BİLİM, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Başkanlık sisteminin hayata geçmesiyle Türkiye'nin daha güçlü bir ülke haline geleceğini belirterek, "Türkiye'de yatırımcılar, girişimciler, araştırmacılar artık önlerini daha rahat görebilecekler. Böylece Türkiye'de çok daha fazla yatırımın yapıldığı, daha nitelikli bir üretimin gerçekleştiği, yeni teknolojilerin geliştirildiği bir dönem başlayacak" dedi. 


Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, İstanbul'da düzenlenen 'Hayalindeki Türk Otomobilini Tasarla' etkinliğinde konuştu. Referandumda 'Evet' çıkmasını büyük bir başarı olarak gördüğünü söyleyen Bakan Özlü, "İnşallah yeni sistemin hayata geçmesiyle birlikte Türkiye daha güçlü bir ülke haline gelecek. Eski sistemden kaynaklanan birçok potansiyel ve aktif risk artık bertaraf olmuştur. Güven ve istikrar meselesi artık tamamen çözüme kavuşmuştur. Siyasi istikrarın teminat altına alınmasının özellikle sanayi üretimine ve teknolojik gelişime önemli katkılar sağlayacağını düşünüyorum. Biliyorsunuz teknoloji uzun soluklu bir süreçtir. Yarına dair bir öngörü gerektirir. Yeni sistemle bu açıdan önemli bir mesafe katettiğimizi düşünüyorum. Türkiye'de yatırımcılar, girişimciler, araştırmacılar artık önlerini daha rahat görebilecekler. Böylece Türkiye'de çok daha fazla yatırımın yapıldığı, daha nitelikli bir üretimin gerçekleştiği, yeni teknolojilerin geliştirildiği bir dönem başlayacak" diye konuştu. 

"SAĞLAM BİR İMAJ OLUŞTURMAYI BAŞARDIK"

Otomotiv sektörünün Türkiye ekonomisindeki önemine değinen de Özlü, "Otomotiv sektörü her geçen gün güç kazanıyor, kendini geliştiriyor ve daha iyi bir noktaya geliyor. Otomotiv sektöründe hemen her yıl yeni rekorlara imza atıyoruz. Bugün üretimde dünyanın önemli merkezlerinden biri haline geldik. Türkiye'de üretilen araçların kalitesiyle ilgili olarak çok sağlam bir imaj oluşturmayı da başardık" dedi.

"TEKNOLOJİ ALANINDA BİR SIÇRAMA GERÇEKLEŞTİRMEMİZ GEREKİYOR"

Türkiye'de Ar-Ge harcamasının en çok yapıldığı sektörün otomotiv sektörü olduğunu dile getiren Bakan Özlü, "Bizim ülke olarak üretimde artık nicelikten niteliğe doğru bir geçiş yapmamız gerekiyor. Teknoloji alanında bir sıçrama gerçekleştirmemiz gerekiyor. Dünya yeni bir dönemin eşiğinde bulunuyor. Dördüncü sanayi devrimi hem üretim hem de tüketim alışkanlarımızı ciddi bir şekilde değiştirecek. Hayatımıza çok daha yeni teknoloji dahil olurken, birçok mevcut ürünün de tedavülden kalktığına hep birlikte şahit olacağız. Özellikle otomotiv sektörünü konuşacak olursak içten yanmalı motor teknolojilerinin ömrü artık sınırlı görünüyor. Elektrikli ve hibrit (melez) araçlar özellikle gelişmiş ülkelerde hızla yaygınlık kazanıyor. Alternatif yakıt teknolojileriyle ilgili çok sayıda Ar-Ge projesi yapılıyor. Otonom araçlar ve ileri güvenlik sistemleri, akıllı şehirlerde akıllı hareketlilik, yeni malzeme teknikleri ve farklı araç konseptleri gibi alanlar sektörün geleceğini tayin edecek" ifadesini kullandı.