EDİRNE (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Türkiye kimsenin göç, terör ve uyuşturucu bariyeri ve tamponu değildir." dedi.

Bakan Soylu, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu ve Bulgaristan'ın Ankara Büyükelçiliği'nin iş birliğiyle düzenlenen "Sınır Ötesi İşbirliği" konulu konferansta, terörün sadece Türkiye'nin değil, Avrupa ülkelerinin de büyük sorunu olduğunu söyledi.

Terör örgütü YPG'nin ABD tarafından desteklendiğini, bazı Avrupa ülkelerinin de terörle kol kola girdiğini ifade eden Soylu, Avrupa ülkelerinin çok büyük bir tuzağa geldiğini vurguladı.

Terör örgütü DEAŞ içerisinde azımsanmayacak sayıda Avrupalı militan olduğunu aktaran Bakan Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"YPG, ABD tarafından destekleniyor. Bazı Avrupa ülkeleri de onla kol kola giriyor. Kusura bakmasınlar Avrupalı dostlarımız terör örgütüne gayet sempatik davranıyor. Bir de bunların ortasında DEAŞ var. Güya İslami bir örgüt olduğunu iddia ediyor ama ne gariptir ki Müslüman ülkelere saldırıyor. DEAŞ içerisinde azımsanmayacak şekilde Avrupalı militanlar var. Bir Fransız, İngiliz veya Belçikalı sakal bırakıp, bir şekilde DEAŞ saflarına katılıyor. ABD nasıl yaptıysa DEAŞ ile YPG'yi anlaştırdı yani iki terör örgütünü. Yine benim anlamadığım bir şey var. DEAŞ Rakka'dan çekildi. Nereye gitti biliyor musunuz, bu tuzağın farkında mısınız? Bir kısmı Afganistan ve Pakistan gibi ülkelerde yeniden kendini toparlamaya, bir kısmı Sina'ya, bir kısmı da Ürdün, Lübnan üzerinden Avrupa ülkelerine.

Benim anlamadığım bir şey var. Avrupa bu tuzağa nasıl geldi? DEAŞ'lıların gözünde hala nefret var. Türkiye sınırlarından Avrupa'ya giden tek bir DEAŞ'lı yok, Hangi rotadan gittiklerini biraz önce söyledim. Avrupa çok büyük bir tuzağa geldiğinin farkında değil. Her gün kendi ülkelerinde eylem yapabilecek kabiliyet ve kapasiteyi iki terör örgütünün anlaşması sonucu kendi ülkelerine kabul ettiler. Bunun bedelini Avrupa çok ağır ödeyecek. Koskoca Avrupa okyanus ötesi bir ülkenin uydusu konumuna düşmüştür. Kendi toplumuna uzun yıllar bunu anlatamayacak. Allah korusun bombalar patlayınca Avrupalı siyaset adamları ve devlet adamları televizyon karşısına çıkamayacak. Herkes üç maymunu oynuyor çünkü."

-"Terör virüsü dünyanın her tarafına düzensiz göç üzerinden yaygınlaşıyor"

Soylu, 21. asrın hiç iyi başlamadığını, terörün düzensiz göç üzerinden tüm dünyaya bir virüs gibi yayıldığını belirtti.

Terörün tüm dünyayı tehdit ettiğini, bu nedenle sorunun sadece Türkiye'yi değil, tüm dünyayı ilgilendirdiğini anlatan Soylu, "Herkes güzel arabalarına biniyor, acımasız ölümleri seyrediyor akşamları da dostlarıyla kahkahalar eşliğinde yemekler yiyor. 21. asır iyi başlamadı. Bir çılgınlıkla başladı. İngiltere'nin göbeğinde Almanya'nın göbeğinde ağır silahlı makinelerle polisler bekliyor. İnsanlar metrolara binmeye korkuyor. Terör virüsü dünyanın her tarafına düzensiz göç üzerinden yaygınlaşıyor. Bu hepimizin sorunu." diye konuştu.

Afganistan rotası üzerinden Afganların Türkiye'ye geldiğini anlatan Soylu, "Afganistan'da kim hakim? ABD Avrupa'yı tekrar başka bir tehditle baş başa bırakıyor. Bizim baş belamız olan bir büyükelçi buradan doğru Afganistan'ın ABD büyükelçisi oldu. Orada yine bir takım şeyleri karıştırmaya başladı." dedi.

- "Türkiye kimsenin göç, terör ve uyuşturucu bariyeri ve tamponu değildir"

Türkiye'nin düzensiz göç, terör ve uyuşturucuyla başarılı şekilde mücadele ettiğini anlatan Soylu, "Türkiye kimsenin göç, terör ve uyuşturucu bariyeri ve tamponu değildir. Türkiye elbette üzerine düşen bütün sorumluluklarını yerine getirmeye devam edecektir. Dolayısı ile burada bir yük varsa paylaşmak zorundayız." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin düzensiz göçü önleme konusunda büyük çaba sarf ettiğini vurgulayan Soylu, özellikle Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın 4 katından daha fazla çalıştığını anlattı.

Bakan Soylu, Türkiye'nin uçaklarla 14 bin Afganistan vatandaşını ülkelerine gönderdiğini de ifade etti.

Sınır ve göç kavramlarının neredeyse insanlık tarihi kadar eski olduğunu vurgulayan Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Artık iki devlet arasında dikenli tel çekmekle iş bitmiyor. Çünkü insanlar artık sadece yeni bir hayat kurmak ve zenginleşmek için göç etmiyor. Bombalardan, terörden kaçarak geliyorlar. Milyonlar sefalet içinde aileleriyle ve kurtardıkları birkaç eşya ile sınırdan girmek istiyorlar. Ne yapacaksınız ateş mi edeceksiniz ? Yoksa kurşuna mı dizeceksiniz? Öte yandan onlarla beraber uyuşturucu kaçakçıları da gelmeye çalışıyor, teröristler de ülke içine sızıp eylem yapmak istiyor. Söylemek istediğim şu, sınır ve göç yönetimi artık kendi içinde hem büyük bir güvenlik sorunudur, hem sosyal hemde güvenik ekonomisi sorunudur."

(Sürecek)