hiçbir kutsalı olmayan alçak terör örgütü, okullarda karne sevinci yaşandığı bir günde, böyle mübarek bir ayda ellerini kana bulamaktan çekinmedi. Terör hepimizin ortak düşmanı. Bütün insanlığın ortak düşmanıdır. Hep birlikte teröre karşı ortak mücadele şarttır." 

Başbakan Yıldırım sözlerine şöyle devam etti:

"Terörle mücadelede ikircilikli bir tutumu artık dünyanın terk etmesi lazım. Senin terör örgütün kötü, benim terör örgütüm iyi gibi mülahazalarla terörle mücadelede başarılı olunamaz. Özellikle son yıllarda İslam karşıtlığı gelişmiş ülkelerde moda oldu. Adeta terörü İslam'la anmak suretiyle terörün kaynağının Müslüman ülkelerden ve Müslümanlardan olduğu şeklinde bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Bunun terörle mücadelede hiçbir faydası olmadığı gibi gelecek yıllarda medeniyetlerarası kültürlerarası uzlaşmaya ve birleşmeye de çok ciddi zararları olacaktır."

Katar krizi

Katar ile bazı Arap ülkeleri arasındaki kriz hakkında da konuşan Başbakan Yıldırım şunları söyledi:

"Krizin derinleşmemesi için Türkiye olarak başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere çok ciddi bir mesai harcıyoruz. Bütün bölge ülkelerinin liderleriyle ve diplomatik alanda muhataplarımızla görüşmeleri yapıyoruz ve tarafları sükunete davet ediyoruz. Mübarek ayda yine Müslüman ülkelerin kendi aralarında böyle bir çatışmaya girmemeleri için azami gayreti gösteriyoruz."

Başbakan Yıldırım, "Burada oluşabilecek yeni bir sorun alanı, sadece bölgeyle sınırlı kalmaz. Bölgenin jeostratejik özelliği bakımından bu sorunun küresel bir soruna dönüşme riski çok fazladır. O bakımdan bütün tarafların sorumlu davranması lazım ve krizin tırmanması yönünde değil, tansiyonun düşürülmesi yönünde katkı sağlanması gerekir." şeklinde konuştu.

"6 ay içinde 200 milyar lira sektöre para aktardık"

Başbakan Yıldırım, "Şu ana kadar piyasaya verdiğimiz para miktarı 200 milyar lira. Ne kadar zamanda? 6 ay içinde 200 milyar lira sektöre para aktardık. Niye? İşsizlik olmasın, üretim devam etsin, ihracat artsın, ekonomimiz hiçbir olumsuzluk yaşamasın diye. Şimdi diyeceksiniz ki, bu kadar parayı verdiniz de bu bankaların hali ne olacak? Siz bankaları düşünmeyin, bankaların her zaman tuzu kurudur, bankaların da karları artıyor. Mevduat faizlerinin artmasını istemiyoruz. Neden? Çünkü mevduat faizi artarsa kredi faizi artıyor. Kredi faizi bir noktanın üzerine çıkarsa artık onun fizibilitesi kayboluyor. Onun için şimdi bizi izlemeye devam edin. İkinci adımımız maliyetleri aşağıya çekecek, sürdürülebilir bir finansal yapıyı oluşturacağız." dedi.