Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, bu yıl 2'ncisi düzenlenen Uluslararası Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi açılış programında konuştu. Coğrafi işaretli ürünlerin markalaşmasının büyük önem taşıdığını ifade eden Bakan Varank, "Aslında çok ilginç bir dönemden geçiyoruz. Bir yandan, ileri seviye teknolojik ürünler hayatımızın her alanına nüfuz ediyor. Bir yandan da, doğaya, doğala ve yerele dönmek istiyoruz. Kesin olan şey, sıradanlığın her zaman kaybetmeye mahkum olduğu. Coğrafi işaretler, bu işin yerellik, bir yöreye mahsus olma kısmında yer alıyor. Bulundukları bölgeye, cezbedici ve merak uyandırıcı bir nitelik katıyor. Aslında turizm istatistiklerine baktığımızda bu durumu çok net görüyoruz. Turistler gittikleri yerlerin sadece doğasını, tarihini değil, yerel lezzetlerini ve değerlerini de görmek istiyorlar. Türkiye bu açıdan çok şanslı. Köklü tarihimizden gelen coğrafi işaretlerimiz, yörelerimizin markalaşması açısından oldukça önemli. Biz de Bakanlık olarak burada özel bir sorumluluk taşıyoruz” dedi.

"Bugün itibariyle 81 ilimizde toplam 446 tescilli ürünümüz var"

Türk Patent ve Marka Kurumu'nun coğrafi işaretlerin tescilini ve tescil sonrası işlemleri yerine getirdiğini hatırlatan Varank, "Bugün itibariyle 81 ilimizde toplam 446 tescilli ürünümüz var. İşlemleri devam eden başvuru sayısıysa 428 il bazındaki detaylı bilgi ve istatistikleri, kurumumuzun hazırladığı dijital platformdan kolaylıkla elde edebilirsiniz. Yaptığımız hesaba göre ülkemizde tescil edilebilir 2 binin üzerinde potansiyel coğrafi işaret bulunuyor. Tabi tescillerin sayısı önemli olmakla birlikte, tescillenen ürünlerin sağladığı katma değer de bir o kadar önemli" diye konuştu.

"Coğrafi işaretli ürünler ülke ekonomisine katkı sağlıyor"

Coğrafi işaretli ürünlerin dünya ülkelerinin ekonomisine büyük katkılar sağladığını söyleyen Bakan Varank, "İtalya'nın 500'ün üzerindeki tescilli coğrafi işareti, ülke ekonomisine 12 milyar avronun üzerinde bir gelir sağlıyor. Bizim 446 tescilli işaretimizin ise pazar payı 2 milyar avro civarında. Dolayısıyla, tescilden sonraki süreçler olan ticarileşme ve ihracat aşamalarına daha fazla odaklanmamız gerektiği çok açık. Bu noktada kalkınma ajanslarımız coğrafi işaretli ürünlerin, iç ve dış piyasalarda tanınması ve markalaştırılmasına yönelik çeşitli destekler veriyor" ifadelerini kullandı.

"5 milyon lira bütçeli mali destek programı planlıyoruz"

"Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansımız, coğrafi işaretli ürünlerden elde edilen geliri artırmayı kendine hedef koydu" diyen Varank, "Böylece hem kırsal kalkınmaya hem de gelirin tabana yayılmasına katkı sunmuş olacak. Bu amaçla 5 milyon lira bütçeli mali destek programı planlıyoruz. Program çerçevesinde; tescille kazanılan haklara ilişkin izleme ve denetim sistemleri kuracak; coğrafi işaretli ürünlerin ortak üretimi, satışı ve pazarlanması, bunların turizm değerine dönüşmesi gibi önceliklere destek vereceğiz. Coğrafi işaretli ürünlerin ihracatını arttırmak için, yurt dışında da tescil edilmelerinin sağlanması bir diğer önemli husus. Bu amaçla; Türk Patent ve Marka Kurumumuz, Avrupa Birliği Komisyonu'yla işbirliği yapıyor. Halihazırda AB'yle 3 tescilimiz var. Bu tesciller sayesinde, ürünlerimizi AB'ye daha fazla ihraç etmeyi amaçlıyoruz. Ayrıca oradaki kötüye kullanım ve taklitleri engelleyebiliyoruz. Diğer taraftan da ürünlerimizin kalitesini prestij anlamında göstermiş oluyoruz. AB ile yürüttüğümüz işbirliği kapsamında, ilk aşamada 35 başvuruyu daha tescil ettirmeyi hedefliyoruz. Bir başka uluslararası işbirliğini de Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütüyle başlatıyoruz. Coğrafi işaretlerimizin ticarileşmesi ve denetim şartlarının iyileştirilmesi alanlarında ortak çalışma yapacağız" diye konuştu.

Proje kapsamında, Türki cumhuriyetlerin coğrafi işaret kapasitelerinin arttırılmasına yönelik adımlar da atılacağını belirten Bakan Varank, "Özbekistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Kazakistan, Tacikistan gibi ülkelerin de katılımıyla çalıştaylar gerçekleştirip ülke tecrübelerimizi paylaşacağız. Sözlerime son verirken; bugün başlayan zirvenin coğrafi işaretler konusundaki farkındalığı artırması ve tecrübe paylaşımı yoluyla verimli işbirliklerine kapı aralamasını diliyorum" dedi.