HATAY (AA) - Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, "Bugün batı dünyası kendi ülkesinde birkaç bin, birkaç on bin sığınmacıyı, mülteciyi ağırlayamazken, bunu önlemek için elinden gelen her şeyi yaparken, yerine göre insan haklarını, mültecilerle ilgili uluslararası hukuktan doğan hakları hiçe sayarken, Türkiye Cumhuriyeti 3,5 milyona yakın kardeşini bağrına basmıştır." dedi.

Akdağ, Reyhanlı Ticaret Odasında yaptığı basın açıklamasında, Türkiye'nin 3,5 milyon Suriyeliye ev sahibi yaptığını hatırlattı.

Bunun, Suriye'de bir "zalim yönetimin" kendi halkına zulmetmesinden kaynaklandığını ve Türkiye'nin tarih önünde üstüne düşen vazifeyi yerine getirdiğini vurgulayan Akdağ, şöyle devam etti:

"Önemli bir meseledir bu. Bugün batı dünyası kendi ülkesinde birkaç bin, birkaç on bin sığınmacıyı, mülteciyi ağırlayamazken, bunu önlemek için elinden gelen her şeyi yaparken, yerine göre insan haklarını, mültecilerle ilgili uluslararası hukuktan doğan hakları hiçe sayarken Türkiye Cumhuriyeti 3,5 milyona yakın kardeşini bağrına basmıştır. Tabii ki bu büyük Türk milletinin, sizlerin eseridir. Sayın Cumhurbaşkanımızın da hükümetimizin de bu meseledeki hassasiyetine, milletimiz büyük bir şefkatle yaklaşmıştır. Bunları kucaklarınıza bastınız, kardeşlerinizi kendinizden ayırmadınız, bu hususta bütün Türkiye, iyi bir sınav vermiştir."

Hatay ve Kilis'in, kendi nüfusundan fazla Suriyeliyi barındıran şehirler olduğuna işaret eden Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İnsan haklarıyla ilgilenen, mülteci haklarıyla ilgilenen kuruluşlar, birçok Batılı ülke buna şaşkınlıkla bakıyor; akılları, hafızaları bunu almıyor. 'Nasıl olur?' diye. Olur, işte oldu. Çünkü biz Suriye'deki kardeşlerimizi kendimizden hiç ayrı düşünmedik. Zamanında zalim bir yönetime 'Yapma etme, bak yanlış yapıyorsun, doğru işler yap, doğru yola gel, boşu boşuna kendi milletinle çatışma' derken de niyetimiz tamamen kardeşçeydi ama dinlemedi, dinlemediler. Bunun neticesinde müthiş bir zulüm ortaya çıktı ve Türk halkı üzerine düşen vazifeyi yaptı."

Akdağ, 15 Temmuz 2016 gecesi Erzurum'da olduğunu, halkın oradaki ruhunu bugün Kilis ve Reyhanlı'da da hissettiğini dile getirerek, böyle büyük bir milletin evladı oldukları için şükredilmesi gerektiğini vurguladı.

Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, "Allah rızası için, inancınız, dininiz, bayrağınız, milletiniz, vatanınız için yola çıkarsanız, Allah muvaffak eder. Eminiz ki Allahu Teala, Zeytin Dalı Harekatı'nda bu aziz milleti bir kez daha muzaffer kılacaktır." dedi.

Akdağ, Reyhanlı Ticaret Odası'nda yaptığı basın açıklamasında, 15 Temmuz'da, Afrin'de ve Fırat Kalkanı Harekatı'nda bu milletin hamaset yapmadığının görüldüğünü, önce niyetin geldiğini belirterek,  "Allah rızası için, inancınız, dininiz, bayrağınız, milletiniz, vatanınız için yola çıkarsanız Allah muvaffak eder. Eminiz ki Allahu Teala, Zeytin Dalı Harekatı'nda bu aziz milleti bir kez daha muzaffer kılacaktır. Hepinize geçmiş olsun. Buraya füzeler atıldı. Ayrıca Kırıkhan'da elektrik teknisyeni bir kardeşimiz rahmete kavuştu, şehit oldu. Orada şehit annesini, babasını, yakınlarını gördük. Gerçekten, bu milletin sırtı Allah'ın izniyle böyle takdir ettikçe yere getirilemez. Karşımızda kim olursa olsun." ifadesini kullandı. 

- "Uluslararası hukuk müsaade etmektedir"

Başbakan Yardımcısı Akdağ, ABD'nin kendisine ortak olarak bir terör örgütünü seçmekle bölgede büyük bir yanlış yaptığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"ABD buna benzer yanlışları büyük bir ülke olmasına rağmen geçmişte de yaptı. Hangi maksatla yapıyor olursa olsun. Yanlış bir şey yapıyor. Yani hemen Türkiye'nin sınırlarının güneyinde bir terör ordusu olacak ve biz o terör ordusuna müsaade edeceğiz. Hangi hür ülke, hangi demokratik ülke, hele hele gücü varsa böyle bir şeye razı olabilir, Herhangi bir ülkede, bir Avrupa ülkesinde 3 tane teröristin varlığına tahammül edemiyorlar. İşte Afrin operasyonu, bir taraftan sınırlarımızı korumak, kendi sınırlarımızın içerisindeki vatandaşlarımızın güvenliğini sağlamak için, öte yandan komşumuz Suriye'deki mazlum insanların huzura kavuşması için ortaya konmuş bir operasyondur. Uluslararası hukuk buna müsaade etmektedir. Uluslararası hukuk böyle bir durumda böyle bir terör örgütüne karşı müdahaleyi meşru kılmıştır."

"Enteresandır, son zamanlarda, DEAŞ ile PYD/PKK örgütünün de ortak hareket ettiğine dair bize malumatlar ipuçları veriyor." diyen Akdağ, adına ne denirse densin, teröristin terörist, terörün de bir insanlık suçu olduğunu aktardı.

- "Müttefiklerimizi yanımızda görmek istiyoruz" 

Hiçbir ülkenin terörden azade kalamayacağını vurgulayan Akdağ, şunları kaydetti:

"Terör sınır falan da tanımaz. Aslında bugün Türkiye'nin ortaya koyduğu irade ve bu operasyon bir anlamda batı dünyası için de, bunların iyiliğine yaptığımız bir operasyondur. Onun için bütün dostlarımızı ve müttefiklerimizi yanımızda görmek istiyoruz. Bizi akılcı biçimde sağduyu ile anlamalarını bekliyoruz. Ama daha öncede söyledik. İster anlasınlar ister anlamasınlar mazlumları korumaya, onları şefkatle kucaklamaya, teröristlerin üzerine de demir yumruğu indirmeye her zaman hazırız. Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi bunun da devamı gerektiği ölçüde gelecektir." 

Akdağ, konuşmasının ardından Reyhanlı'daki sivil toplum örgütlerinin ve kanaat önderlerinin de görüşlerini aldı.

Programa, Hatay Valisi Erdal Ata, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık, AK Parti Hatay Milletvekilleri Orhan Karasayar, Fevzi Şanverdi, Hacı Bayram Türkoğlu, Adem Yeşildal, Mehmet Öntürk, MHP Hatay Milletvekili Mehmet Ahrazoğlu da katıldı.