AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, "Gandi gibi olacaksanız, gerçekten Gandi olacaksınız, bir proje olarak değil. Ne oldu? Şimdi ne var? Şimdi bir tür 'Savaşçı Kemal' var. Yeni proje bu. Tam da Gandi'nin tersi." dedi.

TBMM Genel Kurulunda, 2018 yılı bütçesi üzerinde AK Parti Grubu adına konuşan Bostancı, dünyanın her yerinde iktidarların sırtlarına ateşten bir gömlek giydiğini, muhalefetlerin ise iktidarların geçtiği hayat sınavından geçmediklerini ve ideal üzerine dayalı bir muhakeme, iddia ve yaklaşım çerçevesinde sürekli eleştirdiklerini dile getirdi.

Mecliste dile getirilen görüşlerin halk tarafından değerlendirileceğini ve halkın iktidarların uygulamalarına baktığını dile getiren Bostancı, "Halkımız 2002'den bu yana her seçimde son sözünü söylüyor ve onun sözünün üzerine söz yok." ifadesini kullandı.

Siyasetin imaj yaratma ve gerçeklik ne olursa olsun insanları bu imaja inandırma sanatı olduğunu dile getiren Bostancı, iktidarların sözlerle imaj yaratamayacağını, çünkü gerçeklikle sınandıklarını ve halkın bütün bunlara bakarak notunu verdiğini anlattı.

Bostancı, "Türkiye'nin kötü olduğunu anlatmak için kendinizi paralamanıza da gerek yok, halkımız gayet aklı başında, demokratik olgunluğu olan, neyin ne olduğunu bilen bir halk. O yüzden gerçekten, Türkiye'nin kötü olduğuna ilişkin bir resim varsa sizin bir şey söylemenize bile gerek yok, halk gereğini yapar. Ama halk böyle olmadığında işte o zaman imaj yaratma ve gerçeklikler ne olursa olsun insanları bu imaja inandırmak için bir infial hali, bir kendini paralama hali, bir olayı skandal esaslı bir dille ayartma tekniklerini kullanma hali muhalefetin dili olur. Bu dilin bir faydası yok." diye konuştu.

"Ancak diktatörlüklerde ümit olmaz"

Türkiye'nin, bir süreden beri kimi Batılı ülkelerin hedef tahtasında olduğunu belirten Bostancı, bunların hiçbir zaman derdinin insan hakları ve benzeri kavramlar olmadığını vurguladı.

Bostancı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Batılılar, Türkiye'yi niye hedef tahtasına oturtuyorlar? Çünkü Türkiye güç kazandı, palazlandı, bu bölgede 'Kardeşim benim de milli politikalarım var, benim de sözüm var.' dedi. Ondan rahatsızlar. Türkiye dedi ki 'Yeni şartlarda yeni ilişkiler kuracağız'. 'Hayır' diyorlar, 'Biz bunu kabul etmiyoruz'. Hedef tahtasına oturtulan kişi kim? Tayyip Erdoğan, Sayın Cumhurbaşkanı, bizim Genel Başkanımız. Çünkü Türkiye'nin büyümesinde, gelişmesinde, fuleli adımlarla ilerlemesinde, bu Batılı ülkelerle yeni düzeyli ilişkiler talep etmesinde en temel dinamik, en önemli amil, insanları toparlayan ve onlara liderlik eden kişi. En merkezi bir şekilde saldıracaksın, kafadan onu itibarsızlaştıracaksın ki Türkiye'yi de çaptan düşüresin. Ben, Batılıların bu eleştirisini anlarım, ama Batılıların eleştirisine burada vokal yapmayı anlamam. Bize her türlü eleştiriyi söyleyebilirsiniz, ama Batılı ülkelerin bir tahakküm aracı olarak, hiçbir ilgilerinin olmadığı kimi kavramlar ve evrensel değerler üzerinden dile getirdikleri eleştirilerin bir parçası olmak, emin olun bu milletin tasvip edeceği bir siyaset olmaz."

Diktatörlüklerde muhalefetin olamayacağına dikkati çeken Bostancı, "Diktatörlüklerde seçim olmaz. Seçim sadece gösteridir. 2019 seçimleri için ümidiniz var mı? Var değil mi? Tabii ki. Çünkü ancak diktatörlüklerde ümit olmaz. Sizin ümidiniz var. Olacak tabii." ifadesini kullandı.

"Şimdi bir tür 'Savaşçı Kemal' var"

CHP sıralarına seslenen Bostancı, "Hafızam beni yanıltmıyorsa Sayın Kılıçdaroğlu, Genel Başkanınız, bir zamanlar 'Gandi Kemal'di değil mi? 'Gandi'. Ne oldu 'Gandi Kemal'e? Ne oldu?' Bakın, Mahatma Gandi, İngiliz emperyalistleriyle mücadele etti ve hep Mahatma Gandi kaldı. Gandi gibi olacaksanız, gerçekten Gandi olacaksınız, bir proje olarak değil. Gerçekten Gandi olacaksınız. Ne oldu? Şimdi ne var? Şimdi bir tür 'Savaşçı Kemal' var. Yeni proje bu. Tam da Gandi'nin tersi. 'Savaşçı Kemal'. Bu da tutmazsa bilmiyorum yeni proje ne olacak?" değerlendirmesinde bulundu.

İktidara yönelik eleştirilerin haklılık payı taşıması ve adaletli olması gerektiğini belirten Bostancı, "Bu iktidar suyun üzerinde yürüse, her halde dönüp halka dersiniz ki 'Gördünüz, yüzme bilmiyorlar'. Bizim coğrafyamız zor bir coğrafya. Bu coğrafyada terör, emperyal hegemonyanın stratejik bir aracıdır. Demokrasi, özgürlük, halkların kardeşliğini isteyen herkesin bu coğrafyada teröre karşı olması lazım. Bu coğrafyada kardeşlik isteyen herkesin demokratik zeminleri desteklemesi, güçlendirmesi, özgürlüklerin yanında olması lazım." diye konuştu.