TBMM (AA) - AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı, "Türkiye, salgın sonrası dünya için hem içeride hazırlığı ve mücadelesi hem dışarıda küresel dayanışmaya verdiği destekle ön alıyor." dedi.

Bostancı, TBMM'nin açılışının 100. yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla özel gündemle toplanan Meclis Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, "TBMM, 100 yaşında. Nice asırlar millet iradesinin tecelli ettiği yasama kudreti olarak yoluna devam edecek inşallah." ifadesini kullandı.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutlayan Bostancı, Meclis'in açılmasına ulaşan o uzun yüz yılın, modernleşme girişimleri, imparatorluğu yeniden ihya etme çabalarıyla geçtiğini, Osmanlıcılık, İslamcılık, Türkçülüğün, devleti ve toplumu ayakta tutmak için atılan payanda direkleri olduğunu anlattı.

Milliyetçiliğin çağırdığı ulus devletler ve kitlelerin, siyasetin asli faili haline gelme süreçlerinin sadece Osmanlı'yı değil, tüm imparatorlukları tükettiğini vurgulayan Bostancı, Osmanlı'nın Mondros ile yolun sonuna geldiğini, Osmanlı'nın topraklarının işgale başlandığını hatırlattı. Bostancı, 15 Mayıs'ta İzmir'in işgalinin ise milletin yüreğindeki yarayı ateşli bir öfkeye çevirdiğini dile getirdi.

Bu tablo karşısında üç mukabele tarzının olduğunu belirten Bostancı, bunlardan birincisinin "statükoyu ve saltanatı koruma kabul edilemez yaklaşımı", ikincisinin "kendini yönetme ehliyeti yok sayılan ülkelere efendi tayin etme şeklindeki alçaltıcı yaklaşım", üçüncüsünün "merkeze milletin varlığını ve istiklalini koyan, hasımların merhametine değil milletin baş koymuş mücadelesine inanan yaklaşım" olduğunu söyledi.

- "Kuvayımilliye anlayışı bugün de geçerlidir"

Üçüncü yaklaşımın "Kuvayimilliye" olduğunu aktaran Bostancı, "Kuvayımilliye anlayışı bugün de geçerlidir. Son dönemde yaşadığımız gelişmeler karşısında milletimizin kaderi ve geleceği için bu ruh ve iradenin önemi, siyasetteki karşılığı tüm açıklığıyla ortadadır. Zor zamanlarda milleti bir araya getirmek, o kudreti çelikten bir yumruğa dönüştürmek, şüphelerin, endişelerin çalkantısında sapa sağlam bir irade olarak durmak ve başkalarına da inanç taşımak, dışarıdaki kadar içerideki engellemeleri de aşarak bağımsız, onurlu bir ülkenin temellerini atmak için mutlaka güçlü bir lider gerekir. Millet bağrından o lideri çıkarmıştır. Adı, Mustafa Kemal'dir." dedi.

Mustafa Kemal Atatürk'ün birçok cephede zaferler kazanmış bir komutan olarak 19 Mayıs'ta çıktığı Samsun'da, Kuvayımilliye iradesinin ateşini yaktığını dile getiren Bostancı, vatanın bağrına saplanmış işgal hançerini çıkartıp istiklali ve onuru için mücadele etmek karar ve azmindeki olan Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir, İsmet İnönü, Rauf Orbay, Bekir Sami ve daha nicelerinin Atatürk'ün liderliğinde bir araya geldiğini anlattı. Havza ve Amasya genelgeleri ile Erzurum ve Sivas kongreleri sonrası bu mücadelenin kalbi olarak 23 Nisan 1920'de Meclis'in açıldığını aktaran Bostancı, şöyle konuştu:

"Meclis'in açılmasının 3,5 yıl sonrasında 29 Ekim'de Cumhuriyet'in ilanı... Bunlar, yüz yıllık tarihimizin başlangıç köşe taşlarıdır. Ancak tarihi bilmeyenler onun hakkında kestirme hükümlerine sahip olurlar ve boş bir kafanın cüretkarlığındaki dolu bir ağızla konuşmakta beis görmezler. Mustafa Kemal, Meclis'in açılmasını Cumhuriyet ile tamamlarken 'Cumhuriyet fazilettir' tanımıyla fikri, irfanı, vicdanı hür nesillerden bahsederek gelecek kuşaklara yön göstermiştir."

- "Bir gözümüz geçmişte, diğeri gelecekte oldu"

Cumhuriyet kurulduğunda nüfusun 13,5 milyon olduğuna, halkın yüzde 90'ından fazlasının köyde yaşadığına işaret eden Bostancı, Cumhuriyet'in büyük başarılar sağladığını anlattı.

Bostancı, 100 yıllık bu birikimin ardında sayısız insanın var olduğuna dikkati çekerek Cumhuriyet'in banisi Atatürk'ten başlayarak önemli roller üstlenmiş, başbakanlık, devlet başkanlığı yapmış, eğitimine zenginliğine katkı sağlamış, tarlasını ekmiş, gelecek kuşakları yetiştirmek için ceketlerini satmış, gerektiğinde uzaklardaki okullara çocuğunu sırtında taşımış herkesi saygı ve minnetle andığını söyledi.

Demokrasinin gereği olarak siyasi tartışmaların olabileceğini belirten Bostancı, "Halefler, seleflerin rakibi olsalar da gerçekte karakterleri ve konumları gereği ortaklarıdır. Çünkü politik konuların anlamları ortak paydayı sağlamaktır. Ancak siyasetin rekabet kadar uzlaşma karakteri de demokrasiler için önemlidir. Uzlaşmasız rekabet, demokrasilerin ortak kadere halel getiren karanlık yanlarını açığa çıkartır. Buna karşı dikkatli olmak tüm siyasetlerin en temel görevidir. Demokratik zemini hassasiyetle muhafaza etme, ortaklığımızın sigortasıdır. Her türlü şiddet ve terör, demokrasinin en büyük düşmanıdır. Özgürlüğün yanında olanların mutlaka en baş görevlerinden birisi demokrasinin üzerindeki terör ve şiddet hayaletine açıkça tavır almaktır." değerlendirmesinde bulundu.

AK Parti olarak demokrasiye, cumhuriyete, topluma, her bir insana daha iyi bir hayat, dünya sunma yolunda çalıştıklarını dile getiren Bostancı, "Yapılanları takdir için bilmek yetmiyor aynı zamanda hakkaniyetli olmak gerekiyor. Her adımda ülkemizin tarihi birikimini gözlemlerken, aynı zamanda gelecekte üstümüze düşen onurlu görevlerin muhasebesini yaptık. Bir gözümüz geçmişte, diğeri gelecekte oldu. En temel ilkemiz her zaman kusurlarımızı azaltmak, meziyetlerimizi artırmaktır." ifadelerini kullandı.

- "Tüm partilerin katkı ve katılımıyla gerçekleştirilmesidir"

"Ülkemizin toplam çıkarları adına yapılan eleştirilerin başımızın üstünde yeri, mikro çıkarların aracı kılınmış eleştirilerin de aklımızda bir karşılığı ve kıymeti vardır." diyen Bostancı, demokrasiler için en büyük tehlikenin onların düşmanları değil, gerçek olamayacak kadar naif demokrasi tanımları ve buna temellenmiş hayali eleştiriler olduğunu vurguladı.

Rekabet ve eleştirileri siyaset sanatının imkan zemininde yapmanın, demokrasiye hassasiyet ve ihtimam göstermenin önemli bir ilkesi olduğunun altını çizen Bostancı, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişten sonra Cumhur İttifakı olarak durduğumuz yer, güçlü bir Meclis olarak yasama faaliyetlerinin ülke meselelerine çözüm istikametinde yürümesi, bunun tüm partilerin katkı ve katılımıyla gerçekleştirilmesidir." dedi.

Bostancı, 100 yıl önce İstiklal Mücadelesi'nin kalbi olan Meclis'in 15 Temmuz hain darbesinde direnişin asil adresi olduğunu belirterek "Bugün yasama faaliyetlerinin yegane mekanıdır ve kudretini toplumun tüm iradesini süreci muhafaza ettiği hayati vasfından almaktadır." diye konuştu.

- "Cumhurbaşkanımız doğal olarak bu çağrıyı cevaplayacaktır"

Geçmiş asırlarda köleciliğin, esir ticaretinin yükünü taşıyanların bugün mültecilere karşı aynı mirasın sürdürücüsü olarak tarih sahnesine çıktığını dile getiren Bostancı, şunları kaydetti:

"Aydınlanma ve pozitivizmin modernleşmeye katkılarını iyi biliyoruz. Fakat sosyal Darwinizm, ırkçılık, ayrımcılık, yabancı düşmanlığı, büyük çıkar savaşları gibi tabiat karşısında efendi insan anlayışının, istismarcı perspektifinin de ne tür felaketlere yol açtığını hep birlikte görüyoruz. Başkalarının acısı, yoksulluğu, dramı üzerinden sırça köşkler oluşturanlar asla orada rahat oturamazlar. Dünya küçük ve herkesin kaderi geçmiş hiçbir dönemde olmadığı kadar ortak. Türkiye, kendi içindeki anlaşmazlıkları, uzlaşmaya dönüştürme kapasitesine sahip. Meclis'in 100'üncü yılını kutladığımız şu günde kader ortaklığımızı öne çıkartacak bir dil ve yaklaşım, dünyanın vicdanı ve aydınlık yüzü olmaya aday ülkemizin geleceğe selamı olacaktır. Salgın döneminde bir tören düzenliyoruz. Türkiye, salgın sonrası dünya için hem içeride hazırlığı ve mücadelesi hem dışarıda küresel dayanışmaya verdiği destekle ön alıyor. İnsanoğlu, bu salgını mutlaka yenecektir fakat bu dünyada ancak tabiatla barışık bir şekilde yaşamanın mümkün olduğunu da bu acı dersle birlikte öğrenecektir."

TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un 100. yıl dolayısıyla akşam 21.00'de tüm ülkede İstiklal Marşı okunması çağrısına işaret eden Bostancı, "Bu güzel ülkemizin istiklali için, her alanda güçlü olması gerektiği ilkesi doğrultusunda, ona liderlik yapan Sayın Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımız doğal olarak bu çağrıyı cevaplayacaktır. AK Parti olarak aynı doğrultuda tam bir katılım göstereceğimizi beyan ederken, herkesi anılan saatte İstiklal Marşı söylemeye davet ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Bostancı, "Devletin yatılı okullarından geçmiş bir öğrenci ve AK Parti Grup Başkanı olarak hepimizin ortak değeri, iki temel ilkeyi bir kez daha ifade ederek sözlerimi tamamlıyorum: Yaşasın cumhuriyetimiz, yaşasın demokrasimiz." dedi.