Başbakan Binali Yıldırım, "16 yılda 4 milyar 39 milyon fidanı toprakla buluşturduk. Bazıları diyor ki iş yapmaya yüzü olmayan, sürekli tenkit edenler, 'Bu kadar fidan dikilmemiştir.' İnanmayan gitsin saysın." dedi.

Yıldırım, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezinde, Orman ve Su İşleri Bakanlığınca "21 Mart Dünya Ormancılık Günü" dolayısıyla düzenlenen "Milletimizle Birlikte Daha Yeşil Türkiye" buluşmasında konuştu.

Başbakan Yıldırım, 21 Mart'ın Ormancılık Günü, 22 Mart'ın Dünya Su Günü, 23 Mart'ın ise Dünya Meteoroloji Günü olduğunu ifade ederek "Her 3 gün de Veysel Hoca'ya ait. Dolayısıyla 3 gün Orman ve Su İşleri Bakanlığımızın faaliyetleriyle ilgili kutlamaları gerçekleştiriyoruz." dedi.

Bugün iki önemli gün daha olduğunu, bunlardan birisinin down sendromluların günü olduğunu aktaran Yıldırım, "Bu bir eksiklik değil, bir fazlalık. Onların kromozomları diğer insanlardan bir tane daha fazla. Onun için toplumda bunu, down sendromunu bir eksiklik gibi görmek bilgi eksikliğinden kaynaklanıyor. Çok da sevimliler bütün down sendromluların gününü de bu vesileyle tebrik ediyoruz." diye konuştu.

Bahar mevsimi, bolluk, bereketi, toprağın dirilişini müjdeleyen nevruzu da milletçe el ele, gönül gönüle kutlamanın heyecanının yaşandığını belirten Yıldırım, bugünün bütün insanlığa huzur ve bereket getirmesini temennisinde bulundu.

Yıldırım, ağaç, orman ve suya, bütün yaratılmışlara karşı özel bir bakış açısı olan bir medeniyetin evlatları olduklarına işaret ederek "Yunus Emre'nin dediği gibi, 'Yaratılmışı severiz, Yaradan'dan ötürü.' Bizler canlı, cansız bütün mahlukatın hakkını, hukukunu gözetmekle kendimizi addediyoruz." dedi.

- "Yaşadığımız çevreye gözümüz gibi bakacağız"

Ağacın, kuşun, bütün yabani hayatın üzerlerinde hakkı olduğunu inandıklarını dile getiren Yıldırım, çevreyi hoyratça, sınırsızca kullanma lüksü bulunmadığını vurguladı. Çevrenin belli ölçülerde kullanım hakkına sahip kiracılar konumunda olunduğunun altını çizen Yıldırım, şöyle devam etti:

"Yaşadığımız çevreye gözümüz gibi bakmalıyız ve gelecek kuşaklara aynı şekilde teslim etmeliyiz. 'Ağaç dikip gölgesinde halkı dinlendirmek gibi insanın kıyamet gününde hesabına yarar bir erdem yoktur.' diyor Yüce Peygamberimiz. Ecdadımız Fatih Sultan Mehmet, 'Ormanımda bir dalı kesenin, başını keserim.' diyor. Rahmetli Fethi Gemuhluoğlu, ne güzel söylemiş: İnsana dost olmak, fikre dost olmak, coğrafyaya dost olmak, ormana, ağaca, taşa, kurda, kuşa dost olmak, tarihe dost olmak, komşuya dost olmak gerekir. İşte bizler, böyle bir inancın, böyle bir medeniyetin evlatlarıyız."

Ormanlara ve su kaynaklarına sahip çıkma konusunda 16 yıldır çok büyük işler başardıklarını anlatan Yıldırım, yol, köprü, tünel ve havaalanlarını yaparken çevreyi, ormanları, su kaynaklarını da asla ihmal etmediklerini söyledi.

Ülkenin 81 milyon vatandaşına olduğu gibi taşına, toprağına, ağacına, kuşuna da dost ve sevdalı olduklarını vurgulayan Yıldırım, bu sevda ile 16 yıldır yollarda, milletin hizmetinde olduklarını belirtti.

Bu sevda ile Türkiye'yi şenlendirmeye devam edeceklerinin ifade eden Yıldırım, şunları söyledi:

"Şehirlerimizi, topraklarımızı imar etmeye devam ediyoruz. Bir ağaca, bir bitkiye güzel gözle bakan insan hayatın tamamı için emek ve değer üretir. Tabiata, toprağa güzel gözle bakan insan bütün mahlukata hizmet eder, bütün mahlukatın hukukunu da gözetir. İnsan topraktan ayrılmamalı, topraktan kopmamalı. Tabiatla barışık olan kendisiyle de barışık olur. Kara toprakla sadık yar olmak gerekir. Özellikle gençlerimize tavsiyemiz, toprakla uğraşması ve ormanlarımıza vakit buldukça gitmek ağaçlara ve yeşillikle vakit geçirmek. Hayata olaylara daha müspet bakmayı da ormanlarımız, yeşillik bize öğütlüyor."

Yıldırım, tarım ve hayvancılık alanındaki kapasitenin daha iyi kullanılabileceğine dikkati çekerek bu alanlarda çok önemli destekler verildiğini ve bu desteklerin daha da geliştirileceğini aktardı.

Orman köylüsünü desteklemenin son 15 yılda yapılan en güzel işlerden olduğunu vurgulayan Yıldırım, tarım desteklerini 1 milyar 800 milyondan 15 milyarın üzerine çıkardıklarını, hayvancılığı da aynı şekilde desteklediklerini anlattı.

- "4 milyar 39 milyon fidan toprakla buluştu"

Yıldırım, son 16 yıl içerisinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, 2008-2012 yıllarında milli ağaçlandırma seferberliği başlattıklarını anımsatarak şöyle konuştu:

"Bu seferberliği büyük bir başarıyla tamamladık. Ağaçlandırmada yüzümü güldürecek bir sonuç ortaya çıktı. 'Daha Yeşil Bir Türkiye'yi Birlikte İnşa Edelim' kampanyasını bugün itibarıyla başlatıyoruz. Bugün itibarıyla bu kampanyayı başlatmış olacağız. Ülkemiz, insanımız, ormanlarımız için, daha güzel bir gelecek için hayırlı uğurlu olsun. Bu kampanya vesilesiyle Türkiye'de her haneye, her hanenin reisine bir mektup göndereceğiz. Türkiye'de 23 bin hane var. Her bir haneye mektup, Cumhurbaşkanımızın imzasıyla gidecek, bu kampanyanın başladığı bildirilecek. Bununla ilgili vatandaşlarımıza bütün detaylar aktarılacak.

16 yılda 4 milyar 39 milyon fidanı toprakla buluşturduk. Bazıları diyor ki iş yapmaya yüzü olmayan, sürekli tenkit edenler, 'Bu kadar fidan dikilmemiştir.' İnanmayan gitsin saysın. Ben şahidim, yolların üzerinde bütün bölünmüş yolların üzerinde biz Orman ve Su İşleri Bakanlığımızla o zaman protokol yaptık. Hep refüjlere, yol kenarlarına yetişkin ağaçlar diktik. Bunların birçoğu büyüdü ve yolları çok daha da güze hale getirdiler."

Bugün Türkiye'nin yüzde 29'unun ormanlarla kaplı olduğuna dikkati çeken Yıldırım, bunu 2023 sonuna kadar yüzde 30'a çıkaracaklarını bildirdi. 1992-2002 yıllarında yılda ortalama 75 milyon fidan üretildiğini hatırlatan Yıldırım, 2017'de üretilen fidan miktarının 322 milyona çıktığını kaydetti.

Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye'nin hava tahmini konusunda bölgesinde lider konuma geldiğini belirterek, "Hava tahmini oranında yüzde 90'ların üzerine çıktık. Meteorolojik gözlem sistemimiz yani nokta sayımız bin 840'a yükseldi. Cebelitarık'tan Hazar Denizi'ne kadar bütün denizlerdeki anlık hava tahminleri, deniz durumları Meteoroloji Genel Müdürlüğümüz tarafından veriliyor." dedi.

Yıldırım, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Milletimizle Birlikte Daha Yeşil Türkiye" buluşmasında yaptığı konuşmada, AK Parti iktidarları döneminde ilk defa her ilde şehir ormanı projesinin başladığını, bu kapsamda 142 şehir ormanı kurulduğunu bildirdi.

Mesire yeri sayısının bin 310'a çıktığını, 350 milyon insanın günlük takip ettiği bir sitede Türkiye'de bu şekilde yapılan 41 alanın, Mükemmellik Belgesi aldığını aktaran Yıldırım, bunun da yurt dışında korunan alanlara ilişkin yoğun ilgi olduğunu gösterdiğini belirtti.

Tüm illere ilişkin tabiat turizmi planlarıyla uygulama eylem planlarının hazırlandığını, 30 milyon hektarın korunan alan haline getirildiğini milli park sayısının 43'e, tabiat parkı sayısının 223'e çıktığına değinen Yıldırım, "Milli parkları, tabiat parklarını ziyaretçilerin çekim alanı haline getirdik." ifadesini kullandı.

- "Tarihi parkları ihya ettik"

Yıldırım, bu alanların temiz tutulmasının ve gelecek nesillere aktarılmasının önemine işaret etti. Başbakan Yıldırım, ormanların temiz tutulmasının ve piknik yaparken yangına meydan vermeyecek önlemleri almanın vatandaşın sorumluluğu olduğuna dikkati çekti.

Çevre kirliliğinin bugün dünyada hem insanlar hem de bütün canlılar için ciddi tehdit oluşturduğunu belirten Yıldırım, çevrenin temiz tutulması, korunması ve ekolojik dengeye zarar vermeme konusunda hassasiyetin arttığını söyledi.

Tarihi parkları ihya ettiklerine dikkati çeken Yıldırım, şöyle devam etti:

"Çanakkale, Nene Hatun, Sarıkamış, Sakarya, Kop Dağı Müdaafası Tarihi Milli Parkı düzenlemeleri dokuya uygun olarak gerçekleştirildi. Tarihi Malazgirt Meydan Muharebesi Milli Parkı da yapılıyor, bu yılki kutlamalara hazır hale gelmiş olacak. Türkiye özellikle orman varlığını artırma konusunda ve orman yangınları konusunda çok büyük bir kapasiteye sahip oldu. Sadece ülkemizdeki orman yangınlarına müdahale etmekle kalmıyoruz, çevremizdeki birçok ülkede geçtiğimiz yaz orman yangınlarına en önce ulaşıp katkı sağlayan ülke olduk. Orman yangını demek adeta bir insanın ciğerlerinin yanması demektir. Orman kolay yetiştirilmiyor. Onlarca sene içerisinde meydana getirdiğimiz ormanlar, maalesef küçük bir ihmalle, yanlışla kül olup gidebiliyor. Onun için ormanlarımıza gözümüz gibi bakmamız lazım. İklim değişikliğinin, küresel ısınmanın en büyük sebeplerinden biri tabiattaki doğal dengelerin değişmiş olması, yok olması, tabiatın insanlar eliyle yok edilmesinden kaynaklanıyor. Bu bakımdan bu konuda vatandaşlarımıza çok önemli görevler düşüyor."

- "Cebelitarık'tan Hazar Denizi'ne kadar"

Yıldırım, 23 Mart Meteoroloji Günü dolayısıyla son 15 yılda bu konuda gerçekleştirilen faaliyetlere de değinerek, "Hava tahmini oranında yüzde 90'ların üzerine çıktık. Meteorolojik gözlem sistemimiz yani nokta sayımız bin 840'a yükseldi. Aşağı yukarı, bölgede Türkiye bu alanda lider konuma geldi." ifadesini kullandı.

Zirai don ikazı konusunda Avrupa'ya hizmet verir hale gelindiğini vurgulayan Yıldırım, "Eskiden denizcilerimiz denizdeki hava tahminlerini başka kaynaklardan öğrenirdi, şimdi Cebelitarık'tan Hazar Denizi'ne kadar bütün denizlerdeki anlık hava tahminleri, deniz durumları Meteoroloji Genel Müdürlüğümüz tarafından veriliyor." dedi.

Başbakan Yıldırım, Türkiye'nin 2002'de bir meteorolojik radara sahipken bugün bu sayının 18'e çıktığını belirterek, şunları kaydetti:

"Vatandaşlarımıza daha güvenilir, daha sıklıkla hava raporu vermek için gerekli çalışmaları yapıyoruz. Bu program vesilesi ile 21 Mart Dünya Ormancılık Günü, 22 Mart Dünya Su Günü, 23 Mart Dünya Meteoroloji Günü ve Nevruz Bayramınızı tebrik ediyorum. Mübarek üç ayların ülkemize, insanımıza, İslam dünyasına barış, huzur ve güzellikler getirmesini diliyorum."