ANKARA (AA) - AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesi sonuçlarına tepki göstererek "10 Aralık AB Zirvesi sonuçlarına eklenen yanlı ve hukuka aykırı kararları reddediyoruz. Bu yaklaşım gerçek bir Avrupa vizyonundan uzaktır" değerlendirmesinde bulundu.

Çelik, Twitter hesabından, AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi sonuçlarına ilişkin açıklama yaptı.

Türkiye'nin pek çok özelliğinin yanı sıra güçlü bir Avrupa devleti olduğunu vurgulayan Çelik, "Türkiye olmadan Avrupa olmaz." ifadesini kullandı.

AB'nin Türkiye ile ilişkilerinde pozitif ajandaya sahip olması gerektiğini, bunun tüm Avrupalıların ortak geleceği için kilit önem taşıdığını kaydeden Çelik, Avrupa'nın Türkiye olmadan hiçbir temel sorunu çözemeyeceğini belirtti. Ömer Çelik, "10 Aralık AB Zirvesi sonuçlarına eklenen yanlı ve hukuka aykırı kararları reddediyoruz. Bu yaklaşım gerçek bir Avrupa vizyonundan uzaktır. Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) veto baskısı ve mahalle dayanışması ile Doğu Akdeniz'le ilgili çoğu aynı görüşü paylaşmayan AB ülkelerini peşine taktığını ibretle izliyoruz." paylaşımında bulundu.

AK Parti Sözcüsü Çelik, AB'nin, açıkladığı bu kararla dar bir vizyonla hareket ettiğini gösterdiğini, Kıbrıs Türkü'nün iradesini ve haklarını görmezden geldiğini, adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüme destek vermekten çok uzak bir yaklaşım ortaya koyduğunu aktardı.

- "AB Türkiye ile ortak çıkar ve ortak gelecek vizyonuna odaklanmalıdır"

Türkiye'nin, Atina'nın kışkırtıcı adımlarına rağmen, ön koşulsuz istikşafi görüşmelere başlamaya hazır olduğunu defalarca vurguladığı halde Yunanistan ve GKRY'nin AB içindeki pozisyonlarını kötüye kullanmaya devam ettiklerini vurgulayan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, şunları kaydetti:

"Türkiye ve AB'nin ortak çıkarları ve potansiyel iş birliği alanları çok geniştir. Yunanistan ve GKRY'nin maksimalist talepleri ikili ilişkileri zehirliyor ve pozitif gündem meydana getirilmesini engelliyor. AB bu tutuma esir olmamalıdır. Doğu Akdeniz'de ülkemizin ve KKTC'nin meşru haklarını kararlılıkla korunmaya devam edeceğiz. AB'nin bu konuda oynayabileceği yegane rol, yaptırım dili kullanmak değil, dürüst bir tutum geliştirmektir. AB Türkiye ile ortak çıkar ve ortak gelecek vizyonuna odaklanmalıdır. Cumhurbaşkanımız defalarca AB'yi adil ve hakkaniyetli siyasete davet etmiştir. Buna karşın AB liderlerince Cumhurbaşkanımıza başbakanlığı döneminden beri ifade edilen taahhütler yerine getirilmemiştir. Aynı şekilde AB 18 Mart mutabakatı ile ilgili sözlerini de tutmamıştır. AB gerçek bir vizyonla hareket etmelidir. Türkiye'ye verdiği sözleri tutmalıdır. Taahhütlerini yerine getirmelidir. Türkiye'ye karşı yaptırım dili değil iş birliği dili kullanmalıdır. Gerçek bir Avrupa'nın geleceğinin kilidinin Türkiye olduğunu anlamalıdır."